Kayaloba köyünde Türkan Bebek ve diğer asimilasyon şehitleri anıldı

Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Genel Başkanı Mustafa Karadayı, 26 Aralık 1984’te Kirkovo’nun  (Kızılağaç) Mogilyane (Kayaloba) köyünde isim değiştirme kampanyasına karşı düzenlenen barışçıl protesto sırasında şehit düşen 17 aylık Türkan’ın mezarını ziyaret ederek dua etti. Karadayı ile birlikte Türkan bebeğin annesi Fatma Mollahasan, şehit yakınları, Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Korhan Küngerü, HÖH Başkan yardımcıları, Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu milletvekili ve ALDE Partisi Eş Başkanı İlhan Küçük ve AP Milletvekili Atice Velieva-Ali, HÖH Kırcaali İl Başkanı Resmi Murat, bölgeden ve ülkenin başka bölgelerinden HÖH milletvekilleri, Türkiye’den göçmen derneklerinin temsilcileri, Kırcaali ili ilçe belediye başkanları da Türkan’ı mezarı başında andılar.

Başmüftü Yardımcısı Beyhan Mehmet ve Kırcaali Bölge Müftüsü Basri Eminefendi, Türkan ve tüm Bulgarlaştırma süreci kurbanlarının ruhu için dua okudular.

Daha sonra Türkan Çeşme Anıtına çelenkler konuldu. HÖH Genel Başkanı Mustafa Karadayı, yaptığı konuşmasında, “Türkan, komünist rejimin kurbanları, ayaklar altına alınan insan hakları, şerefi, onuru, adı, dini uğruna verilen mücadelenin simgesi haline geldi. Bu yüzden HÖH olarak bizler her yıl Mogilyane köyündeyiz” diye kaydetti.

Karadayı, “Birleşmemizin üzerinden 31 yıl geçti ve birliğimizin adı HÖH’tür. Bulgaristan’a demokrasiyi biz böyle getirdik. Şimdi, 31 yıl sonra, polisin siyasi liderleri, 37 yıl önceki o komünist milislerin yaptıklarını bugünün polisine de yaptırmaya zorluyor. Bugün yaptıklarıyla 37 yıl önceki anılarımızı geri getirdiler” diye kaydetti.

Seçim kampanyası sırasında Bulgaristan’ın tüm bölgelerini ziyaret ettiğini söyleyen Karadayı, “Engelli yaşlılar ise yaşlı gözlerle, “İsim değiştirme kampanyası döneminden bugüne kadar evimize milisler girmemişti” dediler” diye anlattı.

HÖH’ün tam olarak hak ve özgürlükleri korumak için kurulduğunu hatırlatan Karadayı, “Onur ve haysiyetimizi, adlarımızı, dinimizi, dilimizi, kültürümüzü, geleneklerimizi, kimliğimizi geri kazanmamız için kuruldu. Bugün hala hak ve özgürlükler için mücadeleye ihtiyaç vardır. Haklarımız bugün yine derdimiz oldu” diye ekledi.

Karadayı, “Bu milislere karşı hak ve özgürlüklerimizi savunmalıyız. Bu nedenle güçlü bir HÖH’e her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Demokratik yoldan sapmamak için, devletimizi inşa edebilmek için, devletçiliği garanti altına almak için. Bunu yapacak olan biziz” diye kaydetti.

HÖH lideri, “Bu olayı, ülkedeki tüm yasal prosedürü takip etmek ve Strasbourg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ulaşmak zorundayız. Sessiz kalırsak, bu Türkan’a ve Bulgaristan’da demokrasi için canını veren komünist rejimin tüm kurbanlarına ihanet olur. Bu demokrasiye, devlete ihanet olur” diye ekledi.

Covid-19 salgını nedeniyle herkesin sağlığına dikkat etmesi, aynı zamanda çevresindekilerin de sağlığını koruması için çağrıda bulunan Karadayı, “Kırcaali ilinde aşılama oranı ülke ortalamasından daha yüksek seviyede ve Kırcaali, Covid-19 risk haritasında yeşil renkteki Bulgaristan’daki tek ildir” diye anımsattı.

Konuşmaların ardından Başmüftü Yardımcısı Beyhan Mehmet, tüm Bulgarlaştırma süreci kurbanlarının ruhu için dua okudu.

No Comments