Şimdi adı ‘özgürlük’

Sevcan KALIPÇİNDEN ELMACI
Bulgaristan’da annesinin kucağında 17 aylık iken vurularak totaliter baskıcı rejimi karşı direnişin sembolü olan Türkan Bebek, ölümünün 34. yıldönümünde Edirne’de kendi adını taşıyan parktaki anıtın önünde düzenlenen törenle anıldı…
Bulgaristan’da totaliter yönetim döneminde isimleri ve dinleri değiştirilerek asimilasyon uygulanan Türklerin direnişi sırasında Kırcaali’nin Kırkova İlçesi’ne bağlı Mogilyane Köyü’nde askerlerin güdümündeki milis kuvvetlerin açtığı ateş sonucu annesinin kucağında 17 aylıkken şehit olup, direnişin simgesi haline gelen Türkan Feyzullah dün Şükrüpaşa Mahallesi’nde anısının yaşatıldığı park ve heykelin bulunduğu alanda törenle anıldı.
Edirne Valisi Ekrem Canalp, Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt, Edirne Jandarma Komutanı Albay Alpaslan Doğan, Edirne Milli Eğitim Müdürü Önder Arpacı, Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Edirne Müftüsü Emrullah Üzüm, Bulgaristan’ın Kırcaali Belediye Başkan Yardımcısı Mümin Ali, Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı ve Federasyon Yönetim Kurulu Üyesi Cevat Güneş, Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Erhan Pekkan, Bulgaristan’dan gelen misafirlerin katıldığı tören, çelenklerin sunumuyla başladı. Edirne belediye bandosu eşliğinde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinden sonra konuşmalara geçildi.
“TÜRKLÜK, DİN, KİMLİK İÇİN”
Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş, “Türkan bebek anne kucağında bir kurşunla şehadeti tattı. Bu ne için ve neden oldu? Önemli bir soru bizim için. Basit cevabı var, Türklük için, din için ve kimlik için. Derneğimizin amaçları doğrultusunda Bulgaristan özelinde ve Balkanlar genelinde bizler birlik beraberlik davaya sahip çıkılmasını, yaşadıklarımızın boşuna olmadığını görmek istemekteyiz. Bu en doğal hakkımız. Derneğimiz sadece Bulgaristan ve Balkanlardaki zulüm ve baskıları değil dünyanın neresinde olursa olsun tüm soydaşlarımız ve bizi sevenlere karşı sağır ve dilsiz değildir” dedi.
PEKKAN’DAN KINAMA
Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Erhan Pekkan da, bu acıların bir daha yaşanmamasını diledi ve şöyle konuştu:
“Bugün andığımız Türkan bebeğimize kurşun sıkan dönemin Genel Kurmay Başkanı General Semerciyev için sözde Türk Belediye Meclis üyelerinin imzası ile anıt dikilmiştir. Maalesef yine Belediye Meclisi üyelerinden çoğunluğu Türk ve Müslüman olmasına rağmen Bulgaristan’da Türk ve Müslümanlara karşı uygulanan asimilasyon projesinin üç mimarından biri olan Pençho Kubadinski adına anıt dikilmesi kararı alınmasında imzası olanları kınıyorum.”
“TÜRK ASLA MÜLTECİ OLMAZ”
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da dünyanın neresinde olursa olsun kime karşı yapılırsa yapılsın bir insanın dinine, diline, insan haklarına karşı yapılan saldırı-ların asla kabul edilemeyece-ğini, bağışlanamayacağını söy-ledi.
Gürkan, “Türk asla ve asla esir olmaz” dedi ve özetle konuşmasında şunu dedi:
“Bulgaristan Türkleri kendi aralarındaki güçlü birlik ve dayanışmayla o yılları çabuk atlattı. Tarih bize şunu öğre-tiyor, nerede olursak olalım, Türk asla ve asla esir olmaz. Nerede olursak olalım Türk asla dinini, milliyetini, ırkını inkâr etmez ve sonuna kadar sahip çıkar. Bu bazen 17 aylık Türkan bebek olur, bazen 77 yaşındaki Halil Amca olur. Ama Türkler asla mülteci olmazlar. Bugün Bulgaristan’daki soydaşlarımız, kardeşlerimiz dünden daha fazla birlik ve beraberlik içerisinde olmalı, daha fazla birbirlerine ve haklarına sahip çıkmalı diye düşünüyoruz.”
“GÜZEL ŞEYLER YAŞAMAK İSTİYORUZ”
Vali Ekrem Canalp de, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Jivkov döneminde Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımızın yaşadıkları bu acılar esas itibarı ile Türkan bebeğin bu anıtı bunları sembolize ediyor, hüznü, gözyaşını ifade ediyor. Bizler için aslında şunu da ifade ediyor, biz bu hüznü geçmişte bir şekilde yaşadık, bir daha yaşatmamak ve yaşamamak için ne varsa bunları beraber hepimizin beraber inşa etmeliyiz. Bulgaristan’daki soydaşlara bu acıları yaşatanlar bir şekilde elimine olup geçti. Geleceğe ümitle bakabileceğimizi, beraberce bu coğrafya içerisinde, kardeşçe yaşayabileceğimizin çok güzel yansımalarını örneklerini görüyoruz. Bulgaristan’dan rekor sayıda Bulgar vatandaşı, içlerinde kendi kardeşlerimiz ve soydaşlarımız da var, Türkiye’ye geliyorlar. Türkiye’de belli zamanlarını geçirip, Türklerle iletişim kurabiliyorlar. Hatta Edirne’deki esnafımıza geliyor bir sonraki hafta borcunu ödemek üzere borç bile yazdırabiliyor. Bugün yaşamış olduklarımız bunlar. Biz gelecekte de hep böyle güzel şeyler yaşamak istiyoruz. Bulgaristan’da yaşayan kardeşlerimizin de bu şekildeki acıları bir daha hiçbir şekilde yaşamamasını arzu ediyoruz. Bunun için de yapmamız gereken şey bütün Balkan coğrafyasında yer alan milletler ve devletlerle çok iyi ilişkiler kurmak ve bu ilişkileri geleceğe taşıyarak yaşatmaktır. Bulgaristan’da yaşayan kardeşlerimizin bu şekilde bir acı yaşamamasını istiyoruz”
Soydaş öğrencilerin Türkan bebek için yazılan şiirleri okuduğu sırada, Bulgaristan’dan gelen soydaşlar gözyaşlarına boğdu. Duaların ardından Türkan Bebek heykeline karanfiller bırakıldı ve katılanlara ayran pilav ikram edildi.
TÜRKAN BEBEK YİNE AĞLATTI
Bulgaristan’da totaliter yönetim döneminde isimleri ve dinleri değiştirilerek asimilasyon uygulanan Türklerin direnişi sırasında Kırcaali’nin Kırkova İlçesi’ne bağlı Mogilyane Köyü’nde askerlerin güdümündeki milis kuvvetlerin açtığı ateş sonucu 17 aylık Türkan Feyzullah, annesinin kucağında şehit olmuş, Türkan bebek de direnişin simgesi haline gelmişti.


4fdca52a32c0665d2cbc1d194677e88b

No Comments