Kasım 2015’te Türkiye’nin Rus jetini düşürmesinin ardından Türkiye yanlısı deklarasyonu okuması nedeniyle Bulgaristan’da üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH)’nin onursal genel başkanı Ahmed Doğan tarafından partiden ihraç edilen eski genel başkan Lütfi Mestan’ın beraberindeki 5 milletvekiliyle birlikte kurduğu DOST partisi Sofya Şehir Mahkemesi tarafından tescil edilmedi. DOST’un tescil edilmemesine ana gerekçe olarak partinin açılımı Bulgarca “Äåìîêğàòè çà Îòãîâîğíîñò, Ñâîáîäà è Òîëåğàíòíîñò (Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü için Demokratlar)” kelimelerinin baş harflerinden oluşan “DOST”un Türkçe olması gösterildi. Ayrıca mahkeme kararında DOST’un etnik temelde bir parti olduğu ve bunun 1991 Bulgaristan Anayasası’nın 11. maddesine aykırılık teşkil ettiği belirtildi.

Mantıksal Açmazlar

Durumdan da anlaşılacağı üzere Sofya Şehir Mahkemesi’nin söz konusu kararı kendi içinde bir dizi tezatlığı barındırmaktadır. Birincisi, Hâkim “Dost” kelimesine Bulgarca Etimolojik Sözlük’ten bakmakta ve “Ïğèÿòåë=Arkadaş” anlamına gelen Türkçe kökenli (Farsça’dan gelen) bir sözcük olduğunu ileri sürmektedir. Bu durumun Siyasi Partiler Kanunu’nun 6. maddesinin ihlali olduğunu belirtmektedir. Partinin kısaltılmış adına dikkate alan Hâkim, DOST kelimesinin Bulgarca hangi sözcüklerden oluştuğuna ve içerdikleri anlamlara yoğunlaşmamaktadır. İkincisi, eğer yabancı dilden geçen bir kelime Bulgaristan’da parti adı olarak kullanılmayacaksa hâlihazırda Bulgaristan’ın en büyük siyasi gücü durumundaki GERB partisinin adı Almanca kökenlidir. Aynı durum aşırı milliyetçi parti ATAKA ve eski milletvekili Emil Dimitrov’un İtalyanca kökenli BASTA partileri için de geçerlidir. Söz konusu partilerin tescil edilmelerine karşın DOST’un tescil edilmemesi çifte standartlı bir uygulamayı işaret etmektedir. Diğer bir deyişle Bulgar yargısı kendisiyle çelişmektedir. Üçüncüsü Türkçe Bulgaristan için yabancı bir dil değildir. Öyle ki Türkçe 600 yıldan daha fazla bir süredir Bulgaristan’da yaşamaktadır. 108 yıl önceye kadar resmi dil olarak Bulgaristan topraklarında kullanılmış olup etnik gruplar itibarıyla hâlihazırda ülkede en fazla konuşulan ikinci dil durumundadır. Hâkim Türkçe’yi yabancı bir dil olarak tanımlamakla tarihi bir hataya imza atmaktadır.

Dördüncüsü, Bulgaristan Anayasası’nın 11. maddesi etnik temelde partiler kurulamayacağını öngörmesine istinaden DOST’un tescil edilmemesi tutarsızlıktır. Öyle ki DOST etnik bir parti değil, bilakis partinin genel başkanı Mestan tarafından da ifade edildiği üzere üyelerinin yüzde 20’si Bulgarlardan oluşmakta ve değişen oranlarda ülkedeki diğer etnik gruplardan da partinin kurucu üyeleri bulunmaktadır. Dolayısıyla yasanın ruhuna uygun bir durum söz konusu olmasına karşın, Hâkimin söz konusu maddeyi art niyetli olarak yorumladığı ortaya çıkmaktadır. Beşincisi, belirtilen maddede yer alan düzenleme bağlamında Bulgaristan Anayasası’nın ve Siyasi Partiler Kanunu’nun ülkenin çok etnili yapısından kaynaklı mozaik görüntüsüne aykırı olduğu ve bunun değiştirilmesi gerektiği açıktır. Zira söz konusu Anayasa maddesi ile ilgili Kanun mevcut ihtiyaçlara yanıt vermemekte ve ülkedeki etnik grupların kendi kimlikleri doğrultusunda siyasi örgütlenmelerini engellemektedir. Dolayısıyla bu uygulama Bulgaristan’ın taraf olduğu Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmesi’nin ruhuna aykırılık teşkil etmektedir. Altıncısı, siyasi partilerin etnik çizgide faaliyet göstermesi konusunda hassasiyeti olan Hâkimin DOST’a ilişkin aldığı kararla daha önce Bulgaristan yargısının isminden de anlaşılacağı üzere “Evroroma” ve diğer Roman partilerinin (Drom, Esi, OPS, Solidarnost, Edinstvo) tescilini gerçekleştirmesi tezatlık içindedir.

Kararın Anlattıkları

Sofya Şehir Mahkemesi’nde alınan bu karar Türklere karşı önyargının göstergesi olarak değerlendirilebilir. Zira her ne kadar etnik çizgide olmasa da Türk azınlığın inisiyatifiyle kurulan ve Bulgaristan partisi olmak isteyen DOST’un tesciline yargının mantıkla pek bağdaşmayacak gerekçeler ileri sürülerek engel olduğu görülmektedir. Diğer etnik grupların siyasi oluşumlarına gösterilen hoşgörüye karşın, Türk azınlık mevzubahis olduğunda adalet mekanizmasının sağlıklı çalışmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu karar hukuki olmaktan ziyade siyasi ve ideolojik bir karardır. Öyle ki bu kararla yargının siyasallaştığı bir durum ortaya çıkarken, anti-demokratik özellikleriyle beraber ideolojik açıdan Bulgar milliyetçisi refleksleri de bünyesinde barındırmaktadır.

Öte yandan, Sofya Şehir Mahkemesi’nde tesis edilen kararla Bulgaristan siyasetinde Türklerin dışlandığına yönelik bir algı oluşturmuştur. Süreç analizi bağlamında 26 yıllık icraatlarıyla gerek Türk azınlığın haklarına ilişkin ortaya somut bir şey sunamaması gerek Mestan’ın ihracı ve sonrasındaki gelişmelerde Türkiye karşıtı bir tutum içerisine girmesi gibi esasa ilişkin nedenler HÖH’ü artık Bulgaristan Türklerinin partisi olmaktan çıkarmıştır. Dolayısıyla DOST’un tescil edilmemesi bu algıyı pekiştirmektedir.

Karar aynı zamanda küresel arenada devam eden Avro-Atlantik eksenle Rusya arasındaki güç mücadelesinin Bulgaristan’daki boyutunu da yansıtmaktadır. DOST’un Avro-Atlantik eksene olan yakınlığına karşın, BSP, HÖH, Bulgar milliyetçisi partilerin Rus yanlısı tutumları aşikârdır. Hatta Rusya’ya yakın olan kanada merkez sağ partiler içerisinde göz ardı edilemeyecek sayıda siyasi de dâhil edilebilir. Bu bağlamda, NATO ve AB üyesi olan Bulgaristan’da bu örgütlerin ideolojisini benimseyen DOST partisinin tescil edilmemesi, Sofya yönetiminin mevcut siyasi aidiyetinin ve tarafının sorgulanmasına yol açmaktadır. Son dönemde Sofya yönetiminin Rusya açılımı ile kararın zamanlaması arasındaki bağıntı da göz ardı edilmemelidir.

DOST partisinin tescil edilmeme kararının kamuoyuyla paylaşılmasından kısa bir süre sonra Bulgaristan Başbakanı Borisov’un girişimde bulunarak Türk mevkidaşı Binali Yıldırım’la telefonda görüşmesi konunun hassasiyetini yansıtması açısından önemlidir. Görüşmeye dair basında yer alan haberde ikili siyasi ve ekonomik konuların ele alındığı belirtilmekle birlikte, doğrudan DOST konusuna atıf bulunmamaktadır. Ancak Başbakan Yıldırım’ın görüşmede “soydaşların haklarının, refahının korunması ve geliştirilmesi” vurgusunda bulunması DOST’a ilişkin bir mesaj niteliğinde olup, Borisov’un elinden gelen desteği vereceği taahhüdü de önümüzdeki süreçteki rolünü ifade etmektedir. Esasen Borisov hükümeti Suriyeli mülteciler, NATO’nun Karadeniz gücü gibi öncelikli konu başlıklarının olduğu bir dönemde DOST’un tescil edilmemesi hususunda Türkiye’yi karşısına almak istememektedir. Dolayısıyla görüşmenin Borisov’un kendisini anlatma ihtiyacından doğduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda bir üst mahkemede kararın temyiz edilmesi ve DOST’un siyasi bir parti olarak kaydının yapılması olası gözükmektedir.

Özetlemek gerekirse, DOST partisinin Sofya Şehir Mahkemesi tarafından tescil edilmemesine ilişkin kararı kendi içerisinde çelişkileri barındırmaktadır. AB ve NATO üyesi olan bir ülkede Avro-Atlantik bir çizgide hareket eden bir siyasi partinin kaydedilmemesi Bulgaristan demokrasisinin ve siyasetinin mutlak zafiyeti olarak değerlendirilebilir. Bu çerçevede DOST partisinin gerek tescilinin gerek parti ideolojisi noktasında faaliyetlerinin Bulgaristan’ın Batılı değerleri içselleştirmesinde ve demokratik gelişimi bakımından mesafe kat etmesinde önemli bir misyonu yerine getireceği anlaşılmaktadır.

Yrd. Doç. Dr. Kader ÖZLEM

Read More →

MOSTAR (AA) – Bosna Hersek’in güneyindeki Mostar şehrinin sembolü tarihi Mostar Köprüsü’nde 450. geleneksel atlama yarışları yapıldı.

Mimar Sinan’ın talebesi Mimar Hayrettin tarafından inşa edilen tarihi köprüde düzenlenen yarışlara katılan 52 sporcu, 28 metre yükseklikten kendilerini Neretva Nehri’nin soğuk sularına bıraktı.

Geleneksel atlayışların “baş üstü” kategorisinde Lorens Listo, 10. kez birinci oldu. Aynı kategoride Dino Bajric ikinciliği, Vedad Basic üçüncülüğü elde etti.

Mostar’da bu yıl 450’ncisi düzenlenen geleneksel Mostar Köprüsü atlayışlarında, son 12 yılda 9 şampiyonluğu bulunan Mostarlı Listo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl 10’uncu şampiyonluğunu kazanmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Yarışlar her yıl daha da zorlaşıyor. Bajric ile aynı puanı aldık lakin juri benim atlayışımın daha iyi olduğuna karar verdi.” dedi.

Yarışların ikinci kategorisi olan “Dik atlayış”ta ise Edi Fink birinci oldu. Bu kategoride ikinci Igor Kazic olurken, Mugdim Obad ise üçüncü sırada yer aldı.

– Tarihi köprüden atlama geleneği

Mimar Hayrettin tarafından 1566 yılında inşa edilen tarihi Mostar Köprüsü’nde, yapıldığı yıldan itibaren aralıksız düzenlenen atlayışlara farklı ülkelerden her yıl onlarca sporcu katılıyor.

Köprünün en üst kısmından suya atlanmasını öngören organizasyona Bosna Hersek, Slovenya, Sırbistan, Hırvatistan, Kosova, Makedonya, Karadağ ve diğer ülkelerden sporcular katıldı.

Mostar şehrinin adeta “ruhu” olarak bilinen tarihi köprü, 9 Mayıs 1993’te, Bosna-Hersek’teki savaşın en acımasız saldırılarından birinin kurbanı oldu. Yüzyıllar boyunca Bosna Hersek’te hoşgörü ve kültürel çeşitliliğin sembolü olan Mostar Köprüsü, Hırvat birliklerinin tank atışlarına dayanamayarak 9 Kasım’da Neretva Nehri’nin sularına gömüldü. Mostarlılar, köprünün yıkılmasına ve savaş şartlarına rağmen, geleneksel köprüden atlama şölenini sürdürmüştü. Mostar Köprüsü, Türkiye’nin girişimleriyle aslına uygun olarak 2004 yılında yeniden inşa edilmişti. Mostar Köprüsü’ndeki atlama yarışlarına Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde de yer veriyor.

Read More →

Atalarımızdan bizlere miras kalan; Türk Milletinin kahramanlığını, mertliğini, yiğitliğini ve fazilet duygularını 700 yıldan bu yana yaşatan “SEÇEK” Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri 5-6-7 Ağustos 2016 günleri Ruşanlar-Russa köyü ve Seçek Yaylası’nda gerçekleşecek.

Etkinliklerin bu yılki sürpriz ismi ise deyişleri, nefesleri ve Türküleriyle ünlü sanatçı Sabahat Akkiraz olacak.

Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği tarafından düzenlenen etkinliklerin 2016 Seçek Ağası ise Ruşanlar köyünden Süleyman Kara Hüseyin.

Seçek Derneği Y.K. üyesi Hasan Apti’den aldığımız bilgilere göre programın ayrıntıları şöyle:

5 Ağustos 2016 Cuma – Ruşanlar köyü.

a- Mevlid-i Şerif okunması

b- Yemek ikramı

c- Şerif hoca ve arkadaşlarından Müzik dinletisi.

d- Sabahat Akkiraz konseri.

6- Ağustos 2016 Cumartesi – SEÇEK Yaylası

a-    Ağa Süleyman Kara Hüseyin’in SEÇEK Yaylası’na intikali.

b-    Mehmet Hilmi Kır Koşusu.

c-    Yağlı güreş ön elemeleri (Saat: 15:00)

d-    Şerif hoca ve arkadaşlarından müzik dinletisi.

e-    Edirne ekiplerinin folklor gösterileri ve ses sanatçılarının konseri.

f-     Sabahat Akkiraz konseri.

 

 7 Ağustos 2016 Pazar- SEÇEK Yaylası.

a-    Protokolün karşılanması.

b-   Batı Trakya Azınlığı Güney Meriç Eğitim ve Kültür Derneği Folklor Ekibi’nin gösterisi.

c-   Haluk- Ayşe Doğancalı konseri.

d-   Yağlı güreş finalleri (Saat 15:00)

e-   Madalya töreni.

 

Kaynak: http://www.burasibatitrakya.com

Read More →