Review Category : Manşet Haberler

Meclis, Osmanlı döneminde sözde Bulgar soykırımın tanınması teklifini erteledi

Bulgaristan Meclisi, aşırı ırkçı ve Türk düşmanı Ataka partisinin 1396-1913 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu tarafından sözde Bulgarlara soykırım uygulanmasının tanınması ve kınanması teklifini erteledi. Teklifin görüşülmesinin ertelenmesini öneren Bulgaristan Demokratik Merkezi Milletvekili Kınço Filipov, teklifin ilk önce Bulgaristan Bilimler Akademisi’nden uzmanların da davet edilmesiyle Dışişleri Komisyonu tarafından görüşülmesi gerektiğini kaydetti.

Ataka partisi, ülkenin Osmanlı egemenliğinde bulunduğu sırada sözde Batak köyünde katliam yaşandığı iddia edilen 17 Mayıs gününün “Osmanlı İmparatorluğu’nda Öldürülen Bulgarlara Saygı Günü” olarak ilan edilmesini istiyor.

Türklere karşı ırkçı tavırlarıyla bilinen Vatansever Cephesi Koalisyonu Eşbaşkanı Krasimir Karakaçanov, “Artık altıncı kez bu teklifi yapıyoruz. Ertelemeye gerek yok, artık 25 yıldır erteliyoruz. 25 yıldır meselenin üstü kapatılıyor” dedi.

Yapılan oylamada teklifin görüşülmesinin ertelenmesi önerisini 110 milletvekili desteklerken, 46’sı karşı çıktılar, 3’ü ise çekimser kaldılar.

Kaynak: Kırcaali Haber

Read More →

AB’den Türkçe’nin resmi dil olmasını istedi!

Kıbrıs Cumhuriyeti (Güney Kıbrıs) Başkanı Anastasiadis AB Döenm Başkanı Hollanda’ya gönderdiği mesajda Türkçe’nin AB’de resmi diller arasına alınmasını istedi.

Anastasiadis, Türkçe’nin AB’nde resmi diller arasına katılmasının Rum tarafının bir iyi niyeti olduğunu ve bunun da Kıbrıs sorununun çözümüne olumlu katkı sağlayacağını belirtti. Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasına göre Türkçe, Yunanca ile birlikte resmi dildir. Ayrıca İngilizce de kullanılmaktadır.

Konuyla ilgili talep 17 Şubat tarihinde; Komisyon Başkanına, AP’na ve dönem başkanı Hollanda’ya iletildi.

Benzer bir istek de 2002 yılında Kıbrıs’ın AB görüşmeleri esnasında dile getirilmişti. O zaman uygulama maliyetinin yüksek olması sebebiyle Kıbrıs tarafından konu hakkında direnmemesi gerektiği söylenmişti.

AB’de 24 resmi dil bulunmaktadır. Tercüme işlerinde 6.000 kişi çalışmaktadır. Bunların maliyeti de yılda 450 milyon evro civarındadır. Türkçe’nin de resmi diller arasına katılmasından sonra AB’nin yılda ek olarak 37 milyon evro bir bütçe ayırması gerekmektedir. Son olarak 2007’de İrlandaca AB’nin resmi dilleir arasına katılmıştı.

tanea.gr

Read More →

Sofya’da Dost Partisinin ilk kuruluş toplantısı yapıldı

Üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) partisinden ihraç edilen eski Genel Başkanı Lütvi Mestan, Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü İçin Demokratlar Partisi (DOST) adlı yeni siyasi oluşumunun kurulması için ilk toplantıyı düzenledi.

Parlamentoda kendisi gibi HÖH grubundan ayrılan beş milletvekiliyle yeni siyasi projeye destek veren 200 kişilik bir grubun katıldığı toplantıda konuşan Mestan, “Biz NATO ve AB’deki ortaklarımızın değerlerini paylaşan yeni bir parti olacağız” dedi.

Konuşmasında, Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesini de kınayan Mestan, “Biz, DOST olarak, kendi seçimimizi yapmış bulunuyoruz. Yaptığımız siyasi seçim asla Rusya ve Türkiye arasında seçim olmamıştır” ifadesini kullandı.

Bulgaristan yasalarının getirdiği sınırlandırmalar yüzünden dün İsperih bölgesinde bir toplantıda anadili olan Türkçeyi konuştuğu için bir kez daha para cezası ödediğine işaret eden Mestan, yeni partinin tüm Bulgaristan vatandaşlarına açık olacağını söyledi.

Mestan, “Partimiz, etnik köken farklıklarını ülkemizin milli güvenliğine tehdit olarak görmeyen, bunu bir zenginlik olarak algılayan Bulgarlar, Türkler, Romanlar, Yahudiler ve hatta Ermenilere bile açık olacaktır” diye konuştu.

Mestan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurultay yapabilmek için 2 bin 500 imza toplamaları gerektiğini belirterek DOST oluşumunun aktif bir çalışma temposuna girdiğini vurguladı.

Eski HÖH Genel Başkanı olarak Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesine ilişkin parlamentoda okuduğu, NATO’yu destekleyen bir bildiri yüzünden HÖH’den “aforoz edildiğini” ifade eden Mestan, bu bildirinin HÖH partisinin şimdiki yöneticileri tarafından alkışlandığını ancak sonradan iç hesaplaşma malzemesi olarak kendisine karşı kullanıldığını kaydetti.

Mestan, partinin kuruluş süreci çerçevesinde salonda hazır bulunanların arasında ülkedeki eski komünist rejiminin Türk ve Müslümanlara karşı 1984 yılı sonrası yürütmeye çalıştığı asimilasyon kampanyasının en belirgin muhaliflerinin, eski siyasi mahkumların da yer aldığını belirtti.

Lütfi Mestan ve diğer katılımcıların, DOST partisinin kuruluş aşamasının ilk adımı olarak bir niyet bildirisi kabul etmesi bekleniyor.

HÖH Onursal Başkanı Ahmet Doğan, evinde düzenlediği bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Mestan’ın Rus uçağının düşürülmesinin ardından parlamentoda NATO ve Türkiye’yi destekleyen bir bildiri okumasını “büyük gaf” olarak nitelemişti. Mestan, bu konuşmadan kısa bir süre sonra HÖH Merkez İdare Kurulu tarafından parti ve parlamento grubundan ihraç edilmişti. Ardından partiden beş milletvekili daha istifa etmiş ve HÖH’nin milletvekili sayısı 30’a düşmüştü.

Lütvi Mestan, DOST partisinin ilk kurultayının en geç 9 Nisan tarihine dek başkent Sofya’nın Halk Kültür Sarayı’nda (NDK) yapılacağını ve partinin kurulacağını bildirdi.

Kaynak: Anadolu Ajansi

Read More →

‘Bulgaristan’daki Türkler yeniden ayağa kalkacaktır’

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Zürfettin Hacıoğlu, ” Ben inanıyorum ki 26 yıl önce olduğu gibi Bulgaristan’daki Türkler yeniden ayağa kalkacaktır, yeniden kimliğine, kendine, kültürüne, dinine sahip çıkacaktır, yeni oluşuma da bu ölçüde destek vereceklerdir diye düşünüyoruz” dedi.

Hacıoğlu, Balkan Türkleri Federasyonu Edirne Şubesi’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, Eski Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Partisi Genel Başkanı Lütfi Mestan’ın başkanlıktan uzaklaştırılmasının hoş karşılanmadığını söyledi.

HÖH Onursal Başkanı Ahmet Doğan’ın Rusya yanlısı açıklamalarını toplumun kabul etmediğini anlatan Hacıoğlu, “Bulgaristan ve Türkiye’de yaşayan Türkler ivedilikle yeni bir oluşum olmasını istiyor. Özellikle camiamızın çoğunlukla yaşadığı İzmir, Bursa, İstanbul ve Trakya’daki soydaşlarımız yeni bir oluşumun beklentisi içerisindeler” diye konuştu.

Mestan ile görüştüğünü ifade eden Hacıoğlu, şunları kaydetti:

“Aldığımız bilgilere göre, 27 Şubat’ta yeni partinin kuruluş toplantısı yapılacak. Yeni oluşum büyük bir ilgi görüyor. Hatta İzmir, Bursa, İstanbul ve Trakya’da yaşayan gazilerimiz, Türklük kimliği ve hakları için ceza evlerinde yatmış insanlarımız kurucu üye olmayı ifade ettiler. Biz bunu sayın Lütfi Mestan’a ve çalışma arkadaşlarına ilettik. Umuyoruz ki olumlu cevap alırız. Türkiye’de yaşayan Bulgaristan Türkleri de oluşabilecek yeni partide bizzat her kademesinde görev almak istiyorlar. Ben inanıyorum ki 26 yıl önce olduğu gibi Bulgaristan’daki Türkler yeniden ayağa kalkacaktır, yeniden kimliğine, kendine, kültürüne, dinine sahip çıkacaktır, yeni oluşuma da bu ölçüde destek vereceklerdir diye düşünüyoruz. Partinin ismini sayın Lütfi Mestan, Dost Partisi olarak açıkladı. Bunun açılımı Bulgaristan’da serbestlik, sorumluluk ve hoşgörü içi demokratlardır. Bunlar yan yana geldiği zaman güzel bir isim oluşturuyor. Umarız ki tüm dostlar bir araya gelir ve yeni oluşumda buluşur.”

“Türkiye’ye giriş yasağı”

HÖH Onursal Başkanı Doğan ve HÖH Milletvekili Delyan Peevski’ye Türkiye’ye giriş yasağı konulduğuna ilişkin Avrupa basınında haberler çıktığını anımsatan Hacıoğlu, şöyle devam etti:

“Net bilgimiz olmamakla beraber bu iki adamın yan yana getirilmesi çok manidardır. Bulgaristan kamuoyunda halen bu konu tartışılmaktadır. Peevski Bulgaristan medyasının yüzde 70, 80 gibi bir oranına sahiptir ve Türkiye karşıtı propaganda yapmaktadır. Bu kararın siyasi bir karar olduğu algısını yaratmaya çalışıyor. Bizler bunun siyasi bir karar olmadığını düşünüyoruz. Tamamen bu konunun uluslararası bazı ticari meselelerle bağlı olduğuna inanıyoruz. Peevski, Bulgaristan’da oligarşinin başında bir isim olarak adlandırılıyor.
Bunu da kendileri söylüyor. Açık söyleyelim Ahmet Doğan ve Peevski’nin Türkiye’ye giriş yasağıyla ilgili bir memnuniyet söz konusu, bunu ifade edebiliriz.”

Kaynak : Anadolu ajansı

Read More →

Büyükelçi Süleyman Gökçe: “Türkiye’nin, Bulgaristan’ın içişlerine müdahale etmesi söz konusu olamaz”

Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, BTV’de canlı yayında gazeteci Jeni Marçeva’ya verdiği demeçte, Bulgaristan meclisinin, Türkiye’nin Bulgaristan’ın içişlerine karıştığı iddialarını araştıracak bir komisyon kurulması hakkında, “Türkiye, Bulgaristan’ın içişlerine müdahale etmemiştir. Bunu kesin olarak söylemek istiyorum. Burada siyasi nedenlerden dolayı bir girişim söz konusu, fakat burada duracağım, çünkü her bir meclisin görevi her türlü karar almaktır” dedi.

Büyükelçi, “15-16 yıl önce Türkiye Parlamentosu, oybirliğiyle aldığı bir kararla Türkiye’nin Bulgaristan ve Romanya’nın üye olmasından önce NATO’nun genişlemesine izin vermemesini sağladı. Retorik bir soru yönelteceğim-o zaman bu kararı birisi Bulgaristan’ın içişlerine müdahale olarak kabul ediyor muydu?!” diye sordu.

Gökçe, “Kesinlikle böyle bir komisyonun kurulması çok üzücü ve kırıcı bir şey olduğunu söylemek isterim, ne yazık ki böyle bir şey duyuyoruz. Türkiye, Bulgaristan’a komşu ve iyi bir dost ülke olmasından başka NATO ve AB çerçevesinde müttefik ve ortak bir ülke olduğunu da ispatlamıştır. Bence olayların bu şekilde gelişmesi çok yazık” diye belirtti.

Ankara için Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Başkanı’nın mesela Doğan değil de, Mestan olması neden bu kadar önemli?

-Bu soruya cevap vermemeyi tercih ederim, çünkü işte bu tam olarak Bulgaristan’ın içişlerine müdahaledir. Bir şeyi izah etmek istiyorum, bütün saygımla Türkiye hiç bir zaman her hangi bir Bulgar siyasetçisinin bir siyasi güç veya Bulgaristan’da bir tanınmış kişi ile ilgili olaylarda taraf tutması ricasında bulunmamıştır.

HÖH partisinin Başkanı’nın kim olacağı konusunda kimse baskı uygulamamıştır.

Mestan’ın yeni parti kurması fikri Türkiye’nin Sofya Büyükelçiliği konutunda mı doğdu?

-Hayır, böyle bir soruya şaşırdım. Ne Türkiye, ne de Türkiye’nin diplomatik misyonlukları başka ülkelerin içişleriyle uğraşmıyor. Açık ve net bir şekilde söylemek isterim ki, içişlere müdahale olarak yorumlanabilir hiçbir şeyle ilgili yorum yapmak istemem ve belki de basında yer alan haberler doğru değil veya bir kısmı yalan olabilir. Büyükelçilikler, gazete ve elektronik medyalara sahip değil.

Dünyadaki en çok bilinen gazetelerin redaksiyonları ve gazeteler dahil, hiçbir medyaya inancım yok. Bunun için de çok sağlam nedenlerim var. Çünkü her bir medya, ister basılı, ister elektronik olsun, her zaman önyargılı bir bakış açısına sahiptir.

Doğan ve Peevski’ye Türkiye’ye giriş yasağı var mı?

-Ne bunu doğrulayabilirim, ne de reddedebilirim, bunun için sebebim var. Bu konuda Türkiye iktidarı tarafından resmi açıklama yapılmadı. Şimdi bana bunu soruyorsunuz ve tüm izleyicilerinize söylüyorum ki, bu bilgiyi ne doğrulayabilirim, ne de reddedebilirim.

Bulgaristan’da medyalarda bu konu hakkında çok şey yazıldı, çizildi ve buna çok şaşırdım. Bu sorunun cevabı budur, izleyicilerinizin cevaptan memnun olmalarını umarım.

HÖH partisinin tüm elitinin, yani 130’dan fazla kişinin Türkiye’ye giriş yapmalarının yasaklandığına dair haberle ilgili Süleyman Gökçe, “Ben de bu haberi ilk defa bir gazetede okudum. Bunu medyada okuduğum için bilgi sahibi olmak isterim, fakat yorum yapamam. Bu soruyu medyaların bu bilgiyi aldığı kaynaklara yöneltmelisiniz ve bu bilgiyi kimin verdiğini öğrenmelisiniz” dedi.

Büyükelçi, hiçbir zaman ne Ahmet Doğan, ne de Delyan Peevski ile görüşmediğini söyledi.

Kısa bir süre için Lütfi Mestan ile görüştüğünü ve doğum günü için bir tesbih hediye ettiğini paylaştı.

Mestan, güvenliğini sağlamak için neden Türkiye Büyükelçiliğine sığındı?

-Bu konuyla ilgili yorum yapmamayı tercih ederim, çünkü burada söz konusu güvenlik değil. Mestan’ın her zaman basın mensuplarının sorularını yanıtladığını düşünüyorum ki, ülkenin doğrudan içişlerine ilişkin bir soru soruyorsunuz ve açık bir şekilde bu olaya karışmak istemediğimi söyledim. Sayın Mestan, artık bu sorunun cevabını verdi.

Büyükelçi, Mestan’a yardım etmeyi teklif etmediğini, önceden planlanan bir akşam yemeğinde kısa bir süreliğine görüştüklerini ve olayların herkesin artık bildiği şekilde geliştiklerini izah etti.

Bulgaristan’ın eski Dışişleri Bakanı Vigenin, Parlamento’da Türkiye, Bulgaristan’ın içişlerine karıştığı iddialarını araştıracak bir komisyon kurulması, Bulgaristan ve Türkiye ilişkilerinin kötüleşmesine sebep olabileceğini açıkladı. Bunun hakkında ne diyeceksiniz?

-Bu sorunun Sayın Vigenin’e yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum, benim ona büyük bir saygım var ve eğer o eski bir Dışişleri Bakanı olarak bunu söylüyorsa, muhtemelen bir şeyi göz önünde bulunduruyor ve ona neyi göz önünde bulundurduğu sorulmalı.

Büyükelçi’nin ifadelerine göre Sofya ile Ankara arasındaki ilişkiler çok iyi.

Kostov’un bir yorumunda Gökçe’nin Bulgaristan tarafından istenmeyen adam ilan edilmesi gerektiği sözleriyle ilgili Büyükelçi: ”Bu tür yorumlardan şaşkınım. Belki de benden yorum yerine onun bu düşüncesini izah etmesini istemeniz daha iyi olacak.

Her şey çok üzücü, bu tür sözleri duymak çok üzücü, bu kadar çok, bir dizi bu tür açıklamalar yapılması çok yersiz ve hangi ülkeler söz konusu olursa olsun iki ülke ilişkileri açısından faydalı değil.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Antalya’da G-20 Liderler Zirvesi’nde konuşmasında dile getirdiği her an mülteciler için Bulgaristan ve Yunanistan ile sınır kapılarını açabileceğine dair sözleriyle ilgili Büyükelçi, bunların yine basında yer alan iddialar olduğunu belirtti. Üstelik toplantının tutanaklarından sızan ifadeler olduğu sanılıyor. Ne AB, ne de Türkiye tarafından bu belgenin otantik olduğu doğrulanmış değil. Yine de Cumhurbaşkanı Erdoğan bu iddialarla ilgili basında yer alan yorumlar yaptı”.

Büyükelçi, “Bu ifadeler bağlamında bazı ayrıntılara değinmek istiyorum. Türkiye, AB üyesi birçok ülke tarafından Suriye’den kaçan tüm mültecileri karşılayıp, bu insanların sınırlarından çıkmalarına izin vermemesi için baskıya maruz kaldı. Bu durum Türkiye’de büyük tepkilere yol açtı. Ben Irak ve Suriye’de sorunun kaynağı ortadan kaldırılmadıkça bir ülkenin sınırlarını açarak, tüm mültecileri kabul edip ülkede tutmasını mantıklı bulmuyorum. Aslında Cumhurbaşkanı, şimdi dünyada en büyük sayıda mülteci kabul eden Türkiye’de kamuoyunun tepkisine bu şekilde karşılık verdi” dedi.

Büyükelçi, Türkiye’de mültecilerin sayısının 2,9 milyona ulaştığını ve bu sayının Bulgaristan nüfusunun neredeyse yarısına denk geldiğini belirtti.

Türkiye nasıl bir durumda sert tepki verebilir ve mültecileri sınırda durdurmaktan vazgeçebilir?

-Elimizden gelen her şeyi yapamaya çalışıyoruz ve bunun da doğrulanabileceğini düşünüyorum. Elimizden bu kadar geliyor. Bu durumla daha iyi baş edebilecek biri varsa, gelsin de onunla birlikte çalışalım.

Büyükelçi, resmi verilere göre şimdi Bulgaristan’da 940 mülteci olduğunu belirterek, “Türkiye’nin bu konuda ne yapıp, yapmadığını tartışmaya başlayabiliriz” dedi.

Son zamanlarda meydana gelen terör eylemlerinin ana hedefinin ne olduğu sorusu üzerine Gökçe, bunun terörizmden kaynaklandığını, Türkiye’nin ise uzun zamandır terörizmle mücadele ettiğini belirtti.

Büyükelçi, “Son birkaç ayda Ankara, İstanbul ve ülkenin başka yerlerinde olmak üzere bir dizi terör saldırıları yapıldı. Bazıları PKK saldırıları, sonuncusu ise Suriye sınırları dahilinde terör örgütü olarak tanımlanmasını istediğimiz PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin askeri kanadı YPG saldırısıdır. Başka saldırılar ise DAİŞ’in (Irak-Şam İslam Devleti) düzenlediği saldırılardır. Maalesef, Türkiye terörizme karşı savaşılan bir cephe haline geldi” diye ifade etti.

Bu terör saldırılarını kim ve nasıl finanse ediyor?

-Son zamanlarda bunu çok dikkatli bir şekilde araştırıyoruz. Terörizm bir boşluktan doğmaz, finansman kaynakları var ve hepsi uluslararası organize suç şebekeleri tarafından desteklenen çeşitli yasaklı maddeler kaçakçılığı ağları yoluyla yasa dışı faaliyetlerden elde edilen kaynaklar. Bu sorunu çok dikkatlice ele alıyoruz ve Bulgaristan dahil, dostlarımızla ve müttefiklerimizle üzerinde çalışıyoruz. Eğer terörün finans kaynakları kesilmezse, terör örgütlerinin suç eylemlerini durdurmaları beklenilemez. Bu bir kısır döngü – uluslararası kaynaklarla beslenen bir canavar.

Kaynak: Kırcaali Haber

Read More →

Bulgaristan Cumhuriyeti Büyükelçisi Sayın Neynski Edirne Balkan Türkleri Federasyonunu Ziyaret Etti

Bulgaristan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sayın Nadejda Neynski ve ona eşlik eden Bulgaristan Edirne Başkonsolosu Vasil Vılçev, Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Nedim Dönmez ile Federasyona bağlı dernek yöneticileri tarafından Edirne genel merkez binasında karşılandılar. Federasyon Başkanı Dönmez “Bulgaristan devlet yetkilileri tarafından yıllardır böyle yüksek seviyede bir ziyaret olmamıştır, bu bizim için büyük onur verici bir olay” dedi ve federasyon faaliyetleri ile ilgili kısa bilgi verdi. Büyük elçi Neynski bu nazik karşılamadan dolayı teşekkür etti ve yıllardır siyaset içerisinde bulunduğu dönemlerdeki birikimlerini paylaşarak iki ülke arasındaki ilişkileri daha ileriye götürmek için bu göreve geldiğini ve çaba göstereceğini belirtti. Kendisinin Bulgaristan Dışişleri Bakanı olduğu dönemde üç komşu ülkenin dışişleri bakanları olarak üç komşu şehri gezdiğimiz o muhteşem günleri asla unutamam. O üç şehirden biri Edirne idi ve dönemin Dışişleri Bakanı Sayın İsmail Cem idi. Bizi üç ülkenin üç şehrinde o kadar sıcak karşıladılar ki inanın ifade edecek söz bulamıyorum ve en önemlisi bizim ortak ve samimi görüşmemizdeki güven verici buluşmamızın etkisi komşu üç ülke arasında yıllarca sürdü. Genel Başkan Dönmez vize alma esnasında konsolosluk binasının yetersizliği ve personel eksikliği nedeniyle konsolosluk binasında verilen hizmetler ve bürokratik engeller sebebiyle kendisine bazı şikayetler geldiğini, ayrıca Bulgaristan sınır kapısında gümrük ve pasaport yetkilileri tarafından çifte vatandaşı olan bizlere “Nereye gidiyorsunuz “ diye seviyesiz sorularında bir anlam göremiyoruz, inanın bizim onurumuza dokunuyor dedi. Bunlara cevaben Bulgaristan Edirne Başkonsolosu Sayın Vılçev şunları söyledi : Edirne’deki konsolosluk binamız zamanın şartlarına göre inşa edilmiş, bugün bu bina bizim ihtiyaçlarımızı karşılamamakta. İstesek de fazla personel alamayız çünkü alanımız çok küçük, merdivenler çok dik engellilerin ve yaşlıların kullanmaları imkansız ve bekleme salonumuzun alanı yetersiz. Yakında yeni binamızın temelini atacağız. Bugüne kadar dört dönüm arsamız olmasına rağmen maddi imkansızlıklar nedeniyle yapamadık. Yeni binamız olunca Şengen şartnamelerine uygun olacak ve her türlü ihtiyaçlarımızı karşılayacaktır dedi. Sınır kapısındaki bazı olumsuzluklar için ise Büyükelçi Neynski ilgileneceğini ve çözüm bulacaklarını belirtti. Bir buçuk saat süren federasyon binasındaki görüşmeden sonra ziyaretin anısına karşılıklı hediyeler takdim edildi. Heyet daha sonra Kıyık semtindeki Bulgar kilisesi Sv. Georgi’yi ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ı ziyaret ettikten sonra Ankara’ya hareket etti.

Read More →

Kosova Meclisine TÜRK Başkan Yardımcısı

Kosova Parlamentosu’nda başta Türk Milletvekilleri Fikrim Damka ve Müferra Şinik olmak üzere bazı azınlık milletvekillerinin oluşturduğu 6+ Grubu Meclis Başkan Yardımcılığına Türk Milletvekili Fikrim Damka’nın seçilmesine karar verdi Kosova Parlamentosu’nda ki 6+Grubu Kosovalı Türk, Boşnak, Roman, Aşkali ve Mısırlı milletvekillerinden oluşuyor.Grup kendi arasında karar veriyor ve dönüşümlü olarak Meclis Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor.

Kosova Parlamentosu’nda başta Türk Milletvekilleri Fikrim Damka ve Müferra Şinik olmak üzere bazı azınlık milletvekillerinin oluşturduğu 6+ Grubu Meclis Başkan Yardımcılığına Türk Milletvekili Fikrim Damka’nın seçilmesine karar verdi
Kosova Parlamentosu’nda ki 6+Grubu Kosovalı Türk, Boşnak, Roman, Aşkali ve Mısırlı milletvekillerinden oluşuyor.Grup kendi arasında karar veriyor ve dönüşümlü olarak Meclis Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor.Son yapılan toplantıda ise 6+ Grubu parlametodaki iki Türk milletvekilinden biri olan Fikrim Damka’nın Meclis Başkan yardımcısı olmasına karar verdi.
İki dönemdir Kosova Türklerini parlameto da temsil eden Fikrim Damka ile birlikte mecliste yer alan bir diğer Türk milletvekili ise Müferra Şinik.Kosova Türk Demokratik Partisi Genel Başkanı Mahir Yağcılar ise Kamu Yönetimi Bakanı olarak görev yaptığı hükümetin tek Türk temsilcisi.KDTP’nin ayrıca birde bakan yardımcılığı bulunuyor.

Kaynak : http://diyariturk.com/index.php/2016/02/14/kosova-meclisine-turk-baskan-yardimcisi/

Read More →

HÖH Eski Milletvekili Ahmet Hüseyin Partiden Ayrıldı

Değerli dava arkadaşlarım ve kardeşlerim,

Yıllarca temas halinde olduğumuzdan dolayı ve Sizlere saygımdan dolayı, son günlerdeki kararımı Sizlerle paylaşmak istedim.

Mart 1990 yılından beri, HÖH’ün içinde faaliyet yürütmekteyim ve 3 Şubat 2016 itibariyle, aynı partinin Genel merkezindeki görevimden istifa etmiş bulunmaktayım.
Yılların heyecanı, partimizin doğru veya yanlış kararları, insanlık dışı hareketleri yorucu oldu. Gurur ve onur denilen şey kalmadı. Partinin pilotu, komutanı kim olduğu belirsiz. Partinin kurucusu mu, BG’de, Avrupa’da ve ABD`de çok ”sevilen” Peevski`mi, tayin edilen eşbaşkanlar mı? Parti içi demokrasisi denilen bir şey kaldı mı bilmem. Yörelerde parti tüzüğünü istediği gibi kullanan örgüt var. Bu tüzük, her üyeye ayrı, ayrı uygulanıyor. Oylamalara ve kararlara bakarsak demokrasi kalmamış. Bizler büyük bir ırkın torunlarıyız. Böyle devam etmek bizlere yakışmaz. Bu şekilde ne çocuklarımıza, ne de torunlarımıza örnek olabiliriz.

Yıllarca affedilen gaflardan sonra(Mehmed Hoca, katil Todor Jivkov ile kahfe sohbeti, Güner Tahir, Devlet porsiyonlarını bölmek, Kasım Dal, Korman İsmailov), üzerimize yeni bir tsunami gibi Lütvi Mestan olayı çıktı.

Dünyada yaşayan insanlık, Yeni Yıl partilerine günlerce hazırlanır. Sağ olsun kurucu başkan da her yıl olduğu gibi, bizleri geçen yıl davet etti. Ben bu davetten sağlık nedenleriyle erken ayrıldım. Genel Başkan Lütvi Mestan’ ın Yeni Yıl konuşmasını, kurucu başkan hane sahibi olarak çirkin bir şekilde kesmiş. Uzun uzuna NATO’nun ve AB’nin çıkmaz yolda olduğunu, ufukta Rusya’nın parlak geleceğinin göründüğünü, Mecliste HÖH adınaokunan “Uçak Krizi” Deklarasyonunun yanlış olduğunu ve Bulgaristan’da yaşayan Türk ve Müslüman toplumunun Ankara’nın 5. kolu olmasına müsaade etmeyeceğini basa basa söylemiş. Bu sçzleri duyduktan sonra, başıma kaynar su döküldü. Yaşadığım yörede, hane sahibi davet ettiği bir misafire böyle davranırsa biz, ”çirkin, saygısızlık, şerefsizlik” deriz.

Kurucu başkanım, ilk yıllardaki ve daha sonra yapılan o yardımları, Analığı, Babalığı, ne çabuk unuttunuz! Sizlerinde yıllar önce bahsettiğiniz gibi, o ülke Anavatanımız değil mi?
Baltık ülkelerinin hava sahası, Karadeniz’ de bizim hava sahamızı, Suriye’ de Türkmen köylerini bombalayan, Ukrayna’nın, Kırım’ı işgal eden, Azeri Karabağ’ da saltanatlık yapan, o ülkeyi bir NATO sevdalıları olarak “sevelim” mi diyorsunuz?

Yaşadığımız Bulgaristan’ da Türklere karşı aşırı milliyetçilik var, bunu kim aşıladı?

Üç günlük VMRO kahramanı olmak Sizlere yakışmadı.
Kurucu başkanım, yıllarca Sizlerin talimatınızla Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan kardeşlerimle partimiz için faaliyet yürüttüm. Bu hareketiniz (onların fikri) on yılların en büyük gafı. “Ağır sözler” dersiniz. Bunlar gönlümdeki buzdağının en en üstünü söylüyorum.

Yılların ne yükü var, bir bilseniz.

Parlamento grubumuz iki yıldır bir çalışma temposuna girmişti. Şu anki durumunu görüyorsunuz. En büyük başarımız “bat Sali” denilen bir dinsiz vekilimizi, Parlamentodaki Din Komisyonuna atamanız.

Bulgaristan’da yaşayan Müslümanlara Allah yardımcı olsun!
Ha bu arada, seçmen olarak vekillerimize bir sualim var:
Her zaman oy kullanırken hür idarenize göre oy veriyorsunuz. Mecliste 25 Kasım’ da Gen. Başkan Mestan’ın okuduğu Deklarasyonu gözyaşlarıyla alkışlayan Sizler, 25 aralıkta o köşkte yapılan HÖH meclisinde, o deklarasyon için Mestan’ı görevden alma kararında hür iradeniz nerede kaldı?
Bu ikiyüzlülük Sizlere yakışmadı!

Ne konuşuyorum kardeşim, grubumuzda yolsuzluk kralı sayılan zatın, sadece KTB bankasında, Bulgaristan’ daki ve İsviçre’deki bankalarda çıkan hesapları şaşırtıcı.
Herkesin mesut mutlu ve zengin olmasını isterim. Rakamlar şaşırtıcı. Genç ümit verici vekillerimiz için konuşalım mı?
Heeeey zavallı Ayşe ablam!

Köylerde yalnız, yoksul kalmış gariban kardeşlerim!
Üniversite mezunu işsiz kardeşim, artık söz sizin! susmakla bu haliniz düzelmeyecek!

Seçtiklerimizin o kadar haysiyeti kaldı ki, kapımızı Bulgaristan’da Rus yanlısı partiler hariç kimse çalmıyor, kimse selam vermiyor; Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere……. Elçileri, hele hele Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi, önderlerimizi görmek istemiyor.

Bu acı hakikatleri birisinin söylemesi gerekiyor. Dürüst olanlardan özür diliyorum.

Kongre geliyor, 7 tane önemli belediyeyi kaybettik. Kuzey Bulgaristan’da deprem hattı gibi büyük bir çatlaklık meydana geldi. Kaybettiğimiz belediyelerde adaylarımızı gösterenlerden ve okeyleyenlerden hesap arayın!

Gençler, Sizler benden daha iyi biliyorsunuz arsızlık, yolsuzluk yapanları, müsaade etmeyin!

Yeni seçilecek Genel Başkan, umarım yine bir peçete olmasın. Azınlık olarak yıllardır darbeler yedik, yetiştirdiğimiz gitti. Yıllardır yetişmiş olan, fakat bizden farklı düşünen bazı arkadaşları mahvettik. Kimse Bulgaristan’da yaşayan Türk ve Müslüman azınlığın sahibi olamaz, buna müsaade etmememiz gerekiyor!

Siyasi hayatımda, böyle garip bir şeyle karşılaşmadım… Hakiki başkan bir saraya gizlenmiş, başka bir gezegende yaşar gibi ve faaliyetçiler uzaktan kumandalı askerler gibi…
Olamaz!!!!!

Eş başkanların üzerinde başka bir başkan daha yetiştirdik (Deyan Peevski). Kimseyi takmıyor… Uzattık galiba…

Her zaman gönlümdesiniz. Allah’a emanet olun!

Seçim ve parti faaliyetlerinden dolayı, kırdığım dava arkadaşı ve seçmen varsa özür diliyorum. Hakkınızı helal edin!

Şayet Bulgaristan’da Türk ve Müslüman milli azınlığının bir sorunu olursa, ömrüm yettiğince ben her zaman yanınızdayım.
Saygılarımla,
Ahmed Hüseyin

Kaynak: Kırcaali Haber

Read More →

Biz dinimizi, dilimizi, örf ve adetlerimizi koruduğumuz sürece bu dünyada yaşayacağız!

Batı Trakya Türklerinin milli direniş günü olan 29 Ocaklar Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde düzenlenen törenle kutlandı. Törene konuşmacı olarak Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık , Ahmet Mete ve İskeçe Eski Vali Yardımcısı Musa Vidinli katıldı.

29 Ocak 2016 günü düzenlenen törene; Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulşu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Bölge G.Sekreter Yardımcısı Mustafa Katrancı, Gümülcine Bld. Bşk. Yrd. Sibel Mustafaoğlu, DEB Partisi Gn. Bşk. Mustafa Ali Çavuş, Tütün Kooperatifi Başkanı Esat Hüseyin, dernek başkanları, Bölge Meclisi üyesi Önder Mümin, Mustafaçova Bld. Bşk. Cemil Kabza, Kozlukebir Bld. Bşk. Rıdvan Ahmet, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ahmet Kurt v.d. soydaşlar katıldı.

Törende yapılan konuşmalarda o günlere dair hatıralar anlatıldı ve özetle şu görüşlere yer verildi.

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete:

“Olayların üzerinden çok seneler geçti. Peki ne oldu? Türk kelimesi yazılı tabelalarımız yerine mi kondu? Elimizden alınan Müftülük, vakıf ve okullarımızın durumu yerine mi geldi? Onlar da gelmedi. Peki bu kadar senenin içerisinde ne oldu? Hiçbir şekilde bu hakların verilmesi için bir çalışma olmadı maalesef. Azınlığın bu meseleyi unutması beklendi. Azınlık unutsun. Biz niye hak verelim ki. Unutturulmak üzere politikalar, vaatler ki tuvalet yaptırma izni haksa ve bunun için bayram yapılacaksa, biliyorsunuz en geri kalmış ülkelerde bunun izni bile aranmıyor. Dolayısıyla bunlar verilen haklar değildir. Biz, evlatlarımızı olduğumuz yerde eğitmek istiyoruz. Evlatlarımızın ana kucağından koparılarak bin türlü zahmetle değil, kendi memleketinde okumasını istiyoruz. Kendi anadilini konuşmasını, Yunanca’yı çok iyi konuşmasını istiyoruz. Okullarımızda Türkçe ve Rumca tam olarak verilmiyor. Anaokullarımızda çift dilli eğitim isteye isteye hangini başarabildik. Şikayetlerimiz var. Bunları dile getirdiğimiz devletimiz nerde? Burada bir toplum var. Bu toplum Müslüman Türk toplumu ve Türk Müslüman olarak yaşamak istiyor. Bu bir kabahat değildir ki. Bu Yunan Devleti’nde bir renktir, güzelliktir. Azınlık bunları istemektedir…”

Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık:

“Şunu hatırlıyorum. Hemen şuradan köşeden Hasan Paçaman geliyordu. Biri Paçaman’a öyle bir tokat attı ki sarığı yere düştü. Bunlar gözümün önünde oldu. Bunları çekenler bilir. O grup şöyle diyordu: Nerede Türk dükkanları var, söyleyin. Önce on kişiydi ve kalabalık bir grup oldular. Mehmet Hatipoğlu’nun dükkanına geldiler ve şöyle dediler: Bu AA, bu Türk ajansı, bunun dükkanını darmadağın, edin. Onu da kırdılar ve daha sonra da sıraya koyarak Türk dükkanlarını kırdılar.

Değerli kardeşlerim, bunlar neden oldu? Biz, Müslüman-Türk kimliğimizi korumak için mücadele ettik. Bize herşey söylediler. Biz karşılık vermedik. Ama 1988 yılında ne zaman, burada Türk yoktur, dediler, işte o zaman bizim kafamızı dağıttılar. Biz neyiz? Konuştuğumuz dil ne? Bir milletin dünya üzerinden silinebilmesi için Dilini, dinini ve örf ve adetlerini kaybetmesi lazım. Biz dinimizi, dilimizi, örf ve adetlerimizi koruduğumuz sürece bu dünyada yaşayacağız. Yüzünüz hep ak olsun. Allah bu canı bize emanet vermiş. Biz mücadele yapmazsak burada bunun semeresini göremeyiz.”

İskeçe Eski Vali Yardımcısı Musa Vidinli:

“Biz özellikle de İskeçe balkan kolunda “Siz nesiniz” sorusuna maruz kalıyorduk. Sivil, ordu , daskaloslar v.d. bu soruyu soruyordu.

Zamanın birinde, Gümülcine’den bir yetkili Ilıcalar’a kadar uzanıyor. Hıdırellez gününde bizim balkanda bir yaşlı amcayla karşılaşıyor. Yaşlı amca Yunanca bilmiyor. Bu Hıdırellez’in önem ve mahiyeti nedir? O da düşünmüş ve “Türküm” demiş. Yetkili üstelemiş, ben sana bu günün manasını ve ehemmiyetini sordum, diyor. Yaşlı amca gene, “Türküm, demiş. Bu adam kızmış ve soluğu Şahin’de almış. Yetkili daha sonra kahveye geçmiş. Olayı anlatmış. Biz de ona dedik ki, sizin sorduğunuz başka soru yok ki, yanıtını verdik. Yaşlı amca Yunanca bilmediği için, olsa olsa yine bunu sormuşlardır, demiş.”

http://www.burasibatitrakya.com

Read More →

Dr. Mustafa Hacı, yeniden Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü seçildi

Bugün Sofya’da gerçekleşen Bulgaristan Müslümanları Olağan Konferansında yapılan oylamada şimdiki Başmüftü Dr. Mustafa Hacı oybirliği ile yeniden Başmüftü olarak seçildi.

Yüksek İslam Şura Başkanı ise Başmüftü Vekili ve geçici Yüksek Şura Başkanı Vedat Ahmet oldu.

Mustafa hacı yapmış olduğu konuşmasında yeniden Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü seçilmesinden dolayı tüm delegelere teşekkür etti. Hacı, “2010-2011 yıllarında yaşanılan sorunlar yine yaşana bilir. Onun için hep birlikte bu zorlukları aşacağımıza eminim. Siz değerli cemaatimiz ile birlikte olduğumuz sürece biz her çeşit zorlukları aşarız.” diye sözlerine ekledi.

Sofya Milli Kültür Sarayı’nda sıkı güvenlik önlemleri alınarak 976 delegenin katılımıyla gerçekleşen Konferansa yurtiçinden ve yurtdışından çok sayıda misafir katıldı.

Kaynak: Kırcaali Haber

Read More →