About the author  ⁄ admin

Eğitim takas programları, kültür kurumları arasında iş birliği ile turizm ve ekonomik faaliyetlerin gelişimini kapsayan 5 yıl süreli protokol, Edirne Valisi Günay Özdemir ile Razgrad Valisi Günay Hüsmen arasında imzalandı.

Razgrad Valiliği’ndeki imza töreninde konuşan Vali Özdemir, protokolün Türkiye ve Bulgaristan arasındaki anlaşmalar çerçevesinde hazırlandığını söyledi.

Türkiye ve Bulgaristan arasında son yıllarda iyi ilişkiler olduğunun altını çizen Özdemir, şunları kaydetti:

“Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, üçüncü köprü açılışında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Binali Yıldırım ile görüşmüştü. 7 Ocak’ta Türkiye tarafından restoresi tamamlanan Demir Kilise açılacak, Borisov ile kabine üyeleri ve Bulgaristan’dan yetkililerin katılımıyla önemli bir açılış olacak. İnsanlığın kültürel miraslarına iki ülkenin de değer verdiğini görüyoruz. Bu tür ilişkilerimizin gelecekte daha da artacağına inanıyorum. Valiler olarak biz de bu olumlu gelişmeye ne kadar katkı sağlayabilirsek o kadar mutlu olacağız. Edirne Valiliği bu anlamda ilk kez yabancı bir valilikle böyle bir anlaşma imzalıyor. Bundan sonra Edirne Valiliği olarak Bulgaristan’daki diğer valilikler ve Yunanistan’daki valiliklerle bu tür anlaşmalar imzalayacağız.”

Razgrad Valisi Günay Hüsmen de Edirne heyetini ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. Hüsmen, kendileri için de önemli bir protokol olduğunu vurguladı.

Hüsmen, “İsmimiz dışında mevkidaşımla pek çok ortak yönümüz var bunun dışında iş birliklerimizi iki ülke başbakanları da destekliyor. Başbakan Boyko Borisov bu işbirliğine önem veriyor. Her iki ülke için pilot projeler gerçekleştirmeye karar verdik. Bu iki halk için de çok iyi bir başlangıç olacak. Sizleri burada ağırlamak da ayrı bir gurur.” dedi.

Bulgaristan’ın Edirne Başkonsolosu Vasil Vılçev de toplantıya katılmaktan onur duyduğunu ifade eti.

Vılçev “Bulgaristan’da iller arasında yapılan ilk anlaşma. Bu adım, iki il arasındaki ilişkileri sıcaklaştıracağı gibi diğer illere de örnek olacaktır.” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Edirne Valisi Özdemir ve Razgrad Valisi Hüsmen, protokolü imzaladı.

Kaynak: http://www.edirnetv.com

Read More →

Edirne İl Emniyet Müdürlüğü Türkiye’de kalma hakkı olan ve bu haktan yararlanarak 2 yıl araçlarını Türkiye’de bırakacağını taahhüt ettiği halde, araçlarını kullanmayan ve vekalet ile başkasına bırakan kişilere sıkı denetim geliyor. Edirne İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri araçları hakkı olmadığı halde kullanan kişiler ile ilgili denetimlere başladı. Konu ile ilgili olarak tüm birimlere talimat veren Edirne İl Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt, araçları sahipleri dışında ve kanunsuzca kullanan kişilerin denetlenmesini istedi.

MEVZUAT NASIL?

13/10/2015 tarihli ve 29501 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/8113 sayılı 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ile Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik kişilerin getirdikleri kişisel kullanıma mahsus kara taşıtlarına verilen geçici ithal izni süresi altı aydan yirmi dört aya çıkarıldı. Buna göre, yurt dışında ikamet eden kişilerin getirdiği taşıtların 730 gün (iki yıl) süreyle Türkiye’de kalabilmesi mümkün olup bu sayede özellikle gurbetçi vatandaşlarımızın Türkiye’de araçlarıyla daha uzun süre kalabilmelerine imkan sağlanmıştır.

 KİMLER BU HAKTAN YARARLANABİLİR?

Bu haktan yararlanarak yabancı plakalı taşıt getirebilmek için kişinin son 1 yıl içinde en az 185 gün fiilen yurtdışında bulunması gerekmektedir. Bu sebeple Türkiye’de yerleşik kişilerin geçici ithalat rejimi kapsamında yabancı plakalı taşıt getirmesi, başkasının getirdiği taşıtı kullanması veya adına vekaleten taşıt getirilmesi mümkün değildir. Bu gibi ihlallerin tespiti halinde kişilere cezai müeyyide uygulanmaktadır. Vekaleten yurtdışından taşıt getirilmek istenmesi halinde de mülkiyet sahibinin ve taşıtı getirenin son 1 yıl içinde 185 gün yurtdışında kalma şartını sağlaması gerekmektedir. Geçici ithal edilen kara taşıtları, taşıt sahibinin yurtdışında yaşayan eşi veya usul ya da füruu olan kişilerce (eş, çocuklar, anne-baba) kullanılabilmektedir. Ancak getirilen taşıt bırakılarak yurtdışına çıkış yapılmak istenmesi halinde izlenmesi gereken iki yol mevcuttur. Taşıt ya gümrük gözetimine bırakılmalı ya da en yakın gümrük idaresine taşıtın başkası tarafından kullanılmayacağına ilişkin taahhütname verilmelidir. Bu sebeple yurtdışından taşıt getiren kişilerin Türkiye’den taşıtsız çıktıklarında taşıtlarını eş, dost, akrabanın kullanımına bırakması gibi bir durum Gümrük mevzuatının ihlali anlamına gelmektedir.

Turgay Balcı

Read More →

Türkiye’de Edirne Trakya Üniversitesi’nde 16 Kasım Perşembe günü saat: 14:00’da “Dr. Sadık Ahmet ve Batı Trakya Türkleri” paneli düzenlenecek.

Balkan Araştırma Enstitüsü tarafından Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesi İ.İ.B.F. Prof.Dr. Fehmi Yıldız Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek olan panele Batı Trakya’dan panelist olarak, Trakya Üniversitesi’nden Yrd.Doç.Dr. Ali Hüseyinoğlu ve araştırmacı yazar Özkan Hüseyin katılacak. Diğer panelistler ise Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Prof.Dr. Hikmet Öksöz ile İstanbul Üniversitesi’nden Yrd.Doç.Dr. Nilüfer Erdem’in olacağı belirtildi.

Panele yoğun katılımın olması bekleniyor.

http://www.burasibatitrakya.com

Read More →

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Zürfettin Hacıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1990’dan bu yana Bulgaristan’da hiç kimsenin söyleyemediği “Türklere azınlık statüsü” talebini kamuoyunda açıkça dile getiren Mestan’a teşekkür etti.

Bulgaristan’daki en büyük etnik azınlığın Türkler olduğunun altını çizen Hacıoğlu, “Eğer statü isteği kabul edilirse Bulgaristan’da yaşayan Türklerin birçok sorunu çözülmüş olacak. İlk etapta Bulgaristan Türklerinin anadilde eğitim konusu yasal bir çerçeveye oturmuş olacak ve bu sorun ortadan kalkacak. Vakıf mallarının iadesiyle ilgili konu büyük ölçüde yasal çerçevede çözülmüş olacak. Açıkçası Bulgaristan Türklerinin birçok sorunu çözüme kavuşmuş olacak.” diye konuştu.

Bulgaristan’ın mevcut anayasasında “ulusal azınlık” ibaresinin yer almadığını aktaran Hacıoğlu, şunları kaydetti:

“Sadece bireylere, kendilerini hangi etnik gruba ait hissediyorlarsa onu ifade etme özgürlüğü var. Türklere azınlık statüsü verilmesi anayasa değişikliği ile giderilebilir ya da yasal bazı ilavelerle bu yapılabilir. Hükümet hemen tepki gösterdi. Savcıların sayın Lütvi Mestan’ı ifadeye çağırması gerektiğini ifade ediyorlar. Şu andaki siyasi konjonktürde bu mümkün gözükmüyor. Lütvi Mestan geçen hafta, Avrupa Birliği üyesi bir ülkede faşistlerin hükümet ortağı olmasının kötü bir durum olduğunu, bunun kabul edilir bir şey olmadığını söyledi ve hükümetin istifasını istedi. Bulgaristan siyaseti, 1 milyona yakın Bulgaristan Türkünün taleplerini dikkate alıp gereğini yapar diye düşünüyoruz.”

Kaynak : AA

Read More →

Avrupa Milletleri Federal Birliği (FUEN) Türk Azınlıkları/Toplulukları Çalışma Grubu (TAG) 4. Yıllık Toplantısı, 24-27 Ekim 2017 tarihlerinde FUEN üyesi Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (ROİSDER) ev sahipliğinde gerçekleşti. FUEN Başkan Yardımcısı Halit Habip Oğlu’nun öncülüğünde gerçekleştirilen toplantıya “Azınlıkları Koruma Paketi Girişimi (MSPI)” Kampanya Koordinatörü Laszlo Bodor da katıldı.

Makedonya Türkleri ve Gagavuz Türkleri toplantıya ilk kez katıldılar

Avrupa’nın dokuz farklı ülkesinden on üç kuruluşun iştirak ettiği toplantıya Batı Trakya Türk Azınlığı’nı temsilen Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD), Ahıska Türklerini temsilen Milletlerarası Meshet Türkleri Cemiyeti “VATAN” ve Meshet Türkleri Cemiyeti Azerbaycan’da “VATAN”, Karaçay-Balkar Türklerini temsilen Karaçay-Balkar Geleneklerini Güçlendirme ve Geliştirme Toplumsal Kuruluşu “Bars El”, Kırım Tatarlarını temsilen Kırım Tatar Milli Meclisi katıldı. Ayrıca toplantıya FUEN’ye henüz üye olmayan ancak geçmişte FUEN TAG toplantılarına katılan Kosova’dan Kosova Genç Birlik Derneği ile Bulgaristan’dan Kırcaali Türk Kültür ve Sanat Derneği ile Moskova’dan Moskova Kumuk Derneği “Qumuqlar” bu yıl da iştirak ederken Makedonya’daki Türkleri temsilen Üsküp’ten Kültür Güzel Sanatlar Derneği “Yeni Yol” ile Ukrayna Gagavuzlarını temsilen Ukrayna Gagavuz Birliği katıldı.

ROİSDER’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen kültür programında heyet T.C. Karşıyaka Belediye Başkanı ile görüştü

25 Ekim 2017 tarihinde ROİSDER’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen kültür ve ziyaret programı çerçevesinde T.C. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile İzmir kültür ve tarih turu gerçekleştirildi. Öğleden sonra FUEN TAG heyeti, T.C. Karşıyaka Belediyesi Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ı makamında ziyaret etti. Burada FUEN Başkan Yardımcısı Halit Habip Oğlu FUEN’yive FUEN TAG’yi tanıtırken heyetteki Türk azınlıkları ve toplulukları kendilerini tanıtarak sorunlarını aktarma imkanı buldular. T.C. Karşıyaka Belediyesi’nin ve ROİSDER’in katkıları ile gerçekleştirilen akşam yemeğinde heyet belediye yöneticileri ile birlikte oldular.

MSPI Kampanya Koordinatörü Lazslo Bodor Avrupa’daki azınlıkların kaderini değiştirme potansiyeline sahip kampanyayı anlattı

26 Ekim 2017 tarihinde gerçekleştirilen FUEN TAG 4. Yıllık Toplantısı’nın selamlama konuşmasını FUEN Başkan Yardımcısı Halit Habip Oğlu gerçekleştirdi. Ardından FUEN’nin ulusal azınlıklar için Avrupa genelinde bir koruma mekanizmasının oluşturulması ve Avrupa’daki dilsel ve kültürel çeşitliliğin güçlendirilmesi amacıyla başlattığı “Azınlıkları Koruma Paketi (MSPI)” başlıklı Avrupa Vatandaşları Girişimi ile ilgili olarak Kampanya Koordinatörü Laszlo Bodor bir sunum gerçekleştirdi. Bodor, Yunanistan ve Bulgaristan’da kampanya yürütülmesi halinde izlenmesi gereken kampanya stratejisi ve yönetimi hakkında önemli ipuçları verdi.

Ev sahibi ROİSDER Rodos ve İstanköy Türklerinin sorunlarını aktardı

İzmir’deki toplantıya ev sahipliği yapan ROİSDER Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, adalarda yaşayan Türklerin vatandaşlık, eğitim ve Türkçe öğrenme, din ve ibadet, vakıflar ve Osmanlı’dan kalan kültür mirası konularında yaşadıkları sorunları aktaran bir sunum gerçekleştirdi. Kaymakçı, Ege’nin unutulan Türkleri olan Rodos-İstanköy Türklerine sahip çıkılmasını istedi.

Katılımcılar ülkelerinde Türk azınlıkları/toplulukları açısından son bir yılda yaşanan gelişmeleri paylaştılar

Toplantının devamında FUEN Başkan Yardımcısı Halit Habip Oğlu ve FUEN TAG Sekretaryası adına Melek Kırmacı Arık, FUEN Başkan Yardımcısı’nın FUEN TAG çalışmaları çerçevesinde son bir yılda gerçekleştirdiği ziyaretler ile FUEN TAG’nin gerçekleştirdiği çalışmaları aktardılar. Devamında Batı Trakya Türkleri, Ahıska Türkleri, Kırım Tatarları, Karaçay-Malkar Türkleri, Kumuklar, Kosova Türkleri ve Bulgaristan Türkleri ülkelerinde son bir yılda yaşanan gelişmeleri ve kendi toplumlarının yaşadıkları güncel sorunları dile getirdiler.

Toplantıya ilk kez katılan Makedonya Türkleri ve Gagavuz Türkleri toplumlarını ve derneklerinin çalışmalarını aktardılar

“Kardeşini Tanı” sloganı kapsamında FUEN TAG toplantısına ilk kez katılan Makedonya Türkleri ve Gagavuz Türkleri toplumlarını tanıttılar. 1947 yılında kurulan Makedonya’nın en eski derneği olan Kültür Güzel Sanatlar Derneği “Yeni Yol” Genel Sekreteri Şeval Nuredin, Makedonya tarihi ile bugünkü Makedonya’da Türklerin durumu ve sorunlarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. İkinci olarak ise Ukrayna Gagavuz Birliği Başkanı Vasiliy Kelioğlu, Gagavuz Türklerinin tarihçesi ile bugün Ukrayna’da yaşayan Gagavuzların yaşantısı ve sorunları hakkında bir sunum gerçekleştirdi.

Katılımcıların görüş ve önerileriyle 2018 yılı yol haritası oluşturuldu

FUEN TAG 2013-2017 faaliyet raporunun ve FUEN TAG broşürleri dahil olmak üzere basın-tanıtım çalışmalarının tanıtıldığı toplantıda FUEN TAG’nin 2017 yılında gerçekleştirdiği uluslararası faaliyetler görüşüldü, katılımcı kuruluşlar ile birlikte 2018 yılı faaliyetleri görüşülerek ortak yol haritası belirlendi.

Kaynak: Kırcaali Haber

Read More →
 EDİRNE 5. KİTAP FUARI AÇILDI

Edirnelilerin heyecanla beklediği, 46 seçkin yayınevi ile 87 yazara ev sahipliği yapacak olan Edirne 5. Kitap Fuarı, düzenlenen törenle açıldı. Onur Konuğunun Prof. Dr. Emre Kongar’ın olduğu Kitap Fuarı ‘Okuma zilinin’ çalmasıyla birlikte kapılarını ziyaretçilere açtı.

Edirne Belediye Başkanlığı’nca, eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunan öğrencilere kitap okuma alışkanlığı kazandırmak, okuyucuları yazarlarla bir araya getirmek için düzenlenen Edirne 5. Kitap Fuarı Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı’nda düzenlenen törenle açıldı.

Törende konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Günümüzde belediyecilik deyince artık sadece, klasik anlamda yol yapan, çöp toplayan şehrin altyapı hizmetlerini gören, insanların evlerine rahat gidip gelmelerini sağlayan bir anlayış yok. Bunlar zaten belediyeciliğin temel hizmetleri. Yani kimseye söylemeden, söylenmeden yapılması gerekenler. Günümüzde asıl belediyecilik etkinlikleri kültürle, sanatla, şehrin sosyal ve kültürel gelişimine yaptığınız katkıyla ölçülebilen faaliyetler” dedi

“KÜLTÜRÜ KAYBEDERSENİZ YERİNE KOYMA ŞANSINIZ OLMAZ”

Edirne Belediye Başkanlığı olarak birçok kitabın basımını gerçekleştirdiklerini anlatan Gürkan, “Bize çok sorulan bir soru vardı; “Bu başkan ne gibi hizmetler yaptı’. Ben şunu söylüyorum; yaptığımız, yapmadığımız Edirne Halkı hepsini biliyor. Ama hiçbir şey yapmamış olsak bile; Şu arkamda gördüğünüz kitapları basmış olmak, onları Edirne’nin kültür ve sanat hayatına kazandırmış olmak bile tek başına bizim için yeterli.  Her şeyi yenileyebilirsiniz. Kaybettiğiniz her şeyi bir şekilde yerine koyabilirsiniz. Örneğin ekonomi bozulur, bir ekmek yerine yarım ekmek yer düzeltirsiniz. Yollarınız bozulur yaparsınız, binalarız yıkılır, daha güzelini büyüğünü yaparsınız. Ama bir milleti millet yapan, bir ülkeyi ülke yapan, bir devleti devlet yapan kültürü, sanatı hayatınızdan çıkarırsanız, onda geriye doğru giderseniz, onu maalesef bir daha yerine koyma şansınız olmaz. Kültürde ve sanatta kaybettiğiniz her yıl sizin toplumsal yaşamınızda, çarpan etkisi yaparak, her bir yıla onlarca yıl kaybederek size geri döner. Kaybedilen her kültür değeri, basmadığımız her kitap, yasakladığımız, yaktığımız her yayın, gazete, kültürel faaliyet aslında farkında olmadan bu ülkeye açtığımız bir cezaevidir. O cezaevinin içine koyduğumuz insanlardır. Cezaevi sadece dört duvar, dikenli teller değildir. Bazen kültürden sanattan yoksun bırakarak, aynen kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi o milletin sanat damarlarını da kopartırsınız. Geçtiğimiz yıl tam 45 bin ziyaretçi geldi. Bu yılda 46 yayınevi, 87 yazarla Edirnelileri, bölgemizdeki tüm dostlarımızı kültürle, sanatla doyurmayı hedefliyoruz. Bizi kırmayarak Onur Konuğumuz olan Prof. Dr. Emre Kongar’a da şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi.

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu da ‘Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür’ diyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu yere en yakın topraklarda bulunduklarını belirterek, “Ulu Önderin yaşamı boyunca 4 binin üzerinde kitap okuduğunu biliyoruz. Recep Gürkan, kentimizi kültür şehri haline getirdi. Bizi yazarlarla, kitaplarla buluşturdu” dedi.

CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan da “Bugün burada her yıl artan bir ilgiyle karşılaşıyoruz. Bu anlamda Edirne Belediye başkanı Recep Gürkan’a teşekkür ediyorum. Kitap okudukça insanları aydınlatır. Maalesef 158 gazeteci ve yazar cezaevinde. Bu fuar bu anlamda da çok önemli” ifadelerine yer verdi.

Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu ise yaptığı konuşmada “ Küresel dünyada rekabet gücünü elde etmek için, Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için gençlerimize okuma alışkanlığı kazandırılması gerekir. Bugün açacağımız kitap fuarı böyle bir alışkanlığın kazandırılmasında bize büyük katkı sağlayacaktır. Böyle bir etkinliği düzenleyen Edirne Belediye Başkanına teşekkür ediyorum” dedi

FUARA KATILANLARIN FOTOĞRAFINI ÇEKTİ

Edirne 5. Kitap Fuarı’nın Onur Konuğu Emre Kongar ise konuşmaya başlamadan önce fuara katılanların fotoğrafını çekti. Kongar, fotoğraf çekerken ‘Herhangi sosyal medya hesabı el kaldırsın’ diye seslendi.  Kongar daha sonra yaptığı konuşmada “Atatürk devrimlerinin, sanayi devrimlerini kaçıran Osmanlı İmparatorluğu’nun çağdaş medeniyetlere ulaşması için yapılan devrimlerdir. Temelinde de kültür yatar. Sanayi Devrimi, yazılı kültürdür, romandır, kitaptır. Osmanlı, işitsel kültürdür. Şimdi biz elektronik kültür döneminde yaşıyoruz. Yazılı kültür dönemini yaşamadan, işitsel kültür döneminden, elektronik kültür dönemine atladık. İnsanlık temelini teşkil eden kitapta, romanda çok eksiğimiz var. Ender Bilar’ın hazırladığı Kırkpınar Almanağı’nı aldım. Recep Gürkan’ın bahsettiği, belediyenin desteklediği kitaplardan. Çağdaş medeniyeti yakalamak sadece sosyal medya kullanmakla değil, okuyarak oluyor. Ancak okuyarak Edirne’yi hakkettiği yere koyabiliriz. Türkiye’deki bir olayı anlatırken ‘Edirne’den Hakkari’ye kadar diyoruz. Edirne Türkiye’nin sınırı belirleyen bir simgedir. Hangi sınır? Avrupa. Edirnelilerin üstüne düşen görev; Edirne’den Hakkari’ye kadar kültür ülkesine haline gelecek bir kavramı geliştirmektir. Günümüzde en çok konuşulan milletçiliktir. Faşizmin milliyetçiliği yoktur. Her millet adına yapılabilir. Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet, demokratik milliyetçiliktir” dedi.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan daha sonra Emre Kongar’a üzerinde Selimiye Camii’nin bulunduğu çini tabağı hediye ederek, “ Ben bu hediyeyi hazırlarken arkadaşlarım garip garip baktılar. Sosyal demokrat bir başkan ve sosyal demokrat olan Emre Kongar. Bu milleti öyle bir böldüler ki, Atatürk’ü seviyorsanız, Kabe’yi sevmemek zorundasınız. Cumhuriyetçi iseniz Osmanlı’yı kötülemek zorundasınız. Ben bunu tümüyle reddediyorum. Osmanlı da bizim Cumhuriyet de bizim” şeklinde konuştu.

Emre Kongar’ın ‘Okuma Zilini’ çalmasıyla birlikte kitap fuarı da kapılarını ziyaretçilerine açmış oldu. Kitap Fuarı 15 Ekim 2017 tarihine kadar ziyarete açık olacak.

117 YILLIK TARİHİ BİNAYA HAYRAN KALDI

Öte yandan Prof. Dr. Emre Kongar, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ı makamında ziyaret etti. Başkanla uzun süre sohbet eden Kongar, 117 yıldır kesintisiz belediye binası olarak hizmet veren Tarihi Belediye Binası’nı gezdi.

Gürkan, Kongar’a tarihi bina ve duvarlarda asılı olan tablolar hakkında da bilgi verdi. Atatürk Odası’nı da gezen Kongar, tarihi binaya hayran kaldı; binanın her ayrıntısını fotoğrafladı.

 

Read More →

Dostluk Eşitlik ve Barış (DEB) Partisi, Katalonya özerk bölgesinde gerçekleştirilen bağımsızlık referandumunu Batı Trakya ve azınlık ile kıyaslanmasına tepki gösterdi.

DEB Partisi’nden yapılan açıklamada, “Katalonya’daki referandum ve referandum sırasında yaşanan şiddet olaylarını, Batı Trakya ve burada yaşayan Türk azınlık üzerinden yorumlayan, Katalonya ile Batı Trakya arasında paralellik kurmaya çalışan ve bir kez daha azınlığımızı hedef göstererek, felaket çığırtkanlığı yapanların olduğunu endişeyle takip etmekteyiz” denildi.

DEB Partisi’nin açıklaması şöyle:

“İspanya’nın Katalonya özerk bölgesinde gerçekleştirilen bağımsızlık referandumu nedeniyle bazı çevrelerin, bunu bölgemizle bağdaştırarak, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı hedef göstermeye çalıştıklarını gözlemlemekteyiz.

Katalonya’daki referandum ve referandum sırasında yaşanan şiddet olaylarını, Batı Trakya ve burada yaşayan Türk azınlık üzerinden yorumlayan, Katalonya ile Batı Trakya arasında paralellik kurmaya çalışan ve bir kez daha azınlığımızı hedef göstererek, felaket çığırtkanlığı yapanların olduğunu endişeyle takip etmekteyiz.

Başta Lozan Antlaşması olmak üzere, diğer uluslararası anlaşmalar, Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan ikili anlaşmalar, insan ve azınlık hakları normlarından kaynaklanan haklarının iadesinden, eşitlik ve adalet içinde bir yaşam hakkından başka bir talebi olmayan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın bir kez daha, asılsız iddialarla itham edilerek suçlanması ve “tehlike” olarak ilan edilmesini kınıyoruz. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan olayları azınlık toplumu üzerinden yorumlayarak, azınlık kurumlarını, temsilcilerini ve toplumumuzun bizatihi kendisinin “hedef tahtasına” oturtmak, insan haklarına aykırı olduğu gibi, ülkemiz ve bölgemiz için de tehlikelidir. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı üzerinden “kabuslar” üreten, “fobiler” geliştiren çevreleri mantığa ve sükunete davet ediyoruz. “Akıl tutulması” yaşayan bu kişi ve çevrelerin gerçekleri görmesini ve hayal dünyasından çıkıp, kendilerinin ürettiği ve geliştirdiği “fobilerden” kurtulmalarını tavsiye ediyoruz. Bunun için Batı Trakya Türk Azınlığı’nın 90 yıllık geçmişine bakmaları yeterli olacaktır.

Bu arada; adını daha önce duymadığımız bir örgütün, internet ortamında ve bazı basın yayın organlarında yayınladığı açıklamayla İskeçe Türk Birliği yöneticilerini, isim ve fotoğraflarını yayınlamak suretiyle hedef haline getirmesini protesto ediyor, ülkemizin güvenlik güçlerinden ve savcılıklardan bu vahim ve soru işaretletiyle dolu olay karşısında gereken önlemleri almalarını beklediğimizi vurgulamak istiyoruz.

Batı Trakya Türklerini hedef gösterenler, suçlayanlar, “öteki” olarak gösterenler, tehlike olarak algı yaratmaya çalışanlar bilmelidir ki; kendi ülkelerine iyilik değil, kötülük yapmaktadır!”

http://www.burasibatitrakya.com/item/7148-deb

Read More →
Ameliyatı gerçekleştiren Memorial Ataşehir Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat (sol 3), Süleymanoğlu’nun sağlık durumu hakkında basın mensuplarına açıklama yaptı.

Naim Süleymanoğlu’nun kardeşi Muharrem Süleymanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşinin karaciğer yetmezliği çekmeye başlamasının ardından 5-6 arkadaşının organ bağışında bulunmak üzere gönüllü olduğunu söyledi.

Doktorların, arkadaşlarının arasından birisinin karaciğerinin Naim Süleymanoğlu’na daha uygun olduğunu belirlediğini ifade eden Muharrem Süleymanoğlu, gerekli tetkiklerin ardından hem kardeşinin hem de verici arkadaşının ameliyata alındığını kaydetti.

50 yaşındaki Naim Süleymanoğlu, karaciğer sirozu teşhisiyle 25 Eylül’de hastaneye kaldırılmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Naim Süleymanoğlu’nun sağlık durumuyla yakından ilgilenmiş, özel doktoru Prof. Dr. Serkan Topaloğlu’nu süreci takip etmesi için görevlendirmişti.

Operasyon, Ataşehir Memorial Hastanesi’nde Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat’ın başkanlığındaki bir ekip tarafından gerçekleşti.

Kaynak: AA

Read More →

Yunanistan’da kalan Suriyeli sığınmacılar, Avrupa’nın diğer ülkelerindeki ailelerine kavuşmak için gösteri düzenledi.

Aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu yaklaşık 100 sığınmacı, başkent Atina’daki İltica Ofisi binası önünde toplandı.

Sığınmacılar, göç yolundaki sınırların sığınmacılara kapatılmasının ardından uzun süredir Yunanistan’da kaldıklarını belirterek, bir an önce ailelerine kavuşmak amacıyla yetkililere seslerini duyurmak istedi.

“Anneme kavuşmak istiyorum” yazılı pankartlar taşıyan sığınmacılar,  Almanya Başbakanı Angela Merkel’e hitaben “Merkel sınırları aç” şeklinde sloganlar attı.

Avrupa’ya açılan sınır kapılarının yaklaşık 1,5 yıl önce kapatılmasının ardından 60 binin üzerinde sığınmacı Yunanistan’da mahsur kalmıştı. Sığınmacıların, aile birleşimi ve yeniden yerleştirme gibi programlarla diğer Avrupa ülkelerine gönderilmesinin önü açık olsa da işleyişin yavaş sürmesi tepkilere neden oluyor.

Avrupa Birliği (AB) tarafından Yunanistan ve İtalya’dan 160 bin sığınmacının yeniden yerleştirilmesi taahhüt edilirken, bu sayı şimdiye dek sadece 27 bin 695’te kaldı.

http://www.burasibatitrakya.com

Read More →

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) Genel Başkanı Zürfettin Hacıoğlu, Bulgaristan’da 1 milyona yakın Türk azınlığının çocuklarının ana dili öğrenme ilgisinin sadece birkaç binlerde olmasının acı, rahatsız ve endişe verici bir durum olduğunu belirterek, “Bu durum da Bulgar devletinin ve hükümetinin azınlık üzerindeki gizli asimilasyon politikasının devam etmesinin göstergesidir.” dedi.

Hacıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bulgaristan’daki yeni eğitim ve öğretim yılının Türk azınlığı için iyi bir dönem olmayacağını söyledi.

Türkçe okuyan azınlık çocuklarının sayısının her yıl azaldığını belirten Hacıoğlu, “Bulgaristan hükümetinin eğitim yasasının getirdiği zorluklar, Türkçe’nin ders müfredatının dışında kalması, seçmeli ders olması, okul müdürlerinin engellemeleri… Aslında en önemlisi de yerel yöneticilerinin ilgisizliği ve vurdumduymazlığıdır.” diye konuştu.

Hacıoğlu, Bulgaristan’da 1 milyona yakın Türk azınlığının çocuklarının ana dili öğrenme ilgisinin sadece birkaç binlerde olmasının acı, rahatsız ve endişe verici bir durum olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
“Bu durum Bulgar devletinin ve hükümetinin azınlık üzerindeki gizli asimilasyon politikasının devam etmesinin göstergesidir. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki bu eğitim politikası Bulgar devletinin yararına ve Bulgaristan’ın geleceği için faydalı değildir çünkü ana dilini iyi bilmeyen bir çocuk resmi dilini de iyi öğrenemiyor ve başarılı olamıyor. Nitekim azınlığın yaşadığı bölgelerdeki çocuklar ne ana dilini ne de resmi dilini iyi bilmiyorlar. Bu durum yetkili eğitimciler tarafından açıkça ifade ediliyor.”

Bulgaristan hükümet yetkililerinin, Türk azınlığı temsil eden siyasi, din görevlileri ve sivil toplum temsilcilerinin daha hassas davranmaları, bu sorunun çözümü için gerekli adımlarını da atmalarını beklediklerini ifade eden Hacıoğlu, “Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımız mutlaka çocuklarını Türkçe eğitimi almaları için okullara kayıtlarını yaptırsınlar, çocukların ana dillerini okumaları için de mücadelelerini sürdürsünler. Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu olarak eğitim konusunu yakından takip etmekteyiz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak : AA

Read More →