Review Category : Manşet Haberler

Pangalos: Türkiye ile Savaş Olsaydı Anamız Ağlayacaktı

Kardak kayalıkları krizi sırasında dönemin Yunanistan Dışişleri Bakanı´ndan 20 yıl sonra itiraf geldi. “Eğer savaş olsaydı, bizim tarafımızda analar ağlayacaktı” diye konuştu.

Yunan eski Dışişleri Bakanı Pangalos, “Türkler´in gücü bizden tabi ki daha üstündü. Eğer savaş olsaydı, bizim tarafımızda analar ağlayacaktı” diye konuştu. Pangalos, o dönemde ABD´nin Kardak krizi nedeniyle çıkabilecek bir savaşı durdurmak için iki ülkenin savaş sistemlerini bloke etmeye hazır şekilde kararlı olarak beklediğini söyledi.

20 YIL SONRA İTİRAF ETTİ

Aradan 20 yıl geçmesinin ardından dönemin Dışişleri Bakanı Thedoros Pangolos´tan şaşırtan bir itiraf geldi.

Yunanistan´da yayın yapan ´www.enikos.gr´ internet sitesinin haberine göre TV programına katılan Yunanistan´ın eski Dışişleri Bakanı Thedoros Pangolos´tan Ocak 1996 yılından Yunanistan ile Türkiye arasında yaşanan Kardak Kayalıkları krizine ilişkin önemli açıklamalar geldi. Pangalos´un, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Richard Holbrooke´un Kardak krizinin yaşandığı o kritik 24 saatte, hayata geçirilen gizli operasyonu kendisine açıkladığını söyledi. Holbrooke´nin kendisine ABD gemilerinin Türk ve Yunan gemilerini izlediğini ve elektronik olarak bloke edebilecek bir teçhizata sahip olduğunu söylediğini belirtip, “Yani iki ülkenin biri füze atmaya karar vermiş olsaydı, füzeler denize düşecekti. Kardak´ta 1996 yılında bulunan ABD gemileri olası savaşın önlenmesi için her iki tarafın da silah sistemlerini bloke etmeye hazır, kararlı bekliyordu” dedi.

“ANAMIZ AĞLAYACAKTI”

Olmayan bir donanma ile diplomasi yapmak zorunda kaldıklarını belirten dönemin Yunan eski Dışişleri Bakanı Pangalos, “Türkler´in gücü bizden tabi ki daha üstündü. Eğer savaş olsaydı, bizim tarafımızda analar ağlayacaktı” diye konuştu.

 
Kaynak: Millet Gazetesi

 

Read More →

“Kosovalı Türkler, ana vatana minnettar”

– Kosova’daki tek Türk kasabası Mamuşa Belediye Başkanı Bütüç:
– “Türkiye her zaman yardım elini Balkanlara uzattı, gerekli desteği verdi. Kosovalı Türkler, ana vatan Türkiye’ye minnettar”
– “Türkiye başından beri Kosova’nın ekonomik olarak kalkınmasına, eğitimine ve diğer alanlarda büyüme ve gelişmesine hep destek oldu”

PRİŞTİNE (AA) – ADEM DEMİR – Kosova’daki Türklerin yaşadığı Mamuşa’nın Belediye Başkanı Arif Bütüç, bölgedeki Türklerin ana vatan olarak gördükleri Türkiye’ye minnettar olduklarını belirterek, “Türkiye her zaman yardım elini Balkanlara uzattı, gerekli desteği verdi.” dedi.

Prizren’e 17 kilometre uzaklıkta ve nüfusunun tamamına yakını Türklerden oluşan bir kasabanın 2005 yılından bu yana belediye başkanlığını yürüten Bütüç, Mamuşa ve Kosova-Türkiye ilişkilerini AA muhabirine anlattı.

Türkiye’nin Kosova ile sıcak ve kardeşçe ilişkileri olduğunu, Kosova’ya hep kardeşçe yaklaşım gösterdiğini aktaran Bütüç, savaştan sonra Kosova’nın ekonomik olarak kalkınmasına, eğitimine ve diğer alanlarda büyüme ve gelişmesine destek olan Türkiye ile “Evlad-ı Fatihan” olarak gurur duyduğunu söyledi.

Kosova’daki Türklerin de anavatan olarak gördükleri Türkiye’ye minnettar olduğunu dile getiren Arif Bütüç, Kosova’daki tek Türk belediyesi olan Mamuşa’da yaşayanların çoğunluğunun tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağladığını, İç Anadolu’dan gelip Balkanlara yerleşenlere Türkiye’nin her zaman yardım elini uzattığını ve gerekli desteği verdiğini belirterek, “Mamuşa’da yaşayan herkesin birer ‘Evlad-ı Fatihan’ olduğunu söylemek isterim” dedi.

Başkan Bütüç, şöyle konuştu:

“Mamuşa’da yaşayanların yüzde 98’i Türklerden oluşuyor. Geriye kalan yüzde 2 ise Arnavut kardeşlerimizden oluşuyor. Bizim Arnavutlarla hiçbir sıkıntımız yok. Kosova Savaşı’nda 45 bin Arnavut Mamuşa’da barındı. Onlara evlerimizi ve yüreğimizi açtık. Arnavutlar bizim din kardeşlerimizdir. Camilerde onlarla birlikte saf tutuyoruz. Onlarla ayrımız gayrımız yok. Onlardan kız alıyor, kız veriyoruz. Ama biz bu topraklarda Türküz. Kosova anayasasına göre Türkçe resmi dil ve diğer dillerle eşit. Burada yaşayanların isimleri, mahalle ve sokak adlarının tamamı Türkçedir. Lisemizin adı Atatürk Lisesi. Ayrıca Ankara, Keçiören ve Muhsin Yazıcıoğlu isimlerini taşıyan parklarımız, belediyemiz sınırları içinde bulunuyor. Tabii bunların hepsi verilen ciddi mücadelelerin sonucunda hayata geçirildi. Bundan sonra daha güzel gelişmelerin yaşanacağına bütün kalbimle inanıyorum.”

Türkiye’de yaşanan gelişmelerin kendilerini ciddi biçimde etkilediğini kaydeden Bütüç, “Türkiye nezle olsa biz burada hastanelik oluyoruz. Onun için güçlü ve sağlam bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. Güçlü bir Mamuşa için güçlü Türkiye’ye ihtiyacımız var. Biz bunun bilincindeyiz. Bu nedenle Türk bayrağını burada daha iyi bir şekilde dalgalandıracağız.” dedi.

“Burada varız ve var olmaya devam edeceğiz” diyen Bütüç, Kosova’da yaşayan pek çok Türkün, geçmişteki Sırp zulmü nedeniyle Türkiye’ye göç ettiğini kaydetti.

Arif Bütüç, 6 bin 300 kişinin yaşadığı ve nüfusun günden güne arttığı Mamuşa’da, nüfus artışı için teşvik projelerini hayata geçirdiklerini belirtti.

Mamuşa’ya gelen Arnavutların, çevrede dalgalanan Türk bayrakları ve Türkçe tabelalara tepkilerinin nasıl olduğuna ilişkin soruyu Arif Bütüç, “Arnavut kardeşlerimizin bizimle gurur duyduklarına inanıyorum. Çünkü hiçbir beklentiye girmeden Kosova için çaba gösteren bir ülke varsa o da hiç kuşkusuz Türkiye’dir. Türkiye burayı en iyi bilen devlettir. Hiçbir çıkar beklemeden pek çok projeyi hayata geçirdi Kosovalılar için.” diye yanıtladı.

Mamuşa’da yaşayan herkesin kendini Kosovalı hissettiğini ancak köken olarak Türk olduklarının bilinciyle hayatlarını sürdürdüklerini kaydeden Bütüç, sözlerini şöyle tamamladı:

“Şahsen bizler şöyle düşünüyoruz; Bizler iki ülkeye sahibiz. Birisi Kosova diğeri de ana vatanımız Türkiye’dir. Bu nedenle Kosova’daki Türklerin gözü, kulağı Türkiye’de. Beni tüm meslektaşlarım Türk başkan olarak biliyor. Arnavutkardeşlerim, Kosova’da Mamuşa’nın Türklerden oluşmasını bir zenginlik olarak kabul ediyor.”

Read More →

Edirne için ‘yas’ vakti

 

Olgay GÜLER
Mardin’in Midyat ilçesinde Emniyet Müdürlüğü önünde bomba yüklü aracın patlatılması sonucu şehit olan Polis Memuru Nefize Özsoy Edirne’de gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlarlandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener, çok sayıda siyasetçi ve devlet erkanının hazır bulunduğu cenaze töreninde Edirne halkı adeta Selimiye Camii’ne akın etti. Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı cenaze namazı öncesi imamın hutbede  “Atatürk ve silah arkadaşlarına da” diyerek dua istemesi üzerine, binlerce kişi alkışlamaya başladı. Şehit Nefize Özsoy, Selimiye Camii’nde cenazesi kılınan ilk kadın şehit olurken, annesi, babası ve eşi ayakta durmakta güçlük çekti.
Edirne’de geçtiğimiz ay toprağa verilen 2 şehidin ardından acı haber Mardin’in Midyat ilçesinden, evli ve 4 yaşında kız çocuğu annesi Polis Memuru Nefize Özsoy’dan geldi. Midyat İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Polis Memuru 32 yaşındaki Özsoy, önceki gün düzenlenen hain saldırıda şehit olurken Edirne’deki baba ocağına da adeta ateş düştü. Acı haberin ardından Perşembe günü Mardin’de düzenlenen devlet töreninden sonra Nefize Özsoy’un cenazesi dün Edirne’deki baba ocağına getirildi.
BABAEVİNDE GÖZYAŞLARI İÇİNDE VEDA
Şükrüpaşa Mahallesi 168’inci Sokak üzerinde bulunan baba evinin önünde Kur’an okutulan Özsoy’un naaşı, öğle saatlerine doğru buraya getirildi. İl Müftüsü Emrullah Üzüm’ün okuduğu duayla birlikte helallik alınan Polis Memuru Nefize Özsoy için ailesi ve mahalle halkı gözyaşı döktü. Daha sonra Selimiye Camii avlusuna getirilen Özsoy’un cenazesine burada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener de katıldı.
ATATÜRK’E ALKIŞ
Binlerce kişi Cuma namazının bitmesi ve cenaze namazının kılınmasını beklerken hutbe hoparlörler aracılığıyla dışarı verildi. İmamın hutbede  “Atatürk ve silah arkadaşlarına da” diyerek dua istemesi üzerine, binlerce kişi alkışlamaya başladı. Bunun üzerine imam alkışların durmasını bekledi.
Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Baş-bakanlık, Türk Silahlı Kuvvetleri, İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere çok sayıda kurum ve kuruluşun çelenk gönderdiği törende CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çelengi  özel olarak korunduğu gözlendi.
AKŞENER ŞEHİT AİLESİYLE BİRLİKTE GÖZYAŞI DÖKTÜ
MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener cenazede şehidin annesi, babası ve eşine taziyeler iletirken, babası Süleyman Çetin’le birlikte döktüğü gözyaşları herkesi duygulandırdı. Uzun süre şehit ailesinin yanında oturan ve acılarını paylaşan Akşener’in ardından şehit ailesini CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da ziyaret ederek taziyelerini iletti.
CENAZEYE YAKLAŞIK 30 BİN KİŞİ KATILDI
Edirne Valisi Günay Özdemir, 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hidayet Arı, Belediye Başkanı Recep Gürkan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener, CHP Yalova Milletvekili Muarrem İnce, çok sayıda siyasetçi, kamu kurum ve kuruluş yetkilisinin katıldığı cenazeye Edirne halkı adeta akın etti. Yaklaşık 30 bin kişinin katıldığı cenaze namazını Selimiye Camii imamlarıyla İl Müftüsü Emrullah Üzüm kıldırdı.
Cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlanan şehit polis memuru Nefize Özsoy’un meslektaşı, eşi Cumhur Özsoy ve annesi Hafize Çetin, son kez tabutu başına gelerek gözyaşları içerisinde şehidi uğurladı. Şehit polis Nefize Özsoy’un naaşı Edirne Yenişehir Mezarlığına defnedildi.

http://www.hudutgazetesi.com/haber/32207/edirne-icin-yas-vakti.html

 

Read More →

Şehit Ateşi Edirne’ye Düştü

Mardin’in Midyat ilçesinde Emniyet Müdürlüğüne, teröristlerce bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Nefize Özsoy’un Edirne’deki baba ocağına şehit ateşi düştü.

 

Mardin‘in Midyat ilçesinde Emniyet Müdürlüğüne, teröristlerce bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Nefize Özsoy’un Edirne‘deki baba ocağına şehit ateşi düştü. Acılı anne ve babaya taziye ziyareti için gelen Edirne Valisi Günay Özdemir, “Üzgünüz, öncelikle ailenin, Edirnelilerin, ülkemizin başı sağ olsun” dedi.

Mardin’in Midyat ilçesinde Bahçelievler Mahallesi Nusaybin Caddesi üzerinde bulunan İlçe Emniyet Müdürlüğüne bomba yüklü araçla düzenlenen terör saldırısında 1 kadın polisşehit oldu, 2 vatandaş ise hayatını kaybetti, aralarında çocuk ve polislerin de olduğu 34 kişi de yaralandı.

BABA OCAĞINA ACI HABER VERİLDİ

Saldırıda şehit olan 32 yaşındaki polis memuru Nefize Özsoy’un Edirne‘deki baba ocağına ateş düştü. Özsoy’un Merkez Şükrüpaşa Mahallesi 168. Sokaktaki babaevine acı haberi,Edirne İl Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan ve müdür yardımcıları tarafından verildi. Özsoy’un baba evine meslektaşları tarafından Türk bayrağı asıldı. Acı haberi alan şehit annesi Hafize Çetin ile baba Süleyman Çetin gözyaşlarına boğuldu.

EŞİ DE AYNI YERDE YARALANMIŞTI

3 yaşında bir kız çocuğu annesi olan şehit polis memuru Nefize Özsoy’un polis eşi Cumhur Özsoy’un geçen yıl da aynı bölgede yaralandığı ve daha sonra Kırklareli İl Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şube Müdürlüğü’ne tayin edildiği belirtildi. Şehit polis memuru Nefize Özsoy’un da Mardin‘deki görev süresinin bitmesine 1 ay kaldığı ve görevi bitince eşinin yanına dönmeyi planladığı öğrenildi.

VALİ VE BELEDİYE BAŞKANI TAZİYEYE GELDİ

Şehit polis Nefize Özsoy’un baba ocağına ilk taziye Edirne Valisi Günay Özdemir ve EdirneBelediye Başkanı Recep Gürkan‘dan geldi. Acılı aileye taziyelerini iletmesinin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Edirne Valisi Özdemir, “Üzgünüz, öncelikle ailenin, Edirnelilerin, ülkemizin başı sağ olsun. Rabbim inşallah bir daha böyle kötü olaylar yaşatmaz ki devlet olarak da biz zaten biliyorsunuz ben doğudan geldim. Bunlara inşallah fırsat vermeyeceğiz ve fırsat verilmeyecek” ifadelerini kullandı.

www.haberler.com

Read More →

Şumnu Doğumlu Polis İstanbul’daki Saldırıda Hayatını Kaybetti

İstanbul’un Vezneciler semtindeki Şehzadebaşı Caddesi’nde saat 08.40 sıralarında büyük bir patlama meydana geldi. Çevik Kuvvet aracının hedef alındığı terör saldırısında 6 polis, 5 sivil hayatını kaybetti, 9’u polis 36 kişi de yaralandı.

Terörist saldırıda kullanılan otomobilin kiralık olduğu tespit edildi. Saldırıya ilişkin 4 kişi gözaltına alındı.

Saldırıda şehit olan 6 polisin arasında Bulgaristan, Şumnu doğumlu Kadir Cihan Karagözlü var.

http://www.bizimgazete.bg

Read More →

Selimiye’de ilk teravih coşkusu

Edirne’de vatandaşlar, ramazanın ilk teravihini kılmak için başta Selimiye Camisi olmak üzere selatin camilerine akın etti.

Ramazanın ilk teravih namazı için kadın, erkek, genç, yaşlı çok sayıda vatandaş, Selimiye, Eski ve Üç Şerefeli gibi merkezdeki selatin camilerini doldurdu.

Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camisi’nde, kadınlar caminin kendilerine ayrılan bölümünde namaza dururken, bazı vatandaşlar da namazı çocuklarıyla kıldı. Ramazan ayının coşkusunu ilk teravihle yaşayan vatandaşlar, namazın ardından dua etti.

Yıllık izinlerini Türkiye’de geçirmek üzere gelen bazı gurbetçiler de teravih namazını Edirne’deki camilerde eda etti.(aa)

Read More →

Cebel’de 19 Mayıs Olaylarının 27. Yılı Anıldı

Bugün 19 Mayıs 2016 tarihinde binlerce Bulgaristan Türkü komünist diktatör Todor Jivkov’un iktidardan düşmesine sebep olan bundan 27 yıl önce gerçekleşen Mayıs Olaylarını anma törenine katılmak için Cebel’e (Şeyh Cuma) akın ettiler. Aynı zamanda Cebel Günü olan 19 Mayıs, Kırcaali bölgesinden başka, Türkiye, yurt içinden ve yurt dışından gelen yüzlerce misafir tarafından büyük ilgiyle izlenen zengin bir programla kutlandı. Mayıs Olaylarını anma etkinliği Cebel Belediyesi ve 19 Mayıs Derneği tarafından düzenlendi.

Bu yıl ilk defa anma etkinliği kapsamında Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) partisi tarafından anma mitingi yapılmadı. Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer, Cebel Günü’nde her hangi bir siyasi partinin anma mitingi gerçekleştirmesini yasakladı. Bu sebepten dolayı anma etkinliğinde konukların konuşma yaptıkları sırada HÖH taraftarları “DPS, birlik, beraberlik, kardeşlik, demokrasi, çoğunluktayız, güçlüyüz, Kırcaali” şeklinde naralar attılar.

Resmi törenin açılışından önce totaliter rejimin kurbanları adına Cebel Camisi’nde mevlit okundu. Anma töreni ve Cebel Günü kutlama etkinliği Bulgaristan milli marşı ve AB marşı ile başladı. Ardından tüm Bulgaristan süreci şehitlerinin anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Bu yılki Mayıs olaylarını anma töreninde resmi misafirler arasında T. C. Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, kardeş Bursa Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, Bursa Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan, Yunanistan Kozlukebir (Arriana) Belediye Başkan Yardımcısı Cemal Ahmet, Yunanistan Dostluk Eşitlik Barış (DEP) Genel Başkanı Mustafa Ali Çauş, BAL-GÖÇ Genel Başkan Yardımcısı Sadık Yılmaz, Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Nedim Dönmez, İzmir BAL-GÖÇ Başkanı Fahriye Ersoy, Ege Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Kocaman, AK Parti Yıldırım İlçe Başkanı Hüdayi Yazıcı, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Ergün Ersoy, Yunanistan Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan ve Bursa Cebelliler Derneği Başkanı Dr. Gürçay Cem hazır bulundular.

Mayıs Olaylarının ana organizatörlerinden, olaylar sırasında milis güçleri tarafından öldürülesiye dövülen ve sınır dışı edilen İsmet Yılmaztürk Paliş, Hasan Bahar ve Fikret Gürpınar anma töreninde özel konuklardı. Cebel İlçesi’nden siyasi mağdurlar Muhammed Gölcüklü, Remzi Hasan, Tahsin Şerif, Nasuf Hüseyin ve Ramazan Ayyıldız da hakkıyla resmi konuklar arasında yerlerini aldılar.

Anma etkinliğinde aynı zamanda bağımsız milletvekilleri olan yeni kurulan Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü İçin Demokratlar İçin (DOST) Genel Başkanı Lütfi Mestan ve tüm parti yönetiminin yanı sıra öte yandan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Başkanı Mustafa Karadayı ve beraberindeki büyük bir parti heyeti de hazır bulundular, fakat siyasetçiler resmi konuklar arasında yer almadılar.

Programın sunuculuğunu yapan Fahriye Murat, “Cebel Günü, 27 yıl önceki direnişin kahramanlarının günü ve bu yüzden 19 Mayıs-Cebel Günü daha fazla siyasileştirilemez” ifadelerini kullanarak, siyasetçilerin kendilerini tanıtmamaları için ricada bulunduklarını belirtti.

Konukların tanıtımından sonra Bulgaristan Başmüftüsü Dr. Mustafa Hacı, Mayıs Olayları ve tüm Bulgarlaştırma süreci kurbanları için dua okudu.

Açılış ve selamlama konuşması yapan ev sahibi konumundaki Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer, siyasi görüşleri farklı olanlara karşı saygı duyduğunu belirterek, herkesin birbirine karşı saygı göstermesi çağrısında bulundu. Cebel Günü’nün gelenek, minnettarlık ve umudu birleştirdiğini ve Cebellilerin bununla gurur duyduklarını ifade etti. Doğu Avrupa’da komünizm rejimine karşı direnişin bu kasabadan 19 Mayıs 1989 tarihinde başladığını kaydeden Ömer, bu tarihin tüm ilçenin bayram günü olduğunu belirtti. Törende hazır bulunan Mayıs Olaylarının ana organizatörlerine teşekkür eden Bahri Ömer, Cebel İlçesi adına Türkiye’nin milli bayramı olan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. Bahri Ömer, “Biz sadece kendi tarihimize ve geleneklerimize karşı saygı göstermiyoruz, ilçemizin geleceğini de belirliyoruz. Çünkü elde edilen başarılar, bizi daha sorumlu ve yeni yeni başarılara imza atmak için daha çok çaba sarf etmemizi zorunlu kılıyor” dedi. Belediyenin gerçekleştirdiği termal su projesi ve başka önemli projelerine değinen Belediye Başkanı, tüm Cebellilerin bayramını kutlayarak konuşmasına son verdi.

Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer’in konuşması esnasında HÖH Partisi Genel Başkanı Mustafa Karadayı ve yardımcıları kürsüye doğru sırtlarını dönerek protesto eylemi yaptı.

Mayıs Olaylarının ana organizatörleri adına konuşan Hasan Bahar, ”Sizleri hiç unutmadık ve unutmayacağız. Buna adınız gibi emin olun. Şimdiye kadar bu kürsüden belirli düşüncelerden dolayı sizlere hitap edemedik. Şimdi ilk defa bunu kısa bir şekilde yerine getirmek isterim” dedi. Olayları şöyle özetledi: ”Önce açlık grevleri ilan edildi, o esnada bazı liderlerimiz tutuklanmaya başladı, örgütümüz inşa edildi, özellikle İsmet Yılmaztürk Paliş kardeşimiz tutuklandı ve bu da bizi aktif hale getirdi, rahmetli Mestan Ağa’nın cenaze törenini kitlesel bir yürüyüşe döndürme kararı aldık”. Hasan Bahar, “19 Mayıs gününün Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer’in teklifiyle Cebel Günü ilan edilmesi bizleri sevindirdi. Kendilerine ve oy veren tüm Meclis Üyelerine teşekkürlerimizi sunarız. Hepinizin çifte bayramınızı kutlar, soydaşlarımıza ve tüm Türk halkına başarılar dileriz!” dedi.

Tüm göçmen dernekleri adına Cebellileri selamlayan BAL-GÖÇ Genel Başkan Yardımcısı Sadık Yılmaz, “Cebel’i ben hiçbir zaman bu kadar görkemli ve kalabalık görmedim. Demek ki burada 1985’ten sonra olan yeni bir tarih yazılacak. 25 sene birilerine kayıtsız şartsız destek verdiğimiz arkadaşlarımızın sırtlarını bize dönmesini ben içime sindiremiyorum. Ama tarih her zaman hak ve hukukun yanındadır, bu böyle bilinsin. Cebel kahraman halkı 1984-85 senelerinde ne yazdıysa, buraların yeri zamanı geldiğinde doğru bir istikameti bulacağına inanıyorum” dedi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursalılar adına Cebelleri selamlayarak, “Bugün hem Türkiye, hem Bulgaristan için güzel bir gün. Türkiye’mizin de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun” dedi. 17 yıldır Cebel Günü etkinliğine katıldığını kaydeden Altepe, özgürlük mücadelesi verilen çok önemli bir gün olduğunu belirtti. Şehitleri rahmetle, minnetle, şükranla andığını ifade eden Altepe, “Bizler dostuz ve her zaman olduğu gibi bugün de buradayız” dedi. Kardeş Bulgaristan halkının her zaman yanında olacaklarını kaydeden Altepe, “Biz bütünüz, bir bütünün parçasıyız. Türkiye ve Bulgaristan kardeş iki ülke. Bizler bu birlikteliğimize devam edeceğiz. Araya düşmanlar girmesin, biz bu dostluğu yüzyıllarca yaşadık” dedi. Kahraman Cebel halkını tebrik eden Altepe, her zaman Bulgaristan’a yardımcı olmaya devam edeceğinin altını çizdi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı, “Birlikte üretelim, AB’ne birlikte mal satalım, birlikte gelişelim. Bulgaristan’ın buna ihtiyacı var. Birlikte çalışmamız lazım. Türkiye’den Bulgaristan’a hiçbir zaman zarar gelmez. Onun için iki ülkenin yakınlaşmasında her zaman büyük faydalar var” diye ifade etti.

Kırcaali’deki ikinci büyük caminin yapımı, Cebel’deki caminin onarımı, Cebel’e çöp arabası sağlanması gibi örnekler vererek, her zaman bölgedeki Türk halkına destek olmaya hazır olduklarını kaydeden Altepe, Cebellilerin özgürlük gününü kutladı.

Türkiye’yi temsilen törende hazır bulunduğunu hatırlatan Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, Bulgaristan’ın demokratik gelişiminde ilk ateşi yakan soydaşların öncülük ettiği Cebel şehitlerini anma günü ve Cebel Bayramı’nın kutlu olmasını diledi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı da kutladı. Sadece Türkiye’nin temsilcisi olarak değil, Cebellilere bir kardeşi olarak hitap ettiğini kaydeden Gökçe, aynı şuur ve anlayışla kendini dinleyen Cebellilere de teşekkürlerini ve saygılarını sunduğunu ifade etti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin söylediklerine ekleyecek pek bir şeyin olmadığını kaydeden Büyükelçi, anma etkinliğine gelen tüm soydaşlara ve Cebel halkına teşekkür etti. Anma törenine ev sahipliği yapan Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer’e, Başmüftü Dr. Hacı’ya, Türkiye’den gelen konuklara da teşekkür eden Gökçe, katılan tüm siyasetçileri selamladı. Bulgarlaştırma süreci şehitlerine Allah’tan rahmet dileyen Gökçe, 19 Mayıs’ın hem Cebel, hem Bulgaristan, hem Türkiye için çok önemli bir gün olduğunun altını çizerek, hem anma, hem bayram günü olduğunu belirtti. Gökçe, “Türkiye, Bulgaristan’ın en yakın bir dostu, hatta müttefiki ve komşusudur. Her zaman böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır. Biz her zaman beraber yaşadık, bundan sonra da beraber yaşamaya devam edeceğiz” dedi. NATO’da müttefik, AB’nde ortak olan dost ve komşu Türkiye ve Bulgaristan halklarının birlikte çok uzun bir tarihi olduğunu belirtti. Çifte vatandaşların bu dostluğa merkezi önem kattığını belirten Gökçe, Bulgaristan tam AB üyesi, Türkiye’nin ise AB ortağı olduğunu vurguladı. Türkiye’nin uzun geçmişte olduğu gibi uzun gelecekte de Bulgaristan’ın yanında olacağını vurgulayarak, ayrım, her hangi bir farklılık gözetmeyeceğini ve bugüne kadar da gözetmediğinin altını çizdi. Cebel’de şehitleri ve gazileri anmakla birlikte geleceğe bakmanın da çök önemli olduğuna işaret eden Büyükelçi, “Türkiye bugün dünyanın 16. büyük ekonomisi haline geldi çok şükür. Ve biz bundan en çok da komşularımızın Bulgaristan’ın, Yunanistan’ın ve diğer komşularımızın istifade etmesini istiyoruz, çünkü refah ortaktır. 2014-2015 yıllarında Türk iş adamlarının, yatırımcılarının dünyanın beş kıtasında yaptıkları yatırımın toplamı 15 milyar doları geçti. Maalesef, Bulgaristan’a çok az bir yatırım geldi, arzu ettiğimizin çok altında. Biz çok daha fazlasını arzu ediyoruz. Gençler göç ediyor, nüfus yaşlanıyor, ülkenin gücünü toplaması lazım. Yetişmiş insan gücünün olduğu yerde ve yatırımın avantajlı olduğu yerde yatırım geliyor zaten. Bu çok önemli rakam az evvel sizinle paylaştığım. Bunun üzerine hep beraber düşünmemiz lazım olduğunu zannediyorum. Çünkü bu meydandan ayrıldığımda hep beraber aslında aklımızda kalacak olan önemli bir şey bu. Bu önemli günde sizlere birlik, beraberlik, dayanışma, refah, mutluluk diliyoruz. Şehitlerimizi unutmayın! Bulgaristan’ın eşit haklara sahip çok önemli katkılar yapan vatandaşları, AB vatandaşları olarak üstünüze düşen görevleri unutmayın! Türkiye her zaman sizlerin ve tüm Bulgaristan halkının yanındadır, her zaman ihtiyacı olduğunda olmaya devam edecektir. Bulgaristan bizim gerçekten çok değer verdiğimiz, çok önemsediğimiz, çok kıymetli bir komşumuzdur ve bu tarihimiz, geleceğimiz, dostluğumuz, muhabbetimiz bitmeyecektir, hep beraber istikbale kadar beraber yaşayacağız” diye konuştu. Büyükelçi konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Bir sivil toplum anma etkinliğini siyasete karıştırmadığınız için ayrıca teşekkür ediyorum. Her demokratik ülkede olduğu gibi bunu yapmak için başka vesileler ve fırsatlar olacaktır muhakkak. Saygılar, selamlar”.

Daha sonra resmi konuklar tarafından Cebel Günü kutlamaları kapsamında düzenlenen spor turnuvalarında dereceye girenlere ödüller sunuldu.

Program ünlü Türk pop müziği sanatçısı Burcu Güneş’in sunduğu konserle devam etti.

Sanatçının sevilen şarkılarını seslendirdiği konser büyük ilgi gördü.

Kırcaali Haber
Kaynak: Resmiye MÜMÜN

 

Read More →

Gazi Evrenos Bey İskeçe’de Anlatıldı!

– Askeri başarılarını, Balkan topraklarının gelişmesi için harcamıştır. Bölgenin sosyal ve ekonomik kalkınmasını sağlamıştır.

– – Osmanlı Devleti uyguladığı “İstimalât” yani hoşgörü politikasıyla Müslüman ve Hıristiyan halkların barış içinde yaşadıkları bir ortamı oluşturmuştur.

– – Fetih kılıçla değil, ısındırıcı politikalarla yapılmıştır.

BAKEŞ’in- Batı Trakya Kültür Eğitim Şirketi- düzenlediği ve Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Kılıç’ın konuşmacı olarak katıldığı “Gazi Evrenos Bey ve Balkanlar” konulu konferans 14 Mayıs akşamı İskeçe’de gerçekleşti.

Konferansa BAKEŞ Genel Müdürü Pervin Hayrullah, İskeçe Muzaffer Salihoğlu Ortaokul-Lisesi Sahibesi Saime Kırlıdökme ve okulun Müdürü Erkan İmamefendi, İskeçe S. Müftü Yardımcısı Ahmet Hraloğlu, DEB Partisi İskeçe Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu, Kozlukebir Belediyesi Toplumsal Hareket Başkanı Saadettin Şakir Hüseyin, Güney Meriç Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu, Seyyid Ali Sultan Degâhı Vakfı Başkanı Ahmet Kara Hüseyin’in yanısıra diğer davetliler katıldı.

Toplantı BAKEŞ Gn. Müdürü Pervin Hayrullah yaptığı kısa selamlama konuşmasında Gazi Evrenos Bey’in Balkanlar’ın ve Batı Trakya’nın tarihi açısından çok önemli olduğunu belirtti.

Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Kılıç, Balkanlar’ın Osmanlı için çok önemli olduğunu, Batı Trakya’nın giriş kapısı rolünü oynadığını, Rumeli’nin Anadolu topraklarından daha öncelikli olduğunu ve hatta Divan-ı Hümayun’da Rumeli beylerbeyinin Anadolu beylerbeyinin önünde oturduğunu belirtti.

Balkan topraklarının buralara gelen Osmanlı’nın izlerini taşıdığını belirten Kılıç konuşmasına şöyle devam etti:

“1354 yılında Gelibolu’da büyük bir deprem oldu. O yıllarda savaşlar, isyanlar, saldırılar ve veba salgını dolayısıyla Batı Trakya’nın nüfusu çok azalmıştı. Osmanlı iskân metodunu kullanarak ve Süleyman Paşa’dan itibaren Karesi Beyliği topraklarından getirdiği konar-göçer ve yürükleri buralara yerleştirmiştir.

Bu süreçte en önemli isimlerden biri de Gazi Evrenos Bey’dir. Rumeli fetihlerinin komutanı, hayratlarının sahibidir. Osmanoğulları kadar eski bir tarihe sahiptir. Evrenos Bey’in doğumu bilinmiyor. Ölüm yılı Yenice Vardar’daki türbe kitabesinde 17 Kasım 1447 Çarşamba günü olarak belirtilmiştir. Kendisine “Gaziler Sultanı” ünvanı verilmiştir.”

Gazi Evrenos Bey’in akınlarının merkezi idare tarafından fermanla yönlendirildiğini ve Osmanlı’nın bölgeye huzuru getirdiğini vurgulayan Kılıç konuşmasını şöyle tamamladı:

“Osmanlı Devleti uyguladığı “İstimalât” yani hoşgörü politikasıyla Müslüman ve Hıristiyan halkların barış içinde yaşadıkları bir ortamın oluşturmuştur. Fetih, kılıçla değil, ısındırıcı politikalarla yapılmıştır

Evrenos Bey, Via Egnatia (Sol Kol ) yolu etrafında şehirler, vakıflar kurmuş, bu güzergâhı geliştirmiştir. Evrenos Bey, Gümülcine’yi yaklaşık on yıl ikinci üs merkezi olarak kullanmıştır. Kurduğu Vakıflar sayesinde bölge ve Balkanlar şenlenmiştir. Vakıfları müstesna vakıflara aittir. Kendisi bütün ekonomik gücünü Balkanlar’ın gelişmesine ve kalkınmasına harcamıştır. Gümülcine’deki bugün bilinen vakfını ev olarak kullanmıştır.

Gümülcine’nin fethi kendisine bir fermanla bildirilmiştir. Osmanlı kroniklerinde fetih konusunda farklı tarifler mevcuttur. 1383 yılına kadar burada yaşadığı ve ayrılınca da evini vakfa dönüştürdüğü tarihi kaynaklarda mevcuttur.

Kısacası Evrenos Bey, yağma akınlar yapan bir değildi. Askeri başarılarını, Balkan topraklarının gelişmesi için harcamıştır. Bölgenin sosyal ve ekonomik kalkınmasını sağlamıştır.”

Etkinliğin sonunda Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Kılıç tebrik edildi ve BAKEŞ Gn. Md. Pervin Hayrullah kendisine çiçek takdim etti.”

http://www.burasibatitrakya.com/component/k2/item/5764-gazi-evrenos-bey-iskeçede-anlatıldı.html

Read More →

Plevneliev, 1989 göçmenlerine seçme hakkı vermeyen yasayı veto etti

Geçen Nisan ayının sonlarında, Bulgaristan Parlamentosundaki sağ patriotar görüşlü milletvekillerin oylarıyla seçim kanununda bazı değişiklikler yapılmıştı. Bu değişiklikle, Türkiye’de yaşayan 1989 göçmenlerinin, yani yurtdışındaki Bulgaristan vatandaşlarının genel seçimlerde oy kullanma hakları kısıtlanıyordu.

Bu seçim yasasına göre, Avrupa Birliği ülkelerinde yaşayan Bulgaristan vatandaşlarına, Avrupa’nın her hangi bir şehrinde 100 seçmenin dilekçe verildiği taktirde bir sandık kurulurken, Türkiye’de sadece Bulgaristan dış temsilciliklerinde ve bir milyondan fazla insanın yaşadığı şehirlerde oy kullanma hakkı getiriliyordu; Çorlu, Lüleburgaz, Tekirdağ vs gibi yüz binlerce göçmenin yaşadığı merkezlere tek bir seçim sandığı hakkı verilmiyordu.

Ancak bugün, bu antidemokratik yasanın Bulgaristan Cumhurbaşkanı Plevneliev tarafından veto edildiği bildirildi.

Plevneliev’in makamından yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanı şuna inanmaktadır ki, Seçim Kanunu, yurtiçinde olduğu gibi, yurtdışında da adaletli bir şekilde yapılmalıdır, bu konudaki her demokratik değişime destek vermektedir. Fakat bu, yurtdışındaki Bulgaristan vatandaşlarının eşitlik ilkesinden çıkarak yapılmamalı. Kötü seçim deneyimlerinin önüne geçilmesi için, ulusal bölünmelere sebep vermemeli. Demokrasi, seçimlerle yaşar. Çünkü seçim günü, vatandaşların enerjisiyle, onların hareketliği nedeniyle, siyasi kurumlar temsil ve yasal statü kazanırlar. Seçim kuralları, meclisteki partilerin arasında bir denge sağlamak ve vatandaşların kendi temsilcilerini en yüksek seviyede temsil hedefini gütmektedir…” denilmektedir.

Bilindiği gibi, Bulgaristan’daki aşırı sağ, iktidardaki GERP ve eski rejimin tek partisi BKP’nin devamı olan BSP partilerinin, Nisan ayı sonunda çıkardığı seçim yasası, Türkiye’de yaşayan ve aynı zamanda Bulgaristan vatandaşı olan 1989 göçmenlerinin seçme haklarının elinden almak için çıkardığı bir yasadır.

Yine bilindiği gibi, daha önceki senelerde, HÖH/D(p)S’nin de desteklediği bir seçim yasasıyla, başka ülke vatandaşlığı bulunanlara Milletvekili, Belediye başkanı seçilme hakları yoktur.

Bulgaristan’daki patriotar çevreler, bu yeni seçim yasasının, Türklerin seçme haklarının kısıtlanması, yeni kurulan ve çoğunluğu Türklerden oluşan DOST partisinin önünü kesmek için çıkartıldığı gerçeğini saklama gereğini dahi duymuyorlardı…

Bulgaristan Cumhurbaşkanı Plevneliev’in, bu antidemokratik seçim yasasını veto etmesi, Türkiye’de yaşayan 1989 göçmenlerini memnun etmiştir.

http://www.balkanlar24.com/2016/05/07/plevneliev-1989-gocmenlerine-secime-hakki-vermeyen-yasayi-veto-etti/
Durmuş Arda

Read More →

Bulgaristan’da parlamentonun onayladığı seçim yasasına tepki

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Zürfettin Hacıoğlu, Bulgaristan’da parlamento tarafından onaylanan seçim yasasına tepki göstererek, ‘Bu yasaya göre Bulgaristan dışında ikamet eden Bulgaristan vatandaşları, bulundukları ülkelerin temsilciliklerinde oy kullanacak. Bu yasa mecliste onaylandı. Antidemokratik ve anayasaya aykırı yasayı, Türkiye’de yaşayan yüz binlerce Bulgaristan vatandaşının kabul etmesi mümkün değil.’ dedi.

Hacıoğlu, Balkan Türkleri Federasyonu Edirne Şubesinde düzenlediği basın toplantısında, konfederasyon olarak hafta sonu Bursa’da icra kuruluyla Bulgaristan’daki son siyasi gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi.

Bulgaristan’da çıkarılan seçim yasasıyla ilgili bazı sıkıntılar olduğunu ifade eden Hacıoğlu, şöyle devam etti:

‘Bu yasaya göre Bulgaristan dışında ikamet eden Bulgaristan vatandaşları, bulundukları ülkelerin temsilciliklerinde oy kullanacak. Bu yasa mecliste onaylandı. Antidemokratik ve anayasaya aykırı yasayı, Türkiye’de yaşayan yüz binlerce Bulgaristan vatandaşının kabul etmesi mümkün değil. Seçme hakları ellerinden alınmış ve gasbedimiştir. Bu yasa fiziken de mümkün değil. Örneğin Trakya Bölgesin’de yaklaşık 30 bin Bulgaristan vatandaşı var. Bunların üçte biri bile oy kullansa 10 bin kişi Bulgaristan Cumhuriyeti konsolosluğuna nasıl sığacak, nasıl oy kullanacaklar? Bunu çok merak ediyorum’

Hacıoğlu, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’e çağrıda bulunarak, antidemokratik ve anayasaya aykırı yasayı onaylamamasını ve parlamentoya geri göndermesini istedi.

Var olan haklarının gasbedilmesine kesinlikle kaygısız ve tepkisiz kalmayacaklarını vurgulayan Hacıoğlu, yasanın geri çekilmesini istedi.

Kaynak: haber24

Read More →