Makedonya Cumhurbaşkanı İvanov, AB’nin Makedonya için 8 defa müzakerelere başlama kararı aldığını ancak tarih verilmediğini belirterek, “AB, insan hakları kendi kimliğini koruma, tanıtma gibi hakları yaymaya çalışırken bu haklar bizim için geçersiz kalıyor. Hristiyanlar, Müslümanlar ve Museviler yüzyıllar boyunca karşılıklı saygı içinde yaşamıştır. Osmanlı’da buna millet sistemi denilmiştir” dedi.

Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov, “Avrupa Birliği konusunda sizinle yarışamıyoruz. Bu alanda rekor Türkiye’nin elinde. Avrupa Komisyonu tarafından 8 defa müzakerelere başlama tavsiye kararı alındı ama tarih yok. Çünkü ülkenizin adı Makedonya, siz Makedonsunuz ve millet olarak Makedonca dilini konuşuyorsunuz. Avrupa Birliği Makedonya konusunda çok kötü bir sınav veriyor. AB, insan hakları, kendi kimliğini koruma, tanıtma gibi hakları yaymaya çalışırken bu haklar Makedonya için geçersiz kalıyor.” diye konuştu. İvanov, sözlerine şöyle devam etti:

“Orta Doğu’da, Kafkaslar’da ve Balkanlar’da karşılıklı saygı felsefesi vardır. Bu kadar farklı dinlere ve dillere sahip insanlar bu sebeple yüzlerce yıl bir arada yaşadılar. Batılıların ortaya attığı hoşgörü anlayışından çok daha kutsal, ulvi ve üst bir anlayıştır. O yüzden bu bölgelerde Hristiyanlar, Müslümanlar ve Museviler yüzyıllar boyunca karşılıklı saygı içerisinde yaşamıştır. Osmanlı döneminde bunun adına millet sistemi denilmiştir”
“Osmanlı barışını Avrupa anlayamadı”

Makedonya Cumhurbaşkanı İvanov, Bahçeşehir Üniversitesinin düzenlediği Global Liderlik Forumu 2017’nin gala programında, “Osmanlı barışı”nın yüzyıllar boyunca bölgede farklı din, dil ve ırktan insanı bir arada yaşattığını ancak Avrupalıların bunu anlayamadığını söyledi.

İnsanlığın 3 bin yıllık yazılı bir tarihe sahip olduğunu ve bunun 2 bin 700 yılının sadece çatışma ve savaşlarla geçtiğini dile getiren İvanov, şöyle konuştu:

“300 yıl ise dünya küresel çapta barış içerisinde yaşamış. Burada büyük bir paradoksla karşı karşıya kalıyoruz. Barış döneminin en uzun yıllarının Balkanlarda, Kafkasya’da ve Orta Doğu’da yaşandığını görüyoruz. Günümüzde herhangi bir AB temsilcisine Balkanlardan, Kafkasya’dan veya Orta Doğu’dan bahsettiğinizde neredeyse tüyleri diken diken oluyor. Özellikle barışın o bölgelerde o kadar uzun süre var olduğunu anlayamıyorlar. Kafkasya, Orta Doğu ve Balkanlar açık bir alana sahipken, sınırlarla bölünmemişken buralarda açık zihinli, ön yargılardan arınmış insanlar yetişti. Böyle bir ortamda insanların bağımsız ve adil bir güce inanması gerekir. Tarihe baktığınızda Pax Romana’yı yani Roma barışını görürsünüz. Ardından Osmanlı ile birlikte Osmanlı barışı başlamıştır.”
“Karşılıklı saygı, hoşgörü anlayışından çok daha üst bir anlayıştır”

İvanov, bazı çevrelerce dünyaya 19. ve 20. yüzyılın gözlüğü ile bakıldığını ifade ederek, sorunların bu şekilde çözülemeyeceğini söyledi.

Herkesin istek ve beklentisinin bir Avrupa barışından yana olduğunu aktaran İvanov, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Batı Avrupa’da Protestanlar ve Katolikler uzun süre birbirleriyle savaştıktan sonra barış imzalayarak laikliğe geçmiş, dini sadece özel alana hapsedip dışlamışlardır. Din özel alana atılıp hoşgörü diye tanımlanan bir görüşü ortaya atılmıştır. Hoşgörü, sizi sevmesem de katlanırım anlayışıdır. Orta Doğu’da, Kafkaslar’da ve Balkanlar’da böyle bir gelenek yoktur. Bizlerde karşılıklı saygı felsefesi vardır. Bu kadar farklı dinlere ve dillere sahip insanlar bu sebeple yüzlerce yıl bir arada yaşadılar. Karşılıklı saygı, Batılıların ortaya attığı hoşgörü anlayışından çok daha kutsal ve ulvi ve üst bir anlayıştır. O yüzden bu bölgelerde Hristiyanlar, Müslümanlar ve Museviler yüzyıllar boyunca karşılıklı saygı içerisinde yaşamıştır. Osmanlı döneminde bunun adına millet sistemi denilmiştir.”
“Yugoslavya ve AB’nin ortak problemi kriz yönetiminin olmamasıdır”

İvanov, Avrupa Birliği’nin bir barış projesi olduğunu ancak kriz dönemlerinde çözüm üretemediğini aktardı.

Avrupa gibi Tito Yugoslavya’sının da bir barış projesi olduğunu dile getiren İvanov, “Barış devam ederken her şey muhteşemdir. Yugoslavya ve AB’nin ortak problemi kriz yönetiminin olmamasıdır. Yunanistan’da avro bazlı kriz ortaya çıktığında Avrupa’nın bütün kurumları Yunanistan’ı kurtarmak için seferber oldu. Ukrayna krizi ortaya çıktığında herkes bir nevi Yunanistan’ı unutup Ukrayna’ya odaklandı. Mülteci krizi ortaya çıktıktan sonra kimse Ukrayna’yı konuşmadı. Arada ortaya çıkan terörizmle birlikte herkes mültecileri unuttu. Brexit ve referandum sonrası süreçte her şeyi unuttular.” diye konuştu.

“Avrupa Birliği, Makedonya konusunda çok kötü bir sınav veriyor”

Makedonya olarak Avrupa Birliği’ne girmeye karar verdiklerini dile getiren İvanov ancak AB’nin tavırları nedeniyle bir türlü birliğe kabul edilmediklerini savundu.

Avrupa Birliği gibi NATO’ya da üye olmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirten İvanov, şunları kaydetti:

“Bizden istedikleri her şeyi yerine getirdik. Irak’a 12, Afganistan’a 24 defa NATO’nun misyonlarına asker gönderdik. Fakat üyeliğe kabul edilmedik çünkü adımız Makedonya. Adınızı değiştirin öyle gelin diyorlar. Defalarca ordumuz denendi. Denetleme konusunda Guinnes Rekorlar Kitabı’na girecek düzeydeyiz. Avrupa Birliği konusunda ise sizinle yarışamıyoruz, bu alanda rekor Türkiye’nin elinde. Avrupa Komisyonu tarafından 8 defa müzakerelere başlama tavsiye kararı alındı ama tarih yok. Çünkü ülkenizin adı Makedonya, siz Makedonsunuz ve millet olarak Makedonca dilini konuşuyorsunuz.”

Kaynak: Yeni Şafak

 

Read More →