Review Category : Kültür Sanat Spor

Ardas’ta geri sayım

ARDAS’TA GERİ SAYIM

Türkiye’ye 1 kilometre uzaklıkta bulunan Yunanistan’ın Kastanies Köyü’nün Arda Nehri kıyısındaki platformda her yıl gerçekleştirilen Ardas Festivali bu yıl 26 – 30 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek…
Yunanistan’ın en büyük açık hava festivallerinden biri olan ve her yıl renkli görüntülere sahne olan Ardas Festivali bu yıl 23’üncü kez kapılarını açacak. 10 – 16 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri organizasyonu sona erdikten 10 gün sonra başlayacak olan Ardas Festivali’ne bu yıl da on binin üzerinde katılım bekleniyor.
İlk olarak 1995 yılında ‘Ardas Buluşmaları’ adı altında düzenlenen ve giderek Balkanlar’ın en popüler festivallerinden biri haline gelen Ardas Festivali bu yıl da renkli etkinliklere ev sahipliği yapacak. Müzik, spor, kültür, yerel gelenekler, gastronomi anlamında çok sayıda etkinliğin düzenlendiği festivalin bu yıl da Yunan, Türk ve Bulgar katılımcıların akınına uğraması bekleniyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da tiyatro gösterileri, dans ve müzik gösterileri, sportif aktiviteler ve çeşitli yarışmalarla renklenecek olan festival, konaklamak isteyen maceraperestler için de çadır kurma imkanı tanıyor.
Öte yandan son iki yıldır festivalde stant açarak iki ülke turizmine ilişkin ikili işbirlikleri geliştiren Edirne Turizm ve Tanıtım Derneği bu yıl da festival alanında stant açmak için gerekli girişimlere başladı. Konuya ilişkin olarak önceki gün Yunanistan Edirne Konsolosu Evi Charitidou’ya bir dizi ziyaret gerçekleştiren dernek yönetimi, gerekli izinlerin alınması için Konsolos Charitidou ile görüşmeler yaptı.
Festivalin programı henüz netlik kazanmazken organizasyon komitesi, önümüzdeki günlerde festival programını yayınlayacağını duyurdu.

Orkun  AKMAN

 

Read More →

Dostluk maratonunda Yunan sınırını vizesiz geçtiler

EDİRNE’de, Türk- Bulgar- Yunan Dostluk Derneği (TUYUB) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen 21 kilometrelik ‘sınırsız dostluk’ yarı maratonuna farklı ülkelerden 507 sporcu katılırken, erkeklerde Etiyopyalı Sulti Güre Timbre, kadınlarda ise Tuğba Bozkurt Batur birinci oldu.

Sporcular parkurda Yunanistan Kastanies gümrüğünden pasaportsuz ve kontrolsüz olarak geçerken, atletlerden Hüseyin Burgaz ve Bilal Gün maratona ay yıldızlı kravat ve takım elbiseyle katıldı.

Edirne Valiliği, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle Türk- Bulgar- Yunan Dostluk Derneği tarafından organize edilen Sınırsız Dostluk yarı maratonuna farklı ülkelerden 507 sporcu katıldı.  Selimiye Camii önündeki başlangıç noktasına gelen sporcular ısındıkları sırada  Edirne Belediye Bandosu çaldığı şarkılar eşliğinde göbek attı. Yarışmacılar arasında spor ayakkabılı ancak takım elbiseli gelen Hüseyin Burgaz ve arkadaşı Bilal Gün dikkat çekti. Yarı maratona ay-yıldızlı kravat ve takım elbise giyerek katılan iki arkadaş diğer yarışmacılar tarafından da ilgiyle izlendi. Hüseyin Burgaz, idmanlarda bile takım elbise giydiklerini ifade ederek, “Takım elbiseli sporcular olarak insanlara bir farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Bu sporu gençlere sevdirmeye çalışıyoruz, kıyafetin önemli olmadığını, her şekilde koşabileceklerini göstermeye çalışıyoruz. Biz böyle spor yapmayı da seviyoruz. Daha önce çok koştuk, idmanlarımızı da genelde takım elbise ile yapıyoruz. Daha öncede bir çok maratona katıldık, burada şov amaçlı katılıyoruz.  Türkiye takım elbise ile koşan sadece ikimiziz” dedi.

Takım elbiseli atletlerden Bilal Gün de koşunun en ucuz ve en güzel spor dallarından biri olduğunu ifade ederek, “Koşunun yapılabilecek en ucuz ve en güzel spor olduğunu göstermek için, hareket edebilmenin önemini göstermek için takım elbise ile koşuyoruz. en uzun mesafe olan 100 kilometrenin bile üzerindeki koştuk. Çöl maratonuna hazırlanıyoruz. Şuanda ısındığımızda vücut 43 derece sıcaklıkta koşarken bu 50 dereceyi buluyor. Bunu hayati riski göze alarak yapıyoruz ama ona göre idmanlarda bile halen takım elbise kullanıyoruz” şeklinde konuştu.

21 KİLOMETRE KOŞUP, SINIRI VİZESİZ GEÇTİLER

Verilen işaret ardından  Karaağaç Mahallesi’ndeki Pazarkule Sınır Kapısı’nı geçip, karşı taraftaki  Yunanistan’ın Kastanies Sınır Kapısı’ndan vizesiz ve kontrolsüz dolaştı. Yunan sınırındaki nöbetçi askerler, tampon bölgeye gelen gazetecilerin görüntü almalarına izin vermedi.

Selimiye Camii önünde biten 21 kilometrelik yarı maratonu erkeklerde  Etiyopya uyruklu Sulti  Güre Timbre, 1 saat 6 dakika ve 12 saniyelik süreyle ilk sırada tamamladı. Yarı maratonda ikinciliği Geteye Gelaw, üçüncülüğü ise Nuri Kömür kazandı. Kadınlar kategorisinde 1 saat 34 dakika 59 saniye ile Tuğba Bozkurt Batur birinci, Seda Kurtoğlu ikinci, Akşegül  Gökçe ise üçüncü oldu. Yarım maratonu ilk sırada tamamlayan Sulti  Güre Timbre sıcak havanın kendisini etkilediğini ancak birinci olduğu için çok mutlu olduğunu söyledi.

Kadınlarda birinci olan Tuğba Bozkurt Batur da zorlanmadığını ifade ederek, “Çok heyecanlıydı, birinci olmam çok önemli değildi. Koşarken herkes birbirine çok destek oldu. Yolda bize destek olanlar vardı. İlk kez denediğim maratonda birinci olmak beni de mutlu etti. bundan sonraki maratonlara da katılmayı düşünüyorum” dedi.

Yarı maratonda dereceye giren sporculara ödülleri düzenlenecek olan törenle verilecek.

http://www.burasibatitrakya.com

Read More →

İki başyapıt ilk 10’da

Selimiye Cami ile Sultan 2’nci Beyazıt Külliyesi ve Şifahanesi, dünyanın en büyük otel ve seyahat değerlendirme sitesi Trip Advisor’ın milyonlarca kullanıcısının oylarıyla belirlediği “Travelers’ Choice 2016” ödüllerinde 2 ayrı listede ilk 10’a girdi…

Dünyanın en büyük otel ve seyahat değerlendirme sitesi Trip Advisor, milyonlarca kullanıcısının oyları ile belirlenen “Travelers’ Choice 2016” ödüllerini açıkladı. Listede, Mimar Sinan’ın Ustalık Eseri Selimiye Cami ile ödüllü müze Sultan 2’nci Beyazıt Külliyesi ve Şifahanesi yer alıyor.

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Mimar Sinan’ın “Ustalık eserim” dediği Selimiye Cami ile 2004 yılında Avrupa Konseyi Avrupa Müze Ödülü, 2007 yılında ise Avrupa Kültür Mirası – Mükemmellik Kulübü En İyi Sunum Ödülü’nü kazanan Sultan 2’nci Beyazıt Külliyesi ve Şifahanesi, Dünya’nın en büyük otel ve seyahat değerlendirme sitesi Trip Advisor’ın “Travelers’ Choice 2016” listelerinde yer aldı. Selimiye Cami, “Türkiye’deki En İyi 10 Merkezi Nokta” listesine girerken, Sultan 2’nci Beyazıt Külliyesi ve Şifahanesi ise “Türkiye’deki En İyi 10 Müze” listesinde kendine yer buldu.

SELİMİYE CAMİ

“İlk akla gelen camilerden…” başlığı ile “Türkiye’deki En İyi 10 Merkezi Nokta” listesine10’uncu sıradan Selimiye Cami 348 ziyaretçiden mükemmel, 24 ziyaretçiden çok iyi, 5 ziyaretçiden de ortalama oyu aldı. Ayasofya Kilisesi, Yerebatan Sarnıcı, Efes Antik Kenti, Sultan Ahmet Cami, Topkapı Sarayı, Süleymaniye Cami, Dolmabahçe Sarayı, Göreme Milli Parkı ve Galata Kulesi ile “Türkiye’deki En İyi 10 Merkezi Nokta” listesine giren Selimiye Cami ile ilgili bazı ziyaretçi yorumları şu şekilde:

 

 

“İNSANIN YARATICI DEHASININ BİR BAŞYAPITI”

Sibel G.: Hepimizin ilk aklına gelen 3 camiden biri Selimiye’dir. Edirne’nin orta yerinde tüm ihtişamıyla durmaktadır. Altında bir de bedesteni vardır.UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde Mimar Sinan’ın bize bıraktığı en güzel mirastır.Sultan II. Selim adına yaptırılmıştır. Teknik mükemmelliği, boyutları ve estetik değerleriyle döneminin ve sonraki zamanların en muhteşem eseri olan Camii ve Külliye, Osmanlı mimarlarından en önemlisi Sinan’ın Ustalık Dönemi eseri, mimarlık sanatının en görkemli örneklerinden biri ve insanın yaratıcı dehasının bir başyapıtı olarak kabul edilmektedir.

Göksel T.: Hem iç süslemeleri , hem de minare ve kubbelerin simetrisi açısından Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği Selimiye Cami mutlaka görülmeyi hak eden bir şaheser.

Şafak Ç.: Edirne merkeze yaklaşırken gözünüze ilk çarpan cami. Mimarisi gerçekten çok güzel. Caminin içini gezerken akıllara o zaman ki teknoloji ile bu cami nasıl inşa edildi diye sorular geliyor akıllara. Ses akustiği olsun, iç duvarlarda ki kuran yazıları ve İslami motifler, minareleri , simetrik görüntüsü. Gezilip görülmesi gereken bir camidir. Hemen aşağısında Eski Cami var, Selimiye sonrası eski camiyi de ziyaret etmenizi tavsiye ederim. İçerisinde Kâbe binasından düşen taş parçası mevcut.

 

 

SULTAN 2’NCİ BEYAZIT KÜLLİYESİ VE ŞİFAHANESİ

“Yaşayan tarih…” başlığı ile “Türkiye’deki En İyi 10 Müze” listesine 9’uncu sıradan Sultan 2’nci Beyazıt Külliyesi ve Şifahanesi 142 ziyaretçiden mükemmel, 22 ziyaretçiden çok iyi, 2 ziyaretçiden de ortalama oyu aldı. Göreme Açıkhava Müzesi, Kariye Müzesi, Zeugma Mozaik Müzesi, Afrodisias Müzesi, Rahmi M. Koç Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Antalya Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Mevlana Müzesi ile birlikte “Türkiye’deki En İyi 10 Müze” listesine giren Sultan 2’nci Beyazıt Külliyesi ve Şifahanesi ile ilgili bazı ziyaretçi yorumları şu şekilde:

“GÖRÜLMESİ GEREKEN BİR BAŞYAPIT”

Mehmet T.: Edirne’deki en önemli tarihsel hazinelerden biri, yaşayan müze anlayışı hakim, sanki tarihten kopup gelen biriyle yüz yüze gelecekmişsin hissi var.

Hasan B.: Atalarımızın günümüzden yıllar önce insan sağlığına ne kadar önem verdiklerinin ve o günkü koşullarda devrinin belki de en iyisini yaptıklarının kanıtı olarak gezilip görülmesi gereken bir başyapıt.

Ezgi H.: Şifahanenin bahçesine adım attıktan sonra etkilenmemek büyüsüne kapılmamak imkansız. Adeta geçmişe çok güzel bir yolculuk yapıyorsunuz. Özellikle hastaların müzik ve su ile tedavi edildikleri kısım müthiş olmuş. Avrupa’nın en iyi Müze ödülünü hak ederek almış. Emeği geçen herkese teşekkürler.

Orkun AKMAN

 http://www.hudutgazetesi.com/haber/39262/iki-basyapit-ilk-10da.html

 

Read More →

TÜRKİYE’DE BOŞNAKÇA, GELECEK YIL SEÇMELİ DERS OLACAK

Türkiye’de Boşnakça’nın seçmeli ders olarak okutulmasına ilişkin, Bayrampaşa Mehmet Akif İnan Ortaokulu’nda Başkan Atila Aydıner’in de katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantı kapsamında, Türk öğrencilere Boşnakça ilk ders de Bosna Hersek Federasyonu Eğitim Bakanı Elvira Dilberovic tarafından verildi.

Bosna Hersek Federasyonu ile Türkiye arasında 2015’te imzalanan protokol kapsamında Boşnakça, 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren ülkemizde seçmeli ders olarak okutulacak.

Türkiye’de Boşnakça’nın seçmeli ders olarak okutulmasına ilişkin, Bayrampaşa Mehmet Akif İnan Ortaokulu’nda ilk dersin de verildiği bir toplantı düzenlendi.

Toplantıya katılan Bosna Hersek Federasyonu Eğitim Bakanı Elvira Dilberovic, ortaokul öğrencilerine yaklaşık 30 dakika Boşnakça ders verdi.

Dilberovic, daha sonra ana dillerin seçmeli ders olmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ana dillerin seçmeli ders olmasında çok fazla gerekçe olduğunu vurgulayan Dilberovic, “Ülke annedir, dil de ülkenin bir parçasıdır. Bir halkın ruhuna varmak isterseniz, onun dilini öğrenmeniz gerekir. Bu şekilde iki ülkenin ruhunu birleştirmiş olacağımızı düşünüyorum.” dedi

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci ise bugün verilen ilk dersle imzalanan protokol sonrası yeni bir evreye geçtiklerine işaret ederek, “Sizlerin huzurunuzda ve tanıklığınızda başlamış olduk. Hem sizlere ve hem de sayın Dilberovic’e hoş geldiniz diyorum. Bu faaliyetin hayırlı olmasını diliyorum.” açıklamasında bulundu.

http://www.bayrampasa.bel.tr

Read More →

EDİRNE’DE YENİ YIL COŞKUSU

Edirneliler, 2017’ye Edirne Belediyesi tarafından kenti iki ayrı noktasında düzenlenen Yılbaşı Konserleriyle ‘Merhaba’ dedi. Kar yağışı ve soğuk hava yeni yıl coşkusuna engel olmadı.

Edirne Belediyesi, yılbaşı akşamı nedeniyle kenti iki ayrı noktasında konser düzenledi. Saraçlar Caddesi’ne kurulan konser alanın da Özcan Aksu ve Balkan Hattı Orkestrası müzikseverlerle buluştu.

Yılbaşı konserlerinin ikinci durağı ise suni gölet olarak da bilinen Barış Parkı oldu. Müjdat ve Grup Mecnun ile Ozan Özışık sahne aldığı konserle Edirneliler 2017’de ‘Merhaba’ dedi. Kar yağışı ve soğuk hava, yeni yıl coşkusuna engel olamazken, havai fişek gösterisi renkli görüntülere sahne oldu. 

http://www.edirne.bel.tr/

Read More →

Edirnespor’la dostluk maçına çıktılar!

Batı Trakya karması Edirnespor’la dostluk maçı yaptı. Edirnespor’un maçta en iyi oyuncuları da seçeceği ve alt yapısında görev vereceği belirtildi.

17 Kasım 2016 günü Edirnespor’un daveti üzerine yapılan maçı Edirnespor 6-2 kazandı. Organizasyonu Mümin Hasan, takımın teknik direktörlüğünü ise  Sadettin Mustafa yürüttü. Batı Trakya yıldızları Kurcalı, Yaka bölgesi, Kozlukebir, Bulatköy, Gümülcine, Ballahor, Çepelli ve Karacaoğlan gibi köylerden gelen gençlerden oluştu.

Batı Trakya’lı futbolcular, Edirnespor’un gösterdiği ilgi ve alakadan dolayı memnun olduklarını ifade ettiler.

http://www.trakyabalturk.com/wp-admin/post-new.php

Read More →

“Deve” yola çıktı!

Batı Trakya Türklerinin geleneklerinden bir olan “Deve” bu sabah  yola çıktı!

Batı Trakya’da günümüzde de yaşatılan “Deve” geleneği bu sabah Kozlukebir köyünde tekrar canlandırıldı ve “Deve” yola çıktı. Geleneğe göre “Deve” eğlencesine sadece genç erkekler katılmakta; bazıları kadın kılığına girerken, eski Osmanlı kıyafetleri sergilenmekte ve çeşitli meslek grupları da canlandırılmaktadır. “Deve” geleneğinin olmazsa olması ise gelin, damat ve hocadır. Korteji oluşturan en önemli özellik ise ağaçtan yapılmış ve üzeri kilim veya halı ile örtülmüş yapay bir devenin gezdirilmesidir. Kortej davul-zurna eşliğinde haneleri dolaşarak bahşiş toplamakta ve gece de eğlence devam etmektedir.

“Deve” geleneği her ne kadar bazı özelliklerini kaybetse de her yıl gençlerimiz arasında yaşatılmaktadır. Eski bir Türk geleneği olan “Deve” Batı Trakya’da Kurban Bayramında yaşatılırken; Anadolu’da ve Trakya’da ise Kurban Bayramı v.d. günlerde bir çok köyde değişik şekillerde uygulanmaktadır.

http://www.burasibatitrakya.com

Read More →

Alantepe Etkinlikleri Sona Erdi

Yuannistan Rodop ilinde Kozlukebir’e bağlı Alantepe bölgesinde yüzyıllardan bu yana düzenlenen Alantepe Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri 4 Eylül 2016 günü yapılan protokol konuşmaları, kültürel etkinlikler ve yağlı güreş finalleriyle sona erdi. 2016 Alantepe Başpehlivalığı’nı Müren Mutlu’yu finalde yenen Edirne’den Serkan Üğdüler kazandı. Protokol konuşmalarına DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş’un, “Gelin okulların önünde açlık grevine başlayalım.” Sözleri damgasını vurdu.

Etkinliğe; Ağa Mümin Karabekir, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, T.C.  Gümülcine Muavin Konsolosu Davut Ocak, milletvekilleri İlhan Ahmet ve Ayhan Karayusuf, Filira-Srkeli Emniyet Amiri Andrea Gazalidi, DEB Partisi G.Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Eyalet Başkan Yardımcısı Önder Mümin, Eyalet meclis üyeleri Mustafa Katrancı, İsmail Hüse Mustafa ve Ahmet İbram, Tütün Kooperatifi Başkanı Esat Hüseyin, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, Güney Meriç Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu, Kirkova-Kızılağaç Belediye Başkanı Şinasi Süleyman’ın yanısıra bölge halkı katıldı.

Etkinlik Gümülcine Türk Gençler Birliği Saz Ekibi’nin seslendirdiği THM türküleriyle başladı https://www.youtube.com/watch?v=lTS6mAJ8_Uw ve Halk Dansları Topluluğunun gösteriyle devam etti. https://www.youtube.com/watch?v=AiUuvk55tO8

Protokol konuşmalarında; Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Yüzyıllardan beri devam edegelen geleneği, kültürü gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını,  Alantepe’nin Meydanının tarihi bir yer olduğunu söyledi.

Ahmet, konuşmasının devamında da yapılan faaliyetleri anlattı ve kendisi hakkında bir gazetenin hakaret içeren yayını hakkında görüşlerini dile getirdi.

Ahmet, “Çok değerli arkadaşlarımla birlikte elimizdeki imkanlar nispetinde en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Görevi devraldığımızdan bu yana başlattığımız ücretsiz girişi, bütün imkansızlıklara rağmen devam ettiriyoruz. Bu sene ilk defa uygulayacağımız ve gelecek yıllarda da uygulayacağımız bir geleneği uygulamaya sokuyoruz. Protokol konuşmaları sonunda misafirlere pilav ayran ikram edeceğiz. Buraya gelen kardeşlerimizin ibadetleri konusunda mescidimize yeni bir düzenleme getirdik, hepimize hayırlı olsun.

Bundan bir hafta önce Proto Thema adlı gazetede ismimin terör örgütü FETÖ ile anıldığını gördüm. Öncelikle bu haberi yapan gazete ve gazeteciyi bir kez daha şiddetle kınıyorum. Bu haberin yapan gazete ve gazeteci hakkında hukuk mücadelemizi en kısa zamanda başlatıyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki, söz konusu bu terör örgütü ile uzaktan veya yakından ne Yunanistan’da, ne Türkiye’de, ne de dünyanın herhangi bir yerinde bir bağlantım olmamıştır, olamaz da. Yapılan bu haber tamamen iftiradan ve karalamadan ibarettir. Azınlık insanımızın bu haberleri çok iyi okumaları ve ne için yapıldığını anlamaları gerekmektedir. Bu tür haberler ilk defa çıkmamakla birlikte, yıllardan beri Azınlığın önde gelen isimlerini, kurumlarını yıpratmak, bu kişi ve kurumları kendi halkları nezdinde itibarlarını düşürmekten başka bir amaç gütmemektedir. Bütün Azınlık basınına bu yalan ve iftira dolu haberi ciddiye almadıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Hal böyleyken hiç de yabancı olmadığımız bir grubun internet sitesinde bu gazetenin fotoğrafları, “FETÖ ihanet çetesinin Batı Trakya ayağı”, yazılarak ismimin altı da çizilerek yayınlanmıştır. Şunu herkes çok iyi bilmeli ki, yapılan bu hareket ve davranış iftira ve karalamaya ortak olmaktan başka bir şey değildir. İsmimin altını çizerek karalama teşebbüsünde bulunanlar, ancak kendi isimlerinin altını çizerek kendilerini karlamışlardır.

Çok değerli misafirler!

Azınlık olarak hepimiz bir, beraber olmalıyız, dik durmalıyız, diri olmalıyız. Yapılan yalan haberlerle aramıza fitne tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermemeliyiz.

Bu vesileyle yapılan bu yalan haberi tekrar kınıyor, çıktığımız hizmet yolundan asla vazgeçiremeyeceğini, hizmetimizi engelleyemeyeceğini, çalışma azmimizi kıramayacağını; bizlerin dik duruşunu bozamayacağını, başımızı öne eğmeyeceğimizi, kararlılıkla çalışmalarımıza devam edeceğimizi, siz halkımıza bildirmek isterim.” Görüşlerine yer verdi.

Rodop milletvekili Ayhan Karayusuf, yüzyıllardır Alantepe dediğimiz alanda, bu güzel insanlarla, bu güzel etkinliğin içinde bulunmanın memnuniyeti içerinde olduğunu belirtti ve “Tabii ki yıllardır burada değişik vasıflarla buluşuyoruz; yerel yönetici, milletvekili olarak. Ancak beni burada duygulandıran sizlerden biri olarak sizin yanınızda olmaktır. Burası siyaset meydanı değil er meydanıdır.” Düşüncelerini aktardı.

Rodop milletvekili İlhan Ahmet, panayırın bir er meydanı olduğunu, halkın güreşleri seyrettiğini, ancak sorunların da anlatıldığı, konuşulduğu bir yer olduğunu ifade eden İlhan Ahmet tütün konusuna değindi ve bir an önce primlerin iade edilmesini istedi. Ahmet, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Sevgili soydaşlar!

Azınlığımız büyük bir ekonomik sıkıntı içerisindedir. 2004 yılında ilk defa seçildiğim zaman sizin desteğinizle büyük bir mücadele başlattık. Özellikle tarımda, tütüncülerde ve bir çok konuda ilklere imza attık. Ne zaman ben bu millete “Niçin zarar parası verilmiyor”, dediğim zaman, “Hayır, bu zarar paraları asla verilmeyecek. Bu konuda İlhan yalan söylüyor, bu konuda talebi olamaz, ELGA iflas etti”, diyenleri tarih mahcup etmiştir. Çok şükür Allah’a bu konularda hepiniz mücadele ettiniz.

Daha sonra bu primlerin kesilmemesi için sizlere hakikatleri haykırdığım zaman, gelin sevgili soydaşlar “Oliki” yapmayalım dediğim zaman, tekrar bu partizan gruplar, Azınlığın yanında olmak istemeyenler dediler ki, “Hayır, yalan söylüyorsun İlhan. Biz, “Oliki” istiyoruz. Ne güzel, ekmeden prim alacağız.” Tarih kimi haklı çıkardı sevgili soydaşlar? Ne yazık ki tekrar aradan yıllar geçince, size önerdiğimin doğru olduğunu gördünüz.

Sevgili soydaşlarım!

Açıkça buradan soruyorum. Bugün de primlerinizin iade edilmesi için AB’den Tarım Komiseri Başkanı Sayın Hogan’dan Tarım Enstitüsü Başkanı İsmail, Kadir v.d. arkadaşlarla birlikte getirdiğimiz bu kararın bu primlerin anamızdan emdiğimiz süt gibi helal olduğunu ve bunları alabileceğini söyleyenlere karşı çıkanları Allah’a havale ediyorum. Sizlere buradan şunları söylemek istiyorum: Siz, kimin yanındasınız, yoksa halka karşı mısınız?

Sevgili soydaşlar!

Bu gün buradan, bu insanların dertlerine çözüm bulunması için çağrıda bulunuyorum. Bu hükümetin AB primlerini derhal vermesini istiyorum. Ama ne yazık ki şu ana kadar cevap almış değiliz. Peki bu bir yıl içinde Cuma namazını okullardan kaldırmaya çalışanları kim engelledi? Kimin müdahalesiyle bu konuda geri atmak zorunda kaldılar. Anadilimiz Türkçe’nin engellenmesine kim kalkıştı? Kim bunu durdurdu? Kim mecliste mücadele etti? Kim bu konuda Yunan medyasının hedefi haline geldi? Bugün okullar geçici olarak neden kapatılıyor? Ama, biz buna rağmen, meclise, hükümet temsilcilerine ne yapıyoruz? Bir çağrıda bulunuyoruz! Gelin, bu millete yardımcı olun.

Bu er meydanında eksikliklerin giderilmesini Sayın Belediye Başkanından tekrar talep ediyorum. Sayın Belediye Başkanım müsterih olun. Elektrik, su v.b. taleplerinizi Bölge Genel Sekreterliği’nden iyi niyetlerine sığınarak, hükümetten talep edin. Zaten bunları istediğinizi de biliyorum. Burasını genişletin. Kendi içimizden güreşçilerin gelmesine meydan verin. Bunların olması halkımızın arzu ettikleridir.

Sevgili soydaşlarım!

Yarın akşam Allah kısmet ederse kutsal topraklara gitmek üzere niyet ettim. Yarın akşam Mekke’ye gidiyorum. Hepinize hakkım helal olsun. Ve, sizin de hakkınızı helal etmenizi istiyorum. Yunanistan’a doğru yolu göstermesi için hepiniz adına dua edeceğim.”

Eyalet Bölge Başkan yardımcısı Önder Mümin, 600 yıllık bir geleneği yaşatan, kültürel mirasımıza sahip çıkan, ebediyete ulaşmış ve bugün burada bulunmayan, bu etkinliklerin gerçekleşmesinde payı olan herkse şükranlarını sunduğunu belirtti. Temennisinin Koca Yusuf ve Kel Aliço gibi güreşçilerin de bölgemizden çıkması olduğunu söyledi.

Mümin konuşmasının devamında da Eyaletin faaliyetlerini anlattı. Mümin sözlerini şöyle tamamladı: “Eyaletin yaptıkları hakkında çok kısa birkaç söz söylemek istiyorum. Burada yaz aylarında doğal afetle karşı karşıya kaldınız. Sel felaketi oldu. Ben Kozlukebir belediyesi mensuplarına geçmiş olsun demek istiyorum. Allah tekrarını yaşatmasın. Bu doğrultuda zarar gören Kalenderköy-Hemetli yolu için şu anda 180 bin evro onaylanmış durumda olup en kısa sürede yapımına başlanacaktır. Aynı şekilde Ballahor köyünü kurtarmak açısından yolu kesmek zorunda kaldık ve burası için de 95 bin evro ayrıldı, onaylandı ve yolun yapımı en kısa sürede başlayacaktır.

Çok önemli üç tane projeden bahsetmek istiyorum. Kırk seneden beri bu bölge insanının talebi olan projeler bunlar. Üç tane köprü projesi. Birincisi Kalfa köprüsü. Çok kısa bir süre sonra yapımına başlanmaktadır. İkincisi Domruköy köprüsü. Önümüzdeki aylarda yapımına başlanacak ve paraları onaylandı. Üçüncü ki 5 milyon evroluk proje olan Menetler köprüsüdür. İki yıl içerisinde tamamlanması bekleniyor ve bunun da parası onaylandı.

Ben, burada bölgemize dikkat ettiği için Eyalet Başkanı Sayın Yorgos Pavlidis’e sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum. Aynı şekilde bu köprülerin yapımını tetikleyen, peşinden koşturan çok değerli meclis arkadaşım Ahmet İbram’a da sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum.

Tütün için çok kısa birkaç söz söyleyeceğim. Eyalet Başkanı Sayın Pavlidis, Tarım Bakanı’na tütüne ek prim verilmesi için 8 Temmuz tarihinde mektup gönderdi. Bu sizlerin ve bizlerin haklı talebidir. Milletvekilimiz Sayın İlhan Ahmet’i de tütün konusunda gösterdiği çabadan ötürü tebrik etmek istiyorum. Açık ve net bir şekilde ifade etmek isterim ki, her kim olursa olsun, belediye başkanı, yerel yönetici, milletvekili; toplumumuzun yararına çalışan herkesin, ama herkesin yanındayız. Kesinlikle karşısında olmamız gibi bir durum olamaz.

Üniversite Azınlık öğrencilerine   geçen sene yatay geçiş hakkını kısıtlayan bir kararname yayınlandı. Bunu ilk defa biz gündeme getirdik. Bu konuyu hem meclise, hem gerekli bakanlığa aktaran milletvekillerimiz oldu, ben onlara teşekkür ediyorum. Memnuniyetle bu sene bu kararnamenin geri çekildiğini gördük.”

DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş: “Maalesef her geçen yıl bir önceki yılı aratır hale gelmektedir. Uzun yıllardan beri çok değerli Azınlığı, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı yok etmeye çalışan bir zihniyet var.” Diyerek sözlerine başladı.

Eğitim, devlet politikası, ekonomi ve FETÖ terör örgütüne de değinen Ali Çavuş, Azınlık okulları önünde açlık grevi çağrısı yaptı. Ali Çavuşsözlerini şöyle tamamladı:

“Kendimizi kandırmayalım. Bu bir devlet politikası. O gelmiş, bu gitmiş bu olmuş, bizi ilgilendirmiyor. Ben büyük kısmına bakıyorum. Özellikle 1967 Cuntasından sonra bu topraklardan Batı Trakya Türkleri çoğunlukla kopartıldılar. Bakın sizlere örnekler vereyim: Bugün bile nüfusumuz, Rodop vilayetinden yüzde elli elli olmasına rağmen kamu alanında personel sayımız yok denecek kadar azdır.

Değerli soydaşlar!

Sizler yemediniz, içmediniz, tırnaklarınızla kazıya kazıya değerli evlatlarınızı okuttunuz. Ama Batı Trakya’ya döndüklerinde isimleri Ayşe, Fatma, Ali diye kamu alanında yer verildi. Şimdi diyecekler ki o sınav var, bu sınav var. İyi niyetle, kanunla bunlar düzenlenebilir. Bakın Balkanlar bunu gerçekleştirdi. Her yerde şunu göreceksiniz: Bütün belediyelerde eşit memuriyet hakkı var. Eğer biz Rodop ilinde yüzde elli isek, memuriyet hakkımız da yüzde elli elli olması lazımdır. Düşünsenize, her ailede bir memur olduğunu.

Tütün politikası. Ben inanıyorum ki devletin Azınlık üzerinde ekonomik ambargo politikası var. Bunu kimse söyleyemez. Bunu kaldırılması lazım. Bunu niçin yapıyorlar? Bunu değerli Batı Trakya Türkleri bu bölgeden göç etsinler diye! Köylerimiz boşalıyor. On sene sonra iddia ediyorum nüfus oranı yarı yarıya azalacak bu bölgede; eğer böyle giderse.

Bir bakıyorsunuz, Azınlığı yok etmenin, asimile etmenin tek yolu var, o da eğitim. Eğitimde son dönemde yine üzücü bir haber aldık. 10 okul kapanacakmış! Değerli Azınlık mensupları, değerli arkadaşlar ben size bir çağrıda bulunuyorum. Değerli milletvekilleri ve Eyalet meclis üyeleri. Gelin okulların önünde açlık grevine başlayalım. Var mısınız? Meseleleri kökten çözelim. İyi eğitim alacakmışız, bunlar hikaye. Kozlukebir’e bir Azınlık okulu yaptın da mı iyi eğitim vereceksin? Yıllardan beri Harmanlık insanı “Okul, okul” diyor, okul yok! Yapılan şu: Devlet kararlı. Gerçek anlamda mücadele verecek miyiz, vermeyecek miyiz? Gemi su almaya başladı. Vermezsek 10 sene sonra inanın yok olacağız!

Batı Trakya Türkleri ekonomik anlamda diz çökertilmek isteniyor. Batı Trakya Türkleri bu topraklardan kopartılmak isteniyor. Biz, iyiniyetli Azınlığız. Gelin bu sorunları çözelim. Devlet iyi niyet elini bize uzatsın. Gelin bu ülkeye hizmet edelim. Eğer devlet Batı Trakya Türklerinin sorunlarını çözerse, göreceksiniz, iddia ediyorum, bu bölge Yunanistan’ın en kalkınmış bölgesi olacak. Bizler, vatanımıza sadığız. Bizler önümüzün açılmasını ve hizmet etmek istiyoruz. Başka bir yolumuz yok. Ama şunu da söylüyorum: Devlet politikası ile Azınlığa diz çökertilip bu bölgeden kopartılmak isteniyor.

Son zamanlar da bir bakıyorsunuz ki, bazı basın mensupları Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’ni düşünürmüş! Diyorlar ki: Şu FETÖ terör örgütünden, bu FETÖ terör örgütünden! Arkadaşlar! Değerli Batı Trakya Türkleri! Hepimiz FETÖ terör örgütü mensuplarını çok iyi biliyoruz. Gerçek anlamda hizmet eden herkesi şimdi bu kefeye koymak istiyorlar. Güya bunlar Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’ni bunlar çok düşünürlermiş! Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Biz, bu bayrağı Batı Trakya Türkleri için şehit olan rahmetli Dr. Sadık Ahmet’ten aldık. Bu bayrağı sonuna kadar taşımaya devam edeceğiz; daha ki Batı Trakya Türkleri rahat bir nefes alana kadar, daha ki Lozan’dan doğan hakları verilene kadar! Hak verilmez, alınır, ilkesiyle çalışmaya devam edeceğiz. “

T.C. Gümülcine Muavin Konsolosu Davut Ocak, aramızda bulunmayan Başkonsolos Ali Rıza Akıncı’nın selamlarını ve saygılarını ilettiğini söyledi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her şeyden önce 7 asırlık bu güzide etkinliğe katılmanın bir mutluluk ve bundan ziyade bir onur olduğunu belirtmek isterim. Bu gibi etkinlikler geleneklerin yeni nesillere aktarılmasında çok önemlidir. Batı Trakya Müslüman-Türk Azınlığı’nın kimliğini belirleyen bu tarihi ve kültürel etkinliklere sahip çıktığını görmek, hepimizi ziyadesiyle memnun etmektedir.

Kıymetli soydaşlarım!

Hepiniz biliyorsunuz ki, Anavatanımız 15 Temmuz gecesi, demokrasi ve halka karşı olan FETÖ adlı silahlı bir terör örgütünün saldırısına maruz kaldı. Ancak Türk Milleti bu saldırının, kalkışmanın karşısında dik iradesiyle durdu ve bunu engelledi. Bu çerçevede Batı Trakya Azınlığı’nın da Anavatanın yanında olmasından, bizlere destek çıkmasından büyük memnuniyet duyduğumuzu ayrıca belirtmek isterim.”

Yapılan konuşmalardan sonra Başkonsolos Davut Ocak’a, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan’a ve etkinliğin sponsoru Güner beye katkılarından dolayı plaket takdim edildi.

Etkinliğin devamında da ilk defa bir uygulama başlatıldı. Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Muavin Konsolos Davut Ocak v.d. protokol halka hep birlikte pilav ve ayran dağıttı. Uygulamadan halkın memnun olduğu gözlendi.

Yağlı güreş finallerine geçildi. 2016 Alantepe Başpehlivanlığını Müren Mutlu’yu finalde yenen Edirne’den Serkan Üğdüler kazandı.

Kaynak : Burası Batı Trakya

Read More →

Darbe Girişimi Seçek Yaylası’nda Kınandı!

SEÇEK Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği’nin düzenlediği “Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri” 5,6,7 Ağustos 2016 tarihlerinde Ruşanlar köyü ve Seçek Yaylası’nda gerçekleşti. Etkinliklerde yapılan konuşmalarda Türkiye’deki darbe girişimi şiddetle kınandı. 2016 Seçek Baş Pehlivanlığı’nı ise finalde Ahmet Yavuz’u yenen Faruk Akkoyun ikinci defa kazandı.

Etkinlikler 5 Ağustos Cuma günü Ruşanlar köyünde Ağa Süleyman Kara Hüseyin’in köyü olan Ruşanlar’da mevlit okunmasıyla başladı. Burada yapılan konuşmalarda Türkiye’deki darbe girişimi kınandı. Konuklara yemek ikramıyla devam eden etkinlik akşam da Türk sanatçı Sabahat Akkiraz’ın konseriyle devam etti.

6 Ağustos Cumartesi günü ise Ağa Süleyman Kara Hüseyin tebrik edildi ve dualarla Seçek Yaylası’na uğurlandı. Bu arada Mehmet Hilmi Kır Koşusu da yapıldı ve yağlı güreşlerin ön elemeleri gerçekleştirildi. Akşam ise yine Sabahat Akkiraz ve Hasan Öztürk sahneye çıktılar.

Seçek etkinliklerinin doruk noktasına çıktığı 7 Ağustos Pazar günü ise Güney Meriç Derneği Folklor Ekibi gösteri sundu. Protokol konuşmalarından önce Türkiye’de 15 Temmuz’da darbe girişimi sonrasında şehit düşen insanlarımız için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Yağlı güreşlerin finallerine geçildi. Finalde Edirne’den Ahmet Yavuzu yenen Faruk Akkoyun 2016 Seçek Başpehlivanı oldu.

7 Ağustos günkü Etkinliğe; 2016 Seçek Ağası Süleyman Kara Hüseyin, Seyyid Ali Sultan Dergahı Vakfı Başkanı Ahmet Kara Hüseyin, T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, Rodop milletvekili İlhan Ahmet, Gümülcine S. Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, Güney Meriç Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu, Toplumsal Hareket’i temsilen meclis üyesi Mehmet Eminoğlu, Tütün Kooperatifi Başkanı Esat Hüseyin, Kozlukebir eski belediye başkanı İbrahim Şerif, S.Ö.P.A. Mezunu Öğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet, Eyalet meclis üyesi Mustafa Katrancı, Evros Kültür Derneği temsilcileri, SYRIZA Evros Milletvekilleri Natasa Gara, Dimitrios Rizos, Batı Trakya Spor Kulübü Başkanı ve Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği adına Orhan Kayalı, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne belediyesi meclis üyeleri   Aydın Koruyak ve Yüksel Arsoy, Edirne Belediyesi Kültür Müdürü Hasan Avcı, Trakya ve Balkanlar İnanç Önderi Mustafa Çetin Dede, Edirne Cem Vakfı Başkanı Akın Çetin, Edirne Belediyesi Kırkpınar Sorumlusu İbrahim Doğan, Edirne Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fedai Canım’ın yanısıra diğer davetliler katıldı.

Protokol konuşmalarında; Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Eyalet meclis üyesi Mustafa Katrancı, SYRIZA Evros Milletvekilleri Natasa Gara, Dimitrios Rizos, Batı Trakya Spor Kulübü Başkanı ve Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği adına Orhan Kayalı söz aldılar, davet için teşekkür ettiler.

Edirne Valisi Günay Özdemir ve Seçek Derneği Başkanı Ali Pencal’ın mesajları okundu.

Protokol konuşmalarından önce, 15 Temmuz’da Türkiye’de yaşanan darbe girişiminde hayatlarını kaybeden şehitler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ali Pencal, gönderdiği mesajda, Türkiye’de yaşanan olaylardan ötürü Türk Milleti’ne geçmiş olsun dileklerini iletti.

Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nde vuku bulan son olayları şiddetle kınadığını; ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara sabır ve Anavatan’a geçmiş olsun dileklerini ilettiğini, söyledi.

Ahmet konuşmasının devamında da şunları söyledi:

“Atina’da sizlerin adına T.C. Atina Büyükelçisi Kerim beyi ziyaret ettim ve geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Onun da selamını sizlere iletmek istiyorum.

Bu etkinlikler çok önemli. Ne yazık ki bugün katılımın az olduğunu hepimiz görüyoruz. Sorunlar halının altına itmekle çözülmüyor. Siz sevgili soydaşlarla yaptığım görüşmelerde bunun sebebini araştırırken şöyle bir fikre hasıl oldum. Buradan da bu etkinliği düzenleyen değerli dernek yöneticilerine bir kaç önerim olacak.

Bir kere bu etkinliğin asıl amacı güreştir. Pehlivanlarımız olacak. Bu pehlivanlarımızın Batı Trakya’dan, köylerimizden olması, ponların eğitilmesi ve bu er meydanına taşınabilmesi için derneğimizin, bu konuda emek sarf edenlerin acilen bir eğitim kursu başlatmalarını, azınlığın içerisinde pehlivanlık uzmanlığı olan yaşlılarımızdan veya Edirne’den lojistik destek alalım ki azınlığın içinden pehlivan yetiştirelim. Köyler arasındaki rekabeti yüksek tutalım ve böylece katılımı en maksimum seviyeye getirelim. Bu halkın talebi ve özlemidir.

Söylenecek çok söz var. Seçek Yaylası’nın elektrik, yol su gibi bir sürü sorunu var. Bu konularda da on beş yıldan beri verilen sözleri idari, mülki amirler tarafından yerine getirilmediğini görüyoruz. Bunların da çözülmesini ve burasının Balkanlar’da bir barış festivaline dönüşmesi için, elbirliğiyle herkesin, belediyenin, vatanımız Yunanistan’ın v.d. kurum ve kuruluşların işbirliği ve ortaklık içerisinde çalışması ivedilikle önem arz etmektedir. ”

DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş, 15 Temmuz’da Anavatan’da yaşanan hain girişimi şiddetle kınadıklarını, şehitlerimize Allah’tan rahmet ve gazilerimize de geçmiş olsun, dediklerini belirtti.

Ali Çavuş konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bizleri sevindiren en önemli şey bölgenin tarihine sahip çıkmasıdır. Bir toplum ancak kültürüne, tarihine sahip çıkarsa bu topraklarda var olabilir. Biz, tabii ki bu topraklarda var olmak istiyoruz.

İktidardan iki milletvekili burada iken şunları söylemek istiyorum: Biz, bu toprakları terketmek istemiyoruz. Ama görüyoruz ki bizlere karşı ikinci sınıf muamelesi hala devam ediyor. Nüfusumuz bölgede Rodop’ta , İskeçe’de, Meriç’te yeterli orandadır. Eğitimli gençlerimiz mevcut, hem de bu ülkenin okullarında okuyup mezun oluyorlar, bölgeye dönüyorlar, hayalleri var, umutları var, ama isimleri Ayşe, Fatme olduğundan bu ülkede memur olamıyorlar, bu ülkede eğitimli de olsanız, Türk olduğunuz için Müslüman olduğunuz için memur olamıyorsunuz. Bu toprakları terk etmek zorunda kalıyorsunuz. Yeter! Bu çile artık bitmeli! Kriz var, ama ben iddia ediyorum ki Yunanlı kesimde kriz yok! Azınlıkta kriz var! Bunun bir an önce giderilmesini istiyoruz iktidardan.

Biz, uysalız. Birlikte yaşamayı destekliyoruz. Biz, bu ülkeye hizmet etmek istiyoruz. Bakın başka yerlerde bu tür panayırlar olsa yolu, suyu, elektriği olmaz mıydı? Şimdi birbirimizi aldatmayalım. Gerçekleri konuşmaya devam etmek lazım. İyi niyetliyiz. Elbet bir gün DEB mecliste olacak! Biz, o zaman ayırım yapmayacağız. Hiçbir kimseyi

Din ve ırk olarak ayırmayacağız. İnsana insan gözüyle bakacağız. Şimdi azınlık sorunlarını söylediğimiz için “işte ırkçı parti” diyecekler. Hayır, biz, ırkçı parti değiliz. İnsanı seviyoruz ve sevmeye de devam edeceğiz.”

Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne Belediye Başkanı Sayın Recep Gürkan’ın sevgilerini, saygılarını ve selamlarını getirdiğini söyleyen Tanrıkulu konuşmasını şöyle tamamladı: “Biz, biliyorsunuz Edirne belediyesi olarak 655 yıldır Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivalini yapıyoruz ve çok uzun ki Olimpiyatlardan sonra çok uzun zamandan beri devam eden bir spor karşılaştırmasını gerçekleştiriyoruz.

Seçek Yağlı Güreşleri Festivali de bizden daha eski ve Türk geleneğine, Türk yağlı güreş geleneğine göre devam eden bir spor festivalidir.

Belediye başkanımızın adına şunu söyleyebilirim: Eğer bu yöreden yağlı güreşle ilgili eğitim almak isteyen pehlivanlarımız olursa, Edirne Belediye Başkanlığı olarak biz onların eğitimini ve tüm donanımlarını sağlamaya hazırız. Bu bölgeden çıkan pehlivanların eğitilmesi konusunda da Edirne belediyesi olarak gereken bütün desteği vereceğiz. Bunu buradan Belediye Başkanımız Recep Gürkan adına müjdeliyorum. ”

T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, 15 Temmuz tarihinde Türkiye’de vuku bulan darbe girişimiyle ilgili görüşlerini ifade etmek istediğini söyledi ve şunları söyledi: “Dünyanın hiçbir yerinde sandıkla, seçimle gelen hükümetin darbeyle, silah zoruyla gitmesi düşünülemez. Türk toplumu da büyük bir kahramanlık destanı yazarak iradesini kimsenin esir almasına izin vermedi. Televizyon ekranlarında gördüğümüz gibi, günlük hayatta alelade insanlar diyebileceğiz, normal hayat süren insanlar bir kahramanlık destanı yazdı. Bununla gurur duyuyoruz. Devlet adamlarımızın, kurumlarımızın gösterdiği dirayet ve basiretle gurur duyuyoruz ve geçen yirmi gün içerisinde devletimizin ve toplumumuzun gösterdiği hızlı toparlanma; ekonominin ve kurumların işleyişinin çabucak normal şartlara dönmesi bizi son derece mutlu etmiştir. Türkiye’nin ve demokratik kurumların bu süreçten daha güçlü çıkacağından hiçbir şüphemiz yoktur.

Bugün burada 650-700 yıllık bir adeti yaşatmak üzere bir araya geldik. Bu son derece önemli. Altı yedi asırlık bir adeta sahip olmak herkse nasip olmuyor. Burada nice hatıralar var, kahramanlıklar var, pehlivanlıklar var ki ucu Orta Asya’ya kadar uzanan Ahmet Yesevi’lere, Seyyid Ali Sultanlar’a kadar uzanan hoşgörünün yanı sıra fütüvvet dediğimiz; kahramanlığın, cömertliğin, insanlığın, muhabbetin hepsinin bir arada toplandığı bir kültürün uzantısı. Bunları yaşatıyor olmanız son derece önemlidir. Umarım aynı coşkuyla ebediyyen devam eder. ”

Konuşmalardan sonra yağlı güreş finallerine geçildi. Finalde Ahmet Yavuz’u yenen Faruk Akkoyun 2016 Seçek Başpehlivanı oldu. Batı Trakya’nın Yardımlı – Ergani köyünden Niyazi İbiş yaptığı güreşlerden sonra Baş kategorisinde güreşmeye hak kazandı ve gösterdiği üstün performanstan sonra üçüncü oldu. Güreşlere Yunanistan, Türkiye ve Bulgaristan’dan katılım oldu.

Etkinliğin sonunda güreşçilere ve Mehmet Hilmi Kır Koşusu’nda dereceye girenlere madalyaları takdim edildi.

2016 Seçek Başpehlivanı Faruk Akkoyun yaptığı kısa konuşmada, ilk sırayı almaktan çok mutlu olduğunu, Türkiye’de yaşanan darbe girişimini kınadığını belirtti ve “İnşallah seneye üçüncü defa Seçek Başpehlivanlığı’nı kazanıp altın kemeri şehitlerimize adayacağım” dedi.

 http://www.burasibatitrakya.com

Read More →

Mostar Köprüsü’nde 450. geleneksel atlama yarışları

MOSTAR (AA) – Bosna Hersek’in güneyindeki Mostar şehrinin sembolü tarihi Mostar Köprüsü’nde 450. geleneksel atlama yarışları yapıldı.

Mimar Sinan’ın talebesi Mimar Hayrettin tarafından inşa edilen tarihi köprüde düzenlenen yarışlara katılan 52 sporcu, 28 metre yükseklikten kendilerini Neretva Nehri’nin soğuk sularına bıraktı.

Geleneksel atlayışların “baş üstü” kategorisinde Lorens Listo, 10. kez birinci oldu. Aynı kategoride Dino Bajric ikinciliği, Vedad Basic üçüncülüğü elde etti.

Mostar’da bu yıl 450’ncisi düzenlenen geleneksel Mostar Köprüsü atlayışlarında, son 12 yılda 9 şampiyonluğu bulunan Mostarlı Listo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl 10’uncu şampiyonluğunu kazanmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Yarışlar her yıl daha da zorlaşıyor. Bajric ile aynı puanı aldık lakin juri benim atlayışımın daha iyi olduğuna karar verdi.” dedi.

Yarışların ikinci kategorisi olan “Dik atlayış”ta ise Edi Fink birinci oldu. Bu kategoride ikinci Igor Kazic olurken, Mugdim Obad ise üçüncü sırada yer aldı.

– Tarihi köprüden atlama geleneği

Mimar Hayrettin tarafından 1566 yılında inşa edilen tarihi Mostar Köprüsü’nde, yapıldığı yıldan itibaren aralıksız düzenlenen atlayışlara farklı ülkelerden her yıl onlarca sporcu katılıyor.

Köprünün en üst kısmından suya atlanmasını öngören organizasyona Bosna Hersek, Slovenya, Sırbistan, Hırvatistan, Kosova, Makedonya, Karadağ ve diğer ülkelerden sporcular katıldı.

Mostar şehrinin adeta “ruhu” olarak bilinen tarihi köprü, 9 Mayıs 1993’te, Bosna-Hersek’teki savaşın en acımasız saldırılarından birinin kurbanı oldu. Yüzyıllar boyunca Bosna Hersek’te hoşgörü ve kültürel çeşitliliğin sembolü olan Mostar Köprüsü, Hırvat birliklerinin tank atışlarına dayanamayarak 9 Kasım’da Neretva Nehri’nin sularına gömüldü. Mostarlılar, köprünün yıkılmasına ve savaş şartlarına rağmen, geleneksel köprüden atlama şölenini sürdürmüştü. Mostar Köprüsü, Türkiye’nin girişimleriyle aslına uygun olarak 2004 yılında yeniden inşa edilmişti. Mostar Köprüsü’ndeki atlama yarışlarına Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde de yer veriyor.

Read More →