Review Category : Manşet Haberler

“Türkçeyle, Türkiye’ye Olan Yakınlık Artıyor”

Makedonya’daki Türkçe dil kurslarına olan ilgi günden güne artıyor. Dün itibariyle Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Türkçe kurslarına yapılan başvurular sona erdi.

Gazetemize açıklamalarda buluna Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdür Vekili Fuat Korkmaz, 2010 yılından itibaren sürdürdükleri Türkçe kurslarında ciddi bir artış olduğunu söyledi.

Korkmaz, “Geçen yıla nazaran kayıtlarımızın arttığını söyleyebilirim. Bu sene geçmiş dönemler ve bu dönem kayıt yaptıran öğrencilerle birlikte yaklaşık 600 kişiye Türkçe kursları vereceğiz. Hem kültür merkezimizde hem de onun dışında Türkçe eğitimi sürdürüyoruz. Makedonya’nın Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Bilişim ve Kamu Yönetimi Bakanlığı, Halkbank, TAV, MATTO bünyesinde de Türkçe kurslarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Türkçenin Makedonya’da günden güne ihtiyaç duyulan bir dil olduğunu vurgulayan Korkmaz, “Türkiye’nin güncel ve ekonomik gücüyle yurtdışında var olmasına bağlıyorum Türkçeye olan ilgiyi. Türkiye geliştikçe, ekonomik gücüyle, sosyal gücüyle yurtdışına açıldıkça Türkçe ve Türk kültürü, sanatı, edebiyatına olan ilgi günden güne artıyor” diyerek Türkiye’de eğitim almak isteyen geniş bir kitlenin de var olduğu sözlerine ekledi.

Türkçenin, kültürüyle ve sanatıyla birlikte Balkanlarda 500 yıldır var olduğunu kaydeden Korkmaz, “Buradaki Makedon, Arnavut ve diğer etnik yapıya mensup kardeşlerimiz, akrabalarımız Türkiye’ye günden güne daha çok bağlanmaya başlıyorlar. Tatillerini Türkiye’de yapıyorlar, eğitimlerini Türkiye’de alıyorlar, Türk şirketlerinde çalışıyorlar. Bu da bizi enstitü olarak, bir köprü olarak mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.

Korkmaz, Türk Dil Bayramını kutlayarak sözlerine son verdi.

Ekim ayında başlayan kurslar, Ocak ayındaki 15 günlük aranın ardından Mayıs ayının son haftasında sona eriyor.

A1, A2, B1, B2 ve C1 seviyesindeki kurslar, haftada iki gün altışar saatle toplam 144 saatlik ders süresiyle tamamlanıyor.

Üsküp Yunus Emre Enstitüsü, Türkçe kurslarının yanı sıra Osmanlı Türkçesi ve El Sanatları Kursları ile konferans, kitap, konser, sergi gibi etkinlikler de gerçekleştiriyor.

Kaynak : http://www.yenibalkan.com/egitim/turkceyle-turkiyeye-olan-yakinlik-artiyor-h7473.html

Read More →

Bulgaristan sınır kapısında denetimler artırıldı!

Türkiye’nin ihracat yükünün büyük bir bölümünü çeken TIR sürücüleri Kapıkule sınır kapısında yine uzun araç kuyrukları oluşturdu.

Zaman zaman TIR kuyruklarının 18 km’ye ulaştığı Kapıkule kara sınır kapısında şu an için bekleyen Bin adet TIR aracının olduğu ifade edildi.

Kurban Bayramı sonrasında Bulgaristan’ında Milli Bayramının olması nedeniyle zaman zaman TIR kuyruklarının yaşanmasına Bulgaristan tarafındaki yoğun ve sıkı denetimde eklenince hafta başında olmaması gereken Tır kuyrukları 18 km’ye ulaştı.

Bir haftalık periyotta ortalama olarak 6 bin 500 TIR aracına gümrük işlemi yapan Bulgaristan tarafının sıkı denetim yüzünden işlem sayısını 2 bin 830 TIR aracına düşürmesi uzun araç kuyruklarına neden oldu.

AB Parlamentosunda alınan ve Türkiye tarafından gelip Avrupa’ya geçiş yapan TIR araçlarına yönelik kararın tebliğ edilmesi sonrasında başlayan denetim uygulaması Bulgar gümrük hasasında işlemlerin yavaşlamasına neden oldu. Özellikle yasa dışı göçmen kaçakçılığı gibi konuların önüne geçmek adına risk analizleri çerçevesinde konulan görevli sayesinde TIR araçlarının içi tek tek aranırken frigolu (soğuk hava depolu) araçlarda zorunlu X-ray taramasına sevk ediliyor. Görevli bir memurun brandalı araçlar içinde vücut sıcaklığını ölçme işine yarayan özel bir detektörle ölçüm işlemi yapması ve araçların X-ray’a sevk dilmesi Türk tarafında uzun araç kuyruklarına neden oluyor.

Üç günden buyana Kapıkule sınır kapsında bekleyen Tır sürücüleri uzun bekleyişlerinin uykusuzluğa neden olduğunu ve sıra kaybına uğramamak içinde uykusuz kaldıklarını belirterek TIR kuyruklarının sonlandırılması için bir an önce Bulgaristan tarafıyla görüşülmesi gerektiğini kaydettiler.

Pazartesi günü itibariyle Türkiye’den yükledikleri yüklerini Avrupa’daki ülkelere teslim etmeleri gerektiğini kaydeden TIR sürücüleri “üç gündür sıradayız. Uykusuz bir şekilde 600 km daha yol gideceğim. Bulgar tarafında denetimlerin arttığı söyleniyor. Yükümü Çarşamba günü teslim etmem gerekiyor. Ancak nasıl teslim edeceğimi bilemiyorum” diyerek TIR kuyruklarının azaltılması için çalışma yapılmasını istediler.

Öte yandan TIR kuyrukları ile ilgili olarak Bulgaristan tarafı ile sürekli olarak görüşüldüğünü söyleyen Edirne Valisi Günay Özdemir “şu an bin civarında TIR beklemekte. Son günlerde Avrupa Birliği komisyonları tarafından Bulgaristan bölgesinde özel tedbirler almışlar ve bu konuda da bütün TIR araçlarını X-ray taramasına yolluyorlar. Buna Bayram tatili eklenmesi ve Bulgaristan tarafında da bayram olması tır kuyruklarının erimesinden bir gecikmeye neden oldu. En büyük etkende Bulgaristan tarafında risk analizlerinin yoğunlaşmasından kaynaklanıyor” diyerek yapılan karşılıklı görüşmeler neticesinde TIR kuyruklarının Çarşamba akşam saatlerine kadar eritilmesinin beklendiğini belirtti.
Bulgaristan tarafının 300 araç aldıktan sonra alıma ara verdiği öğrenildi.

Kaynak: edirnehaberci.com

Read More →

Zürfettin Hacıoğlu: “Şahsıma ve partime yönelik bir karalama kampanyası uygulanıyor”

Son günlerde şahsımla ilgili sosyal medyada ve basında ses kaydı yayınlanmaktadır.

Konuşmalarımın tamamını dikkate almadan adeta belli bir kısmı cımbızla çekilerek şahsıma ve partime yönelik bir karalama kampanyası olarak algılıyorum.

Aslında bu konuşma resmi bir toplantı ve siyasi bir faaliyet olmamakla birlikte bir köy kahvesinde yapılmış ve karşılıklı sohbet şeklinde gerçekleşmiştir. Bu sohbet içerisindeki sözler özellikle seçilerek ve kayıt altına alınarak medyaya servis şekli bizim için yabancı bir metot değildir.

Bu tür kayıt ve kasetler Anavatan’ım Türkiye’de FETÖ terör örgütü tarafından yıllarca sinsi ve çirkin şekilde uygulanmıştır.

Sözlerimi çarptırarak beni ve partimi T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN karşıtı olarak göstermek isteniliyor.

Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN T.C. Cumhurbaşkanıdır ve kendisine saygımız o ölçüdedir. Türkiye’de saray dönemi 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ nin ilanı ile kapanmıştır.

Ankara’da, İstanbul’da ve ülkenin diğer bölümlerinde bulunan saraylar Türk halkına aittir. İsim kullanmadığım takdirde sözlerimi yorum ve ilave yaparak Sayın Cumhurbaşkanımızı kastettiğimi atıfta bulunanlar yalancı ve iftiracıdır.

Ankara sarayından kastım şu anda Pensilvanya’da sarayında oturan ancak 15 Temmuz tarihinde kanlı bir şekilde ülkemizin idaresini ele geçirmeye çalışan ve halkın sarayını işgal etmek isteyen terör örgütü lideri Fetullah GÜLEN’dir.

Bir yerel gazeteye çıkan haberin büyük bir bölümü yalanlarla doludur.

Bana ait olmayan sözler yer almakta ve benimle beraber olmayan kişinin adı geçmektedir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Zürfettin HACIOĞLU

Read More →

Balkan Rumeli Türkleri Cihan Pehlivan Koca Yusuf’u doğduğu köyünde andılar

Türkiye’de bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarıyla Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Cihan Pehlivan Koca Yusuf’u anmak ve müze evi ziyaret için, Şumnu ili, Şeytancık ilçesi, Karalar Köyünü ziyaret etti.

Cihan Pehlivan Koca Yusuf adına düzenlenen beşinci Koca Yusuf Yağlı Güreşleri için Türkiye’den gelen ziyaretçiler ve Bulgaristan çapından gelen Güreş severler Cihan Pehlivan Koca Yusuf’un doğduğu Karalar köyünde bir araya geldi.

Gelen ziyaretçiler dünya güreş tarihine altın harflerle Türkün adını yazdıran ve halklar arası Barış’ın ve kardeşliğin timsali Koca Yusuf’un adına düzenlenen yağlı güreşlerin iptal edilmesi büyük üzüntü yaşattı.

Programa Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Başkan’ı Zürfettin Hacıoğlu, Edirne Balkan Türkleri federasyonu Başkan’ı Nedim Dönmez, Adana Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkan’ı ve Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Başkan’ı Mükremin Duygun, Büyük Karıştıran Bulgaristan Türkleri Derneği Başkan’ı Erhan Pekkan, Kilikadılılar Derneği Başkan’ı Bilgin İnceoğlu, Kırklareli Balkan Göçmenleri Derneği Başkan’ı Erol Ateş, Babaeski ve Lüleburgaz Bulgaristan Türkleri Dernek yöneticileri, Büyükarıştıran Belediye Başkan Yardımcısı Mesut Çolak, Koca Yusuf’un Türkiye’de yaşayan köylüleri Türkiye’nin ve Bulgaristan’ın değişik illerinden gelen güreş severler katıldılar.

Anma Töreni için gelenler ilk önce Şeytancıkta ki Koca Yusuf Anıtına çelenk koydular. 2012 yılında yapılan Cihan Pehlivan Koca Yusuf anıtı önünde toplanan kalabalık topluca anıt önüne gelerek Balkan Rumeli Türk’leri Federasyonu çelengini koydular.

Anıt önündeki Programı tamamladıktan sonra Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından Restore edilen Cihan Pehlivan Koca Yusuf adına yapılmış olan Müze Evi ziyaret için Karalar köyüne gidildi.

Kafile Karalar’da Cihan Pehlivan Koca Yusuf’un doğduğu köyün Muhtarı İsmail Ebazer tarafından karşılandılar.

Karalar köyü meydanında bulunan Cihan Pehlivan Koca Yusuf anıtında gelen misafirlere kısa bilgi verildikten sonra müze eve geçildi.

Müze evde önce çelenkler konuldu. Çelenk töreninin ardından Cihan Pehlivan Koca Yusuf için dualar edildi. Dualardan sonra önce BRTK Başkan’ı Zürfettin Hacıoğlu kısa bir açıklama yaptı. ” bu gün buraya Balkan Türk’lerinin Medarı iftiharı Cihan Pehlivanımız Koca Yusuf’u anmak ve güreşleri izlemek için gelmiş bulunuyoruz. Güreşlerin bu yıl için iptal edilmesini duymamıza rağmen yine de burada olup Cihan Pehlivanımız Koca Yusuf’u anmak istedik. Bu yılki iptal inşallah hayırlara vesile olur.

Bu olay da şunu gösterdi ki ortak değerlerimizi anma törenlerinde siyasi partiler boy gösteremeyecekler. Belediye Başkan’ımız ikinci bir Cebel vakası yaşanmaması adına Programı iptal etmiştir. Saygıyla karşılıyoruz. Eminim ki seneye daha görkemli güreşler olacaktır” dedi.

Adana Büyükşehir belediyesi adına konuşan Mükremin Duygun; “Bu gün bizi burada toplayan Cihan Pehlivanımız Koca Yusuf’tan Allah razı olsun. Bu müze evi yaparken ki düşüncemiz Halklar arasında barış köprüsü oluşturması idi . Belediye Başkan’ımız Hüseyin Sözlünün talimatlarıyla başladığımız bu çalışma çok şükür yüz akıyla tamamlanmıştır. Şeytancık Belediye Başkan’ı Sayın Nurettin İsmail’e, Karalar Köyü Muhtarı İsmail Ebazer’e, Alkomet’in sahibi Fikret İnce’ye, Karalar Köyünden Mecit Sağır’a teşekkür ederek. Güreşlerin seneye daha güzel olacağına inanıyorum” dedi.

Anma ziyaretine katılan Karalar Köyü Muhtarı İsmail Ebazer, Koca Yusuf’un Köylüsü Mecit Sağır, Süleyman Tuna, gelen misafirlere hoş geldiniz diyerek teşekkür ettiler.

Cihan Pehlivan Koca Yusuf’u anma törenlerine katılmak için Rusçuk’tan gelen Ozan Mesut Tunalı ise söylediği türkülerle ziyaretçilere duygulu anlar yaşattı.

Ziyaretçiler Cihan Pehlivan Koca Yusuf’un müzesinin yapımında emeği geçen katkısı olan her kese teşekkür ettiler.

2017 Eylül’ünün ilk pazarı buluşmaya söz vererek Programı tamamladılar.

Kaynak :Kırcaali Haber

Read More →

“14. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi” Başladı

Bugün Makedonya´nın Gostivar şehrinde 14.sü düzenlenen “Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi” başladı. Uluslararası Vizyon Üniversitesinin ev sahipliğinde yapılan kongreye çok sayıda yerli ve yurt dışından gelen akademisyenler katıldı.

Kongreye ayrıca Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakanı Furkan Çako, Anayasa Mahkemesi Üyesi Salih Murat, TMBH Genel Başkanı Erdoğan Saraç, Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektörü Fadıl Hoca, Kongre Koordinatörü Ahmet Vecdi Can, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan,T.C. Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Recep Ali Er, rektörler, dekanlar ve bilim adamları katıldı.

Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektörü Fadıl Hoca, yaptığı açılış konuşmasında “Makedonya ve Türkiye Cumhuriyetlerinin mükemmel siyasi ilişkileri ardından ilimde, bilimde ve müşterek faaliyetlerde beraber olup bu kongrenin düzenlenmesi aslında farklı ülkelerden değişik kurumların başarılı çalışmalar yapabildiğinin en önemli bir göstergesidir.” sözlerini ifade etti.

Hoca, sözlerinin sonunda kongrenin düzenlenmesinde katkı sağlayan üniversitelere ve tüm kurumlara teşekkürlerini iletti.

Kongreye katılamaya Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Ömür Şölendil, mesajı da iletildi. Büyükelçi Şölendil mesajında bu etkinliğin Türk dünyasının gelişmesi bilincine katkı yapacağını ümit ettiğini ifade etti.

Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesini Temsilen kongreye katılan Yusuf Aliyev yaptığı açılış konuşmasında, Türk dünyasının ortak dili Rusça değil Türkçe olması dileklerini iletti. Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Ahmet Vecdi Can, yaptığı konuşmada son günlerde yaşanan onca olayın yanında bir çok etkinliği ertelendiğini belirterek bu kongreyi burada düzenlemenin büyük başarı olduğunu ifade etti.

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan, konuşmasında “Bugün burada 14.´sünü gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongremiz de Kırgızistan´da 2003 yılında vakfımızın yüksek okulları tarafından başlatılmış ve gün geçtikçe önemi ve etkisi artarak aralıksız olarak her yıl değişik ülkelerde Türk yurdunun ev sahipliğinde gerçekleşmektedir.” dedi.

T.C. Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Recep Ali Er, açılış konuşmasında Makedonyalı kardeşlerimizle aramızda Osmanlı´dan bugüne devam eden güçlü bir dostluk bağı var. Bugün Türkiye´den pek çok üniversitenin Makedonya üniversiteleriyle koordineli çalıştıklarını biliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından programın ikinci bölümüne geçildi. Programın ikinci bölümünde çağrılı konuşmacılar konuşmalarını yaptı. Dış Yatırımlardan Sorumlu Devlet Bakanı Furkan Çako “Makedonya Cumhuriyeti´nin dış yatırımlar politikası”, Sakarya Üniversitesi Rektör yardımcısı Ümit Kocabıçak “Üniversite yönetim sistemi”, ve Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Hasan Oktay “Türk Dünyasında Kafkasya´nın önemi” konulu konuşmalarını yaptı.

Devlet Bakanı Furkan Çako ise “Makedonya Cumhuriyeti´nin dış yatırımlar politikası” adlı konuşmasında Makedonya hükümetinin dış yatırımlar konusuna özel önem verdiğini ifade etti. Çako, sözlerinin devamında yabancı yatırımların ülkeye çekme konusunda yapılan stratejiler ve çalışmalar hakkında bilgi verdi.

  1. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresine 8 ülkeden 24 farklı üniversiteden toplam 185 akademisyenin tebliğleriyle katılıyor. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Arnavutluk Bosna Hersek ve Makedonya Üniversitelerinin katılımlarıyla yapılan kongre iki gün sürecektir.

Kaynak: http://www.yenibalkan.com/

Read More →

Mükremin Duygun: “15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı, tüm komşu ülkeleri etkileyecekti!”

Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı ve Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Teşkilatlardan Sorumlu G. Başkan Yardımcısı Mükremin Duygun (Adana):

 – 15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı, Türkiye’nin içerisindeki zarar ziyanın yanında, tüm komşu ülkeleri etkileyecekti!

–  Adana’ki seçmenlerin bugün ¼ gibi bir rakamı Balkan Türküdür!

–  Gümülcine’de veya Balkanlar’dan bir kimse “Ben kendimi Türk Milletinden hissediyorum” derse, o kişiye Türk vatandaşlığı verilmelidir.!

Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı ve Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Teşkilatlardan Sorumlu G. Başkan Yardımcısı Mükremin Duygun (Adana), Balkan Rumeli Türkleri Federasyonu Başkanı Zürfettin Hacıoğlu (Bursa) ve DOST Partisi meclis üyesi Mümin Gençoğlu  Gümülcine’de, 23 Ağustos 2016 günü, BAKEŞ, GTGB, BTTÖB, DEB Partisi ve Dr. Sadık Ahmet’in mezarını ziyaret ettiler.

Konuklar Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’nde Başkan Sami Toraman ve emekli öğretmenlerle yaptıkları görüşmede sorunları dinlediler ve geleceğe ilişkin düşüncelerini açıkladılar.

DEB Partisini de ziyaret eden Hacıoğlu ve Duygun burada Genel Başkan V. Ahmet Kara tarafından ağırlandı. Kara Batı Trakya Türklerinin yaşadığı sorunları anlattı ve ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti.

Dönüş yolunda Dr. Sadık Ahmet’in mezarını da ziyaret eden konuklar daha sonra Bulgaristan’a hareket etti.

Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı ve Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Teşkilatlardan Sorumlu G. Başkan Yardımcısı Mükremin Duygun, sitemize yaptığı kısa açıklamada, uzun zamandır planladıkları bir gezi olduğunu, burasını beklediklerinden de iyi bulduklarını, sorunların çözümüne katkı sağlamak ve bölgeyi tanımak istediklerini, söyledi.

Duygun, sözlerini şöyle tamamladı:

“15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı, Türkiye’nin içerisindeki zarar ziyanın yanında, tüm komşu ülkeleri etkileyecekti.”

İlk etapta ziyaretimizin amacı, Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişimin bu bölgelerdeki etkisi ve bu girişimin başarılı olması durumunda bu insanların hali ne olurdu, gibi konuları tartışmaktı! Böyle bir darbe girişimi yarın öbür gün Türkiye’nin tekrar başına geldiği taktirde, biz buralardaki insanlara nasıl ulaşırız, gibi konular bizleri Balkanlar’ı ziyaret etmeye teşvik etti.

15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı, Türkiye’nin içerisindeki zarar ziyanın yanında, tüm komşu ülkeleri etkileyecekti. Balkanlar’a sık sık gidip geldiğimizden, buralardaki yapılanmaları da biliyoruz. Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya ve Kosova’ya birkaç kez gittiğimizden dolayı yapılanmanın ne şekil aldığının farkındayız. Bu yapılanma, Balkanlar’da Türk Milleti ile Türkiye arasında bazı yaralar da açabileceğini tahmin ediyoruz. Çünkü ufacık bir kıvılcımın insanların üzerinde ne gibi bir etki bırakabileceğini de görebiliyoruz.

“Balkan Savaşları esnasında Türklerin üzerinde oynanan oyunların tamamı şu anda İran, Irak ve Suriye’de oynanmaktadır.”

Türkiye bugün doğusu ve Güney Batısı ile tam bir ateş çemberi içerisinde. Kafkaslar’dan başlayıp İran, Irak ve Suriye   bölgelerinde bir istikrarsızlık söz konusu. Oyun bu ülkelerdeki Türkler üzerinde oynanmaktadır. Balkan Savaşları esnasında Türklerin üzerinde oynanan oyunların tamamı şu anda İran, Irak ve Suriye’de oynanmaktadır. Tebriz’in %60’ı Türk. Kerkük ve Musul Irak içerisinde ve %70’e varan oranda burada da Türk var. Suriye’ye geçtiğimizde; Şam, Halep ve Humus’ta da yüksek oranda Türk nüfusun varlığı söz konusu. Özellikle bugün Türkmendağı denen bölgenin ayakta kalması, batı ya da emperyalist güçlerin düşünmüş olduğu Irak petrolünü sıcak denizlere akıtmak için açılacak olan son koridor burasıdır. Buradaki Türk nüfusu üzerinde oynan oyunları görebilmek için herhalde uzman olmaya da gerek yoktur.

“Suriye’den gelenleri en iyi anlayanlar yine Balkanlar’dan gelenler oldu”

Bizler Balkanlar’dan gelen ve göçü yaşamış olan insanlar olarak Suriye’den gelenlere çok hümanist davrandık. Allah kimseye bu göç olayını yaşatmasın. Suriye’den gelenleri en iyi anlayanlar yine Balkanlar’dan gelenler oldu. Fakat son zamanlarda şunu dillendiriyorlar: Balkanlar’dan gelen insanlar ışıklarda dilenmedi, pazarlara çıkmadı; gittiler, etiyle, kemiğiyle bir oldular, iri oldular, diri oldular, işlerini hep birlikte çevirdiler ve geçimlerini sağladılar. Ancak Suriye’den gelenlerin elinde hiçbir iş yok. En lüks yapabildikleri iş araba yıkayıcılığı ve tarım işçiliği. Başka iş bilmedikleri için perişan bir durumdalar.

Bizim bölgemiz Adana’dan başlayıp Kahramanmaraş’a kadar uzanmaktadır. Buralardaki dernekler bize bağlı. Beş dernekle başladık, şimdi dokuz olduk; Antalya, Mersin, Osmaniye, Kahramanmaraş, Merkez ilçelerden Ceyhan, Çukurova, Kozan ve Balkan Boşnak Türkleri Derneği.

Yaptığımız çalışmalarda, bizim insanlarımıza, “Sizin oralarda akrabalarınız var” diyerek onları Balkanlar’a baktırtmaya çalışıyoruz. Federasyon olarak Balkanlar’a turlar düzenliyoruz. Balkanlar’ı görenler izlenimlerini anlattıkça, “Biz de artık gidelim, görelim oraları” dediler. Bu şekilde her geçen yıl ziyaretler artmaktadır.

“Adana’ki seçmenlerin bugün ¼ gibi bir rakamı Balkan Türküdür!”

Benim atalarım 1878’deki Osmanlı- Rus Savaşı’ndan sonra gelmişler. Ben dördüncü kuşağım. Dernekçilikle 1951 ve 1989’da gelenler uğraşmaktadır. 1989’da gelenlere devlet 1959’da gelenlere oranla daha az yardım etmiş. 1951’de gelenlere köylerden hazine yerlerinden tarla verildi. 1989’da gelenler ise doğrudan şehir merkezlerine indirildi ve 400-500 metre kare konut arsası verildi. Onlar kendi emekleriyle evlerini inşa etiler. Onlar meslek sahibiydiler ve aralarında da büyük bir dayanışma vardı.

Adana’ki seçmenlerin bugün ¼ gibi bir rakamı Balkan Türküdür. Zaten Adana’ya 1860’ta Nogay ve Tatarlar geldiler. Bunlar ilk konaklama alanlarını oluşturdular. 1878’de Balkanlar’dan gelenler ise Adana’daki Türk varlığını oluşturmaya başlamıştır. Balkan insanının Adana’ya yerleştirilmesinin en büyük sebebi tarım alanlarının geniş olmasıdır. Pamuk üretiminde o bölgenin seçilmesi ve biz bugün Balkan insanının pamuk üretiminde çalıştırılmak üzere buralara getirilmesini yeni yeni fark ediyoruz. Örneğin beş bin çadır gelen Nogay’ların bulaşıcı hastalıklardan bin çadırı kalmıştır. Balkan Türklerinde de aynı. Her yıl sıtma ya da “Kıran” diye bir şey var; her evden bir kişi ölüyor ve aileler çocuklarından en cılız olanlarını korusun diye Allah’a dua ediyorlarmış. Göç esnasında ölenlerin yanı sıra, yerleştikleri bölgeye uyum sağlayamayıp ta ölenler de var. Yani bu insanlar tarımın geliştirilmesi için buralara yerleştirilmiş.

“Balkan Türkleri kısacası siyaset yapmayı sevmiyor.”

Balkan Türkleri burada ¼ oranında ama çoğunluğun olduğu yerlerde bile siyasi güç yok. Balkan Türkleri kısacası siyaset yapmayı sevmiyor. Birileri bizi yönetsin, güçlünün yanında yer alalım, güçlüyü seçelim gibi düşünceleri var.

Balkanlar’da gençlerin eğitimleriyle ilgili bazı önerilerde bulunmak istiyoruz. Devlet zaman zaman burslar veriyor ve eğitimde kolaylıklar sağlanıyor. Bize burası çok uzak. Adana’dan bu sıkıntıları göremiyoruz. Bunları Edirne ve Trakya bölgesi yaşıyor. Gençlerin Türkiye’ye sınava geldiklerinde öğretmen birlikleri veya derneklerinden de temsilcilerin katılması konusunda çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Böylece öğrencilerin sıkıntıları en aza inmiş olacaktır.

“Gümülcine’de veya Balkanlar’dan bir kimse “Ben kendimi Türk Milletinden hissediyorum” derse, o kişiye Türk vatandaşlığı verilmelidir.”

Bir başka önemli konu da şu: Gümülcine veya Balkanlar’dan bir kimse ben kendimi Türk Milletinden hissediyorum derse, o kişiye Türk vatandaşlığı verilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti buralardaki insanların garantörü olduğunu gösterme adına onlara ikinci vatandaşlığı vermeli!

Türkiye’ye göç edip Bulgaristan, Yunanistan, Kosova ve Makedonya ile ilişkisini kesmiş olanlar var. Bu insanlar da geldikleri ülkelerde vatandaş olmanın yollarını aramalıdırlar. Yani Türkiye’de yaşayanlar Türk vatandaşı yapılmalı ve halen Balkanlar’da akrabaları olanlar da geldikleri ülkenin vatandaşı olmalıdırlar. Örneğin daha dün çıkan bir habere göre Bulgaristan’da akrabası olanlara Bulgaristan vatandaşlığı verileceği belirtilmektedir.

“Bazı bölgelerden hala taşınmaz alanlara tapu verilmemektedir. Buna Çanakkale’yi örnek verebiliriz.”

Türkiye Cumhuriyeti çok güçlüdür. Ancak Balkan Türklerinden çekinmemeli. Örneğin Bazı bölgelerden hala taşınmaz alanlara tapu verilmemektedir. Buna Çanakkale’yi örnek verebiliriz. Stratejik ve askeri bölge olduğundan yabancılar buralardan taşınmaz alamamaktadır. Türklük belgesi ve “Etabli” olanlara bu durum uygulanmamalıdır! Bütün bu sorunların Balkanlar’daki Türklere Türk vatandaşlığı verilmesi durumunda çözülebileceğine inanıyorum.

 Kaynak : www.burasibatitrakya.com

Read More →

Atina’ya cami inşası meclisten geçti

Atina’ya cami inşası meclisten geçti Yunanistan’ın başkenti Atina’da, Müslümanlar için yapılması kararlaştırılan ibadet yeri ile ilgili yasa tasarısı mecliste onaylandı. Yenilenebilir yeni enerji kaynaklarının desteklenmesi ve dağıtımıyla ilgili torba yasa tasarısı kapsamında parlamentoya getirilen cami inşasıyla ilgili tasarı koalisyon hükümetinin büyük ortağı Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) ve bazı muhalefet milletvekillerinin 210 “evet” oyu ile kabul edildi. 300 sandalyeli parlamentoda 230 milletvekilinin katıldığı oylamada cami inşa edilmesine karşı çıkan, hükümetin küçük ortağı Bağımsız Yunanlılar Partisi (ANEL) ve aşırı sağcı Altın Şafak Partisi milletvekilleri “hayır” oyu kullandı. Eğitim Bakanı Filis: Avrupa İslamın burada olduğunu kabul etmeli Yunanistan Eğitim Bakanı Nikos Filis parlamentoda oylama öncesinde yaptığı konuşmada, Atina’da cami inşa edilmesinin Yunanistan’dan terörü uzaklaştırdığını ifade ederek, “Fransa ve Belçika’daki sorunların burada olmamasını istiyorsak geçmişteki yanlışları tekrarlamayalım.” dedi. Atina’da Osmanlı döneminden kalan Cistaraki Camisi müze olarak kullanılıyor. Atina’da cami inşa edilmesinin demokrasi ve insan hakları ile ilgili bir mesele olduğunu vurgulayan Filis, “Avrupa İslamın burada olduğunu kabul etmeli. Bazıları Müslümanların sayısının çok olduğundan şikayet ediyor ve ülkenin İslamlaştığını iddia ediyor. Ve caminin Müslümanları buraya çekeceğini ileri sürüyor. Bu doğru olsaydı Atina’da kimse kalmaz, herkes Trakya’da olurdu. Hükümetin hedefi ülkemiz ve Müslümanlar için bir ayıp oluşturan gayri resmi camilerin faaliyetlerini durdurmak. Cami inşa edilmesine şüpheyle bakanlar gayri resmi bir cami mi yoksa vergi numarası bulunan resmi bir cami mi daha iyi olacak bir düşünsünler.” ifadelerini kullandı. POTAMİ Milletvekili İlhan Ahmet: İnsanların kolayca ulaşabilecekleri ibadet yerleri bulunması bir insanlık hakkıdır Cami inşasıyla ilgili yasa tasarısına evet oyu veren POTAMİ Partisi Rodop Milletvekili İlhan Ahmet de Atina’da cami inşa edilmesinin Yunan siyasi sisteminin zafiyetlerini ortaya koyan, uzun yıllar öncesine dayanan eski bir mesele olduğunu belirterek, hangi bahaneyle olursa olsun, Atina’nın hala camisi bulunmayan tek Avrupa ülkesi başkenti olmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti. Söz konusu tasarının doğru yönde hazırlanmış bir yasa olduğunu ve bu kez cami inşasının gerçekleşeceğini umut ettiğini belirten Ahmet, “Yunanistan’da bulunan binlerce mülteci ve Yunan vatandaşı olan Müslümanların dini vecibelerini yerine getirmek için kolayca ulaşabilecekleri ibadet yerleri bulunması bir insanlık hakkıdır. Avrupa’da İslamofobinin yükseldiği bir dönemde Atina’da cami inşa edilmesi korku terörüne karşı bir direnme ve Avrupa müktesebatının oluşturan temel insan haklarından biri olan din özgürlüğüne saygı mesajı olacak” ifadelerini kullandı. Milletvekilimiz Hüseyin Zeybek’e ağır suçlamalar Altın Şafak Partisi milletvekilleri Atina’ya yapılacak camiyle ilgili konunun da ele alındığı yasa tasarısı görüşmelerinde İskeçe SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek’e yönelik ağır suçlamalarda bulundu. Irkçı Altın Şafak Partisi milletvekilleri Hüseyin Zeybek’in Gökçepınar köyündeki asker Ahmet Katunlu’nun cenaze töreninde Yunan bayrağını yaktığını iddia etti. Atina’ya yapılacak caminin de ele alındığı yasa tasarısıyla ilgili olarak 4 Ağustos Perşembe günü yapılan oturumda söz alan Altın Şafak Partisi milletvekili İskeçe milletvekili Hüseyin Zeybek’in geçtiğimiz günlerde Yunan bayrağını yaktığını iddia etti. iddiayı şiddetle reddeden Hüseyin Zeybek, “Benim atalarım Arnavutluk’ta faşizme karşı savaştı. Sizin atalarınız neredeydi?” diye konuştu.  Bu sırada Altın Şafak milletvekilleri Hüseyin Zeybek’e yönelik olarak “Sus lan” ve “Türk” diye bağırdı. Daha sonra söz alan Altın Şafak milletvekili Yannis Lagos, İskeçe SİRİZA milletvekili Hüseyin Zeybek’i ilk olarak “Türk dostu” olarak tanımladı. Lagos daha sonra ise Zeybek’e “Türk casusu” diye hitap etti. Lagos, “Şimdi Trakya’da Türk azınlık olmadığını söyle, aksi takdirde Türk’sün” diye konuştu. Oturumu yöneten meclis başkan yardımcısı Nikitas Kaklamanis olaya müdahale ederek, Altın Şafak milletvekillerinin yerlerine oturmalarını ve salondan çıkmalarını istedi

Kaynak: http://www.batitrakya.org/bati-trakya-haber/atinaya-cami-insasi-meclisten-gecti.html

 

Read More →

Vize serbestliği beklerken Bulgaristan’dan vize ambargosu geldi!

Türk – Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği, Bulgaristan İstanbul Başkonsolosluğu’nun Türk seyahat acentelerine kapılarını kapadığını ileri sürdü…

Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği, Bulgaristan İstanbul Başkonsolosluğu’nun Türk seyahat acentelerine kapılarını kapayarak, Türk – Bulgar turizmine büyük darbe vurduğu söyledi.

Türk – Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, Bulgaristan İstanbul Baskonsolosluğu’na akredite olan ve ülkeye onbinlerce turist götüren Türk seyahat acentelerine bu yıl İstanbul Başkonsolosu tarafından kapıların kapatıldığı belirtilerek, bundan Bulgar turizmcilerin de etkilendiğini söyledi. Geçmiş yıllarda Aralık ayında yapılan akreditasyon başvuru sürecinin bu yıl Ağustos ayına kadar uzatıldı ve nedeni bilinmeyen bir şekilde başvuru sonuçlarının geciktirildiği belirtilen açıklama şöyle:

“Edinilen bilgilere göre Bulgaristan Pazarını bilen onlarca Seyahat Acentesine hiçbir açıklama yapılmadı ve kararın Dışisleri Bakanlığından alındığı söylendi. Ancak Başkonsolosun kendisine yakın ve Bulgaristan bölgesini hiç bilmeyen yetkisiz ve evrakları yetersiz 2 operatör ile el sıkıştığı dedikoduları şimdiden ayyuka çıktı. Bir süre sonra da bu iki firma ile Başkonsolos arasında imzalar atıldı. Akrediteleri alınan operatörlerin örgütlenerek Bulgaristan’ın ilgili Bakanlıklarına çıkarma yapmayı planladıkları ve basın bildirisi yapacakları edinilen bilgiler arasında. Bu firmalar her iki ülke meclisleri, bakanlıklar, turizm örgütleri ve basın nezdinde girişim başlattı. Yetkililer de devreye girdi. Bahsedilen Seyahat acentelerinin 2015 yılında Bulgaristan turizmine toplam katkısı 600 Bin turist olduğu ve yaklaşık olarak Bulgaristan ekonomisine 500 milyon Euro katkı yaptığı belirtiliyor. Ancak 2016 yılında Başkonsolos Angel Angelov bu tavrı nedeniyle seyahat acenteleri turlarını gerçekleştiremedikleri için Bulgaristan Ekonomisi açısından büyük bir kayıp yaşanacağı düşünülüyor.”

Türk – Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği yaptığı açıklamada, “Konunun takipçisi olacağız, bu meseleyi Türk-Bulgar kamuoyuna, bakanlıklara, sivil toplum örgütlerine, siyasilere taşıyacağız. Bu hafta Bulgaristan’da bir dizi görüşmeler ayarlandı ve görüşmeler başladı. Dernek olarak üyelerimiz ve sektör temsilcileri ile sürekli toplantılar halindeyiz. Yakında Ankara’ya da giderek devlet büyükleri ile görüşeceğiz. Bulgaristan’ın bu yanlış uygulamadan döneceğine inanıyoruz.

BULGARİSTAN İLE YASANAN ATAŞE KRİZİNDE KAZANAN BULGARİSTAN MI OLDU?

Geçtiğimiz Şubat ayında Bulgaristan, Burgaz Başkonsolosluğu’nda görevli Ataşe Uğur Emiroğlu’nu ‘istenmeyen adam’ ilan ederken, Türkiye ise cevap olarak Bulgaristan’ın İstanbul Başkonsolosu Angel Angelov’u ‘istenmeyen adam’ ilan etmişti. Bulgaristan Dışisleri Bakanlığı, Emiroğlu’nun diplomatik görevine uygun olmayan faaliyette bulunduğunu ve ülkeyi terk etmesi için kendisine 72 saat süre verildiğini kaydetti. Türk Ateşe Türkiye’ye dönerken Bulgar Başkonsolos nedense aylardır görevine devam ediyor.. Bu da akıllarda soru işareti yarattı.

TÜRKLERE BULGARİSTAN KAPILARI KAPANDI MI?

Türkiye-AB arasında devam eden vize görüşmelerinde umutlu bekleyiş sürerken AB’nin Türkiye komsusu Bulgaristan kapıları Türklere kapattı. Vize konusunda akredite olan firmaları engelleyen Bulgaristan Başkonsolosu Angel Angelov 600 bin Türk’ün Bulgaristan’a girişine engel olmuş oluyor. Bu durumdan Bulgaristan hükümetinin haberinin olup olmadığı anlaşılacak.

BULGAR TURİZM FİRMALARI DA İSYANDA

Vize konusunda akredite olan tüm firmaları engelleyen Bulgaristan Başkonsolosu Angel Angelov 600 bin Türk’ün Bulgaristan’a girişine engel olmuş oldu. Bu Türk firmalarının Bulgaristan’a tur yapması engellenince Bulgar turizmcileri ve otel sahipleri ile Türk firmaları arasında birbiri ardına iptaller gelmeye başladı. Bulgaristan’a en çok turist götüren Türk Operatörleri yaptığı açıklamada,’Bu olay Türk-Bulgar ilişkilerini zedeleyecektir. Uzun yıllardır Bulgaristan’a tur götüren firmalar olarak yetkilerimiz elimizden alınmış ve tamamen yetkisiz, evrakları eksik, yeni kurulmuş ve hiç tecrübesi olmayan iki firmaya yetki verilmiştir. Bu durum Bulgaristan Başkonsolosu Angel Angelov ile bu iki firma arasında bir ilişki olduğu izlenimi uyandırıyor” şeklinde konuşuyor” dedi.

Kaynak: turizmdebusabah.com

Read More →

Edirne demokrasiye sahip çıktı!

Edirne 5 Ağustos 2016 gecesi ayaktaydı. Demokrasiye susamış binlerce genç yaşlı insan, siyasi görüş farkı gözetmeksizin Atatürk Meydanı’nda tek yürek oldu. Demokrasiye ve Türkiye’nin geleceğine sahip çıktılar. 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimini bir kez daha hep birlikte kınadılar. Mitingte Batı Trakya Türkleri de DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş başkanlığında yaklaşık yüz kişiyle temsil edildiler. Yine mitingte Bugaristan’dan DOST Partisi milletvekilleri Şabanali, Ahmet ve Aydoğan Ali de yer aldılar.

Demokrasi Mitinginde, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın, “Ezanların, camilerin, minarelerin gölgesinde yaşayan, bu vatan bölünmez diyen, Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak diyen kahraman Edirneliler! Fatih’in torunları, Atatürk’ün hemşerileri Edirneliler! Bu akşam aramızda Batı Trakya’dan gelen dostlarımız var, soydaşlarımız var. Bu akşam aramızda Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımız, kardeşlerimiz var. Bu akşam aramızda; Van’dan, Hatay’dan, Sinop’tan, Samsun’dan, İstanbul’dan gelen canlarımız var. Bir olmaya geldik, iri olmaya geldik, diri olmaya geldik, tek millet olmaya geldik, tek vatan olmaya geldik, tek bayrak olmaya geldik. Bir araya geldik, bu akşam Türkiye Cumhuriyeti olmaya geldik.” Sözleri yoğun bir şekilde alkışlandı.

Mitinge; Edirne Valisi Günay Özdemir, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, eski sağlık bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Edirne milletvekilleri, AK Parti, CHP ve MHP temsilcileri, Edirne il protokolü, Yunanistan Batı Trakya’dan DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş ve Başkan Yardımcısı Ozan Ahmetoğlu, Bulgaristan’dan DOST Partisi milletvekilleri Şabanali Ahmet ve Aydoğan Ali, Şumnu Kültürevi Derneği Başkanı Nurten Remzi’nin yanısıra diğer kişiler yer aldı.

Miting, şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Mitingte siyasiler, Vali Günay Özdemir ve diğer protokolün yaptıkları konuşmalarda darbe girişimi kınandı ve Türk Milletinin bunların aşacak güçte olduğu belirtildi.

Mitingin en etkili konuşmasını ise ev sahibi Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan yaptı. Gürkan’ın sözleri sık sık, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Türkiye laiktir, laik kalacaktır”, sloganlarıyla kesildi. Konuşmaların yapıldığı esnada Edirne camilerinde sala okunması dikkatlerden kaçmadı.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan konuşmasına İstiklâl Marşı’ndan alıntılarla başladı;

“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”

Gürkan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yiğit Edirneliler, Kahraman Edirneliler! Gazi Edirneliler! Bayrağımızın altında özgürce yaşamaya, şehit olmayı her an, her saniye, her dakika hazır olan Edirneliler!

Ezanların, camilerin, minarelerin gölgesinde yaşayan, bu vatan bölünmez diyen, Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak diyen kahraman Edirneliler! Fatih’in torunları, Atatürk’ün hemşerileri Edirneliler! Bu akşam aramızda Batı Trakya’dan gelen dostlarımız var, soydaşlarımız var. Bu akşam aramızda Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımız, kardeşlerimiz var. Bu akşam aramızda; Van’dan, Hatay’dan, Sinop’tan, Samsun’dan, İstanbul’dan gelen canlarımız var. Bir olmaya geldik, iri olmaya geldik, diri olmaya geldik, tek millet olmaya geldik, tek vatan olmaya geldik, tek bayrak olmaya geldik. Bir araya geldik, bu akşam Türkiye Cumhuriyeti olmaya geldik.

Dostlarım, Hemşerilerim!

Türkiye Cumhuriyeti’nin asil evlatları!

Öncelikle 15 Temmuz akşamı o kanlı darbe girişiminde, üzerlerinde üniforma olan o çete mensuplarının, o kahraman ordumuzun üniformasını kirletmeye çalışan o çete mensuplarının vahşice öldürdüğü o 239 şehidimizi rahmetle, minnetle anıyorum, mekanları cennet olsun. Yaralılarımıza şifalar diliyorum. Onlar, ta Alpaslan’dan bu yana, Fatih Sultan Mehmet gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi, bütün şehitlerimiz gibi gözlerini kırpmadan ve bir an dahi düşünmeden göğüslerin bu vatan için, bu vatanının bölünmez bütünlüğü için, bu bayrağın gönderde kalması için feda ettiler. Şimdi bize yakışan 15 Temmuz akşamında olduğu gibi, bundan sonra vatanımızın birliği için, dirliği için, bölünmez bütünlüğü için, ezanımız için, dilimiz için, dinimiz için, Türkiye Cumhuriyeti için bir arada olmak, iri olmak, diri olmak yakışır.

O kanlı geceden bu yana, Türk Milletinin yüreğinde vatan sevgisi, gözü Türk Bayrağı’nda olan hiçbir ferdi kendi kişisel hesapğlarını ortaya koymadı. Ne Sayın Cumhurbaşlkanı Recep Tayyip Erdoğan, ne AK Parti Başkanı ve Başbakan Sayın Binali Yıldırım, ne CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ne MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ve tüm siyasi partilerin başkanları, tüm sivil örgütlerin başkanları; yerelde il başkanları, belediye başkanları, tüm millet tek vücut oldu, tek yürek oldu! Ne için Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü korumak ve Cumhuriyetimizi aynı Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “İlelebet payidar kılmak” için.

Bu büyük millet birilerinin zannettiği gibi, bu büyük milletin asil evlatları suları akıta akıta zaten kavga ediyorlar, bir darbede bunların işini bitiririz, böleriz, parçalarız diyenlere inat; sağcısı ile solcusu ile hangi partiden, hangi siyasi inançtan olduğuna bakmaksızın ; kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle, tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, yeniden bir “Kuvayi Milliye” destanı yazdılar, yeniden bir “İstiklal Savaşı” mücadelesini başlattılar. Şimdi biz, büyük milletin bir ferdi olarak, bundan sonra, siyaset zamanı geldiğinde yaparız siyasetimizi, ama Özgür kardeşim de az önce söyledi, “Söz konusu vatansa, gerisi teferrüt.”

Darbeden, o kanlı girişimden sadece bir gün sonra Edirne’de, bunu söylemeden geçemeyeceğim. 17 Temmuz günü, saat ikide Edirne belediyesinde AK Parti İl Başkanı İdriz Akmeşe, CHP İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, MHP İl Başkanı Hakan Özkan, Edirne halkının seçtiği bütün meclis üyeleri, belediye başkanı çıktık açıklamamızı yaptık, bildirimizi yayınladık. Bu Türkiye’de bir ilktir. Yine Türkiye’de güneş batıdan doğmuştur. Yine Türkiye’de ilk birlik mesajı bütün siyasi partilerimizle hep beraber verilmiştir. Üç gün sonra Sayın Valimizin başkanlığında toplandık ki Sayın Valimiz o gece Edirne’de darbe girişiminin olmaması için cesurca, kararlılıkla tankların önünü kapatmıştır. Ve, geçtiğimiz hafta Perşembe günü yine Türkiye’de herkesin bir arada olduğu, tek yürek olduğu, tek yumruk olduğu, tek inançta buluştuğu o büyük demokrasi yürüyüşünü yaptık.

Edirneliler, kahraman hemşerilerim!

Biliyoruz ki sandıkla gelmiş, halkın oylarıyla gelmiş hiçbir iktidarı , hiçbir darbeye kurban etmedik ve etmeyeceğiz. Rekabet, rakiplik siyaset meydanında olur. Kalleşler, terör örgütleri, şçete mensupları, hangi parti iktidarda olursa olsun, bir fiske dahi vurmaya kalkıştıklarında karşılarında aynı şekilde bütün Türk Millleti’nin o büyük fertlerini bulacaklardır. Bundan hiç kimsenin, hiçbir zaman şüphesi olmamıştır, olmamalıdır.

Değerli dostlarım, değerli hemşerilerim!

Allah bize 15 Temmuz gecesi gibi geceyi bir daha yaşatmasın. Allah bu milletin birliğini, dirliğini, düzeni asla bozmasın, bozdurmasın. Biz, şuna inanıyoruz; Türk Milleti birlik içinde , dirlik içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni , Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetini ilelebet payidar kılmaya devam edecektir.”Miting geç saatlerde sona erdi.

http://www.burasibatitrakya.com

 

Read More →

DOST partisi temsilcileri, Bulgaristan Türklerinin meşalesi Nuri Adalı’yı andılar

Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü İçin Demokratlar (DOST) Partisi temsilcileri, ölümünün 12. yılında Bulgaristan Türklerinin meşalesi merhum şair Nuri Turgut Adalı’yı doğup büyüdüğü Kirkovo’nun Ostrovets (Adaköy) köyünde bulunan mezarı başında andılar. Hak ve özgürlükler mücadelesi veren Nuri Adalı’yı anma töreninde DOST Genel Başkanı Lütfi Mestan, Filibe Konsolosu Murat Muhaciroğlu, Cebel (Şeyhcuma) Belediye Başkanı Bahri Ömer, yeni siyasi partinin il teşkilatının tüm yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra partinin çok sayıda üyesi ve taraftarı yer aldılar.

Çelenk ve çiçek sunulmasının ardından 1 dakikalık saygı duruşundan sonra merhumun kabri başında dua okundu.

Kaynak: Kırcaali Haber

Read More →