Review Category : Kültür Sanat Spor

700 yıllık gelenek Seçek Yaylası’nda devam edecek!

Atalarımızdan bizlere miras kalan; Türk Milletinin kahramanlığını, mertliğini, yiğitliğini ve fazilet duygularını 700 yıldan bu yana yaşatan “SEÇEK” Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri 5-6-7 Ağustos 2016 günleri Ruşanlar-Russa köyü ve Seçek Yaylası’nda gerçekleşecek.

Etkinliklerin bu yılki sürpriz ismi ise deyişleri, nefesleri ve Türküleriyle ünlü sanatçı Sabahat Akkiraz olacak.

Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği tarafından düzenlenen etkinliklerin 2016 Seçek Ağası ise Ruşanlar köyünden Süleyman Kara Hüseyin.

Seçek Derneği Y.K. üyesi Hasan Apti’den aldığımız bilgilere göre programın ayrıntıları şöyle:

5 Ağustos 2016 Cuma – Ruşanlar köyü.

a- Mevlid-i Şerif okunması

b- Yemek ikramı

c- Şerif hoca ve arkadaşlarından Müzik dinletisi.

d- Sabahat Akkiraz konseri.

6- Ağustos 2016 Cumartesi – SEÇEK Yaylası

a-    Ağa Süleyman Kara Hüseyin’in SEÇEK Yaylası’na intikali.

b-    Mehmet Hilmi Kır Koşusu.

c-    Yağlı güreş ön elemeleri (Saat: 15:00)

d-    Şerif hoca ve arkadaşlarından müzik dinletisi.

e-    Edirne ekiplerinin folklor gösterileri ve ses sanatçılarının konseri.

f-     Sabahat Akkiraz konseri.

 

 7 Ağustos 2016 Pazar- SEÇEK Yaylası.

a-    Protokolün karşılanması.

b-   Batı Trakya Azınlığı Güney Meriç Eğitim ve Kültür Derneği Folklor Ekibi’nin gösterisi.

c-   Haluk- Ayşe Doğancalı konseri.

d-   Yağlı güreş finalleri (Saat 15:00)

e-   Madalya töreni.

 

Kaynak: http://www.burasibatitrakya.com

Read More →

Bosna Hersek’te 506. Ayvaz Dede Şenlikleri

 

Boşnakların İslam’a geçmesinin önemli simgelerinden Akhisarlı Ayvaz Dede anısına, beş asırdır düzenlenen etkinlikler kapsamında, başkent Saraybosna’daki At Meydanı’nda toplanan atlılar, pazar günü düzenlenecek ana etkinliğe katılmak üzere Prusac’a hareket etti

Boşnakların İslam’a geçmesinin en önemli simgelerinden Akhisarlı Ayvaz Dede anısına, beş asırdan daha uzun süredir düzenlenen etkinlikler kapsamında, ülkenin farklı kentlerinden ellerindeki sancaklarla atlı birlikler, pazar günü merkezi programın yapılacağı Prusac kasabasına doğru yola çıkmaya başladı.

  1. Ayvaz Dede Şenlikleri çerçevesinde 32 atlıdan oluşan ilk birlik, geleneksel kıyafetleri ve ellerinde sancaklarıyla başkent Saraybosna’daki At Meydanı’ndan Prusac’a hareket etti.

Atlı birlikleri yolcu eden Saraybosna’nın Stari Grad Belediye Başkanı İbrahim Hadzibajric, geleneklerin ve adetlerin kesinlikle unutulmaması gerektiğini vurgulayarak halkların geleneklerini ve adetlerini korudukları sürece var olacağını ifade etti.

Saraybosna şehir merkezindeki Latin Köprüsü üzerinden geçerek şehrin en merkezi Ferhadiye ve Mareşal Tito caddelerinden geçen atlı birlikler, vatandaş ve turistlerden yoğun ilgi gördü.

Ayvaz Dede Şenlikleri

Her yıl binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Ayvaz Dede Şenlikleri, Bosna Hersek’te bu zamana kadar yapılan en uzun soluklu etkinlik olarak biliniyor.

Bosna Hersek’e Osmanlı’nın ülkeyi fethinden önce gelen Ayvaz Dede’nin anısına beş asırdan fazla süredir düzenlenen şenliklerin merkezi programı Prusac kentinde pazar günü yapılacak.

Bosna Hersek’in orta kesimlerindeki Donji Vakuf kentinin yakınında bulunan Karaula kasabasında bir araya gelecek yüzlerce atlı, buradan geleneksel Osmanlı kıyafetleri ve ay-yıldızlı bayraklarıyla cumartesi sabahı yola çıkacak.

Karaula’dan yola çıkacak atlı birlikler, Donji Vakuf kent merkezinde binlerce kişi tarafından karşılanacak. Bosna Hersek’in çeşitli kentlerinden gelen atlılar, daha sonra Donji Vakuf’tan geçerek merkezi programın düzenleneceği Prusac kasabasına doğru gidecek.

Pazar günü ise Ayvaz Dede Şenlikleri’nin merkezi programı kapsamında, öncelikle rivayete göre Ayvaz Dede’nin beş asır önce Prusac kasabasında görülen kuraklık nedeniyle yakınlardaki dağda 40 gün dua ettikten sonra kayanın açılıp suyun çıktığı yere geçilerek dua edilecek.

Ayvaz Dede Şenlikleri Kur’an-ı Kerim ve ilahilerin okunmasının ardından kılınacak öğlen namazıyla son bulacak.

Ayvaz Dede kimdir?

Rivayete göre, Manisa Akhisarlı bir derviş olan Ayvaz Dede, beş asır önce, kuraklığın yaşandığı ve bugün şenliklere ev sahipliği yapan Donji Vakuf şehrinin Prusac kasabasındaki dağa geldi. Halkın kıtlık çektiği, hayvanların susuzluktan telef olduğu bölgeye suyu getirmek için 40 gün 40 gece burada ibadet eden Ayvaz Dede, bir gece, uykusunda iki koçun birbiriyle çarpıştığını gördü. Boynuz sesiyle uykusundan uyanan Ayvaz Dede, bir anda karşısında yarılan dağı ve gürül gürül akan ırmağı buldu. Böylece bölge suya kavuşmuş, kuraklık sona ermiş oldu.

Bu olayı duyan çok sayıda kişi İslam’a geçti. Şenliklerin bir bakıma bu bölgede yaşayanların İslam’a geçmesi dolayısıyla kutlandığı biliniyor.

http://www.balkandunyasi.com/haber/super-lig/bosna-hersekte-506-ayvaz-dede-senlikleri/1007.html

Read More →

´Yıllarca Saklanan Kırım Tarihini Herkes Duydu´

Kırım sürgününü konu alan “1944” adlı şarkısıyla Eurovision Şarkı Yarışması´nda birinci olan Jamala, kazandığı zafer ile yıllarca saklanan Kırım tarihinin herkes tarafından öğrenildiğini söyledi.

Eurovision Şarkı Yarışması´nda, Kırım sürgününü konu alan “1944” adlı şarkısıyla birinciliği elde eden Kırımlı Tatar sanatçı Jamala, kazandığı zafer ile yıllarca saklanan Kırım tarihinin herkes tarafından öğrenildiğini söyledi.

İsveç´ten Ukrayna´ya dönen Jamala´yı Borispol Havaalanı´nda yüzlerce hayranı çiçekler, Ukrayna ve Kırım Tatar Türklerinin bayrakları ile karşıladı.

Jamala, “Gelecek yıl yapılacak yarışmanın vatanımda, Kırım’da geçirilmesini isterdim. Şu anda Kırım işgal altında. Bir yılda işgalin kalkacağına emin değilim. Bunu inanmadığım için söylemiyorum ama bir yıl içinde bunu yapamayacağız” diye konuştu.
´Yıllarca saklanan tarihi herkes duydu´

Eurovision’da kazandığı zaferin ne anlama geldiğini anlatan Jamala, şunları kaydetti:

“Yıllarca kimsenin duymak istemediği, saklanan tarihi herkes duydu. Kırım Tatar Türklerinin tarihini değişik sözlerle sürekli rezil ettiler. Fakat önemli olan onların gerçek olmamasıydı. Bu zafer, adaletin var olduğunu gösteriyor. Bu zaferi gerçekten hak ettik. Çünkü pek çok acılardan geçtik. Çok sık bu şarkının hüzünlü olması nedeniyle Eurovision için uygun olmadığını duydum. Avrupa yeteri kadar bu şarkı ile (Kırım’ın) ilhakı, savaşı, devrimi ve Ukrayna’daki diğer acıları duydu. Görüyorsunuz Avrupa bana oy verdi, beni anladı ve hissetti. Çünkü bu şarkı oldukça içten ve Ukrayna yüzde yüz bunu hak etti.”

Bakanlar Kurulu tarafından kendisine Ukrayna halk sanatçılığı verilmesi hazırlığı konusunda da değerlendirmede bulunan Jamala, “Bu sadece bir kağıttır. Nasıl göründüğünü bile bilmiyorum. Benim için önemli olan sizin sevginizi hissetmek ve ben onu hissediyorum” dedi.

Kaynak: http://www.milletgazetesi.gr/

Read More →

21. Türk Kültürü Sempozyumu Üsküp’te Gerçekleşti

25. Uluslararası Hıdırelez Bahar Şenlikleri kapsamında Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu, Gostivar Uluslararası Vizyon Üniversitesi ve Makedonya- Valandova Çalıklı Hıdırellez Bahar Şenlikleri Derneği tarafından düzenlenen 21. Uluslararası Türk Kültürü Sempozyumu 6-10 Mayıs günleri Makedonya-FYROM-Başkenti Üsküp’te gerçekleşti. Sempozyumun Onursal Başkanı Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu’nun, “Bu sempozyum dünyada düzenlenen en eski Türkoloji kongresidir. Türk kültüründen zengin daha fazla kültür varsa gelsinler konuşalım” sözleri dikkat çekti.

Sempozyuma T.C. Üsküp Büyükelçisi Ömür Şölendil, Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Selami Tahir, Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fadıl Hoca, Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu, Makedonya Türk Sivil Teşkilatları Birliği, Yunus Emre Enstitüsü yetkililerinin yanısıra Makedonya eski devlet bakanlarından Hadi Nezir v.d. davetliler katıldı.

Yapılan protokol konuşmalarında Sempozyumda Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Ünver Nasrattınoğlu, UNESCO’nun Hıdırelez’i çok yakında somut olmayan dünya kültür mirası listesine alacağını belirtti.

Nasrattınoğlu, “Türk kültürünün yaşatılması çok önemlidir. Burada bir çok etkinlik yapılıyor. Ancak folklor çok önemli. Yaşantımızın her yanı folklor. Bizim ecdadımız bunu dünyaya en güzel şekilde sunmuştur. Bundan sonra Türk kültürü, folkloru, geleneksel sanatlarımız dünyanın her tarafında yaşatılacaktır. Bu konuya gençlerin de eğilmesi beni cesaretlendiriyor. Bu konu gelecekte çok daha fazla konuşulacak dünya kültürü olacaktır. Bu dünyada devam eden en eski Türkoloji kongresidir ki 40 yıldan bu yana devam etmektedir.” Görüşlerine yer verdi.

Sempozyum geleneksel Türk sanatları sergisinin açılmasıyla başladı.

Sempozyuma Türkiye, Bulgaristan, Azerbaycan, Kosova, Makedonya-FYROM, Yunanistan- Batı Trakya ve Arnavutluk’tan toplam 50 akademisyen, araştırmacı ve yazar katıldı.

Toplantıya Batı Trakya’dan Rodop Rüzgarı Dergisi Sahibi İbrahim Baltalı katıldı ve “Evliya’nın Yolunda Batı Trakya” adlı bir bildiri sundu.

Ayrıca sempozyumun “portre” yapma geleneği bu yıl da devam etti ve Üsküp’te Türk Dili ve Edebiyatı Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. İbrahim Nazım’ın portresi Türkiye’li öğretim üyesi Zeki Gürel tarafından anlatıldı.

Toplantı hatıra fotoğrafının çektirilmesinden sonra sona erdi.

Aynı günün akşamı, TRT sanatçıları, Üsküp Yunus Emre Enstitüsü’nün festival kapsamında düzenlediği etkinlikte bir konser verdi.

Sempozyuma katılan konuklar 7 Mayıs Cumartesi günü Kosova’da Sultan Murat Hüdavendigar Türbesini ve Prizren’i ziyaret ettiler. Pazar günü ise büyük Makedonya turu kapsamında Kalkandelen, Resne, Manastır ve Ohri yerleşim yerleri ziyaret edildi.

İbrahim Baltalı
www.burasibatitrakya.com

Read More →

Başkan Kocaoğlu’ndan İzmir-Midilli müjdesi

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir-Midilli arasında gemi seferleri başlatmayı planladıklarını açıkladı. Türkiye ile Yunanistan’da deniz turizmi alanında faaliyet gösteren işadamları ve yatırımcıların katıldığı forumda konuşan Başkan Kocaoğlu, Yalova’da yapımı süren iki adet yüksek hızlı geminin tamamlanmasıyla 2017 yılının ortalarından itibaren seferlerin başlayacağını dile getirdi.

Türkiye ile Yunanistan’da deniz turizmi alanında faaliyet gösteren işadamları ve yatırımcılar “Türkiye-Yunanistan Deniz Turizmi ve Yatırımları Forumu” için İzmir’de bir araya geldi. Yunanistan’ın İzmir Başkonsolosluğu ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi işbirliğiyle düzenlenen forumda, deniz turizminin geliştirilmesi yönündeki imkanlar ve turizm sektörüne yönelik yatırımlar masaya yatırıldı.

Forumun açılışına İzmir Valisi Mustafa Toprak, Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi Kiriakos Loukakis, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu Turizm Ataşesi Marina Rachmanidou, Yunanistan Yatırım Dairesi Başkanı Konstantinos Aggelopoulos, Yunanistan Kuzey Ege Vali Yardımcısı Nikos Katrakazos, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli ve iş dünyasının temsilcileriyle, deniz turizmi sektöründe faaliyet gösteren Türk ve Yunan işadamları katıldı.

Ortak değerlerimizi birlikte tanıtalım
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ortak bir tarihe ve ortak bir denize sahip iki ülkenin bu değerlerini birlikte tanıtarak pazarlaması ve Ege’de kalıcı barışı bu şekilde tesis etmeleri gerektiğini söyledi. Mülteci krizinden en fazla etkilenen iki ülkenin Türkiye ve Yunanistan olduğuna dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, “Hem turizm, hem denizcilik sektörü açısından birlikte yapacağımız çalışmalar, aramızda çözülmez gibi görünen Kıbrıs sorununun da çözüme ulaşmasında çok önemli adım olacaktır. Yaşanan mülteci krizi ve sıkıntılar ancak dayanışma sergilenerek aşılabilir” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, turizm sektörü adına önemli bir açıklama yaparak, özel olarak yaptırdıkları 32 knot hıza ulaşabilen 2 gemiyle 2017 ortasından itibaren Midilli-İzmir arasında seferlere başlamayı düşündüklerini söyledi. Başkan Kocaoğlu, İZDENİZ tarafından işletilmesi planlanan gemilerin kent turizmine önemli bir katkı yapacağını da sözlerine ekledi.

Başkan Kocaoğlu’nun Midilli müjdesinin ardından ilk kutlama Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi Kiriakos Loukakis’den geldi.

http://www.izmir.bel.tr/HaberDetay/17320/tr

Read More →

YANYA’DAKİ (İOANNİNA) OSMANLI ESERLERİ ZİYARETE AÇILIYOR, BÖLGEDE BİR İLK YAŞANIYOR

4 Mart 2016 Cuma akşamı Yanya Belediyesi tarafından organize edilen “Yanya İçin Turizm Tanıtma Etkiniliği” kapsamında, BİRLİK Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlhan Tahsin, Yanya (İoannina) Belediye Başkanı Thomas Begas tarafından, Yanya bölgesinde bulunan Osmanlı Eserleri’ni tanıtmak üzere ilk kez yapılan bu etkinliğe davet edildi. Tarihi Yanya bölgesinde Aoos, Voidomatis ve Sarandaporos nehirlerinin buluştuğu vadide, Yanya şehrinin 62 kilometre kuzeyindeki Trapezitsa’nın yamacına amfiteatr biçiminde kurulan Konitsa bölgesi Osmanlı’dan kalan Anadolu kültürünü yüzyıllardır koruyor.
Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalan, Kanuni Sultan Süleyman’a atfedilen bir cami ve üç türbe Konitsa’da asırlardır korunmuş durumda 16. yüzyılda inşa edilen Sultan Süleyman Camii’nin kalıntıları hala Konitsa’da. Caminin uzun ve süslü bir minaresi bulunuyor. 1996 yılında meydana gelen deprem sonrası caminin bir bölümü zarar görmüş. Caminin yanında ise üçgen şeklinde bir dua odası bulunuyor. Deprem sonrası caminin çöken kubbesi ise, caminin dört köşesinde bulunan küresel üçgenler üzerine konumlanmış. Tarihsel kaynaklara göre, bölgedeki Osmanlı egemenliği 1417 yılında başlayıp 1913 yılında sona erdi. O zamanlar orjinal ismi ile “kaza” olarak adlandırılan Konitsa Korca yönetimine bağlıydı. Daha sonra Yanya “sancağına” bağlandı. Şehirde vergilerin toplanması için “Soubasis” diye adlandırılan Osmanlı komutanları görevlendirilirdi. Hukuki meseleler ile “kadı” olarak adlandırılan dini temsilciler ilgilenirdi ve bu kişiler “kutsal” kanunları korurdu.
Evliya Çelebi’ye göre, Konitsa’nın ilk camisi 15. yüzyılda inşa edilen ancak günümüze kadar korunamayan Hüseyin Şah Camii idi. Hüseyin Şah Camii’nin 1492’de yılında, devrim nedeniyle bölgeye ordusu ile gelen II. Sultan Bayezid tarafından yapıldığı söyleniyor.
Tarihçilerin beyanlarına göre, Konitsa bölgesindeki günümüze kadar korunmuş türbeler 18. yüzyılın sonlarına doğru inşa edildi. Bu türbelerin Bektaşi tarikatına ait olduğunu düşünülüyor.
Sultan Süleyman Camii’nin konumlandığı yerde geometrik desenler ile süslenmiş çokgen bir yapı içerisinde türbeler bulunuyor. Diğer iki türbe ise, Konitsa’nın kalbinde bulunuyor. Birinin o zamanlarda zengin bir tarikata bağlı olduğunu düşünülüyor. Diğeri ise, bir mucize sonrası Baba Husos adına yapıldığını ve Şeyh İshak ve Abdurrahman tarikatına ait olduğunu söyleniyor. Her iki eser de çok fazla korunabilmiş değil. Türbeler çokgen bir şekile, dikdörtgen pencerelere ve taş bir çatıya sahip. İslam mimarisi açıkça görülebiliyor.
Konitsa Belediyesi Osmanlı eserlerini korumaya ve geliştirmeye kararlı. Bu nedenle bölge yetkilileri ile bir kurul toplamak istiyor.Bir sonraki adım ise, gerekli çalışmaları yaparak eserleri restore etmek ve bu eserleri ziyarete açmak. Konitsa’da Müslümanlar ve Hıristiyanlar birlikte uyum içinde yaşadılar. Bugüne kadar, bölgeyi hiç terketmemiş ve yıllardır orada yaşayan Türk aileler var. Ayrıca Konitsa’da bulunan taş köprünün yapımı için Konitsa’nın Türk sakinlerinin maddi destek verdiği söyleniyor.

www.birlikgazetesi.info

Read More →

Drina’daki Restorasyon Hataları TİKA Sayesinde Düzeldi

Osmanlı Mimarisi ve Restorasyonda Temel İlkeler Konferansında konuşan Prof. Dr. Ahunbay: “2. Dünya savaşında hasar gören Sokollu Mehmet Paşa (Drina) Köprüsü’nde daha önceki restorasyonlarda yapılan hatalar en son TİKA’nın gerçekleştirdiği restorasyon ile düzeldi” dedi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) düzenlediği “Osmanlı Mimarisi ve Restorasyonda Temel İlkeler” konferansında konuşan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, katılımcılara Osmanlı mimarisi ve restorasyonun temel ilkeleri hakkında bilgi verdi. Osmanlı devletinin hem Avrupa hem Afrika hem de Arabistan bölgesinde bıraktığı eserler olduğunu belirten Ahunbay, “Osmanlı’dan sonra birçok ülkede eserlerin tahrip edildiğini biliyoruz. Geriye kalanlardan bazıları şu an yasal koruma altında ve ilgili ülkelerin koruma programlarına giriyor” ifadesini kullandı.
Osmanlı mimarisi ve kültürel mirasın korunması gerektiğini vurgulayan Ahunbay, Balkanların herhangi bir köşesinde inşa edilen ufak bir caminin bile mimari açıdan önemli incelikler ve tarihi unsurlar taşıdığına dikkati çekti. Ahunbay, TİKA’nın Balkanlardaki Osmanlı kültür mirası eserlerinin onarım ve bakım çalışmalarında aktif olarak faaliyet gösterdiğini hatırlattı. Bosna’daki savaşta büyük bir bölümü tahrip olan Mostar Köprüsü’nün Türkiye’nin de desteğiyle ayaklarının güçlendirilmesi ve genel restorasyonun yapıldığını ifade eden Ahunbay, 2. Dünya savaşında hasar gören Sokollu Mehmet Paşa (Drina) Köprüsü’nün de TİKA öncülüğünde aslına uygun olarak dünya kültürel mirasına yeniden kazandırıldığını kaydetti.
Prof. Dr. Ahunbay, Sokollu Mehmet Paşa Köprüsü’nde daha önceki restorasyonlardaki hataların TİKA’nın yaptığı restorasyonla düzeltildiğini belirterek, “2. Dünya Savaşı’nda hasar gören köprüde 20.yy.da yapılan restorasyonlarda çimento kullanılmış, yani tamamen 16. yy. yapım tekniğiyle yapılmamış. En son TİKA’nın öncülüğünde yapılan restorasyonlarda 20 yy.’daki restorasyonlarda yapılan hatalar da düzeltilmiş oldu.” dedi. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) dünyadaki kültürel mirası korumak için 1972 yılında dünya miras sözleşmesi yayınladığını hatırlatan Ahunbay, Türkiye’nin de 1983’te sözleşmeye imza attığını kaydetti. Ahunbay, Türkiye’nin böylece dünyadaki küresel mirası korumak için üzerine düşen duyarlılığı göstermek için çalışmalara da başlamayı teyit etmiş olduğunu kaydetti.
Anıt eserlerin aslına uygun restore edilmesi Mevcut anıt eserlerin aslına uygun restorasyon çalışmalarının geçmişte uzman olmayan kişilerce yapılmasının kültürel miras yapıtlarını aslından uzaklaştırdığını savunan Ahunbay, bu konuda yetişmiş insan kaynağının önemine değindi. Ahunbay, anıt tarihi eserlerin eksik kısımlarının tamamlanması, estetik unsurlarının aslına uygun olarak verilmesi için restorasyonda istihdam edilmek üzere uzman kişilerin yetiştirildiğini söyledi. TİKA’nın restorasyon çalışmalarını yürüten idarecilerinin de katıldığı konferans, katılımcıların sorularına verilen cevapların ardından sona erdi.

http://www.tika.gov.tr/tr/haber/drina’daki_restorasyon_hatalari_tika_sayesinde_duzeldi-21138

Read More →

Arnavutluk ve Türkiye Ortak Tarihine TİKA Desteği

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) katkılarıyla yüzyıllar boyunca Arnavutluk ve Türkiye arasındaki dil, edebiyat, tarih, kültür, etnografya, mimarlık, din ilişkileri üzerine yazan Arnavut araştırmacılar ele alan Bibliyografya’nın 1. Cildi düzenlenen programla tanıtıldı.

Bibliyografya çalışmasının tanıtımı Tiran İnternational Oteli’nde T.C Tiran Büyükelçiliği Müsteşarı Sinan Cem Baş, Arnavutluk Meclisi Milletvekili Ledi Shamku, Balkan ülkelerinden gelen Türkologlar, Bibliyografya kitabının yazarları ve geniş bir akademisyen heyetinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantıda kitabın müellifleri kitap hakkında detaylı sunumlar yaptılar. Misafir Türkologlar da çalışmanın büyük bir açığı kapattığını ve diğer ülkelerde de aynı çalışmanın yapılmasını arzu ettiklerini beyan ettiler. Tanıtım töreninde konuşma yapan proje sorumlusu Prof. Dr. Lindita Xhanari Latifi, kitapta yer alan eserlerin yüzyıllar boyunca Arnavutluk ve Türkiye arasında var olan tarih, dil, edebiyat, kültür, etnografya, din, gibi alanlarda ortaya çıkan ilişkilerin inkâr edilemeyen kanıtları olduğunu ifade etti.

Toplantıda TİKA Tiran Koordinatörü Prof. Dr. Birol Çetin kitabın ortaya çıkmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek Arnavutluk arşivlerinde yer alan el yazması eserlerin de kullanıcıların hizmetine sunulmasının gerekliliği üzerine vurgu yaptı. TİKA Tiran Koordinatörü Prof. Dr. Çetin, ayrıca Türkoloji ve tarih bölümlerinde arşiv belgeleri üzerinde araştırma yapacak uzmanlar için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti.

TİKA tarafından gerçekleştirilen söz konusu proje ile özellikle Albanoloji ve Türkoloji alanlarında yüksek lisans ve doktora çalışmalarında bulunan akademisyenler için önemli bir referans kaynağı ortaya çıkarıldı. Tanıtım programı sonrasında Bibliyografya kitabının yazarları TİKA tarafından basılan kitabın dağıtımını gerçekleştirdi.

http://www.tika.gov.tr/tr/haber/arnavutluk_ve_turkiye_ortak_tarihine_tika_destegi-20911

Read More →

Enver Şengül’ün “Darüşşifa Delilik Mevsimi” adlı romanına Kırcaali’de büyük ilgi

Edirne Sultan II. Bayezid Darüşşifası’nda oluşturulan, Sağlık Müzesi’nde uzun yıllar yönetici olarak görev yapan ve bu süre boyunca elde ettiği birikimini tarihi bir roman yazarak taçlandıran Enver Şengül’ün “Darüşşifa Delilik Mevsimi” adlı romanının tanıtımı bu akşam Kırcaali Ömer Lütfi Kültür ve Eğitim Merkezinde yapıldı.

Roman, bizleri Edirne’deki Osmanlı Sarayı’nın en şaşaalı günlerini yaşadığı 17. yüzyıla götürüyor. Yazar, o günlerin renkli bir hikayesini sunuyor. Üç kıtanın yönetildiği Osmanlı Sarayı’nın ve günlerce süren büyük sünnet şenliklerindeki dillere destan eğlencelerin yanı sıra, tababet tarihinde önemli bir yeri olan ve akıl hastalarının musiki ile de tedavi edildiği Edirne Darüşşifası’nda yaşananları aktarıyor.

Birçok belgesel kitabı yazdığını ancak şimdiye dek yazar sıfatını kabullenmediğini belirten Enver Şengül, ilk defa roman yazdığını ve bundan sonra artık kendisine yazar sıfatının verilebileceğini kaydetti.

Böyle bir roman yazma ilhamını Ahmet Kutsi Tecer’in “Ağaç ile sarmaşık” şiirinden aldığını ifade eden Şengül, “Bilindiği gibi Edirne ve Kırcaali kardeş şehirler ve bende sizlere Edirne’den bolca selam getirdim. Biz Kırcaali’yi çok seviyoruz, imza günü için bu teklifi aldığımda buraya çok zevkle ve heyecanla geldim. Bundan 3 yıl önce burada Edirne ile ilgili bir fotoğraf sergisi de açmıştım. Kırcaali’yi çok seviyorum, kendimi buraya çok yakın hissediyorum ve o nedenle sizlerin arasında olduğum için ve bir ay önce çıkan kitabımı Bulgaristan’da sizlerle tanıtma şansı yakaladığım için çok mutluyum” dedi.

Türk Kültür ve Sanat Derneği (TÜRKSAD) ile Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği ile ortaklaşa düzenlenen etkinliğe katılan konuklar arasında, Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Zülfettin Hacıoğlu, Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Nedim Dönmez, Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Dr. Esma Gündoğdu, Kırcaali Bölge Müftüsü Beyhan Mehmet, Büyük Müsellim Köyü Kültür ve Folklor Derneği Başkanı Cevat Abdurrahman, Gümülcine’den Rodop Rüzgarı dergisi sahibi İbrahim Baltalı, Gümülcine Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman, yeni seçilen Mestanlı Belediye Meclis Başkanı Ömer Hüseyin, yeni seçilen Kırcaali Meclis Üyeleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri hazır bulundu.

Etkinliğin sonunda Enver Şengül katılımcılara imzalı kitabını dağıttı.

Kaynak: Sebahat NECİB

Read More →

Bulgaristanlı Nurgül Salimova Dünya Satranç Şampiyonu oldu

Yunanistan’ın Porto Carras düzenlenen Dünya Yaş Grupları Satranç Şampiyonası’nın 12 yaş kategorisinde Bulgaristan’ı temsilen katılan Nurgül Salimova, altın madalya kazandı.

18 yaş altı kategorisinde Amerikalı Carissa Yip ile yarışan Nurgül, 11 partide 8 galibiyet ve 3 beraberlik elde ederek Dünya şampiyonu oldu.

Bulgaristan’ı başarıyla temsil eden Nurgül Salimova, “Çok mutluyum. Şampiyonluğu elde edeceğimden emindim” diye ifade etti.

Şampiyonaya 91 ülkeden yarışmacı katıldı.

Kaynak: Kırcaali Haber

 

Read More →