Yunanistan’da yaşayan azınlıklara, göçmenlere karşı sergilediği tutum ve davranışlarla ve izlediği politik çizgisiyle Yunanistan demokrasisine büyük darbe vuran ırkçı parti Altın Şafak, Batı Trakya’da yapılan toplu sünnet şölenlerinden rahatsız oldu. Duyulan rahatsızlık partinin Pire Milletvekili İoannis Lagos tarafından içişleri ve dışişleri bakanlıklarına yönelik sorulan soru önergesi ile dile getirildi.

İlk defa Kozlukebir köyünde ardından Dimetoka’da yapılan toplu sünnet şölenlerini soru önergesi ile meclise taşıyan Irkçı Altın Şafak Partisi Milletvekili İoannis Lagos, toplu sünnetlerin azınlık üyelerini Yunanistan bünyesinden koparmaya yönelik olduğunu iddia etti, toplu halde yapılan etkinliklerin “dışarıdan ithal edilen” ve halkın kültürel farklılığını vurgulayan etkinlikler olduğunu savundu.

Altın Şafak milletvekili, bu tür etkinliklerle “farklı bir kültür yaratılmaya” çalışıldığı ve etkinliklerin Türk Başkonsolosluğu tarafından teşvik edildiğini iddia etti. Ayrıca, etkinliklere Türk yetkililerin ve “sahte müftülerin” katıldığını ifade etti. Türk geleneklerinin bölgeye yerleştirilmesi için yapılan etkinliklerin kaynağının da belli olmadığını savundu.

Lagos sorusunda, “Bu ithal etkinlikler Yunan Müslümanları, Yunan toplumundan soyutlamayı ve bölücü mesajlarla onları Yunanistan’ın bünyesinden koparmayı hedeflemektedir.” görüşüne yer verdi.

Lagos, içişleri ve dışişleri bakanlıklarına yönelik sunduğu soruda, devletin, Yunan Müslümanların Yunan bilincini bozan toplu dini etkinliklere neden tahammül ettiğini, neden bu etkinlikleri meşrulaştırdığını ve neden bu etkinliklerde Yunan devlet yetkililerinin de hazır bulunması için bir şey yapmadığını sordu.

Ayrıca, Yunan devleti tarafından Hıristiyan ve Müslümanların barışçıl yaşamını teşvik edecek şekilde bölgede hangi etkinliklerin yapıldığını da sordu.

Kaynak: http://www.milletgazetesi.gr

Read More →

– Askeri başarılarını, Balkan topraklarının gelişmesi için harcamıştır. Bölgenin sosyal ve ekonomik kalkınmasını sağlamıştır.

– – Osmanlı Devleti uyguladığı “İstimalât” yani hoşgörü politikasıyla Müslüman ve Hıristiyan halkların barış içinde yaşadıkları bir ortamı oluşturmuştur.

– – Fetih kılıçla değil, ısındırıcı politikalarla yapılmıştır.

BAKEŞ’in- Batı Trakya Kültür Eğitim Şirketi- düzenlediği ve Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Kılıç’ın konuşmacı olarak katıldığı “Gazi Evrenos Bey ve Balkanlar” konulu konferans 14 Mayıs akşamı İskeçe’de gerçekleşti.

Konferansa BAKEŞ Genel Müdürü Pervin Hayrullah, İskeçe Muzaffer Salihoğlu Ortaokul-Lisesi Sahibesi Saime Kırlıdökme ve okulun Müdürü Erkan İmamefendi, İskeçe S. Müftü Yardımcısı Ahmet Hraloğlu, DEB Partisi İskeçe Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu, Kozlukebir Belediyesi Toplumsal Hareket Başkanı Saadettin Şakir Hüseyin, Güney Meriç Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu, Seyyid Ali Sultan Degâhı Vakfı Başkanı Ahmet Kara Hüseyin’in yanısıra diğer davetliler katıldı.

Toplantı BAKEŞ Gn. Müdürü Pervin Hayrullah yaptığı kısa selamlama konuşmasında Gazi Evrenos Bey’in Balkanlar’ın ve Batı Trakya’nın tarihi açısından çok önemli olduğunu belirtti.

Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Kılıç, Balkanlar’ın Osmanlı için çok önemli olduğunu, Batı Trakya’nın giriş kapısı rolünü oynadığını, Rumeli’nin Anadolu topraklarından daha öncelikli olduğunu ve hatta Divan-ı Hümayun’da Rumeli beylerbeyinin Anadolu beylerbeyinin önünde oturduğunu belirtti.

Balkan topraklarının buralara gelen Osmanlı’nın izlerini taşıdığını belirten Kılıç konuşmasına şöyle devam etti:

“1354 yılında Gelibolu’da büyük bir deprem oldu. O yıllarda savaşlar, isyanlar, saldırılar ve veba salgını dolayısıyla Batı Trakya’nın nüfusu çok azalmıştı. Osmanlı iskân metodunu kullanarak ve Süleyman Paşa’dan itibaren Karesi Beyliği topraklarından getirdiği konar-göçer ve yürükleri buralara yerleştirmiştir.

Bu süreçte en önemli isimlerden biri de Gazi Evrenos Bey’dir. Rumeli fetihlerinin komutanı, hayratlarının sahibidir. Osmanoğulları kadar eski bir tarihe sahiptir. Evrenos Bey’in doğumu bilinmiyor. Ölüm yılı Yenice Vardar’daki türbe kitabesinde 17 Kasım 1447 Çarşamba günü olarak belirtilmiştir. Kendisine “Gaziler Sultanı” ünvanı verilmiştir.”

Gazi Evrenos Bey’in akınlarının merkezi idare tarafından fermanla yönlendirildiğini ve Osmanlı’nın bölgeye huzuru getirdiğini vurgulayan Kılıç konuşmasını şöyle tamamladı:

“Osmanlı Devleti uyguladığı “İstimalât” yani hoşgörü politikasıyla Müslüman ve Hıristiyan halkların barış içinde yaşadıkları bir ortamın oluşturmuştur. Fetih, kılıçla değil, ısındırıcı politikalarla yapılmıştır

Evrenos Bey, Via Egnatia (Sol Kol ) yolu etrafında şehirler, vakıflar kurmuş, bu güzergâhı geliştirmiştir. Evrenos Bey, Gümülcine’yi yaklaşık on yıl ikinci üs merkezi olarak kullanmıştır. Kurduğu Vakıflar sayesinde bölge ve Balkanlar şenlenmiştir. Vakıfları müstesna vakıflara aittir. Kendisi bütün ekonomik gücünü Balkanlar’ın gelişmesine ve kalkınmasına harcamıştır. Gümülcine’deki bugün bilinen vakfını ev olarak kullanmıştır.

Gümülcine’nin fethi kendisine bir fermanla bildirilmiştir. Osmanlı kroniklerinde fetih konusunda farklı tarifler mevcuttur. 1383 yılına kadar burada yaşadığı ve ayrılınca da evini vakfa dönüştürdüğü tarihi kaynaklarda mevcuttur.

Kısacası Evrenos Bey, yağma akınlar yapan bir değildi. Askeri başarılarını, Balkan topraklarının gelişmesi için harcamıştır. Bölgenin sosyal ve ekonomik kalkınmasını sağlamıştır.”

Etkinliğin sonunda Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Kılıç tebrik edildi ve BAKEŞ Gn. Md. Pervin Hayrullah kendisine çiçek takdim etti.”

http://www.burasibatitrakya.com/component/k2/item/5764-gazi-evrenos-bey-iskeçede-anlatıldı.html

Read More →