Başbakan Binali Yıldırım, Bulgaristan’ın gelecek yılın başından itibaren Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstleneceğini belirterek, “Bu dönemin de esasen Türkiye- Bulgaristan-Avrupa Birliği ilişkileri için de önemli bir dönem olacağını düşünüyoruz.” dedi.

Başbakan Yıldırım ile Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Çankaya Köşkü’nde baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından, ortak basın toplantısı düzenledi.

Yıldırım, konuk Başbakan Borisov ve beraberindeki heyeti Başbakanlık’ta ağırlamaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyduğunu belirtti.

Bulgaristan’da seçimlerin yapıldığını ve sonrasında da koalisyon olarak Borisov’un hükümeti kurduğunu anımsatan Yıldırım, yeni hükümete başarılar diledi.

Başbakan Yıldırım, Türkiye’de de halk oylamasının yapıldığını, 16 Nisan’da sonuçlandığını ve Türkiye’de yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kabul edildiğini aktardı.

Artık seçimlerin geride kaldığını, iki komşu ve dost ülke olarak bundan böyle ilişkileri her anlamda daha da geliştirmek ve ileriye götürmek için birlikte çalışılması gerektiğine işaret eden Yıldırım, bu ziyaretin bir amacının bir yandan Bulgaristan-Türkiye arasındaki ikili ilişkileri geliştirmeye yönelik, diğer yandan da ortak sınır Karadeniz’in, bölge ülkelerin refahı için daha etkin şekilde kullanılmasının yollarını aramak olduğunu kaydetti.

Başbakan Yıldırım, gerçekleştirdikleri görüşmelerde özellikle Bulgaristan ile ilişkileri her yönüyle ele alma fırsatı bulduklarını vurgulayarak, ikili ilişkilerin iyi komşuluk, karşılıklı samimiyet temelinde daha ileriye taşımanın yollarını konuştuklarını aktardı.

“Gerçek bir dost olduğunuzu gösterdiniz, bunun için teşekkür ediyorum”

Geçen yıl Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığına değinen Yıldırım, “Bu darbe girişiminden sonra bazı Avrupa ülkelerinin belirsiz tutumuna, suskun davranmalarına karşın Bulgaristan’da siz açıkça bu darbeyi kınadınız, kınamakla da kalmadınız kısa sürede de Türkiye’ye geldiniz, bizimle, halkımızla dayanışma içerisinde olduğunuzu gösterdiniz. Gerçek bir dost olduğunuzu gösterdiniz, bunun için teşekkür ediyorum. Ayrıca bu darbenin arkasında olan terör örgütünün de Bulgaristan’da faaliyetlerinin sınırlandırılması, hatta yok edilmesi konusundaki tutumunuzu da biliyoruz. Bunu da takdir ediyoruz.” diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, Bulgaristan ve Türkiye’nin tarihi ilişkileri bulunan iki komşu olduğunu anımsatarak, tarihe bakıldığında iki ülke arasında birçok ortak yönlerin, kültürel değerlerin bulunduğunu ifade etti.

Yıldırım, şöyle devam etti:
“Türkiye’de yaşayan Bulgaristan kökenli soydaşlarımız var, Bulgaristan’da yaşayan yine Türk kökenli soydaşlarımız var. Bunlar iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi için her ikimizin de ilişkilerimizi sağlamlaştıran önemli unsurlardır. Dolaysıyla bu ilişkilerimizin zenginliğini oluşturuyor. Sizin geçmiş yıllarda orada yaşayan soydaşlarımıza karşı gösterdiğiniz samimi ve dostça tutum onların takdirini kazanmıştır. Aynı zamanda aşırı uçların ve akımların da faaliyetlerini bir ölçüde sınırlandırmıştır. Bundan böyle ilişkilerimizde geçmişte geçici dönemlerde yaşanan bazı olumsuzlukları bir kenara bırakıp, bundan sonra bir yandan Avrupa Birliği entegrasyonu diğer yandan da NATO içerisindeki müttefikliğimizin getirdiği güçle çok daha güzel projelere, işlere birlikte imza atabiliriz.”

Türkiye – AB ilişkileri

Bulgaristan’ın gelecek yılın başından itibaren Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstleneceğine dikkati çeken Yıldırım, “Bu dönemin esasen Türkiye-Bulgaristan-Avrupa Birliği ilişkileri için de önemli bir dönem olacağını düşünüyoruz. Sizin dönem başkanlığınızda özellikle geçen yıl başladığımız ama devamını getiremediğimiz AB ile mülteciler, vize serbestliği, geri kabul konularıyla mültecilere yardım konusundaki anlaşmanın tam anlamıyla yürürlüğe girmesi ve AB-Türkiye yakınlaşmasının sağlanması adına bugüne kadar yaptığınız girişimler ve katkıların bundan sonra da devam edeceğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği süreci öncesi müşterek projelerin olduğunu belirten Yıldırım, bunların Bulgaristan ve Türkiye tarafından sınır illerinde gerçekleştirilmesine yönelik daha yakın çalışılmasının gerektiğini bildirdi.

İki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesine yönelik ekonomi, ticaret, yatırım, enerji alanlarının önemine değinen Yıldırım, “Türkiye’nin hızla büyüyen ekonomisi, yakın komşularımıza önemli fırsatlar sunuyor.” diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, karayolu ağı iyileştirerek, hızlı tren bağlantıları kurularak, Türkiye ve Bulgaristan’ın paylaştığı ortak transit koridorunun daha etkin hale getirilebileceğini kaydetti.

Yıldırım, “İki ülke arasındaki üst düzey ziyaretlerin daha da artırılarak devam etmesinin bu alanda önemli fayda sağlayacağını ifade etmek isterim.” dedi.

Konuk başbakanın ziyaretinin önemine değinen Yıldırım, bunun Türkiye-Bulgaristan arasında yeni bir dönemin başlangıcı olacağına yönelik inancını ifade etti.

Başbakan Yıldırım, Borisov’a Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde daha doğru, iyi anlaşılmasına yönelik gayretlerinden dolayı da teşekkür etti.

Başbakan Yıldırım, bir soru üzerine Türkiye ve Bulgaristan arasında kalıcı olanın “iyi komşuluk ve dostluk” olduğunu vurgulayarak, “Kalıcı olan, daha fazla ticaret, ziyaret, ekonominin gelişmesidir. Dostlukları artırmak, husumetleri azaltmaktır. Biz de bunu yapıyoruz. Sayın Başbakanın buraya ziyarette bulunması aslında bu anlama geliyor.” dedi.

Kısa bir zaman içinde Bulgaristan’ı ziyaret edeceğini açıklayan Yıldırım, gelecek yıllar için iki ülkenin önündeki fırsatları, iki ülke halkının refahı için daha fazla neler yapılacağının konuşulacağını bildirdi.

Başbakan Borisov’un hükümette kaldığı sürece Türkiye’nin, Avrupa Birliği ailesinin bir parçası olduğunu en üst düzeyde belli başlı Avrupa ülkelerine anlattığını aktaran Yıldırım, bugün de aynı şeyi yaptığını söyledi.

Yıldırım, Borisov için “15 Temmuz’da da kendisinin gerçek bir dost olduğunu gördük” ifadelerini kullandı.

“AB, gelecek vizyonunu gözden geçirmeli”

Yıldırım şunları kaydetti:
“Avrupa Birliği, referandum döneminde ilişkiler açısından çok iyi bir sınav vermedi. Hatta darbe girişiminde de bazı Avrupa ülkeleri sınıfta kaldı. Ama artık yeni bir döneme girdik. Bu dönemde Avrupa Birliği’nin kendi gelecek vizyonunu bir kez daha gözden geçirmesi ve ona göre kararlar alması gerekiyor. Türkiye olarak biz, Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerini sürdürmek istiyoruz. Gümrük Birliği müzakerelerini yenilemek istiyoruz. Bizde bu irade mevcuttur”

Türkiye’nin Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerini sürdürmek ve Gümrük Birliği müzakerelerini yenilemek istediklerini kaydeden Yıldırım, “Bizde bu irade mevcuttur. Avrupa Birliği’ndeki bu kafa karışıklığının da en son NATO Zirvesine giden Cumhurbaşkanımızın, orada gerek Avrupa Birliği yöneticileri gerekse bazı Avrupalı ülke liderleriyle yaptığı görüşmelerde, onlarda da geleceğe yönelik olumlu bakış açısının tekrar ortaya çıktığını gördük.” değerlendirmesinde bulundu.

İlişkileri daha da ileriye götürecek adımları beraber atabileceklerini dile getiren Yıldırım, “Bu konuda Bulgaristan ve Türkiye bölgenin olaylarını en yakından hisseden iki ülke. Dolayısıyla Bulgaristan’ın Avrupa Birliği içinde olması, onların Türkiye’yi daha iyi anlamaları için bir fırsat olabilir. Sayın Başbakan çeşitli temaslarında bu konuyu her zaman bu şekilde ele alıyor. Bunun için teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“Avrupa’nın güvenliği Türkiye ve Bulgaristan’dan başlar”

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bahsettiği 12 aylık yol haritasında somut herhangi bir gelişme var mı bakanlar düzeyinde görüşme ne zaman olacak?” sorusu üzerine Yıldırım, bakanlar düzeyindeki görüşmelerin her an olabileceğini, bunda herhangi tarihe ihtiyaç duyulmadığını belirtti.

Yıldırım, bir yıllık yol haritasını şöyle açıkladı:
“Bir, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerekiyor. Bunun için adımlar atılmaya başlandı. Bunun detay çalışması yapılması lazım. O çalışmalar da önümüzdeki günlerde başlayacak.
İki, geçen mart ayında Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 4 maddelik anlaşma yapılmıştı. Bu esas itibariyle Türkiye ile AB arasında vize serbestisi, geri kabul anlaşması, mültecilerle ilgili birebir anlaşması ve Türkiye’nin 3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapmasından dolayı parasal destek anlaşmasıydı. Onlarla ilgili anlaşma imzalandı ama bunu tam anlamıyla yürürlüğe geçirme imkanı olmadı. Bazı maddeler kısmen uygulandı. Ama vize serbestisi, geri kabul anlaşması, maddi destek konuları tam istendiği ölçüde yürürlüğe girmedi. Yeni dönemde bunu da tekrar ele almak suretiyle, vize serbestiyle geri kabulün eş zamanlı olarak yürürlüğe sokulması prensip olarak benimsendi. Bu konuda da bakanlarımız ön çalışmaları yapacaklar. Daha sonra da bunun gerçekleşmesi için zemini hazırlamış olacaklar.”

Avrupa’nın güvenliğinin Türkiye ve Bulgaristan’dan başladığına dikkati çeken Yıldırım, “Avrupa Birliği bundan sonraki vereceği kararlarda bu gerçeği dikkate almak zorunda.

Bölgede yaşananlar, yaşanması muhtemel olayları düşündüğümüzde Avrupa Birliği Türkiye ilişkilerinin bundan sonraki dönem içerisindeki önemi daha da artıyor. Bu gerçeğe dikkat etmemiz lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, Bulgaristan’da yaşayan Müslümanların ramazanını tebrik ederek, tüm Bulgar halkına selam ve muhabbetlerini iletti.

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine yönelik, “Birkaç yıl önce büyük göç dalgası Türkiye tarafından tutulmamış olsaydı, bütün Avrupa’yı silip süpürebilirdi. Ve o zaman yapılan en akıllıca şey Türkiye ile AB arasındaki anlaşmaydı ve biz de bu anlaşmanın devam etmesini istiyoruz. Çünkü hiçbir sınır 3-4 milyon mülteciyle baş edemez.” dedi.

Paris ve Berlin’den sonra Ankara’ya yaptığı ziyaretin işaret niteliği taşıdığını dile getiren Borisov, Avrupa ile Asya arasında bulunan bir ülke olan Bulgaristan’ın aynı zamanda Avrupa ailesinin de bir üyesi olduğunu söyledi.

Başbakan Borisov, ülkesinin ayrıca Türkiye ile komşu olduğunu anımsatarak, “Dolayısıyla Türkiye ile ilişkilere çok büyük önem veriyoruz. Türkiye ile önümüzdeki dönemlerde ortaklaşa birçok alanda çalışacağız. Biz elimizden geldiği kadar Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin normalleşmesi yönünde çabalar sarf edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Mülteci konusuna değinen Borisov, “O dönemde, Türk yetkililerle gece-gündüz konuşuyorduk. Ortak sınırımızı korumaya çalışıyorduk. Çünkü bu sadece Bulgaristan’ın sınırı değil aynı zamanda Avrupa’nın da dış sınırı. Şu anda sınırımızda herhangi bir baskı yok. Bunun başlıca nedeni Türkiye ile AB arasında imzalanan anlaşmadır. Türkiye’nin bu konuda yapmış olduğu gerçekten saygıya değer. Çünkü bu akımı bir anlamda sınırlardan uzak tutmayı başardı.” diye konuştu.

Türkiye’nin Bulgaristan’da çok büyük yatırımları bulunduğuna dikkati çeken Borisov, yatırımlar sayesinde 10 binin üzerinde Bulgar vatandaşının iş bulduğunu belirtti.

Borisov, Başbakan Yıldırım ile enerji başta olmak üzere birçok konuyu ele aldıklarını söyledi. Türk akımı konusunda ise Borisov, “Bulgaristan bir anlamda bu borunun toprakları üzerinden geçmesini arzu ediyor, istiyor. Önümüzdeki dönemde bu konular üzerinde daha ayrıntılı şekilde konuşacağız. Bu alanda Rusya ile ilişkilerimizi de geliştiriyoruz. Ümit ediyorum ki bunlar gerçekleşecek. Ümit ediyorum ki bu anlaşmalara Azerbaycan doğalgazı da dahil edilsin. Doğalgazın tabii ki Bulgaristan üzerinden geçmesi gerekiyor. Bence, aslında test olarak bir miktar doğalgaz Selanik üzerinden Bulgaristan’dan Avrupa’ya nakledilebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Borisov, Meriç ve Tunca nehirleri üzerinde çalışılması gerektiğine dikkati çekti.

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, dünyanın zor bir dönemden geçtiğini, ortaklaşa çabalarla bu dönemden başarılı şekilde çıkılması gerektiğini anlattı.

“AB ülkelerindeki meslektaşlarımın da Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmelerini bekliyorum”

Borisov, son seçimde ülkesindeki Müslümanların partisine gerçekten büyük teveccüh gösterdiğini belirterek, Müslümanların iki ülke arasında köprü olduğunu söyledi.

Borisov, “AB ülkelerindeki meslektaşlarımın da Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmelerini bekliyorum. Çünkü AB ekonomisi ile Türkiye ekonomisi birbirine çok sıkı şekilde bağlı. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir sorun yaşanmaması gerekiyor.” dedi.

Borisov, Türkiye’nin geleceğini AB’de gördüğünü ancak son dönemde bir çok ülkenin Türkiye’nin yerini AB’de görmediğini anlatarak, bu alanda dışişleri bakanlıklarının çok aktif bir şekilde çalışmaları gerektiğini kaydetti. Borisov, “Çünkü biz Avrupa ile Asya arasında bulunan potansiyeli yüksek iki ülkeyiz.” şeklinde konuştu.

AB-Türkiye ilişkilerine yönelik soru üzerine Borisov, gerçekçi olmak gerekirse taraflar arasındaki ilişkinin şu anda en düşük noktada olduğunu ifade etti. Avrupa ülkelerinin seçim sürecinde normal zamanda alınmayacak kararlar aldığını ve değerlendirmeler yaptığını anımsatan Borisov, ancak bu ülkelerin çoğunun sınırdan uzak olduğunu vurguladı. Önlerine çok uzun hedefler koymadıklarının altını çizen Borisov, şunları söyledi:
“Biz diplomatik yollarla ilişkilerin normalleşmesi yönünde çaba harcayacağız. Birkaç yıl önce büyük göç dalgası Türkiye tarafından tutulmamış olsaydı, bütün Avrupa’yı silip süpürebilirdi. Ve o zaman yapılan en akıllıca şey Türkiye ile AB arasındaki anlaşmaydı. Biz de bu anlaşmanın devam etmesini istiyoruz. Çünkü hiçbir sınır 3-4 milyon mülteciyle baş edemez. Bu nedenle kendilerine her zaman teşekkür ediyorum.

Bulgaristan olarak ‘Türkiye’nin üyeliğini garanti ediyoruz’ dememiz gerçekçi olmaz. Çünkü biz küçük bir ülkeyiz ama içinde bulunduğumuz aile ile komşumuz olan ülke arasındaki ilişkilerin iyileşmesi yönünde çok katkı sağlayabiliriz. Sınırın iki tarafında birbirine çok yakın Bulgar ve Türk vatandaşları var. Bunlar arasında bağların kurulması gerekiyor. Ticaretin geliştirilmesi yönünde çaba harcamamız gerekiyor. Bunları yapabilirsek başarı olarak göreceğiz. Bizim amacımız sınırımızı ve yatırımlarımızı korumak. Bunun ötesinde bir şeyler daha yapılabilirse çok iyi olacak. Bunun bilinmesi gerekiyor. Hiçbir şekilde kendimize gerçekte yapamayacağımız bir hedef seçmiyoruz.”

Türkiye’nin NATO’nun güney kanadında Bulgaristan’ın partneri olduğuna değinen Borisov, “Bunun hiç kimse tarafından hiçbir şekilde unutulmaması gerekir. Türkiye’siz bu kanat kesinlikle olamaz.” diye konuştu. Borisov, bu nedenle AB-Türkiye ilişkilerinin şu anda çok iyi bir noktada olmasa da aklıselimin üstün geleceğine ve ilişkilerin çok yakın zamanda normal bir çalışma temposuna kavuşacağına olan inancını dile getirdi

Kaynak: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’u kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde basına kapalı gerçekleşen kabul, 1 saat 10 dakika sürdü.

Kaynak: AA

Edirne Belediyesi’nin kardeş şehri Bulgaristan Kırcaali’den gelen öğrencilerle bir araya gelen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “İki ülke halkları arasında kurduğumuz dostluk köprüleri sizler sayesinde daha da güçlenerek geleceğe taşınacak” dedi.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın göreve gelmesinin ardından 14 Nisan 2015’te Edirne ve Kırcaali şehirleri arasında imzalanan kardeş şehir protokolü, iki ülkenin kültürel faaliyetlerine ivme katmaya devam ediyor. İmzalanan protokol ile her yıl Edirne’den bir grup öğrenci Kırcaali, Kırcaalili öğrenciler de Edirne’de misafir ediliyor. Bu kapsamda Kırcaali’den gelen 40 öğrenci ve 4 gözetmenden oluşan grup Edirne Belediyesi’ni ziyaret ederek Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile bir araya geldi.

Edirne Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen ziyarette konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Kırcaali’den gelen öğrencileri ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

“SİZLER GÖNÜL ELÇİLERİSİNİZ”

Öğrencilerin Edirne’de katıldıkları süre boyunca yeni dostluklar kuracaklarını yeni arkadaşlıklar edineceklerini ve yeni kültürler tanıyacaklarını anlatan Gürkan, “İnanıyorum ki; gelecekte aranızdan Kırcaali’nin belediye başkanları, milletvekilleri, öğretmenleri, okul müdürleri çıkacak. Bu yaşlarda edineceğiniz dostluk ve arkadaşlıkları hiç koparmadan devam ettirmeniz çok önemli. Sizler birer gönül elçisisiniz. İki ülke halkları arasında kurduğumuz dostluk köprüleri sizler sayesinde daha da güçlenerek geleceğe taşınacak. Sevgili dostum, Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Aziz’e ve tüm Kırcaalililere Edirne Halkı adına saygı ve selamlarımı iletin. Kendisi çok başarılı ve sevilen bir belediye başkanı. Tekrar Edirne’ye hoş geldiniz diyorum.” ifadelerini kullandı.

KIRCAALİ BUGÜN EDİRNE’Yİ KONUŞUYOR

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın ardından söz alan Kırcaali Belediyesi Kültür ve Eğitim Danışmanı Bayram Seyitali Hüseyin, Belediye Başkanı’nın konuğu olarak Edirne’de bulunmalarının kendileri için büyük önem taşıdığını ifade ederek “Bugün tüm Kırcaali, Edirne ve Recep Gürkan’ı konuşuyor. Tüm gazetelerde, Belediye Başkanı’nın öğrencileri bizzat karşılayacağı yazıyor. Sayın Recep Gürkan’ın ilk dönemi. Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Aziz’in ise 4’üncü dönemi. Yıllarca iki şehir arasındaki ilişkileri güçlendirmek için çabaladık ancak netice vermedi. Başkan Gürkan göreve geldiği ilk dönem bunu başardı. Yaklaşık 2 yıl önce bu salonda kardeş şehir protokolünü imzaladık. Her geçen sene ilişkilerimiz daha da güçleniyor. Öğrencilerimizin hepsi birer gönül elçisi, dostluk köprülerini hep birlikte geleceğe taşıyacaklar. Sayın Başkana teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Kırcaali’den gelen grubun hediyelerini kabul eden Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, tek tek öğrencilerle tokalaşarak kendilerine hediye takdim etti.

Makedonya Cumhurbaşkanı İvanov, AB’nin Makedonya için 8 defa müzakerelere başlama kararı aldığını ancak tarih verilmediğini belirterek, “AB, insan hakları kendi kimliğini koruma, tanıtma gibi hakları yaymaya çalışırken bu haklar bizim için geçersiz kalıyor. Hristiyanlar, Müslümanlar ve Museviler yüzyıllar boyunca karşılıklı saygı içinde yaşamıştır. Osmanlı’da buna millet sistemi denilmiştir” dedi.

Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov, “Avrupa Birliği konusunda sizinle yarışamıyoruz. Bu alanda rekor Türkiye’nin elinde. Avrupa Komisyonu tarafından 8 defa müzakerelere başlama tavsiye kararı alındı ama tarih yok. Çünkü ülkenizin adı Makedonya, siz Makedonsunuz ve millet olarak Makedonca dilini konuşuyorsunuz. Avrupa Birliği Makedonya konusunda çok kötü bir sınav veriyor. AB, insan hakları, kendi kimliğini koruma, tanıtma gibi hakları yaymaya çalışırken bu haklar Makedonya için geçersiz kalıyor.” diye konuştu. İvanov, sözlerine şöyle devam etti:

“Orta Doğu’da, Kafkaslar’da ve Balkanlar’da karşılıklı saygı felsefesi vardır. Bu kadar farklı dinlere ve dillere sahip insanlar bu sebeple yüzlerce yıl bir arada yaşadılar. Batılıların ortaya attığı hoşgörü anlayışından çok daha kutsal, ulvi ve üst bir anlayıştır. O yüzden bu bölgelerde Hristiyanlar, Müslümanlar ve Museviler yüzyıllar boyunca karşılıklı saygı içerisinde yaşamıştır. Osmanlı döneminde bunun adına millet sistemi denilmiştir”
“Osmanlı barışını Avrupa anlayamadı”

Makedonya Cumhurbaşkanı İvanov, Bahçeşehir Üniversitesinin düzenlediği Global Liderlik Forumu 2017’nin gala programında, “Osmanlı barışı”nın yüzyıllar boyunca bölgede farklı din, dil ve ırktan insanı bir arada yaşattığını ancak Avrupalıların bunu anlayamadığını söyledi.

İnsanlığın 3 bin yıllık yazılı bir tarihe sahip olduğunu ve bunun 2 bin 700 yılının sadece çatışma ve savaşlarla geçtiğini dile getiren İvanov, şöyle konuştu:

“300 yıl ise dünya küresel çapta barış içerisinde yaşamış. Burada büyük bir paradoksla karşı karşıya kalıyoruz. Barış döneminin en uzun yıllarının Balkanlarda, Kafkasya’da ve Orta Doğu’da yaşandığını görüyoruz. Günümüzde herhangi bir AB temsilcisine Balkanlardan, Kafkasya’dan veya Orta Doğu’dan bahsettiğinizde neredeyse tüyleri diken diken oluyor. Özellikle barışın o bölgelerde o kadar uzun süre var olduğunu anlayamıyorlar. Kafkasya, Orta Doğu ve Balkanlar açık bir alana sahipken, sınırlarla bölünmemişken buralarda açık zihinli, ön yargılardan arınmış insanlar yetişti. Böyle bir ortamda insanların bağımsız ve adil bir güce inanması gerekir. Tarihe baktığınızda Pax Romana’yı yani Roma barışını görürsünüz. Ardından Osmanlı ile birlikte Osmanlı barışı başlamıştır.”
“Karşılıklı saygı, hoşgörü anlayışından çok daha üst bir anlayıştır”

İvanov, bazı çevrelerce dünyaya 19. ve 20. yüzyılın gözlüğü ile bakıldığını ifade ederek, sorunların bu şekilde çözülemeyeceğini söyledi.

Herkesin istek ve beklentisinin bir Avrupa barışından yana olduğunu aktaran İvanov, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Batı Avrupa’da Protestanlar ve Katolikler uzun süre birbirleriyle savaştıktan sonra barış imzalayarak laikliğe geçmiş, dini sadece özel alana hapsedip dışlamışlardır. Din özel alana atılıp hoşgörü diye tanımlanan bir görüşü ortaya atılmıştır. Hoşgörü, sizi sevmesem de katlanırım anlayışıdır. Orta Doğu’da, Kafkaslar’da ve Balkanlar’da böyle bir gelenek yoktur. Bizlerde karşılıklı saygı felsefesi vardır. Bu kadar farklı dinlere ve dillere sahip insanlar bu sebeple yüzlerce yıl bir arada yaşadılar. Karşılıklı saygı, Batılıların ortaya attığı hoşgörü anlayışından çok daha kutsal ve ulvi ve üst bir anlayıştır. O yüzden bu bölgelerde Hristiyanlar, Müslümanlar ve Museviler yüzyıllar boyunca karşılıklı saygı içerisinde yaşamıştır. Osmanlı döneminde bunun adına millet sistemi denilmiştir.”
“Yugoslavya ve AB’nin ortak problemi kriz yönetiminin olmamasıdır”

İvanov, Avrupa Birliği’nin bir barış projesi olduğunu ancak kriz dönemlerinde çözüm üretemediğini aktardı.

Avrupa gibi Tito Yugoslavya’sının da bir barış projesi olduğunu dile getiren İvanov, “Barış devam ederken her şey muhteşemdir. Yugoslavya ve AB’nin ortak problemi kriz yönetiminin olmamasıdır. Yunanistan’da avro bazlı kriz ortaya çıktığında Avrupa’nın bütün kurumları Yunanistan’ı kurtarmak için seferber oldu. Ukrayna krizi ortaya çıktığında herkes bir nevi Yunanistan’ı unutup Ukrayna’ya odaklandı. Mülteci krizi ortaya çıktıktan sonra kimse Ukrayna’yı konuşmadı. Arada ortaya çıkan terörizmle birlikte herkes mültecileri unuttu. Brexit ve referandum sonrası süreçte her şeyi unuttular.” diye konuştu.

“Avrupa Birliği, Makedonya konusunda çok kötü bir sınav veriyor”

Makedonya olarak Avrupa Birliği’ne girmeye karar verdiklerini dile getiren İvanov ancak AB’nin tavırları nedeniyle bir türlü birliğe kabul edilmediklerini savundu.

Avrupa Birliği gibi NATO’ya da üye olmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirten İvanov, şunları kaydetti:

“Bizden istedikleri her şeyi yerine getirdik. Irak’a 12, Afganistan’a 24 defa NATO’nun misyonlarına asker gönderdik. Fakat üyeliğe kabul edilmedik çünkü adımız Makedonya. Adınızı değiştirin öyle gelin diyorlar. Defalarca ordumuz denendi. Denetleme konusunda Guinnes Rekorlar Kitabı’na girecek düzeydeyiz. Avrupa Birliği konusunda ise sizinle yarışamıyoruz, bu alanda rekor Türkiye’nin elinde. Avrupa Komisyonu tarafından 8 defa müzakerelere başlama tavsiye kararı alındı ama tarih yok. Çünkü ülkenizin adı Makedonya, siz Makedonsunuz ve millet olarak Makedonca dilini konuşuyorsunuz.”

Kaynak: Yeni Şafak

9 Nisan 2017 Pazar günü yapılan İskeçe Türk Birliği (İTB) Yıllık Olağan Genel Kurulu sonrasında görev dağılımı kongre başkanı Rasim Hint başkanlığında gerçekleştirilmiştir. Buna göre İskeçe Türk Birliği’nin yeni yönetim ve denetim kurulu şu şekilde oluşmuştur:

YÖNETİM KURULU
1- Ozan AHMETOĞLU –BAŞKAN
2- İsmet TÜCCAR –ASBAŞKAN
3- Elçin HACIİBRAM –GENEL SEKRETER
4- Gülsüm ZEYBEK – KASADAR
5- Ali SALİHOĞLU –ÜYE
6- Seval OSMANOĞLU –ÜYE
7- Kadri ABDÜLHALİM –ÜYE

DENETİM KURULU
1. Rıdvan TOPÇU –BAŞKAN
2. Hanife HÜSEYİN –ÜYE
3. Zeynur BARGAN –ÜYE

http://www.burasibatitrakya.com

Bulgaristan’da dün yapılan erken genel seçimlerin galibi GERB Partisi oldu. Merkez Seçim Komisyonunun kesin olmaya sonuçlarına göre Parlamentoya 5 parti giriyor.

1. GERB – % 32.65 – 1 147 283 oy
2. BSP – % 27.20 – 955 490 oy
3. Birleşik Vatanseverler – % 9.07 – 318 513 oy
4. HÖH -% 8.99 – 315 976 oy
5. İrade (Volya) – % 4.16 – 141 843 oy

Barajın altında kalan Reformcu blok oyların % 3,6’ini (107 399 oy) alırken, Türklerin oylarına talip olan DOST Birliği oyların % 2,86’ini (100 481 oy) aldı.

Tahmini milletvekili dağılımı şöyle:
GERB – 96
BSP – 79
Birleşik Vatanseverler – 27
HÖH – 26
İrade – 12

Yurtdışından gelen oyların dağılımı:
1. GERB – % 24,52 – 27 509 oy
2. DOST – % 17.32 – 19 430 oy
3. BSP – % 12.75 – 14 299 oy
4. HÖH – %11.93 – 13 389 oy

Türkiye’deki oy dağılımı şöyle:
DOST -22 000 oy
HÖH – 11 000 oy

Bazı seçim bölgelerindeki oy dağlımı.

Kırcaali İl seçim bölgesinde oyların dağılımı şöyle:
HÖH – % 45,02 – 38 836 oy
DOST – % 21,71 – 18 718 oy
GERB – % 16,14 – 13 920 oy
BSP – % 9,65 – 8 318 oy

Tırgovişte İl seçim bölgesinde oyların dağılımı şöyle:
HÖH – % 33.28 – 20 000 oy
GERB – % 21.41 – 12 629 oy
BSP – % 21.01 – 12 629 oy
DOST – % 7.08 – 4 257 oy

Şumen İl seçim bölgesinde oyların dağılımı şöyle:
GERB – % 28.00 – 24 194 oy
BSP – % 22.01 – 19 016 oy
HÖH – % 20.41- 17 633 oy
Birleşik Vatanseverler – % 8.25 – 7 125 oy
DOST – % 7.69 – 6 644 oy

Diğer illerdeki sonuçları da burada yayınlamaya devem edeceğiz.

Kaynak: Kırcaali Haber