About the author  ⁄ admin

Türk – Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği, Bulgaristan İstanbul Başkonsolosluğu’nun Türk seyahat acentelerine kapılarını kapadığını ileri sürdü…

Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği, Bulgaristan İstanbul Başkonsolosluğu’nun Türk seyahat acentelerine kapılarını kapayarak, Türk – Bulgar turizmine büyük darbe vurduğu söyledi.

Türk – Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, Bulgaristan İstanbul Baskonsolosluğu’na akredite olan ve ülkeye onbinlerce turist götüren Türk seyahat acentelerine bu yıl İstanbul Başkonsolosu tarafından kapıların kapatıldığı belirtilerek, bundan Bulgar turizmcilerin de etkilendiğini söyledi. Geçmiş yıllarda Aralık ayında yapılan akreditasyon başvuru sürecinin bu yıl Ağustos ayına kadar uzatıldı ve nedeni bilinmeyen bir şekilde başvuru sonuçlarının geciktirildiği belirtilen açıklama şöyle:

“Edinilen bilgilere göre Bulgaristan Pazarını bilen onlarca Seyahat Acentesine hiçbir açıklama yapılmadı ve kararın Dışisleri Bakanlığından alındığı söylendi. Ancak Başkonsolosun kendisine yakın ve Bulgaristan bölgesini hiç bilmeyen yetkisiz ve evrakları yetersiz 2 operatör ile el sıkıştığı dedikoduları şimdiden ayyuka çıktı. Bir süre sonra da bu iki firma ile Başkonsolos arasında imzalar atıldı. Akrediteleri alınan operatörlerin örgütlenerek Bulgaristan’ın ilgili Bakanlıklarına çıkarma yapmayı planladıkları ve basın bildirisi yapacakları edinilen bilgiler arasında. Bu firmalar her iki ülke meclisleri, bakanlıklar, turizm örgütleri ve basın nezdinde girişim başlattı. Yetkililer de devreye girdi. Bahsedilen Seyahat acentelerinin 2015 yılında Bulgaristan turizmine toplam katkısı 600 Bin turist olduğu ve yaklaşık olarak Bulgaristan ekonomisine 500 milyon Euro katkı yaptığı belirtiliyor. Ancak 2016 yılında Başkonsolos Angel Angelov bu tavrı nedeniyle seyahat acenteleri turlarını gerçekleştiremedikleri için Bulgaristan Ekonomisi açısından büyük bir kayıp yaşanacağı düşünülüyor.”

Türk – Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği yaptığı açıklamada, “Konunun takipçisi olacağız, bu meseleyi Türk-Bulgar kamuoyuna, bakanlıklara, sivil toplum örgütlerine, siyasilere taşıyacağız. Bu hafta Bulgaristan’da bir dizi görüşmeler ayarlandı ve görüşmeler başladı. Dernek olarak üyelerimiz ve sektör temsilcileri ile sürekli toplantılar halindeyiz. Yakında Ankara’ya da giderek devlet büyükleri ile görüşeceğiz. Bulgaristan’ın bu yanlış uygulamadan döneceğine inanıyoruz.

BULGARİSTAN İLE YASANAN ATAŞE KRİZİNDE KAZANAN BULGARİSTAN MI OLDU?

Geçtiğimiz Şubat ayında Bulgaristan, Burgaz Başkonsolosluğu’nda görevli Ataşe Uğur Emiroğlu’nu ‘istenmeyen adam’ ilan ederken, Türkiye ise cevap olarak Bulgaristan’ın İstanbul Başkonsolosu Angel Angelov’u ‘istenmeyen adam’ ilan etmişti. Bulgaristan Dışisleri Bakanlığı, Emiroğlu’nun diplomatik görevine uygun olmayan faaliyette bulunduğunu ve ülkeyi terk etmesi için kendisine 72 saat süre verildiğini kaydetti. Türk Ateşe Türkiye’ye dönerken Bulgar Başkonsolos nedense aylardır görevine devam ediyor.. Bu da akıllarda soru işareti yarattı.

TÜRKLERE BULGARİSTAN KAPILARI KAPANDI MI?

Türkiye-AB arasında devam eden vize görüşmelerinde umutlu bekleyiş sürerken AB’nin Türkiye komsusu Bulgaristan kapıları Türklere kapattı. Vize konusunda akredite olan firmaları engelleyen Bulgaristan Başkonsolosu Angel Angelov 600 bin Türk’ün Bulgaristan’a girişine engel olmuş oluyor. Bu durumdan Bulgaristan hükümetinin haberinin olup olmadığı anlaşılacak.

BULGAR TURİZM FİRMALARI DA İSYANDA

Vize konusunda akredite olan tüm firmaları engelleyen Bulgaristan Başkonsolosu Angel Angelov 600 bin Türk’ün Bulgaristan’a girişine engel olmuş oldu. Bu Türk firmalarının Bulgaristan’a tur yapması engellenince Bulgar turizmcileri ve otel sahipleri ile Türk firmaları arasında birbiri ardına iptaller gelmeye başladı. Bulgaristan’a en çok turist götüren Türk Operatörleri yaptığı açıklamada,’Bu olay Türk-Bulgar ilişkilerini zedeleyecektir. Uzun yıllardır Bulgaristan’a tur götüren firmalar olarak yetkilerimiz elimizden alınmış ve tamamen yetkisiz, evrakları eksik, yeni kurulmuş ve hiç tecrübesi olmayan iki firmaya yetki verilmiştir. Bu durum Bulgaristan Başkonsolosu Angel Angelov ile bu iki firma arasında bir ilişki olduğu izlenimi uyandırıyor” şeklinde konuşuyor” dedi.

Kaynak: turizmdebusabah.com

Read More →

SEÇEK Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği’nin düzenlediği “Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri” 5,6,7 Ağustos 2016 tarihlerinde Ruşanlar köyü ve Seçek Yaylası’nda gerçekleşti. Etkinliklerde yapılan konuşmalarda Türkiye’deki darbe girişimi şiddetle kınandı. 2016 Seçek Baş Pehlivanlığı’nı ise finalde Ahmet Yavuz’u yenen Faruk Akkoyun ikinci defa kazandı.

Etkinlikler 5 Ağustos Cuma günü Ruşanlar köyünde Ağa Süleyman Kara Hüseyin’in köyü olan Ruşanlar’da mevlit okunmasıyla başladı. Burada yapılan konuşmalarda Türkiye’deki darbe girişimi kınandı. Konuklara yemek ikramıyla devam eden etkinlik akşam da Türk sanatçı Sabahat Akkiraz’ın konseriyle devam etti.

6 Ağustos Cumartesi günü ise Ağa Süleyman Kara Hüseyin tebrik edildi ve dualarla Seçek Yaylası’na uğurlandı. Bu arada Mehmet Hilmi Kır Koşusu da yapıldı ve yağlı güreşlerin ön elemeleri gerçekleştirildi. Akşam ise yine Sabahat Akkiraz ve Hasan Öztürk sahneye çıktılar.

Seçek etkinliklerinin doruk noktasına çıktığı 7 Ağustos Pazar günü ise Güney Meriç Derneği Folklor Ekibi gösteri sundu. Protokol konuşmalarından önce Türkiye’de 15 Temmuz’da darbe girişimi sonrasında şehit düşen insanlarımız için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Yağlı güreşlerin finallerine geçildi. Finalde Edirne’den Ahmet Yavuzu yenen Faruk Akkoyun 2016 Seçek Başpehlivanı oldu.

7 Ağustos günkü Etkinliğe; 2016 Seçek Ağası Süleyman Kara Hüseyin, Seyyid Ali Sultan Dergahı Vakfı Başkanı Ahmet Kara Hüseyin, T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, Rodop milletvekili İlhan Ahmet, Gümülcine S. Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, Güney Meriç Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu, Toplumsal Hareket’i temsilen meclis üyesi Mehmet Eminoğlu, Tütün Kooperatifi Başkanı Esat Hüseyin, Kozlukebir eski belediye başkanı İbrahim Şerif, S.Ö.P.A. Mezunu Öğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet, Eyalet meclis üyesi Mustafa Katrancı, Evros Kültür Derneği temsilcileri, SYRIZA Evros Milletvekilleri Natasa Gara, Dimitrios Rizos, Batı Trakya Spor Kulübü Başkanı ve Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği adına Orhan Kayalı, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne belediyesi meclis üyeleri   Aydın Koruyak ve Yüksel Arsoy, Edirne Belediyesi Kültür Müdürü Hasan Avcı, Trakya ve Balkanlar İnanç Önderi Mustafa Çetin Dede, Edirne Cem Vakfı Başkanı Akın Çetin, Edirne Belediyesi Kırkpınar Sorumlusu İbrahim Doğan, Edirne Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fedai Canım’ın yanısıra diğer davetliler katıldı.

Protokol konuşmalarında; Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Eyalet meclis üyesi Mustafa Katrancı, SYRIZA Evros Milletvekilleri Natasa Gara, Dimitrios Rizos, Batı Trakya Spor Kulübü Başkanı ve Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği adına Orhan Kayalı söz aldılar, davet için teşekkür ettiler.

Edirne Valisi Günay Özdemir ve Seçek Derneği Başkanı Ali Pencal’ın mesajları okundu.

Protokol konuşmalarından önce, 15 Temmuz’da Türkiye’de yaşanan darbe girişiminde hayatlarını kaybeden şehitler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ali Pencal, gönderdiği mesajda, Türkiye’de yaşanan olaylardan ötürü Türk Milleti’ne geçmiş olsun dileklerini iletti.

Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nde vuku bulan son olayları şiddetle kınadığını; ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara sabır ve Anavatan’a geçmiş olsun dileklerini ilettiğini, söyledi.

Ahmet konuşmasının devamında da şunları söyledi:

“Atina’da sizlerin adına T.C. Atina Büyükelçisi Kerim beyi ziyaret ettim ve geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Onun da selamını sizlere iletmek istiyorum.

Bu etkinlikler çok önemli. Ne yazık ki bugün katılımın az olduğunu hepimiz görüyoruz. Sorunlar halının altına itmekle çözülmüyor. Siz sevgili soydaşlarla yaptığım görüşmelerde bunun sebebini araştırırken şöyle bir fikre hasıl oldum. Buradan da bu etkinliği düzenleyen değerli dernek yöneticilerine bir kaç önerim olacak.

Bir kere bu etkinliğin asıl amacı güreştir. Pehlivanlarımız olacak. Bu pehlivanlarımızın Batı Trakya’dan, köylerimizden olması, ponların eğitilmesi ve bu er meydanına taşınabilmesi için derneğimizin, bu konuda emek sarf edenlerin acilen bir eğitim kursu başlatmalarını, azınlığın içerisinde pehlivanlık uzmanlığı olan yaşlılarımızdan veya Edirne’den lojistik destek alalım ki azınlığın içinden pehlivan yetiştirelim. Köyler arasındaki rekabeti yüksek tutalım ve böylece katılımı en maksimum seviyeye getirelim. Bu halkın talebi ve özlemidir.

Söylenecek çok söz var. Seçek Yaylası’nın elektrik, yol su gibi bir sürü sorunu var. Bu konularda da on beş yıldan beri verilen sözleri idari, mülki amirler tarafından yerine getirilmediğini görüyoruz. Bunların da çözülmesini ve burasının Balkanlar’da bir barış festivaline dönüşmesi için, elbirliğiyle herkesin, belediyenin, vatanımız Yunanistan’ın v.d. kurum ve kuruluşların işbirliği ve ortaklık içerisinde çalışması ivedilikle önem arz etmektedir. ”

DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş, 15 Temmuz’da Anavatan’da yaşanan hain girişimi şiddetle kınadıklarını, şehitlerimize Allah’tan rahmet ve gazilerimize de geçmiş olsun, dediklerini belirtti.

Ali Çavuş konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bizleri sevindiren en önemli şey bölgenin tarihine sahip çıkmasıdır. Bir toplum ancak kültürüne, tarihine sahip çıkarsa bu topraklarda var olabilir. Biz, tabii ki bu topraklarda var olmak istiyoruz.

İktidardan iki milletvekili burada iken şunları söylemek istiyorum: Biz, bu toprakları terketmek istemiyoruz. Ama görüyoruz ki bizlere karşı ikinci sınıf muamelesi hala devam ediyor. Nüfusumuz bölgede Rodop’ta , İskeçe’de, Meriç’te yeterli orandadır. Eğitimli gençlerimiz mevcut, hem de bu ülkenin okullarında okuyup mezun oluyorlar, bölgeye dönüyorlar, hayalleri var, umutları var, ama isimleri Ayşe, Fatme olduğundan bu ülkede memur olamıyorlar, bu ülkede eğitimli de olsanız, Türk olduğunuz için Müslüman olduğunuz için memur olamıyorsunuz. Bu toprakları terk etmek zorunda kalıyorsunuz. Yeter! Bu çile artık bitmeli! Kriz var, ama ben iddia ediyorum ki Yunanlı kesimde kriz yok! Azınlıkta kriz var! Bunun bir an önce giderilmesini istiyoruz iktidardan.

Biz, uysalız. Birlikte yaşamayı destekliyoruz. Biz, bu ülkeye hizmet etmek istiyoruz. Bakın başka yerlerde bu tür panayırlar olsa yolu, suyu, elektriği olmaz mıydı? Şimdi birbirimizi aldatmayalım. Gerçekleri konuşmaya devam etmek lazım. İyi niyetliyiz. Elbet bir gün DEB mecliste olacak! Biz, o zaman ayırım yapmayacağız. Hiçbir kimseyi

Din ve ırk olarak ayırmayacağız. İnsana insan gözüyle bakacağız. Şimdi azınlık sorunlarını söylediğimiz için “işte ırkçı parti” diyecekler. Hayır, biz, ırkçı parti değiliz. İnsanı seviyoruz ve sevmeye de devam edeceğiz.”

Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne Belediye Başkanı Sayın Recep Gürkan’ın sevgilerini, saygılarını ve selamlarını getirdiğini söyleyen Tanrıkulu konuşmasını şöyle tamamladı: “Biz, biliyorsunuz Edirne belediyesi olarak 655 yıldır Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivalini yapıyoruz ve çok uzun ki Olimpiyatlardan sonra çok uzun zamandan beri devam eden bir spor karşılaştırmasını gerçekleştiriyoruz.

Seçek Yağlı Güreşleri Festivali de bizden daha eski ve Türk geleneğine, Türk yağlı güreş geleneğine göre devam eden bir spor festivalidir.

Belediye başkanımızın adına şunu söyleyebilirim: Eğer bu yöreden yağlı güreşle ilgili eğitim almak isteyen pehlivanlarımız olursa, Edirne Belediye Başkanlığı olarak biz onların eğitimini ve tüm donanımlarını sağlamaya hazırız. Bu bölgeden çıkan pehlivanların eğitilmesi konusunda da Edirne belediyesi olarak gereken bütün desteği vereceğiz. Bunu buradan Belediye Başkanımız Recep Gürkan adına müjdeliyorum. ”

T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, 15 Temmuz tarihinde Türkiye’de vuku bulan darbe girişimiyle ilgili görüşlerini ifade etmek istediğini söyledi ve şunları söyledi: “Dünyanın hiçbir yerinde sandıkla, seçimle gelen hükümetin darbeyle, silah zoruyla gitmesi düşünülemez. Türk toplumu da büyük bir kahramanlık destanı yazarak iradesini kimsenin esir almasına izin vermedi. Televizyon ekranlarında gördüğümüz gibi, günlük hayatta alelade insanlar diyebileceğiz, normal hayat süren insanlar bir kahramanlık destanı yazdı. Bununla gurur duyuyoruz. Devlet adamlarımızın, kurumlarımızın gösterdiği dirayet ve basiretle gurur duyuyoruz ve geçen yirmi gün içerisinde devletimizin ve toplumumuzun gösterdiği hızlı toparlanma; ekonominin ve kurumların işleyişinin çabucak normal şartlara dönmesi bizi son derece mutlu etmiştir. Türkiye’nin ve demokratik kurumların bu süreçten daha güçlü çıkacağından hiçbir şüphemiz yoktur.

Bugün burada 650-700 yıllık bir adeti yaşatmak üzere bir araya geldik. Bu son derece önemli. Altı yedi asırlık bir adeta sahip olmak herkse nasip olmuyor. Burada nice hatıralar var, kahramanlıklar var, pehlivanlıklar var ki ucu Orta Asya’ya kadar uzanan Ahmet Yesevi’lere, Seyyid Ali Sultanlar’a kadar uzanan hoşgörünün yanı sıra fütüvvet dediğimiz; kahramanlığın, cömertliğin, insanlığın, muhabbetin hepsinin bir arada toplandığı bir kültürün uzantısı. Bunları yaşatıyor olmanız son derece önemlidir. Umarım aynı coşkuyla ebediyyen devam eder. ”

Konuşmalardan sonra yağlı güreş finallerine geçildi. Finalde Ahmet Yavuz’u yenen Faruk Akkoyun 2016 Seçek Başpehlivanı oldu. Batı Trakya’nın Yardımlı – Ergani köyünden Niyazi İbiş yaptığı güreşlerden sonra Baş kategorisinde güreşmeye hak kazandı ve gösterdiği üstün performanstan sonra üçüncü oldu. Güreşlere Yunanistan, Türkiye ve Bulgaristan’dan katılım oldu.

Etkinliğin sonunda güreşçilere ve Mehmet Hilmi Kır Koşusu’nda dereceye girenlere madalyaları takdim edildi.

2016 Seçek Başpehlivanı Faruk Akkoyun yaptığı kısa konuşmada, ilk sırayı almaktan çok mutlu olduğunu, Türkiye’de yaşanan darbe girişimini kınadığını belirtti ve “İnşallah seneye üçüncü defa Seçek Başpehlivanlığı’nı kazanıp altın kemeri şehitlerimize adayacağım” dedi.

 http://www.burasibatitrakya.com

Read More →

Edirne 5 Ağustos 2016 gecesi ayaktaydı. Demokrasiye susamış binlerce genç yaşlı insan, siyasi görüş farkı gözetmeksizin Atatürk Meydanı’nda tek yürek oldu. Demokrasiye ve Türkiye’nin geleceğine sahip çıktılar. 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimini bir kez daha hep birlikte kınadılar. Mitingte Batı Trakya Türkleri de DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş başkanlığında yaklaşık yüz kişiyle temsil edildiler. Yine mitingte Bugaristan’dan DOST Partisi milletvekilleri Şabanali, Ahmet ve Aydoğan Ali de yer aldılar.

Demokrasi Mitinginde, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın, “Ezanların, camilerin, minarelerin gölgesinde yaşayan, bu vatan bölünmez diyen, Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak diyen kahraman Edirneliler! Fatih’in torunları, Atatürk’ün hemşerileri Edirneliler! Bu akşam aramızda Batı Trakya’dan gelen dostlarımız var, soydaşlarımız var. Bu akşam aramızda Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımız, kardeşlerimiz var. Bu akşam aramızda; Van’dan, Hatay’dan, Sinop’tan, Samsun’dan, İstanbul’dan gelen canlarımız var. Bir olmaya geldik, iri olmaya geldik, diri olmaya geldik, tek millet olmaya geldik, tek vatan olmaya geldik, tek bayrak olmaya geldik. Bir araya geldik, bu akşam Türkiye Cumhuriyeti olmaya geldik.” Sözleri yoğun bir şekilde alkışlandı.

Mitinge; Edirne Valisi Günay Özdemir, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, eski sağlık bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Edirne milletvekilleri, AK Parti, CHP ve MHP temsilcileri, Edirne il protokolü, Yunanistan Batı Trakya’dan DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş ve Başkan Yardımcısı Ozan Ahmetoğlu, Bulgaristan’dan DOST Partisi milletvekilleri Şabanali Ahmet ve Aydoğan Ali, Şumnu Kültürevi Derneği Başkanı Nurten Remzi’nin yanısıra diğer kişiler yer aldı.

Miting, şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Mitingte siyasiler, Vali Günay Özdemir ve diğer protokolün yaptıkları konuşmalarda darbe girişimi kınandı ve Türk Milletinin bunların aşacak güçte olduğu belirtildi.

Mitingin en etkili konuşmasını ise ev sahibi Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan yaptı. Gürkan’ın sözleri sık sık, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Türkiye laiktir, laik kalacaktır”, sloganlarıyla kesildi. Konuşmaların yapıldığı esnada Edirne camilerinde sala okunması dikkatlerden kaçmadı.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan konuşmasına İstiklâl Marşı’ndan alıntılarla başladı;

“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”

Gürkan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yiğit Edirneliler, Kahraman Edirneliler! Gazi Edirneliler! Bayrağımızın altında özgürce yaşamaya, şehit olmayı her an, her saniye, her dakika hazır olan Edirneliler!

Ezanların, camilerin, minarelerin gölgesinde yaşayan, bu vatan bölünmez diyen, Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak diyen kahraman Edirneliler! Fatih’in torunları, Atatürk’ün hemşerileri Edirneliler! Bu akşam aramızda Batı Trakya’dan gelen dostlarımız var, soydaşlarımız var. Bu akşam aramızda Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımız, kardeşlerimiz var. Bu akşam aramızda; Van’dan, Hatay’dan, Sinop’tan, Samsun’dan, İstanbul’dan gelen canlarımız var. Bir olmaya geldik, iri olmaya geldik, diri olmaya geldik, tek millet olmaya geldik, tek vatan olmaya geldik, tek bayrak olmaya geldik. Bir araya geldik, bu akşam Türkiye Cumhuriyeti olmaya geldik.

Dostlarım, Hemşerilerim!

Türkiye Cumhuriyeti’nin asil evlatları!

Öncelikle 15 Temmuz akşamı o kanlı darbe girişiminde, üzerlerinde üniforma olan o çete mensuplarının, o kahraman ordumuzun üniformasını kirletmeye çalışan o çete mensuplarının vahşice öldürdüğü o 239 şehidimizi rahmetle, minnetle anıyorum, mekanları cennet olsun. Yaralılarımıza şifalar diliyorum. Onlar, ta Alpaslan’dan bu yana, Fatih Sultan Mehmet gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi, bütün şehitlerimiz gibi gözlerini kırpmadan ve bir an dahi düşünmeden göğüslerin bu vatan için, bu vatanının bölünmez bütünlüğü için, bu bayrağın gönderde kalması için feda ettiler. Şimdi bize yakışan 15 Temmuz akşamında olduğu gibi, bundan sonra vatanımızın birliği için, dirliği için, bölünmez bütünlüğü için, ezanımız için, dilimiz için, dinimiz için, Türkiye Cumhuriyeti için bir arada olmak, iri olmak, diri olmak yakışır.

O kanlı geceden bu yana, Türk Milletinin yüreğinde vatan sevgisi, gözü Türk Bayrağı’nda olan hiçbir ferdi kendi kişisel hesapğlarını ortaya koymadı. Ne Sayın Cumhurbaşlkanı Recep Tayyip Erdoğan, ne AK Parti Başkanı ve Başbakan Sayın Binali Yıldırım, ne CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ne MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ve tüm siyasi partilerin başkanları, tüm sivil örgütlerin başkanları; yerelde il başkanları, belediye başkanları, tüm millet tek vücut oldu, tek yürek oldu! Ne için Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü korumak ve Cumhuriyetimizi aynı Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “İlelebet payidar kılmak” için.

Bu büyük millet birilerinin zannettiği gibi, bu büyük milletin asil evlatları suları akıta akıta zaten kavga ediyorlar, bir darbede bunların işini bitiririz, böleriz, parçalarız diyenlere inat; sağcısı ile solcusu ile hangi partiden, hangi siyasi inançtan olduğuna bakmaksızın ; kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle, tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, yeniden bir “Kuvayi Milliye” destanı yazdılar, yeniden bir “İstiklal Savaşı” mücadelesini başlattılar. Şimdi biz, büyük milletin bir ferdi olarak, bundan sonra, siyaset zamanı geldiğinde yaparız siyasetimizi, ama Özgür kardeşim de az önce söyledi, “Söz konusu vatansa, gerisi teferrüt.”

Darbeden, o kanlı girişimden sadece bir gün sonra Edirne’de, bunu söylemeden geçemeyeceğim. 17 Temmuz günü, saat ikide Edirne belediyesinde AK Parti İl Başkanı İdriz Akmeşe, CHP İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, MHP İl Başkanı Hakan Özkan, Edirne halkının seçtiği bütün meclis üyeleri, belediye başkanı çıktık açıklamamızı yaptık, bildirimizi yayınladık. Bu Türkiye’de bir ilktir. Yine Türkiye’de güneş batıdan doğmuştur. Yine Türkiye’de ilk birlik mesajı bütün siyasi partilerimizle hep beraber verilmiştir. Üç gün sonra Sayın Valimizin başkanlığında toplandık ki Sayın Valimiz o gece Edirne’de darbe girişiminin olmaması için cesurca, kararlılıkla tankların önünü kapatmıştır. Ve, geçtiğimiz hafta Perşembe günü yine Türkiye’de herkesin bir arada olduğu, tek yürek olduğu, tek yumruk olduğu, tek inançta buluştuğu o büyük demokrasi yürüyüşünü yaptık.

Edirneliler, kahraman hemşerilerim!

Biliyoruz ki sandıkla gelmiş, halkın oylarıyla gelmiş hiçbir iktidarı , hiçbir darbeye kurban etmedik ve etmeyeceğiz. Rekabet, rakiplik siyaset meydanında olur. Kalleşler, terör örgütleri, şçete mensupları, hangi parti iktidarda olursa olsun, bir fiske dahi vurmaya kalkıştıklarında karşılarında aynı şekilde bütün Türk Millleti’nin o büyük fertlerini bulacaklardır. Bundan hiç kimsenin, hiçbir zaman şüphesi olmamıştır, olmamalıdır.

Değerli dostlarım, değerli hemşerilerim!

Allah bize 15 Temmuz gecesi gibi geceyi bir daha yaşatmasın. Allah bu milletin birliğini, dirliğini, düzeni asla bozmasın, bozdurmasın. Biz, şuna inanıyoruz; Türk Milleti birlik içinde , dirlik içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni , Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetini ilelebet payidar kılmaya devam edecektir.”Miting geç saatlerde sona erdi.

http://www.burasibatitrakya.com

 

Read More →

Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü İçin Demokratlar (DOST) Partisi temsilcileri, ölümünün 12. yılında Bulgaristan Türklerinin meşalesi merhum şair Nuri Turgut Adalı’yı doğup büyüdüğü Kirkovo’nun Ostrovets (Adaköy) köyünde bulunan mezarı başında andılar. Hak ve özgürlükler mücadelesi veren Nuri Adalı’yı anma töreninde DOST Genel Başkanı Lütfi Mestan, Filibe Konsolosu Murat Muhaciroğlu, Cebel (Şeyhcuma) Belediye Başkanı Bahri Ömer, yeni siyasi partinin il teşkilatının tüm yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra partinin çok sayıda üyesi ve taraftarı yer aldılar.

Çelenk ve çiçek sunulmasının ardından 1 dakikalık saygı duruşundan sonra merhumun kabri başında dua okundu.

Kaynak: Kırcaali Haber

Read More →

Kasım 2015’te Türkiye’nin Rus jetini düşürmesinin ardından Türkiye yanlısı deklarasyonu okuması nedeniyle Bulgaristan’da üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH)’nin onursal genel başkanı Ahmed Doğan tarafından partiden ihraç edilen eski genel başkan Lütfi Mestan’ın beraberindeki 5 milletvekiliyle birlikte kurduğu DOST partisi Sofya Şehir Mahkemesi tarafından tescil edilmedi. DOST’un tescil edilmemesine ana gerekçe olarak partinin açılımı Bulgarca “Äåìîêğàòè çà Îòãîâîğíîñò, Ñâîáîäà è Òîëåğàíòíîñò (Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü için Demokratlar)” kelimelerinin baş harflerinden oluşan “DOST”un Türkçe olması gösterildi. Ayrıca mahkeme kararında DOST’un etnik temelde bir parti olduğu ve bunun 1991 Bulgaristan Anayasası’nın 11. maddesine aykırılık teşkil ettiği belirtildi.

Mantıksal Açmazlar

Durumdan da anlaşılacağı üzere Sofya Şehir Mahkemesi’nin söz konusu kararı kendi içinde bir dizi tezatlığı barındırmaktadır. Birincisi, Hâkim “Dost” kelimesine Bulgarca Etimolojik Sözlük’ten bakmakta ve “Ïğèÿòåë=Arkadaş” anlamına gelen Türkçe kökenli (Farsça’dan gelen) bir sözcük olduğunu ileri sürmektedir. Bu durumun Siyasi Partiler Kanunu’nun 6. maddesinin ihlali olduğunu belirtmektedir. Partinin kısaltılmış adına dikkate alan Hâkim, DOST kelimesinin Bulgarca hangi sözcüklerden oluştuğuna ve içerdikleri anlamlara yoğunlaşmamaktadır. İkincisi, eğer yabancı dilden geçen bir kelime Bulgaristan’da parti adı olarak kullanılmayacaksa hâlihazırda Bulgaristan’ın en büyük siyasi gücü durumundaki GERB partisinin adı Almanca kökenlidir. Aynı durum aşırı milliyetçi parti ATAKA ve eski milletvekili Emil Dimitrov’un İtalyanca kökenli BASTA partileri için de geçerlidir. Söz konusu partilerin tescil edilmelerine karşın DOST’un tescil edilmemesi çifte standartlı bir uygulamayı işaret etmektedir. Diğer bir deyişle Bulgar yargısı kendisiyle çelişmektedir. Üçüncüsü Türkçe Bulgaristan için yabancı bir dil değildir. Öyle ki Türkçe 600 yıldan daha fazla bir süredir Bulgaristan’da yaşamaktadır. 108 yıl önceye kadar resmi dil olarak Bulgaristan topraklarında kullanılmış olup etnik gruplar itibarıyla hâlihazırda ülkede en fazla konuşulan ikinci dil durumundadır. Hâkim Türkçe’yi yabancı bir dil olarak tanımlamakla tarihi bir hataya imza atmaktadır.

Dördüncüsü, Bulgaristan Anayasası’nın 11. maddesi etnik temelde partiler kurulamayacağını öngörmesine istinaden DOST’un tescil edilmemesi tutarsızlıktır. Öyle ki DOST etnik bir parti değil, bilakis partinin genel başkanı Mestan tarafından da ifade edildiği üzere üyelerinin yüzde 20’si Bulgarlardan oluşmakta ve değişen oranlarda ülkedeki diğer etnik gruplardan da partinin kurucu üyeleri bulunmaktadır. Dolayısıyla yasanın ruhuna uygun bir durum söz konusu olmasına karşın, Hâkimin söz konusu maddeyi art niyetli olarak yorumladığı ortaya çıkmaktadır. Beşincisi, belirtilen maddede yer alan düzenleme bağlamında Bulgaristan Anayasası’nın ve Siyasi Partiler Kanunu’nun ülkenin çok etnili yapısından kaynaklı mozaik görüntüsüne aykırı olduğu ve bunun değiştirilmesi gerektiği açıktır. Zira söz konusu Anayasa maddesi ile ilgili Kanun mevcut ihtiyaçlara yanıt vermemekte ve ülkedeki etnik grupların kendi kimlikleri doğrultusunda siyasi örgütlenmelerini engellemektedir. Dolayısıyla bu uygulama Bulgaristan’ın taraf olduğu Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmesi’nin ruhuna aykırılık teşkil etmektedir. Altıncısı, siyasi partilerin etnik çizgide faaliyet göstermesi konusunda hassasiyeti olan Hâkimin DOST’a ilişkin aldığı kararla daha önce Bulgaristan yargısının isminden de anlaşılacağı üzere “Evroroma” ve diğer Roman partilerinin (Drom, Esi, OPS, Solidarnost, Edinstvo) tescilini gerçekleştirmesi tezatlık içindedir.

Kararın Anlattıkları

Sofya Şehir Mahkemesi’nde alınan bu karar Türklere karşı önyargının göstergesi olarak değerlendirilebilir. Zira her ne kadar etnik çizgide olmasa da Türk azınlığın inisiyatifiyle kurulan ve Bulgaristan partisi olmak isteyen DOST’un tesciline yargının mantıkla pek bağdaşmayacak gerekçeler ileri sürülerek engel olduğu görülmektedir. Diğer etnik grupların siyasi oluşumlarına gösterilen hoşgörüye karşın, Türk azınlık mevzubahis olduğunda adalet mekanizmasının sağlıklı çalışmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu karar hukuki olmaktan ziyade siyasi ve ideolojik bir karardır. Öyle ki bu kararla yargının siyasallaştığı bir durum ortaya çıkarken, anti-demokratik özellikleriyle beraber ideolojik açıdan Bulgar milliyetçisi refleksleri de bünyesinde barındırmaktadır.

Öte yandan, Sofya Şehir Mahkemesi’nde tesis edilen kararla Bulgaristan siyasetinde Türklerin dışlandığına yönelik bir algı oluşturmuştur. Süreç analizi bağlamında 26 yıllık icraatlarıyla gerek Türk azınlığın haklarına ilişkin ortaya somut bir şey sunamaması gerek Mestan’ın ihracı ve sonrasındaki gelişmelerde Türkiye karşıtı bir tutum içerisine girmesi gibi esasa ilişkin nedenler HÖH’ü artık Bulgaristan Türklerinin partisi olmaktan çıkarmıştır. Dolayısıyla DOST’un tescil edilmemesi bu algıyı pekiştirmektedir.

Karar aynı zamanda küresel arenada devam eden Avro-Atlantik eksenle Rusya arasındaki güç mücadelesinin Bulgaristan’daki boyutunu da yansıtmaktadır. DOST’un Avro-Atlantik eksene olan yakınlığına karşın, BSP, HÖH, Bulgar milliyetçisi partilerin Rus yanlısı tutumları aşikârdır. Hatta Rusya’ya yakın olan kanada merkez sağ partiler içerisinde göz ardı edilemeyecek sayıda siyasi de dâhil edilebilir. Bu bağlamda, NATO ve AB üyesi olan Bulgaristan’da bu örgütlerin ideolojisini benimseyen DOST partisinin tescil edilmemesi, Sofya yönetiminin mevcut siyasi aidiyetinin ve tarafının sorgulanmasına yol açmaktadır. Son dönemde Sofya yönetiminin Rusya açılımı ile kararın zamanlaması arasındaki bağıntı da göz ardı edilmemelidir.

DOST partisinin tescil edilmeme kararının kamuoyuyla paylaşılmasından kısa bir süre sonra Bulgaristan Başbakanı Borisov’un girişimde bulunarak Türk mevkidaşı Binali Yıldırım’la telefonda görüşmesi konunun hassasiyetini yansıtması açısından önemlidir. Görüşmeye dair basında yer alan haberde ikili siyasi ve ekonomik konuların ele alındığı belirtilmekle birlikte, doğrudan DOST konusuna atıf bulunmamaktadır. Ancak Başbakan Yıldırım’ın görüşmede “soydaşların haklarının, refahının korunması ve geliştirilmesi” vurgusunda bulunması DOST’a ilişkin bir mesaj niteliğinde olup, Borisov’un elinden gelen desteği vereceği taahhüdü de önümüzdeki süreçteki rolünü ifade etmektedir. Esasen Borisov hükümeti Suriyeli mülteciler, NATO’nun Karadeniz gücü gibi öncelikli konu başlıklarının olduğu bir dönemde DOST’un tescil edilmemesi hususunda Türkiye’yi karşısına almak istememektedir. Dolayısıyla görüşmenin Borisov’un kendisini anlatma ihtiyacından doğduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda bir üst mahkemede kararın temyiz edilmesi ve DOST’un siyasi bir parti olarak kaydının yapılması olası gözükmektedir.

Özetlemek gerekirse, DOST partisinin Sofya Şehir Mahkemesi tarafından tescil edilmemesine ilişkin kararı kendi içerisinde çelişkileri barındırmaktadır. AB ve NATO üyesi olan bir ülkede Avro-Atlantik bir çizgide hareket eden bir siyasi partinin kaydedilmemesi Bulgaristan demokrasisinin ve siyasetinin mutlak zafiyeti olarak değerlendirilebilir. Bu çerçevede DOST partisinin gerek tescilinin gerek parti ideolojisi noktasında faaliyetlerinin Bulgaristan’ın Batılı değerleri içselleştirmesinde ve demokratik gelişimi bakımından mesafe kat etmesinde önemli bir misyonu yerine getireceği anlaşılmaktadır.

Yrd. Doç. Dr. Kader ÖZLEM

Read More →

MOSTAR (AA) – Bosna Hersek’in güneyindeki Mostar şehrinin sembolü tarihi Mostar Köprüsü’nde 450. geleneksel atlama yarışları yapıldı.

Mimar Sinan’ın talebesi Mimar Hayrettin tarafından inşa edilen tarihi köprüde düzenlenen yarışlara katılan 52 sporcu, 28 metre yükseklikten kendilerini Neretva Nehri’nin soğuk sularına bıraktı.

Geleneksel atlayışların “baş üstü” kategorisinde Lorens Listo, 10. kez birinci oldu. Aynı kategoride Dino Bajric ikinciliği, Vedad Basic üçüncülüğü elde etti.

Mostar’da bu yıl 450’ncisi düzenlenen geleneksel Mostar Köprüsü atlayışlarında, son 12 yılda 9 şampiyonluğu bulunan Mostarlı Listo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl 10’uncu şampiyonluğunu kazanmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Yarışlar her yıl daha da zorlaşıyor. Bajric ile aynı puanı aldık lakin juri benim atlayışımın daha iyi olduğuna karar verdi.” dedi.

Yarışların ikinci kategorisi olan “Dik atlayış”ta ise Edi Fink birinci oldu. Bu kategoride ikinci Igor Kazic olurken, Mugdim Obad ise üçüncü sırada yer aldı.

– Tarihi köprüden atlama geleneği

Mimar Hayrettin tarafından 1566 yılında inşa edilen tarihi Mostar Köprüsü’nde, yapıldığı yıldan itibaren aralıksız düzenlenen atlayışlara farklı ülkelerden her yıl onlarca sporcu katılıyor.

Köprünün en üst kısmından suya atlanmasını öngören organizasyona Bosna Hersek, Slovenya, Sırbistan, Hırvatistan, Kosova, Makedonya, Karadağ ve diğer ülkelerden sporcular katıldı.

Mostar şehrinin adeta “ruhu” olarak bilinen tarihi köprü, 9 Mayıs 1993’te, Bosna-Hersek’teki savaşın en acımasız saldırılarından birinin kurbanı oldu. Yüzyıllar boyunca Bosna Hersek’te hoşgörü ve kültürel çeşitliliğin sembolü olan Mostar Köprüsü, Hırvat birliklerinin tank atışlarına dayanamayarak 9 Kasım’da Neretva Nehri’nin sularına gömüldü. Mostarlılar, köprünün yıkılmasına ve savaş şartlarına rağmen, geleneksel köprüden atlama şölenini sürdürmüştü. Mostar Köprüsü, Türkiye’nin girişimleriyle aslına uygun olarak 2004 yılında yeniden inşa edilmişti. Mostar Köprüsü’ndeki atlama yarışlarına Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde de yer veriyor.

Read More →

Atalarımızdan bizlere miras kalan; Türk Milletinin kahramanlığını, mertliğini, yiğitliğini ve fazilet duygularını 700 yıldan bu yana yaşatan “SEÇEK” Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri 5-6-7 Ağustos 2016 günleri Ruşanlar-Russa köyü ve Seçek Yaylası’nda gerçekleşecek.

Etkinliklerin bu yılki sürpriz ismi ise deyişleri, nefesleri ve Türküleriyle ünlü sanatçı Sabahat Akkiraz olacak.

Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği tarafından düzenlenen etkinliklerin 2016 Seçek Ağası ise Ruşanlar köyünden Süleyman Kara Hüseyin.

Seçek Derneği Y.K. üyesi Hasan Apti’den aldığımız bilgilere göre programın ayrıntıları şöyle:

5 Ağustos 2016 Cuma – Ruşanlar köyü.

a- Mevlid-i Şerif okunması

b- Yemek ikramı

c- Şerif hoca ve arkadaşlarından Müzik dinletisi.

d- Sabahat Akkiraz konseri.

6- Ağustos 2016 Cumartesi – SEÇEK Yaylası

a-    Ağa Süleyman Kara Hüseyin’in SEÇEK Yaylası’na intikali.

b-    Mehmet Hilmi Kır Koşusu.

c-    Yağlı güreş ön elemeleri (Saat: 15:00)

d-    Şerif hoca ve arkadaşlarından müzik dinletisi.

e-    Edirne ekiplerinin folklor gösterileri ve ses sanatçılarının konseri.

f-     Sabahat Akkiraz konseri.

 

 7 Ağustos 2016 Pazar- SEÇEK Yaylası.

a-    Protokolün karşılanması.

b-   Batı Trakya Azınlığı Güney Meriç Eğitim ve Kültür Derneği Folklor Ekibi’nin gösterisi.

c-   Haluk- Ayşe Doğancalı konseri.

d-   Yağlı güreş finalleri (Saat 15:00)

e-   Madalya töreni.

 

Kaynak: http://www.burasibatitrakya.com

Read More →

Darik Radyosu’na konuk olan Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, “Türkiye’de ilan edilen olağanüstü hal durumunun amacı temel insan hak ve özgürlüklerinin sınırlandırılması değil, askeri darbe girişiminde bulunan terör örgütünün mümkün olan en kısa zamanda ortadan kaldırılmasıdır” dedi.

Gökçe, “Olağanüstü hal durumu üç ay veya 90 gün süreliğine ilan edildi, fakat size şunu söylemek isterim ki, bu terör örgütü ve destekçilerine karşı mücadelede iyi sonuçlar alındığı zaman tüm eylemlere son verilecek. Anayasaya uyuluyor, Parlamento çalışıyor, ticaret normal bir şekilde gelişiyor, bankalar hizmete açık, ticaret borsası çalışıyor, sokağa çıkma yasağı yok” diye belirtti.

Önceki ve şimdiki olağanüstü hal durumlarını karşılaştıran Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini aktaran Gökçe şunları dile getirdi: “Bu çok önemli, çünkü Cumhurbaşkanımızın dediği gibi daha önce Türkiye’de ilan edilen olağanüstü hal durumları halkın kontrol altında tutulması için halkın gündelik hayatına yönelik alınan kararlardır. Şimdi hükümetin zanlıların haklarının sınırlandırılması, kontrol edilmesi ve onlara karşı kanun doğrultusunda hareket edilmesi üzere kendine yönelik aldığı bir olağanüstü hal kararı söz konusudur”.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne neden uyulmayacağı ve gözaltına alınanların kaderinin ne olacağı sorusuna Büyükelçi, kanuna uyulacağının altını çizdi. Diplomat, “Olağanüstü hal kararı Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uyularak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildi. Sözleşmenin 15.maddesine göre olağanüstü hal durumu ilan edilebilir” diye vurgulayarak, Fransa hükümetinin son altı ay için böyle bir karar aldığını ve daha altı ay süreliğine kararı yenilediğini hatırlattı. Gökçe bu anlamda bu kararın arzu edilmeyen, fakat şaşırtıcı bir şey olmadığını söyledi.

Büyükelçi Gökçe, “Biz geniş bir destekçi ağından bahsediyoruz ve bu ağa dahil ve destekleyen kişileri kontrol altında tutmak zorundayız. Kontrol altında tutmamız gereken 50 bin-60 bin kişiden bahsediyorum. Mahkeme kararıyla tutuklananların sayısı 4 bin kişiyi geçti. Başka 6 bin kişi korunma önlemi olarak savcı kararıyla tutuklandı. Öyle ki, bu büyük sayıdaki diğer kişiler ne gözaltına alınmış, ne de tutuklanmış durumdalar. Bu kişiler farklı mesleklere sahiptirler-aralarında öğretmenler var, kamu idarelerinde çalışanlar var ve saire. Onların bir kısmı görevlerinden alındı, bazılarının faaliyeti ise şimdilik askıya alındı. Onların tüm hakları, özgürlükleri, maaşları korunuyor” diye altını çizdi.

Büyükelçi, “Türkiye’deki sivil halk, halkın bir darbe girişimini nasıl önleyebileceğine dair örnek verdi. Bu bir olgunlaşma süreci, demokrasi bir gecede kazanılmıyor. Demokrasi için çalışılmalı, üzerinde düşünülmeli, uğruna kan akıtılmalı, çaba harcanmalıdır. Demokrasi toplumlara gökten zembille düşmez” diye görüşünü belirtti.

Mülakatın internet ortamında bağlantısı aşağıda sunulmaktadır.

http://darikradio.bg/gokche.html

Kaynak: Kırcaali Haber

Read More →

Batı Trakya Türklerinin unutulmaz lideri ve Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi’nin kurucusu merhum Dr. Sadık Ahmet’i Batı Trakya Türk Halkı 24 Temmuz Pazar günü rahmetle hasretle ve minnetle yad etti.

DEB Partisi’nin ve Sadık Ahmet ailesinin müşterek organizasyonu ile merhum Dr. Sadık Ahmet’in kabri başında bir anma töreni gerçekleştirildi.

Törene T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, muavin konsoloslar Davut Ocak ve Osman Şahin, üyesi olduğumuz Avrupa Hür İttifakı (EFA) Temsilcisi Jorgos Papadakis, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ ve AK Parti 24. Dönem Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, Bulgaristan’dan DOST Partisi’ni Temsilen Kırcaali Milletvekili Şabanali Ahmed, Şumnu Milletvekili Aydoğan Ali ve Kırcaali bölgesinden yedi belediye başkanı, Makedonya Türk Milli Birlik Hareketi Genel Başkanı ve Eski Milletvekili Erdoğan Saraç, Denetim Kurulu Başkanı Cevat Yakup, Genel Sekreter Edin Yakupoviç ve Gostivar Teşkilatı Meclis Üyesi Cevat Şare, BTTDD Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Hasanoğlu, BTTDD İzmir Şubesi Başkanı Mümün Durmuş, BTTDD Keşan Şubesi Başkanı İsmail Beyli, ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, Genel Başkan Yardımcıları Mesut Küçük Hasan ve İbrahim Yusuf Hüseyin, Genel Sekreter Aydın Ahmet, BALGÖÇ Genel Başkan Yardımcısı Günaydın İzmirli ve Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Alagöz, Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Zülfettin Hacıoğlu, THY Kuzey Yunanistan Müdürü Utku Yazan, Trakya Üniversitesi Balkan Araştırmaları Enstitüsü’nü temsilen Yrd. Doç. Dr. Ali Hüseyinoğlu, Sadık Ahmet ailesi adına eşi Işık Sadık Ahmet, oğlu Levent Sadık Ahmet, gelini Şerike Sadık Ahmet, kızı Funda Sadık Ahmet Alp ve akrabaları, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, BTTADK değerli üyeleri, Kurum ve Kuruluş Başkanları, yöneticileri ve üyeleri, Belediye Başkan Yardımcıları, Eyalet ve Belediye Meclis üyeleri, DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Genel Başkan Vekili Ahmet Kara, Genel Başkan Yardımcıları Ozan Ahmetoğlu, Raif Usta, Bekir Mustafaoğlu, Ramadan Duban, Burhan Hasan, Refika Adem, Leyla Salihoğlu, Mutlu Osman Mustafa, Erdi Şerif, İsmet Tüccar, DEB Partisi Genel Sekreteri Aydın Ahmet, Yönetim Kurulu üyesi Yeşim Hasan, Kadın Kolları Başkanı Duygu Mustafa, Gençlik Kolları Başkanı Murat Ahmet, DEB Partisi MYK üyeleri, AP adayları ve çok sayıda Batı Trakya Türkü katıldı.

DEB Partisi MYK üyesi ve İskeçe Gençlik Kolu Koordinatörü Mustafa Şargo’nun sunduğu program, Ahmet Arif ve Mehmet Hafız hocaların Salâ ve Aşr-ı Şerif’i okumalarıyla başladı. Dua Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif tarafından yapıldı ve protokol konuşmalarına geçildi.

İlk olarak DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş söz alarak, tüm katılımcılara törene katılımlarından dolayı teşekkür etti. Genel Başkan rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’i rahmetle anarak, mekânının cennet olmasını diledi. Rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in davasına sahip çıktıklarını, onun ilkeleriyle devraldıkları bu davayı daha ileriye taşımak için çalıştıklarını, vefatından 21 yıl geçmesine rağmen onun düşünceleriyle, haklarımız için verdiği amansız mücadelesiyle yüreklerde ve hafızalarda yaşadığını belirtti. Kendilerinin bugün bir hak arama yürüyüşü gerçekleştirdiklerini, bu mücadeleyi hakları verilene kadar sürdüreceklerini ifade etti.

Ayrıca törende BTTDD Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Hasanoğlu, ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, DOST Partisi Kırcaali Milletvekili Şabanali Ahmed, Makedonya Türk Milli Birlik Hareketi Genel Başkanı Erdoğan Saraç, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, BTTADK Başkanı ve İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, EFA İletişim Başkanı Jorgos Papadakis ve T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı birer konuşma yaptılar.

Yapılan konuşmalarda rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in mücadele aşkına, fikirlerine, halkına karşı duyduğu sorumluluğuna işaret edilerek, onun ölümsüzlüğünün altı çizildi. Tarihte böylesi dava adamlarının hiçbir zaman unutulmadığını ve bu dava insanlarını her zaman gönüllerde yaşatıldığına dikkat çekildi. Ayrıca anavatanda darbe kalkışması lanetlenerek, birlik ve beraberlik vurgusu yapıldı ve anavatana geçmiş olsun dilekleri iletildi.

Son olarak teşekkür konuşmasını rahmetli liderimizin eşi ve DEB Partisi Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet yaptı. Rahmetli eşi Dr. Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türkleri için önemli bir lider olduğunu, Batı Trakya Türklerinin kendisine artan bir sevgiyle sahip çıktıklarını, bundan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Kendileri için çok kıymetli bir hatıra olan eşinin içinde vefat ettiği arabanın çalınmasını hazmedemediklerini, bu aziz hatırayı ait olduğu yere teslim edilmesini beklediklerini, bunu yapanların da adalet önüne çıkarılmasını istediklerini belitti. Tüm katılımcılara teşekkür etti.

Kabirde sona eren anma töreninin ardından topluca DEB Partisi Genel Merkezi’ne geçildi. DEB Partisi Genel Merkezi’nde rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet adına Mevlid-i Şerif okundu ve iştirak eden katılımcılara yemek ikram edildi.
Genel Başkan Mustafa Ali Çavuş burada bir selâmlama konuşması yaptı. Genel Başkan bugün 28 yıl aradan sonra bir HAK Arama Yürüyüşü gerçekleştirdiklerini, kabri başında rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’i hürmetle ve minnetle andıklarını söyledi. Onun anısına düzenlenen tüm bu törenlere iştirak eden katılımcılara çok teşekkür etti. Hak Arama Yürüyüşü’nü engellemek için milliyetçi Altın Şafak’çıların kendilerini mahkemeye verdiğini, ancak bu tür baskıların kendilerini yıldırmayacağını ve bu hak arama mücadelesinin haklar alınıncaya kadar devam edeceğini ifade etti.
Mevlid-i Şerif sonrası Genel Başkan Mustafa Ali Çavuş, Genel Başkan Vekili Ahmet Kara ve rahmetli liderimizin Dr. Sadık Ahmet’in oğlu Levent Sadık Ahmet 8. Dr. Sadık Ahmet Turnuvasının final maçına katıldılar.

Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği çatısı altında faaliyet yürüten Genç Akademisyenler Topluluğu (GAT), Gümülcine’deki Campionato halı sahasında düzenlediği 8. Dr. Sadık Ahmet Turnuvasının final maçı GAT Serez ile GAT Tekirdağ arasında yapıldı. Kazanan taraf GAT Serez oldu. Genel Başkan Mustafa Ali Çavuş, Genel Başkan Vekili Ahmet Kara ve İşadamı Levent Sadık Ahmet hem şampiyon takıma kupasını hem de tüm oyunculara madalyalarını takdim ettiler. DEB Partisi olarak tüm takımların oyuncularını yürekten kutluyoruz.

Kaynak: DEB

 

Read More →

643, 647, 648, Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali Başpehlivanı Recep Kara, 2016 yılı 655.Kırkpınar Yağlı Güreşleri finalinde Başpehlivan Mehmet Yeşil Yeşil ile güreşerek başpehlivanlığı kazandı.

2016 Kırkpınar Yağlı Güreşleri Şampiyonu Recep Kara, ilk turda Fatih Koyuncu’yu, ikinci turda Hasan Zeybey, üçüncü turda ise Ali Gökçen’i yenerek çeyrek finale çıkmıştı. Çeyrek final müsabakasında zorlu rakibi Serhat Balcı’yı geçerek, yarı finale çıkan Kara, altın kemer yolculuğunda yarı finalde Şaban Yılmaz’ı eleyerek finale çıktı. Finalde zorlu rakibi Yeşil Yeşil’i yenerek, Kırkpınar tarihinde 4. birinciliğini kazandı.

2016 Kırkpınar Yağlı Güreşleri ikincisi olan Mehmet Yeşil Yeşil de ilk turda Ali Rıza Kaya’yı, ikinci turda Ünal Karama’nı, üçüncü turda ise Abdullah Güngör’ü yenerek, çeyrek finale çıkmıştı. Çeyrek final müsabakasında zorlu rakibi İsmail Koç’u geçerek yarı finale çıkan Yeşil Yeşil, altın kemer yolculuğunda yarı finalde Ali Gürbüz’ü elemiş ve adını finale yazdırmıştı. Final de rakibi Kara’ya yenilen Yeşil Yeşil, altın kemere veda etmiş oldu.

Derece listesi : http://sonuc.edirnekirkpinar.com/index.php

http://www.edirneyenigun.com/haber/10862/turkiyenin-baspehlivani-recep-kara.html

Read More →