Son günlerde şahsımla ilgili sosyal medyada ve basında ses kaydı yayınlanmaktadır.

Konuşmalarımın tamamını dikkate almadan adeta belli bir kısmı cımbızla çekilerek şahsıma ve partime yönelik bir karalama kampanyası olarak algılıyorum.

Aslında bu konuşma resmi bir toplantı ve siyasi bir faaliyet olmamakla birlikte bir köy kahvesinde yapılmış ve karşılıklı sohbet şeklinde gerçekleşmiştir. Bu sohbet içerisindeki sözler özellikle seçilerek ve kayıt altına alınarak medyaya servis şekli bizim için yabancı bir metot değildir.

Bu tür kayıt ve kasetler Anavatan’ım Türkiye’de FETÖ terör örgütü tarafından yıllarca sinsi ve çirkin şekilde uygulanmıştır.

Sözlerimi çarptırarak beni ve partimi T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN karşıtı olarak göstermek isteniliyor.

Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN T.C. Cumhurbaşkanıdır ve kendisine saygımız o ölçüdedir. Türkiye’de saray dönemi 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ nin ilanı ile kapanmıştır.

Ankara’da, İstanbul’da ve ülkenin diğer bölümlerinde bulunan saraylar Türk halkına aittir. İsim kullanmadığım takdirde sözlerimi yorum ve ilave yaparak Sayın Cumhurbaşkanımızı kastettiğimi atıfta bulunanlar yalancı ve iftiracıdır.

Ankara sarayından kastım şu anda Pensilvanya’da sarayında oturan ancak 15 Temmuz tarihinde kanlı bir şekilde ülkemizin idaresini ele geçirmeye çalışan ve halkın sarayını işgal etmek isteyen terör örgütü lideri Fetullah GÜLEN’dir.

Bir yerel gazeteye çıkan haberin büyük bir bölümü yalanlarla doludur.

Bana ait olmayan sözler yer almakta ve benimle beraber olmayan kişinin adı geçmektedir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Zürfettin HACIOĞLU

Read More →

Yuannistan Rodop ilinde Kozlukebir’e bağlı Alantepe bölgesinde yüzyıllardan bu yana düzenlenen Alantepe Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri 4 Eylül 2016 günü yapılan protokol konuşmaları, kültürel etkinlikler ve yağlı güreş finalleriyle sona erdi. 2016 Alantepe Başpehlivalığı’nı Müren Mutlu’yu finalde yenen Edirne’den Serkan Üğdüler kazandı. Protokol konuşmalarına DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş’un, “Gelin okulların önünde açlık grevine başlayalım.” Sözleri damgasını vurdu.

Etkinliğe; Ağa Mümin Karabekir, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, T.C.  Gümülcine Muavin Konsolosu Davut Ocak, milletvekilleri İlhan Ahmet ve Ayhan Karayusuf, Filira-Srkeli Emniyet Amiri Andrea Gazalidi, DEB Partisi G.Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Eyalet Başkan Yardımcısı Önder Mümin, Eyalet meclis üyeleri Mustafa Katrancı, İsmail Hüse Mustafa ve Ahmet İbram, Tütün Kooperatifi Başkanı Esat Hüseyin, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, Güney Meriç Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu, Kirkova-Kızılağaç Belediye Başkanı Şinasi Süleyman’ın yanısıra bölge halkı katıldı.

Etkinlik Gümülcine Türk Gençler Birliği Saz Ekibi’nin seslendirdiği THM türküleriyle başladı https://www.youtube.com/watch?v=lTS6mAJ8_Uw ve Halk Dansları Topluluğunun gösteriyle devam etti. https://www.youtube.com/watch?v=AiUuvk55tO8

Protokol konuşmalarında; Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Yüzyıllardan beri devam edegelen geleneği, kültürü gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını,  Alantepe’nin Meydanının tarihi bir yer olduğunu söyledi.

Ahmet, konuşmasının devamında da yapılan faaliyetleri anlattı ve kendisi hakkında bir gazetenin hakaret içeren yayını hakkında görüşlerini dile getirdi.

Ahmet, “Çok değerli arkadaşlarımla birlikte elimizdeki imkanlar nispetinde en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Görevi devraldığımızdan bu yana başlattığımız ücretsiz girişi, bütün imkansızlıklara rağmen devam ettiriyoruz. Bu sene ilk defa uygulayacağımız ve gelecek yıllarda da uygulayacağımız bir geleneği uygulamaya sokuyoruz. Protokol konuşmaları sonunda misafirlere pilav ayran ikram edeceğiz. Buraya gelen kardeşlerimizin ibadetleri konusunda mescidimize yeni bir düzenleme getirdik, hepimize hayırlı olsun.

Bundan bir hafta önce Proto Thema adlı gazetede ismimin terör örgütü FETÖ ile anıldığını gördüm. Öncelikle bu haberi yapan gazete ve gazeteciyi bir kez daha şiddetle kınıyorum. Bu haberin yapan gazete ve gazeteci hakkında hukuk mücadelemizi en kısa zamanda başlatıyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki, söz konusu bu terör örgütü ile uzaktan veya yakından ne Yunanistan’da, ne Türkiye’de, ne de dünyanın herhangi bir yerinde bir bağlantım olmamıştır, olamaz da. Yapılan bu haber tamamen iftiradan ve karalamadan ibarettir. Azınlık insanımızın bu haberleri çok iyi okumaları ve ne için yapıldığını anlamaları gerekmektedir. Bu tür haberler ilk defa çıkmamakla birlikte, yıllardan beri Azınlığın önde gelen isimlerini, kurumlarını yıpratmak, bu kişi ve kurumları kendi halkları nezdinde itibarlarını düşürmekten başka bir amaç gütmemektedir. Bütün Azınlık basınına bu yalan ve iftira dolu haberi ciddiye almadıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Hal böyleyken hiç de yabancı olmadığımız bir grubun internet sitesinde bu gazetenin fotoğrafları, “FETÖ ihanet çetesinin Batı Trakya ayağı”, yazılarak ismimin altı da çizilerek yayınlanmıştır. Şunu herkes çok iyi bilmeli ki, yapılan bu hareket ve davranış iftira ve karalamaya ortak olmaktan başka bir şey değildir. İsmimin altını çizerek karalama teşebbüsünde bulunanlar, ancak kendi isimlerinin altını çizerek kendilerini karlamışlardır.

Çok değerli misafirler!

Azınlık olarak hepimiz bir, beraber olmalıyız, dik durmalıyız, diri olmalıyız. Yapılan yalan haberlerle aramıza fitne tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermemeliyiz.

Bu vesileyle yapılan bu yalan haberi tekrar kınıyor, çıktığımız hizmet yolundan asla vazgeçiremeyeceğini, hizmetimizi engelleyemeyeceğini, çalışma azmimizi kıramayacağını; bizlerin dik duruşunu bozamayacağını, başımızı öne eğmeyeceğimizi, kararlılıkla çalışmalarımıza devam edeceğimizi, siz halkımıza bildirmek isterim.” Görüşlerine yer verdi.

Rodop milletvekili Ayhan Karayusuf, yüzyıllardır Alantepe dediğimiz alanda, bu güzel insanlarla, bu güzel etkinliğin içinde bulunmanın memnuniyeti içerinde olduğunu belirtti ve “Tabii ki yıllardır burada değişik vasıflarla buluşuyoruz; yerel yönetici, milletvekili olarak. Ancak beni burada duygulandıran sizlerden biri olarak sizin yanınızda olmaktır. Burası siyaset meydanı değil er meydanıdır.” Düşüncelerini aktardı.

Rodop milletvekili İlhan Ahmet, panayırın bir er meydanı olduğunu, halkın güreşleri seyrettiğini, ancak sorunların da anlatıldığı, konuşulduğu bir yer olduğunu ifade eden İlhan Ahmet tütün konusuna değindi ve bir an önce primlerin iade edilmesini istedi. Ahmet, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Sevgili soydaşlar!

Azınlığımız büyük bir ekonomik sıkıntı içerisindedir. 2004 yılında ilk defa seçildiğim zaman sizin desteğinizle büyük bir mücadele başlattık. Özellikle tarımda, tütüncülerde ve bir çok konuda ilklere imza attık. Ne zaman ben bu millete “Niçin zarar parası verilmiyor”, dediğim zaman, “Hayır, bu zarar paraları asla verilmeyecek. Bu konuda İlhan yalan söylüyor, bu konuda talebi olamaz, ELGA iflas etti”, diyenleri tarih mahcup etmiştir. Çok şükür Allah’a bu konularda hepiniz mücadele ettiniz.

Daha sonra bu primlerin kesilmemesi için sizlere hakikatleri haykırdığım zaman, gelin sevgili soydaşlar “Oliki” yapmayalım dediğim zaman, tekrar bu partizan gruplar, Azınlığın yanında olmak istemeyenler dediler ki, “Hayır, yalan söylüyorsun İlhan. Biz, “Oliki” istiyoruz. Ne güzel, ekmeden prim alacağız.” Tarih kimi haklı çıkardı sevgili soydaşlar? Ne yazık ki tekrar aradan yıllar geçince, size önerdiğimin doğru olduğunu gördünüz.

Sevgili soydaşlarım!

Açıkça buradan soruyorum. Bugün de primlerinizin iade edilmesi için AB’den Tarım Komiseri Başkanı Sayın Hogan’dan Tarım Enstitüsü Başkanı İsmail, Kadir v.d. arkadaşlarla birlikte getirdiğimiz bu kararın bu primlerin anamızdan emdiğimiz süt gibi helal olduğunu ve bunları alabileceğini söyleyenlere karşı çıkanları Allah’a havale ediyorum. Sizlere buradan şunları söylemek istiyorum: Siz, kimin yanındasınız, yoksa halka karşı mısınız?

Sevgili soydaşlar!

Bu gün buradan, bu insanların dertlerine çözüm bulunması için çağrıda bulunuyorum. Bu hükümetin AB primlerini derhal vermesini istiyorum. Ama ne yazık ki şu ana kadar cevap almış değiliz. Peki bu bir yıl içinde Cuma namazını okullardan kaldırmaya çalışanları kim engelledi? Kimin müdahalesiyle bu konuda geri atmak zorunda kaldılar. Anadilimiz Türkçe’nin engellenmesine kim kalkıştı? Kim bunu durdurdu? Kim mecliste mücadele etti? Kim bu konuda Yunan medyasının hedefi haline geldi? Bugün okullar geçici olarak neden kapatılıyor? Ama, biz buna rağmen, meclise, hükümet temsilcilerine ne yapıyoruz? Bir çağrıda bulunuyoruz! Gelin, bu millete yardımcı olun.

Bu er meydanında eksikliklerin giderilmesini Sayın Belediye Başkanından tekrar talep ediyorum. Sayın Belediye Başkanım müsterih olun. Elektrik, su v.b. taleplerinizi Bölge Genel Sekreterliği’nden iyi niyetlerine sığınarak, hükümetten talep edin. Zaten bunları istediğinizi de biliyorum. Burasını genişletin. Kendi içimizden güreşçilerin gelmesine meydan verin. Bunların olması halkımızın arzu ettikleridir.

Sevgili soydaşlarım!

Yarın akşam Allah kısmet ederse kutsal topraklara gitmek üzere niyet ettim. Yarın akşam Mekke’ye gidiyorum. Hepinize hakkım helal olsun. Ve, sizin de hakkınızı helal etmenizi istiyorum. Yunanistan’a doğru yolu göstermesi için hepiniz adına dua edeceğim.”

Eyalet Bölge Başkan yardımcısı Önder Mümin, 600 yıllık bir geleneği yaşatan, kültürel mirasımıza sahip çıkan, ebediyete ulaşmış ve bugün burada bulunmayan, bu etkinliklerin gerçekleşmesinde payı olan herkse şükranlarını sunduğunu belirtti. Temennisinin Koca Yusuf ve Kel Aliço gibi güreşçilerin de bölgemizden çıkması olduğunu söyledi.

Mümin konuşmasının devamında da Eyaletin faaliyetlerini anlattı. Mümin sözlerini şöyle tamamladı: “Eyaletin yaptıkları hakkında çok kısa birkaç söz söylemek istiyorum. Burada yaz aylarında doğal afetle karşı karşıya kaldınız. Sel felaketi oldu. Ben Kozlukebir belediyesi mensuplarına geçmiş olsun demek istiyorum. Allah tekrarını yaşatmasın. Bu doğrultuda zarar gören Kalenderköy-Hemetli yolu için şu anda 180 bin evro onaylanmış durumda olup en kısa sürede yapımına başlanacaktır. Aynı şekilde Ballahor köyünü kurtarmak açısından yolu kesmek zorunda kaldık ve burası için de 95 bin evro ayrıldı, onaylandı ve yolun yapımı en kısa sürede başlayacaktır.

Çok önemli üç tane projeden bahsetmek istiyorum. Kırk seneden beri bu bölge insanının talebi olan projeler bunlar. Üç tane köprü projesi. Birincisi Kalfa köprüsü. Çok kısa bir süre sonra yapımına başlanmaktadır. İkincisi Domruköy köprüsü. Önümüzdeki aylarda yapımına başlanacak ve paraları onaylandı. Üçüncü ki 5 milyon evroluk proje olan Menetler köprüsüdür. İki yıl içerisinde tamamlanması bekleniyor ve bunun da parası onaylandı.

Ben, burada bölgemize dikkat ettiği için Eyalet Başkanı Sayın Yorgos Pavlidis’e sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum. Aynı şekilde bu köprülerin yapımını tetikleyen, peşinden koşturan çok değerli meclis arkadaşım Ahmet İbram’a da sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum.

Tütün için çok kısa birkaç söz söyleyeceğim. Eyalet Başkanı Sayın Pavlidis, Tarım Bakanı’na tütüne ek prim verilmesi için 8 Temmuz tarihinde mektup gönderdi. Bu sizlerin ve bizlerin haklı talebidir. Milletvekilimiz Sayın İlhan Ahmet’i de tütün konusunda gösterdiği çabadan ötürü tebrik etmek istiyorum. Açık ve net bir şekilde ifade etmek isterim ki, her kim olursa olsun, belediye başkanı, yerel yönetici, milletvekili; toplumumuzun yararına çalışan herkesin, ama herkesin yanındayız. Kesinlikle karşısında olmamız gibi bir durum olamaz.

Üniversite Azınlık öğrencilerine   geçen sene yatay geçiş hakkını kısıtlayan bir kararname yayınlandı. Bunu ilk defa biz gündeme getirdik. Bu konuyu hem meclise, hem gerekli bakanlığa aktaran milletvekillerimiz oldu, ben onlara teşekkür ediyorum. Memnuniyetle bu sene bu kararnamenin geri çekildiğini gördük.”

DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş: “Maalesef her geçen yıl bir önceki yılı aratır hale gelmektedir. Uzun yıllardan beri çok değerli Azınlığı, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı yok etmeye çalışan bir zihniyet var.” Diyerek sözlerine başladı.

Eğitim, devlet politikası, ekonomi ve FETÖ terör örgütüne de değinen Ali Çavuş, Azınlık okulları önünde açlık grevi çağrısı yaptı. Ali Çavuşsözlerini şöyle tamamladı:

“Kendimizi kandırmayalım. Bu bir devlet politikası. O gelmiş, bu gitmiş bu olmuş, bizi ilgilendirmiyor. Ben büyük kısmına bakıyorum. Özellikle 1967 Cuntasından sonra bu topraklardan Batı Trakya Türkleri çoğunlukla kopartıldılar. Bakın sizlere örnekler vereyim: Bugün bile nüfusumuz, Rodop vilayetinden yüzde elli elli olmasına rağmen kamu alanında personel sayımız yok denecek kadar azdır.

Değerli soydaşlar!

Sizler yemediniz, içmediniz, tırnaklarınızla kazıya kazıya değerli evlatlarınızı okuttunuz. Ama Batı Trakya’ya döndüklerinde isimleri Ayşe, Fatma, Ali diye kamu alanında yer verildi. Şimdi diyecekler ki o sınav var, bu sınav var. İyi niyetle, kanunla bunlar düzenlenebilir. Bakın Balkanlar bunu gerçekleştirdi. Her yerde şunu göreceksiniz: Bütün belediyelerde eşit memuriyet hakkı var. Eğer biz Rodop ilinde yüzde elli isek, memuriyet hakkımız da yüzde elli elli olması lazımdır. Düşünsenize, her ailede bir memur olduğunu.

Tütün politikası. Ben inanıyorum ki devletin Azınlık üzerinde ekonomik ambargo politikası var. Bunu kimse söyleyemez. Bunu kaldırılması lazım. Bunu niçin yapıyorlar? Bunu değerli Batı Trakya Türkleri bu bölgeden göç etsinler diye! Köylerimiz boşalıyor. On sene sonra iddia ediyorum nüfus oranı yarı yarıya azalacak bu bölgede; eğer böyle giderse.

Bir bakıyorsunuz, Azınlığı yok etmenin, asimile etmenin tek yolu var, o da eğitim. Eğitimde son dönemde yine üzücü bir haber aldık. 10 okul kapanacakmış! Değerli Azınlık mensupları, değerli arkadaşlar ben size bir çağrıda bulunuyorum. Değerli milletvekilleri ve Eyalet meclis üyeleri. Gelin okulların önünde açlık grevine başlayalım. Var mısınız? Meseleleri kökten çözelim. İyi eğitim alacakmışız, bunlar hikaye. Kozlukebir’e bir Azınlık okulu yaptın da mı iyi eğitim vereceksin? Yıllardan beri Harmanlık insanı “Okul, okul” diyor, okul yok! Yapılan şu: Devlet kararlı. Gerçek anlamda mücadele verecek miyiz, vermeyecek miyiz? Gemi su almaya başladı. Vermezsek 10 sene sonra inanın yok olacağız!

Batı Trakya Türkleri ekonomik anlamda diz çökertilmek isteniyor. Batı Trakya Türkleri bu topraklardan kopartılmak isteniyor. Biz, iyiniyetli Azınlığız. Gelin bu sorunları çözelim. Devlet iyi niyet elini bize uzatsın. Gelin bu ülkeye hizmet edelim. Eğer devlet Batı Trakya Türklerinin sorunlarını çözerse, göreceksiniz, iddia ediyorum, bu bölge Yunanistan’ın en kalkınmış bölgesi olacak. Bizler, vatanımıza sadığız. Bizler önümüzün açılmasını ve hizmet etmek istiyoruz. Başka bir yolumuz yok. Ama şunu da söylüyorum: Devlet politikası ile Azınlığa diz çökertilip bu bölgeden kopartılmak isteniyor.

Son zamanlar da bir bakıyorsunuz ki, bazı basın mensupları Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’ni düşünürmüş! Diyorlar ki: Şu FETÖ terör örgütünden, bu FETÖ terör örgütünden! Arkadaşlar! Değerli Batı Trakya Türkleri! Hepimiz FETÖ terör örgütü mensuplarını çok iyi biliyoruz. Gerçek anlamda hizmet eden herkesi şimdi bu kefeye koymak istiyorlar. Güya bunlar Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’ni bunlar çok düşünürlermiş! Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Biz, bu bayrağı Batı Trakya Türkleri için şehit olan rahmetli Dr. Sadık Ahmet’ten aldık. Bu bayrağı sonuna kadar taşımaya devam edeceğiz; daha ki Batı Trakya Türkleri rahat bir nefes alana kadar, daha ki Lozan’dan doğan hakları verilene kadar! Hak verilmez, alınır, ilkesiyle çalışmaya devam edeceğiz. “

T.C. Gümülcine Muavin Konsolosu Davut Ocak, aramızda bulunmayan Başkonsolos Ali Rıza Akıncı’nın selamlarını ve saygılarını ilettiğini söyledi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her şeyden önce 7 asırlık bu güzide etkinliğe katılmanın bir mutluluk ve bundan ziyade bir onur olduğunu belirtmek isterim. Bu gibi etkinlikler geleneklerin yeni nesillere aktarılmasında çok önemlidir. Batı Trakya Müslüman-Türk Azınlığı’nın kimliğini belirleyen bu tarihi ve kültürel etkinliklere sahip çıktığını görmek, hepimizi ziyadesiyle memnun etmektedir.

Kıymetli soydaşlarım!

Hepiniz biliyorsunuz ki, Anavatanımız 15 Temmuz gecesi, demokrasi ve halka karşı olan FETÖ adlı silahlı bir terör örgütünün saldırısına maruz kaldı. Ancak Türk Milleti bu saldırının, kalkışmanın karşısında dik iradesiyle durdu ve bunu engelledi. Bu çerçevede Batı Trakya Azınlığı’nın da Anavatanın yanında olmasından, bizlere destek çıkmasından büyük memnuniyet duyduğumuzu ayrıca belirtmek isterim.”

Yapılan konuşmalardan sonra Başkonsolos Davut Ocak’a, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan’a ve etkinliğin sponsoru Güner beye katkılarından dolayı plaket takdim edildi.

Etkinliğin devamında da ilk defa bir uygulama başlatıldı. Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Muavin Konsolos Davut Ocak v.d. protokol halka hep birlikte pilav ve ayran dağıttı. Uygulamadan halkın memnun olduğu gözlendi.

Yağlı güreş finallerine geçildi. 2016 Alantepe Başpehlivanlığını Müren Mutlu’yu finalde yenen Edirne’den Serkan Üğdüler kazandı.

Kaynak : Burası Batı Trakya

Read More →

Halit Habip Oğlu: “Yunanistan Rodos, İstanköy ve Onikiadalar’da yaşayan Türk toplumu mensuplarına gözdağı vermek istemektedir.”

Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (ROİSDER) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, 31 Ağustos 2016 tarihinde Yunanistan’dan sınır dışı edildi. Bir çalışma ziyareti vesilesiyle Dernek Başkan Yardımcısı Ahmet Kırevliyası ile birlikte 27 Ağustos 2016 tarihinde Rodos adası üzerinden Yunanistan’a giriş yapan Türkiye Cumhuriyeti hususi pasaport sahibi Kaymakçı, daha sonra gittiği İstanköy adasında 30 Ağustos 2016 akşamı Yunan polisi tarafından tutuklanarak nezarete kondu. Karakolda bir gece nezaret altında tutulan ve pasaportuna el konulan Kaymakçı, ertesi gün öğleden sonra saat 16:30’da Yunan polisinin eşliğinde bindirildiği feribotla Bodrum’a götürülerek burada Türk polisine teslim edildi. Pasaportu da kendisine değil doğrudan Türk polisine iade edildi.

Yunanistan’a giriş yasağı bulunduğu gerekçesiyle Kaymakçı sınır dışı edildi

27 Ağustos 2016 tarihinde Türkiye’den Rodos adasına giden Kaymakçı ve Kırevliyası, pasaport kontrolünde bir sorunla karşılaşmadan Yunanistan’a giriş yaptılar. Kaymakçı, önce Rodos’ta vefat eden bir akrabasının yakınlarına başsağlığı için evlerine taziye ziyaretinde bulundu. Ve daha sonra Kırevliyası ile birlikte çalışma ziyareti çerçevesinde yürüttükleri bir çalışma için Türk toplumu temsilcileri ile görüşmek üzere 30 Ağustos 2016 Salı günü İstanköy adasına geçti. Aynı günüm akşamı bir restoranda yemek yerken yanlarına gelen Yunan polisi, Kaymakçı’nın Yunanistan’a giriş yasağının bulunduğuna dair 18 Temmuz 2016 tarihli bir karar bulunduğunu belirterek kendisini sınır dışı etmek zorunda olduklarını söyledi. Bunun üzerine Kaymakçı, kendisinin böyle bir karardan kesinlikle haberi olmadığını ve kararın kendisine bildirilmediğini belirterek Rodos adası üzerinden Yunanistan’a girişinde hiçbir sorunla karşılaşmadığını, böyle bir karar varsa örneğini yazılı olarak görmek istediğini söyledi. Buna cevaben Yunan polisi, söz konusu kararın yazılı olarak ellerinde bulunmadığını ve Atina’dan kendilerine ulaştığını belirterek Kaymakçı’yı orada tutukladı ve İstanköy’deki polis merkezine götürdü. Yunan polisi, ancak Kaymakçı’nın bu olayı ulusal ve uluslararası mahkemeler önünde dava konusu yapmayacağına dair bir belgeyi imzalaması halinde serbest kalabileceğini kendisine aktardı. 30m²’lik alanda 21 kişinin bulunduğu çok kötü koşullara sahip nezarette bir gece tutulan Kaymakçı, hukuk dışı olan söz konusu belgeyi imzalamasının ardından 31 Ağustos 2016 tarihinde serbest bırakılarak öğleden sonra polis eşliğinde bindirildiği feribotla Türkiye’ye dönmek üzere Yunanistan’dan sınır dışı edildi. Yunan polisi, Kaymakçı’nın Rodos’ta kaldığı otele uğramasına ve özel eşyalarını almasına da izin vermedi.

Yunanistan’ın Rodos adasında 1945 yılında doğan ve ailesiyle birlikte 5 yaşında Türkiye’ye göç ederek İzmir şehrine yerleşen Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, 1996 yılında kurulan Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (ROİSDER) o günden bugüne Başkanlığını yürütmektedir. Kaymakçı, ROİSDER Başkanı olarak Rodos, İstanköy ve Onikiadalar’da yaşayan Türk toplumunun Türk kültürel kimliğinin muhafazası ve asimile olmaması için çalışmalar yürütmektedir.

Konuya ilişkin olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Kaymakçı’nın Yunanistan’dan sınır dışı edilmesi Yunan makamlarının Rodos, İstanköy ve Onikiadalar’da yaşayan Türk toplumuna yönelik doğrudan bir sindirme girişimidir. Bununla halihazırda neredeyse 70 yıldır baskı altında tutulan Türk toplumu mensuplarına gözdağı verilmek istenmektedir. Olayın en can alıcı noktası ise Kaymakçı’nın Atina’da 18 Temmuz 2016 tarihinde alınan ve kendisine tebliğ edilmeyen Yunanistan’a giriş yasağı kararı gerekçe gösterilerek tamamen hukuk dışı olan bir belgenin kendisine imzalattırılmasının ardından sınır dışı edilmesidir. Diğer ilginç bir durum da şayet giriş yasağına ilişkin böyle bir karar varsa bile Kaymakçı’nın Rodos üzerinden Yunanistan’a girişine Yunan makamlarınca izin verilmesi ve giriş tarihinden ancak üç gün sonra İstanköy adasında tutuklanmasıdır. Tüm bunlar Kaymakçı’nın sınır dışı edilmesinin art niyetli ve planlı olduğunu göstermektedir. Yaşanan bu durum, Yunanistan’ın başka bir ayıbı olarak tarihteki yerini alacaktır. ABTTF olarak ROİSDER Başkanı Kaymakçı’nın hukuk dışı bir şekilde tutuklanmasını ve sınır dışı edilmesini en sert şekilde kınıyor, kendisinin yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz.” ABTTF

Read More →

Türkiye’de bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarıyla Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Cihan Pehlivan Koca Yusuf’u anmak ve müze evi ziyaret için, Şumnu ili, Şeytancık ilçesi, Karalar Köyünü ziyaret etti.

Cihan Pehlivan Koca Yusuf adına düzenlenen beşinci Koca Yusuf Yağlı Güreşleri için Türkiye’den gelen ziyaretçiler ve Bulgaristan çapından gelen Güreş severler Cihan Pehlivan Koca Yusuf’un doğduğu Karalar köyünde bir araya geldi.

Gelen ziyaretçiler dünya güreş tarihine altın harflerle Türkün adını yazdıran ve halklar arası Barış’ın ve kardeşliğin timsali Koca Yusuf’un adına düzenlenen yağlı güreşlerin iptal edilmesi büyük üzüntü yaşattı.

Programa Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Başkan’ı Zürfettin Hacıoğlu, Edirne Balkan Türkleri federasyonu Başkan’ı Nedim Dönmez, Adana Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkan’ı ve Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Başkan’ı Mükremin Duygun, Büyük Karıştıran Bulgaristan Türkleri Derneği Başkan’ı Erhan Pekkan, Kilikadılılar Derneği Başkan’ı Bilgin İnceoğlu, Kırklareli Balkan Göçmenleri Derneği Başkan’ı Erol Ateş, Babaeski ve Lüleburgaz Bulgaristan Türkleri Dernek yöneticileri, Büyükarıştıran Belediye Başkan Yardımcısı Mesut Çolak, Koca Yusuf’un Türkiye’de yaşayan köylüleri Türkiye’nin ve Bulgaristan’ın değişik illerinden gelen güreş severler katıldılar.

Anma Töreni için gelenler ilk önce Şeytancıkta ki Koca Yusuf Anıtına çelenk koydular. 2012 yılında yapılan Cihan Pehlivan Koca Yusuf anıtı önünde toplanan kalabalık topluca anıt önüne gelerek Balkan Rumeli Türk’leri Federasyonu çelengini koydular.

Anıt önündeki Programı tamamladıktan sonra Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından Restore edilen Cihan Pehlivan Koca Yusuf adına yapılmış olan Müze Evi ziyaret için Karalar köyüne gidildi.

Kafile Karalar’da Cihan Pehlivan Koca Yusuf’un doğduğu köyün Muhtarı İsmail Ebazer tarafından karşılandılar.

Karalar köyü meydanında bulunan Cihan Pehlivan Koca Yusuf anıtında gelen misafirlere kısa bilgi verildikten sonra müze eve geçildi.

Müze evde önce çelenkler konuldu. Çelenk töreninin ardından Cihan Pehlivan Koca Yusuf için dualar edildi. Dualardan sonra önce BRTK Başkan’ı Zürfettin Hacıoğlu kısa bir açıklama yaptı. ” bu gün buraya Balkan Türk’lerinin Medarı iftiharı Cihan Pehlivanımız Koca Yusuf’u anmak ve güreşleri izlemek için gelmiş bulunuyoruz. Güreşlerin bu yıl için iptal edilmesini duymamıza rağmen yine de burada olup Cihan Pehlivanımız Koca Yusuf’u anmak istedik. Bu yılki iptal inşallah hayırlara vesile olur.

Bu olay da şunu gösterdi ki ortak değerlerimizi anma törenlerinde siyasi partiler boy gösteremeyecekler. Belediye Başkan’ımız ikinci bir Cebel vakası yaşanmaması adına Programı iptal etmiştir. Saygıyla karşılıyoruz. Eminim ki seneye daha görkemli güreşler olacaktır” dedi.

Adana Büyükşehir belediyesi adına konuşan Mükremin Duygun; “Bu gün bizi burada toplayan Cihan Pehlivanımız Koca Yusuf’tan Allah razı olsun. Bu müze evi yaparken ki düşüncemiz Halklar arasında barış köprüsü oluşturması idi . Belediye Başkan’ımız Hüseyin Sözlünün talimatlarıyla başladığımız bu çalışma çok şükür yüz akıyla tamamlanmıştır. Şeytancık Belediye Başkan’ı Sayın Nurettin İsmail’e, Karalar Köyü Muhtarı İsmail Ebazer’e, Alkomet’in sahibi Fikret İnce’ye, Karalar Köyünden Mecit Sağır’a teşekkür ederek. Güreşlerin seneye daha güzel olacağına inanıyorum” dedi.

Anma ziyaretine katılan Karalar Köyü Muhtarı İsmail Ebazer, Koca Yusuf’un Köylüsü Mecit Sağır, Süleyman Tuna, gelen misafirlere hoş geldiniz diyerek teşekkür ettiler.

Cihan Pehlivan Koca Yusuf’u anma törenlerine katılmak için Rusçuk’tan gelen Ozan Mesut Tunalı ise söylediği türkülerle ziyaretçilere duygulu anlar yaşattı.

Ziyaretçiler Cihan Pehlivan Koca Yusuf’un müzesinin yapımında emeği geçen katkısı olan her kese teşekkür ettiler.

2017 Eylül’ünün ilk pazarı buluşmaya söz vererek Programı tamamladılar.

Kaynak :Kırcaali Haber

Read More →

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kodzias, Makedonya Dışişleri Bakanı Nikola Poposki’nin daveti üzerine Üsküp’te resmi çalışma ziyaretinde bulunuyor.

Yunan Dışişleri Bakanı Kodzias’ın başkent Üsküp’te mevkidaşı Poposki ile ikili görüşme gerçekleştireceği öğrenildi. Yapılan açıklamada ise iki bakanın Yunanistan ile Makedonya arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi konusunda alınan önlemler üzerinde durulacak.

Kodzias Makedonya ziyareti kapsamında, Dışişleri Bakanlığı’nda yapılacak Büyükelçiler Kosneyi toplantısında da konuşma yapacak. Kodzias’ın bu toplantıda “Avrupa ve Balkanların Geleceği” başlıklı konuda konuşma yapması bekleniyor.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kodzias ayrıca Makedonya ziyareti kapsamında Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov ile Başbakan Emil Dimitriev ile bir araya gelecek.

Kaynak: www.yenibalkan.com

Read More →

Bugün Makedonya´nın Gostivar şehrinde 14.sü düzenlenen “Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi” başladı. Uluslararası Vizyon Üniversitesinin ev sahipliğinde yapılan kongreye çok sayıda yerli ve yurt dışından gelen akademisyenler katıldı.

Kongreye ayrıca Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakanı Furkan Çako, Anayasa Mahkemesi Üyesi Salih Murat, TMBH Genel Başkanı Erdoğan Saraç, Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektörü Fadıl Hoca, Kongre Koordinatörü Ahmet Vecdi Can, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan,T.C. Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Recep Ali Er, rektörler, dekanlar ve bilim adamları katıldı.

Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektörü Fadıl Hoca, yaptığı açılış konuşmasında “Makedonya ve Türkiye Cumhuriyetlerinin mükemmel siyasi ilişkileri ardından ilimde, bilimde ve müşterek faaliyetlerde beraber olup bu kongrenin düzenlenmesi aslında farklı ülkelerden değişik kurumların başarılı çalışmalar yapabildiğinin en önemli bir göstergesidir.” sözlerini ifade etti.

Hoca, sözlerinin sonunda kongrenin düzenlenmesinde katkı sağlayan üniversitelere ve tüm kurumlara teşekkürlerini iletti.

Kongreye katılamaya Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Ömür Şölendil, mesajı da iletildi. Büyükelçi Şölendil mesajında bu etkinliğin Türk dünyasının gelişmesi bilincine katkı yapacağını ümit ettiğini ifade etti.

Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesini Temsilen kongreye katılan Yusuf Aliyev yaptığı açılış konuşmasında, Türk dünyasının ortak dili Rusça değil Türkçe olması dileklerini iletti. Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Ahmet Vecdi Can, yaptığı konuşmada son günlerde yaşanan onca olayın yanında bir çok etkinliği ertelendiğini belirterek bu kongreyi burada düzenlemenin büyük başarı olduğunu ifade etti.

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan, konuşmasında “Bugün burada 14.´sünü gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongremiz de Kırgızistan´da 2003 yılında vakfımızın yüksek okulları tarafından başlatılmış ve gün geçtikçe önemi ve etkisi artarak aralıksız olarak her yıl değişik ülkelerde Türk yurdunun ev sahipliğinde gerçekleşmektedir.” dedi.

T.C. Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Recep Ali Er, açılış konuşmasında Makedonyalı kardeşlerimizle aramızda Osmanlı´dan bugüne devam eden güçlü bir dostluk bağı var. Bugün Türkiye´den pek çok üniversitenin Makedonya üniversiteleriyle koordineli çalıştıklarını biliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından programın ikinci bölümüne geçildi. Programın ikinci bölümünde çağrılı konuşmacılar konuşmalarını yaptı. Dış Yatırımlardan Sorumlu Devlet Bakanı Furkan Çako “Makedonya Cumhuriyeti´nin dış yatırımlar politikası”, Sakarya Üniversitesi Rektör yardımcısı Ümit Kocabıçak “Üniversite yönetim sistemi”, ve Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Hasan Oktay “Türk Dünyasında Kafkasya´nın önemi” konulu konuşmalarını yaptı.

Devlet Bakanı Furkan Çako ise “Makedonya Cumhuriyeti´nin dış yatırımlar politikası” adlı konuşmasında Makedonya hükümetinin dış yatırımlar konusuna özel önem verdiğini ifade etti. Çako, sözlerinin devamında yabancı yatırımların ülkeye çekme konusunda yapılan stratejiler ve çalışmalar hakkında bilgi verdi.

  1. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresine 8 ülkeden 24 farklı üniversiteden toplam 185 akademisyenin tebliğleriyle katılıyor. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Arnavutluk Bosna Hersek ve Makedonya Üniversitelerinin katılımlarıyla yapılan kongre iki gün sürecektir.

Kaynak: http://www.yenibalkan.com/

Read More →

Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı ve Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Teşkilatlardan Sorumlu G. Başkan Yardımcısı Mükremin Duygun (Adana):

 – 15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı, Türkiye’nin içerisindeki zarar ziyanın yanında, tüm komşu ülkeleri etkileyecekti!

–  Adana’ki seçmenlerin bugün ¼ gibi bir rakamı Balkan Türküdür!

–  Gümülcine’de veya Balkanlar’dan bir kimse “Ben kendimi Türk Milletinden hissediyorum” derse, o kişiye Türk vatandaşlığı verilmelidir.!

Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı ve Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Teşkilatlardan Sorumlu G. Başkan Yardımcısı Mükremin Duygun (Adana), Balkan Rumeli Türkleri Federasyonu Başkanı Zürfettin Hacıoğlu (Bursa) ve DOST Partisi meclis üyesi Mümin Gençoğlu  Gümülcine’de, 23 Ağustos 2016 günü, BAKEŞ, GTGB, BTTÖB, DEB Partisi ve Dr. Sadık Ahmet’in mezarını ziyaret ettiler.

Konuklar Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’nde Başkan Sami Toraman ve emekli öğretmenlerle yaptıkları görüşmede sorunları dinlediler ve geleceğe ilişkin düşüncelerini açıkladılar.

DEB Partisini de ziyaret eden Hacıoğlu ve Duygun burada Genel Başkan V. Ahmet Kara tarafından ağırlandı. Kara Batı Trakya Türklerinin yaşadığı sorunları anlattı ve ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti.

Dönüş yolunda Dr. Sadık Ahmet’in mezarını da ziyaret eden konuklar daha sonra Bulgaristan’a hareket etti.

Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı ve Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Teşkilatlardan Sorumlu G. Başkan Yardımcısı Mükremin Duygun, sitemize yaptığı kısa açıklamada, uzun zamandır planladıkları bir gezi olduğunu, burasını beklediklerinden de iyi bulduklarını, sorunların çözümüne katkı sağlamak ve bölgeyi tanımak istediklerini, söyledi.

Duygun, sözlerini şöyle tamamladı:

“15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı, Türkiye’nin içerisindeki zarar ziyanın yanında, tüm komşu ülkeleri etkileyecekti.”

İlk etapta ziyaretimizin amacı, Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişimin bu bölgelerdeki etkisi ve bu girişimin başarılı olması durumunda bu insanların hali ne olurdu, gibi konuları tartışmaktı! Böyle bir darbe girişimi yarın öbür gün Türkiye’nin tekrar başına geldiği taktirde, biz buralardaki insanlara nasıl ulaşırız, gibi konular bizleri Balkanlar’ı ziyaret etmeye teşvik etti.

15 Temmuz darbe girişimi eğer başarılı olsaydı, Türkiye’nin içerisindeki zarar ziyanın yanında, tüm komşu ülkeleri etkileyecekti. Balkanlar’a sık sık gidip geldiğimizden, buralardaki yapılanmaları da biliyoruz. Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya ve Kosova’ya birkaç kez gittiğimizden dolayı yapılanmanın ne şekil aldığının farkındayız. Bu yapılanma, Balkanlar’da Türk Milleti ile Türkiye arasında bazı yaralar da açabileceğini tahmin ediyoruz. Çünkü ufacık bir kıvılcımın insanların üzerinde ne gibi bir etki bırakabileceğini de görebiliyoruz.

“Balkan Savaşları esnasında Türklerin üzerinde oynanan oyunların tamamı şu anda İran, Irak ve Suriye’de oynanmaktadır.”

Türkiye bugün doğusu ve Güney Batısı ile tam bir ateş çemberi içerisinde. Kafkaslar’dan başlayıp İran, Irak ve Suriye   bölgelerinde bir istikrarsızlık söz konusu. Oyun bu ülkelerdeki Türkler üzerinde oynanmaktadır. Balkan Savaşları esnasında Türklerin üzerinde oynanan oyunların tamamı şu anda İran, Irak ve Suriye’de oynanmaktadır. Tebriz’in %60’ı Türk. Kerkük ve Musul Irak içerisinde ve %70’e varan oranda burada da Türk var. Suriye’ye geçtiğimizde; Şam, Halep ve Humus’ta da yüksek oranda Türk nüfusun varlığı söz konusu. Özellikle bugün Türkmendağı denen bölgenin ayakta kalması, batı ya da emperyalist güçlerin düşünmüş olduğu Irak petrolünü sıcak denizlere akıtmak için açılacak olan son koridor burasıdır. Buradaki Türk nüfusu üzerinde oynan oyunları görebilmek için herhalde uzman olmaya da gerek yoktur.

“Suriye’den gelenleri en iyi anlayanlar yine Balkanlar’dan gelenler oldu”

Bizler Balkanlar’dan gelen ve göçü yaşamış olan insanlar olarak Suriye’den gelenlere çok hümanist davrandık. Allah kimseye bu göç olayını yaşatmasın. Suriye’den gelenleri en iyi anlayanlar yine Balkanlar’dan gelenler oldu. Fakat son zamanlarda şunu dillendiriyorlar: Balkanlar’dan gelen insanlar ışıklarda dilenmedi, pazarlara çıkmadı; gittiler, etiyle, kemiğiyle bir oldular, iri oldular, diri oldular, işlerini hep birlikte çevirdiler ve geçimlerini sağladılar. Ancak Suriye’den gelenlerin elinde hiçbir iş yok. En lüks yapabildikleri iş araba yıkayıcılığı ve tarım işçiliği. Başka iş bilmedikleri için perişan bir durumdalar.

Bizim bölgemiz Adana’dan başlayıp Kahramanmaraş’a kadar uzanmaktadır. Buralardaki dernekler bize bağlı. Beş dernekle başladık, şimdi dokuz olduk; Antalya, Mersin, Osmaniye, Kahramanmaraş, Merkez ilçelerden Ceyhan, Çukurova, Kozan ve Balkan Boşnak Türkleri Derneği.

Yaptığımız çalışmalarda, bizim insanlarımıza, “Sizin oralarda akrabalarınız var” diyerek onları Balkanlar’a baktırtmaya çalışıyoruz. Federasyon olarak Balkanlar’a turlar düzenliyoruz. Balkanlar’ı görenler izlenimlerini anlattıkça, “Biz de artık gidelim, görelim oraları” dediler. Bu şekilde her geçen yıl ziyaretler artmaktadır.

“Adana’ki seçmenlerin bugün ¼ gibi bir rakamı Balkan Türküdür!”

Benim atalarım 1878’deki Osmanlı- Rus Savaşı’ndan sonra gelmişler. Ben dördüncü kuşağım. Dernekçilikle 1951 ve 1989’da gelenler uğraşmaktadır. 1989’da gelenlere devlet 1959’da gelenlere oranla daha az yardım etmiş. 1951’de gelenlere köylerden hazine yerlerinden tarla verildi. 1989’da gelenler ise doğrudan şehir merkezlerine indirildi ve 400-500 metre kare konut arsası verildi. Onlar kendi emekleriyle evlerini inşa etiler. Onlar meslek sahibiydiler ve aralarında da büyük bir dayanışma vardı.

Adana’ki seçmenlerin bugün ¼ gibi bir rakamı Balkan Türküdür. Zaten Adana’ya 1860’ta Nogay ve Tatarlar geldiler. Bunlar ilk konaklama alanlarını oluşturdular. 1878’de Balkanlar’dan gelenler ise Adana’daki Türk varlığını oluşturmaya başlamıştır. Balkan insanının Adana’ya yerleştirilmesinin en büyük sebebi tarım alanlarının geniş olmasıdır. Pamuk üretiminde o bölgenin seçilmesi ve biz bugün Balkan insanının pamuk üretiminde çalıştırılmak üzere buralara getirilmesini yeni yeni fark ediyoruz. Örneğin beş bin çadır gelen Nogay’ların bulaşıcı hastalıklardan bin çadırı kalmıştır. Balkan Türklerinde de aynı. Her yıl sıtma ya da “Kıran” diye bir şey var; her evden bir kişi ölüyor ve aileler çocuklarından en cılız olanlarını korusun diye Allah’a dua ediyorlarmış. Göç esnasında ölenlerin yanı sıra, yerleştikleri bölgeye uyum sağlayamayıp ta ölenler de var. Yani bu insanlar tarımın geliştirilmesi için buralara yerleştirilmiş.

“Balkan Türkleri kısacası siyaset yapmayı sevmiyor.”

Balkan Türkleri burada ¼ oranında ama çoğunluğun olduğu yerlerde bile siyasi güç yok. Balkan Türkleri kısacası siyaset yapmayı sevmiyor. Birileri bizi yönetsin, güçlünün yanında yer alalım, güçlüyü seçelim gibi düşünceleri var.

Balkanlar’da gençlerin eğitimleriyle ilgili bazı önerilerde bulunmak istiyoruz. Devlet zaman zaman burslar veriyor ve eğitimde kolaylıklar sağlanıyor. Bize burası çok uzak. Adana’dan bu sıkıntıları göremiyoruz. Bunları Edirne ve Trakya bölgesi yaşıyor. Gençlerin Türkiye’ye sınava geldiklerinde öğretmen birlikleri veya derneklerinden de temsilcilerin katılması konusunda çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Böylece öğrencilerin sıkıntıları en aza inmiş olacaktır.

“Gümülcine’de veya Balkanlar’dan bir kimse “Ben kendimi Türk Milletinden hissediyorum” derse, o kişiye Türk vatandaşlığı verilmelidir.”

Bir başka önemli konu da şu: Gümülcine veya Balkanlar’dan bir kimse ben kendimi Türk Milletinden hissediyorum derse, o kişiye Türk vatandaşlığı verilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti buralardaki insanların garantörü olduğunu gösterme adına onlara ikinci vatandaşlığı vermeli!

Türkiye’ye göç edip Bulgaristan, Yunanistan, Kosova ve Makedonya ile ilişkisini kesmiş olanlar var. Bu insanlar da geldikleri ülkelerde vatandaş olmanın yollarını aramalıdırlar. Yani Türkiye’de yaşayanlar Türk vatandaşı yapılmalı ve halen Balkanlar’da akrabaları olanlar da geldikleri ülkenin vatandaşı olmalıdırlar. Örneğin daha dün çıkan bir habere göre Bulgaristan’da akrabası olanlara Bulgaristan vatandaşlığı verileceği belirtilmektedir.

“Bazı bölgelerden hala taşınmaz alanlara tapu verilmemektedir. Buna Çanakkale’yi örnek verebiliriz.”

Türkiye Cumhuriyeti çok güçlüdür. Ancak Balkan Türklerinden çekinmemeli. Örneğin Bazı bölgelerden hala taşınmaz alanlara tapu verilmemektedir. Buna Çanakkale’yi örnek verebiliriz. Stratejik ve askeri bölge olduğundan yabancılar buralardan taşınmaz alamamaktadır. Türklük belgesi ve “Etabli” olanlara bu durum uygulanmamalıdır! Bütün bu sorunların Balkanlar’daki Türklere Türk vatandaşlığı verilmesi durumunda çözülebileceğine inanıyorum.

 Kaynak : www.burasibatitrakya.com

Read More →

Atina’ya cami inşası meclisten geçti Yunanistan’ın başkenti Atina’da, Müslümanlar için yapılması kararlaştırılan ibadet yeri ile ilgili yasa tasarısı mecliste onaylandı. Yenilenebilir yeni enerji kaynaklarının desteklenmesi ve dağıtımıyla ilgili torba yasa tasarısı kapsamında parlamentoya getirilen cami inşasıyla ilgili tasarı koalisyon hükümetinin büyük ortağı Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) ve bazı muhalefet milletvekillerinin 210 “evet” oyu ile kabul edildi. 300 sandalyeli parlamentoda 230 milletvekilinin katıldığı oylamada cami inşa edilmesine karşı çıkan, hükümetin küçük ortağı Bağımsız Yunanlılar Partisi (ANEL) ve aşırı sağcı Altın Şafak Partisi milletvekilleri “hayır” oyu kullandı. Eğitim Bakanı Filis: Avrupa İslamın burada olduğunu kabul etmeli Yunanistan Eğitim Bakanı Nikos Filis parlamentoda oylama öncesinde yaptığı konuşmada, Atina’da cami inşa edilmesinin Yunanistan’dan terörü uzaklaştırdığını ifade ederek, “Fransa ve Belçika’daki sorunların burada olmamasını istiyorsak geçmişteki yanlışları tekrarlamayalım.” dedi. Atina’da Osmanlı döneminden kalan Cistaraki Camisi müze olarak kullanılıyor. Atina’da cami inşa edilmesinin demokrasi ve insan hakları ile ilgili bir mesele olduğunu vurgulayan Filis, “Avrupa İslamın burada olduğunu kabul etmeli. Bazıları Müslümanların sayısının çok olduğundan şikayet ediyor ve ülkenin İslamlaştığını iddia ediyor. Ve caminin Müslümanları buraya çekeceğini ileri sürüyor. Bu doğru olsaydı Atina’da kimse kalmaz, herkes Trakya’da olurdu. Hükümetin hedefi ülkemiz ve Müslümanlar için bir ayıp oluşturan gayri resmi camilerin faaliyetlerini durdurmak. Cami inşa edilmesine şüpheyle bakanlar gayri resmi bir cami mi yoksa vergi numarası bulunan resmi bir cami mi daha iyi olacak bir düşünsünler.” ifadelerini kullandı. POTAMİ Milletvekili İlhan Ahmet: İnsanların kolayca ulaşabilecekleri ibadet yerleri bulunması bir insanlık hakkıdır Cami inşasıyla ilgili yasa tasarısına evet oyu veren POTAMİ Partisi Rodop Milletvekili İlhan Ahmet de Atina’da cami inşa edilmesinin Yunan siyasi sisteminin zafiyetlerini ortaya koyan, uzun yıllar öncesine dayanan eski bir mesele olduğunu belirterek, hangi bahaneyle olursa olsun, Atina’nın hala camisi bulunmayan tek Avrupa ülkesi başkenti olmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti. Söz konusu tasarının doğru yönde hazırlanmış bir yasa olduğunu ve bu kez cami inşasının gerçekleşeceğini umut ettiğini belirten Ahmet, “Yunanistan’da bulunan binlerce mülteci ve Yunan vatandaşı olan Müslümanların dini vecibelerini yerine getirmek için kolayca ulaşabilecekleri ibadet yerleri bulunması bir insanlık hakkıdır. Avrupa’da İslamofobinin yükseldiği bir dönemde Atina’da cami inşa edilmesi korku terörüne karşı bir direnme ve Avrupa müktesebatının oluşturan temel insan haklarından biri olan din özgürlüğüne saygı mesajı olacak” ifadelerini kullandı. Milletvekilimiz Hüseyin Zeybek’e ağır suçlamalar Altın Şafak Partisi milletvekilleri Atina’ya yapılacak camiyle ilgili konunun da ele alındığı yasa tasarısı görüşmelerinde İskeçe SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek’e yönelik ağır suçlamalarda bulundu. Irkçı Altın Şafak Partisi milletvekilleri Hüseyin Zeybek’in Gökçepınar köyündeki asker Ahmet Katunlu’nun cenaze töreninde Yunan bayrağını yaktığını iddia etti. Atina’ya yapılacak caminin de ele alındığı yasa tasarısıyla ilgili olarak 4 Ağustos Perşembe günü yapılan oturumda söz alan Altın Şafak Partisi milletvekili İskeçe milletvekili Hüseyin Zeybek’in geçtiğimiz günlerde Yunan bayrağını yaktığını iddia etti. iddiayı şiddetle reddeden Hüseyin Zeybek, “Benim atalarım Arnavutluk’ta faşizme karşı savaştı. Sizin atalarınız neredeydi?” diye konuştu.  Bu sırada Altın Şafak milletvekilleri Hüseyin Zeybek’e yönelik olarak “Sus lan” ve “Türk” diye bağırdı. Daha sonra söz alan Altın Şafak milletvekili Yannis Lagos, İskeçe SİRİZA milletvekili Hüseyin Zeybek’i ilk olarak “Türk dostu” olarak tanımladı. Lagos daha sonra ise Zeybek’e “Türk casusu” diye hitap etti. Lagos, “Şimdi Trakya’da Türk azınlık olmadığını söyle, aksi takdirde Türk’sün” diye konuştu. Oturumu yöneten meclis başkan yardımcısı Nikitas Kaklamanis olaya müdahale ederek, Altın Şafak milletvekillerinin yerlerine oturmalarını ve salondan çıkmalarını istedi

Kaynak: http://www.batitrakya.org/bati-trakya-haber/atinaya-cami-insasi-meclisten-gecti.html

 

Read More →

Türk – Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği, Bulgaristan İstanbul Başkonsolosluğu’nun Türk seyahat acentelerine kapılarını kapadığını ileri sürdü…

Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği, Bulgaristan İstanbul Başkonsolosluğu’nun Türk seyahat acentelerine kapılarını kapayarak, Türk – Bulgar turizmine büyük darbe vurduğu söyledi.

Türk – Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, Bulgaristan İstanbul Baskonsolosluğu’na akredite olan ve ülkeye onbinlerce turist götüren Türk seyahat acentelerine bu yıl İstanbul Başkonsolosu tarafından kapıların kapatıldığı belirtilerek, bundan Bulgar turizmcilerin de etkilendiğini söyledi. Geçmiş yıllarda Aralık ayında yapılan akreditasyon başvuru sürecinin bu yıl Ağustos ayına kadar uzatıldı ve nedeni bilinmeyen bir şekilde başvuru sonuçlarının geciktirildiği belirtilen açıklama şöyle:

“Edinilen bilgilere göre Bulgaristan Pazarını bilen onlarca Seyahat Acentesine hiçbir açıklama yapılmadı ve kararın Dışisleri Bakanlığından alındığı söylendi. Ancak Başkonsolosun kendisine yakın ve Bulgaristan bölgesini hiç bilmeyen yetkisiz ve evrakları yetersiz 2 operatör ile el sıkıştığı dedikoduları şimdiden ayyuka çıktı. Bir süre sonra da bu iki firma ile Başkonsolos arasında imzalar atıldı. Akrediteleri alınan operatörlerin örgütlenerek Bulgaristan’ın ilgili Bakanlıklarına çıkarma yapmayı planladıkları ve basın bildirisi yapacakları edinilen bilgiler arasında. Bu firmalar her iki ülke meclisleri, bakanlıklar, turizm örgütleri ve basın nezdinde girişim başlattı. Yetkililer de devreye girdi. Bahsedilen Seyahat acentelerinin 2015 yılında Bulgaristan turizmine toplam katkısı 600 Bin turist olduğu ve yaklaşık olarak Bulgaristan ekonomisine 500 milyon Euro katkı yaptığı belirtiliyor. Ancak 2016 yılında Başkonsolos Angel Angelov bu tavrı nedeniyle seyahat acenteleri turlarını gerçekleştiremedikleri için Bulgaristan Ekonomisi açısından büyük bir kayıp yaşanacağı düşünülüyor.”

Türk – Bulgar Turizm Yatırımcıları Derneği yaptığı açıklamada, “Konunun takipçisi olacağız, bu meseleyi Türk-Bulgar kamuoyuna, bakanlıklara, sivil toplum örgütlerine, siyasilere taşıyacağız. Bu hafta Bulgaristan’da bir dizi görüşmeler ayarlandı ve görüşmeler başladı. Dernek olarak üyelerimiz ve sektör temsilcileri ile sürekli toplantılar halindeyiz. Yakında Ankara’ya da giderek devlet büyükleri ile görüşeceğiz. Bulgaristan’ın bu yanlış uygulamadan döneceğine inanıyoruz.

BULGARİSTAN İLE YASANAN ATAŞE KRİZİNDE KAZANAN BULGARİSTAN MI OLDU?

Geçtiğimiz Şubat ayında Bulgaristan, Burgaz Başkonsolosluğu’nda görevli Ataşe Uğur Emiroğlu’nu ‘istenmeyen adam’ ilan ederken, Türkiye ise cevap olarak Bulgaristan’ın İstanbul Başkonsolosu Angel Angelov’u ‘istenmeyen adam’ ilan etmişti. Bulgaristan Dışisleri Bakanlığı, Emiroğlu’nun diplomatik görevine uygun olmayan faaliyette bulunduğunu ve ülkeyi terk etmesi için kendisine 72 saat süre verildiğini kaydetti. Türk Ateşe Türkiye’ye dönerken Bulgar Başkonsolos nedense aylardır görevine devam ediyor.. Bu da akıllarda soru işareti yarattı.

TÜRKLERE BULGARİSTAN KAPILARI KAPANDI MI?

Türkiye-AB arasında devam eden vize görüşmelerinde umutlu bekleyiş sürerken AB’nin Türkiye komsusu Bulgaristan kapıları Türklere kapattı. Vize konusunda akredite olan firmaları engelleyen Bulgaristan Başkonsolosu Angel Angelov 600 bin Türk’ün Bulgaristan’a girişine engel olmuş oluyor. Bu durumdan Bulgaristan hükümetinin haberinin olup olmadığı anlaşılacak.

BULGAR TURİZM FİRMALARI DA İSYANDA

Vize konusunda akredite olan tüm firmaları engelleyen Bulgaristan Başkonsolosu Angel Angelov 600 bin Türk’ün Bulgaristan’a girişine engel olmuş oldu. Bu Türk firmalarının Bulgaristan’a tur yapması engellenince Bulgar turizmcileri ve otel sahipleri ile Türk firmaları arasında birbiri ardına iptaller gelmeye başladı. Bulgaristan’a en çok turist götüren Türk Operatörleri yaptığı açıklamada,’Bu olay Türk-Bulgar ilişkilerini zedeleyecektir. Uzun yıllardır Bulgaristan’a tur götüren firmalar olarak yetkilerimiz elimizden alınmış ve tamamen yetkisiz, evrakları eksik, yeni kurulmuş ve hiç tecrübesi olmayan iki firmaya yetki verilmiştir. Bu durum Bulgaristan Başkonsolosu Angel Angelov ile bu iki firma arasında bir ilişki olduğu izlenimi uyandırıyor” şeklinde konuşuyor” dedi.

Kaynak: turizmdebusabah.com

Read More →

SEÇEK Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği’nin düzenlediği “Seçek Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri” 5,6,7 Ağustos 2016 tarihlerinde Ruşanlar köyü ve Seçek Yaylası’nda gerçekleşti. Etkinliklerde yapılan konuşmalarda Türkiye’deki darbe girişimi şiddetle kınandı. 2016 Seçek Baş Pehlivanlığı’nı ise finalde Ahmet Yavuz’u yenen Faruk Akkoyun ikinci defa kazandı.

Etkinlikler 5 Ağustos Cuma günü Ruşanlar köyünde Ağa Süleyman Kara Hüseyin’in köyü olan Ruşanlar’da mevlit okunmasıyla başladı. Burada yapılan konuşmalarda Türkiye’deki darbe girişimi kınandı. Konuklara yemek ikramıyla devam eden etkinlik akşam da Türk sanatçı Sabahat Akkiraz’ın konseriyle devam etti.

6 Ağustos Cumartesi günü ise Ağa Süleyman Kara Hüseyin tebrik edildi ve dualarla Seçek Yaylası’na uğurlandı. Bu arada Mehmet Hilmi Kır Koşusu da yapıldı ve yağlı güreşlerin ön elemeleri gerçekleştirildi. Akşam ise yine Sabahat Akkiraz ve Hasan Öztürk sahneye çıktılar.

Seçek etkinliklerinin doruk noktasına çıktığı 7 Ağustos Pazar günü ise Güney Meriç Derneği Folklor Ekibi gösteri sundu. Protokol konuşmalarından önce Türkiye’de 15 Temmuz’da darbe girişimi sonrasında şehit düşen insanlarımız için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Yağlı güreşlerin finallerine geçildi. Finalde Edirne’den Ahmet Yavuzu yenen Faruk Akkoyun 2016 Seçek Başpehlivanı oldu.

7 Ağustos günkü Etkinliğe; 2016 Seçek Ağası Süleyman Kara Hüseyin, Seyyid Ali Sultan Dergahı Vakfı Başkanı Ahmet Kara Hüseyin, T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, Rodop milletvekili İlhan Ahmet, Gümülcine S. Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, Güney Meriç Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu, Toplumsal Hareket’i temsilen meclis üyesi Mehmet Eminoğlu, Tütün Kooperatifi Başkanı Esat Hüseyin, Kozlukebir eski belediye başkanı İbrahim Şerif, S.Ö.P.A. Mezunu Öğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet, Eyalet meclis üyesi Mustafa Katrancı, Evros Kültür Derneği temsilcileri, SYRIZA Evros Milletvekilleri Natasa Gara, Dimitrios Rizos, Batı Trakya Spor Kulübü Başkanı ve Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği adına Orhan Kayalı, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne belediyesi meclis üyeleri   Aydın Koruyak ve Yüksel Arsoy, Edirne Belediyesi Kültür Müdürü Hasan Avcı, Trakya ve Balkanlar İnanç Önderi Mustafa Çetin Dede, Edirne Cem Vakfı Başkanı Akın Çetin, Edirne Belediyesi Kırkpınar Sorumlusu İbrahim Doğan, Edirne Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fedai Canım’ın yanısıra diğer davetliler katıldı.

Protokol konuşmalarında; Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Eyalet meclis üyesi Mustafa Katrancı, SYRIZA Evros Milletvekilleri Natasa Gara, Dimitrios Rizos, Batı Trakya Spor Kulübü Başkanı ve Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği adına Orhan Kayalı söz aldılar, davet için teşekkür ettiler.

Edirne Valisi Günay Özdemir ve Seçek Derneği Başkanı Ali Pencal’ın mesajları okundu.

Protokol konuşmalarından önce, 15 Temmuz’da Türkiye’de yaşanan darbe girişiminde hayatlarını kaybeden şehitler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ali Pencal, gönderdiği mesajda, Türkiye’de yaşanan olaylardan ötürü Türk Milleti’ne geçmiş olsun dileklerini iletti.

Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nde vuku bulan son olayları şiddetle kınadığını; ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara sabır ve Anavatan’a geçmiş olsun dileklerini ilettiğini, söyledi.

Ahmet konuşmasının devamında da şunları söyledi:

“Atina’da sizlerin adına T.C. Atina Büyükelçisi Kerim beyi ziyaret ettim ve geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Onun da selamını sizlere iletmek istiyorum.

Bu etkinlikler çok önemli. Ne yazık ki bugün katılımın az olduğunu hepimiz görüyoruz. Sorunlar halının altına itmekle çözülmüyor. Siz sevgili soydaşlarla yaptığım görüşmelerde bunun sebebini araştırırken şöyle bir fikre hasıl oldum. Buradan da bu etkinliği düzenleyen değerli dernek yöneticilerine bir kaç önerim olacak.

Bir kere bu etkinliğin asıl amacı güreştir. Pehlivanlarımız olacak. Bu pehlivanlarımızın Batı Trakya’dan, köylerimizden olması, ponların eğitilmesi ve bu er meydanına taşınabilmesi için derneğimizin, bu konuda emek sarf edenlerin acilen bir eğitim kursu başlatmalarını, azınlığın içerisinde pehlivanlık uzmanlığı olan yaşlılarımızdan veya Edirne’den lojistik destek alalım ki azınlığın içinden pehlivan yetiştirelim. Köyler arasındaki rekabeti yüksek tutalım ve böylece katılımı en maksimum seviyeye getirelim. Bu halkın talebi ve özlemidir.

Söylenecek çok söz var. Seçek Yaylası’nın elektrik, yol su gibi bir sürü sorunu var. Bu konularda da on beş yıldan beri verilen sözleri idari, mülki amirler tarafından yerine getirilmediğini görüyoruz. Bunların da çözülmesini ve burasının Balkanlar’da bir barış festivaline dönüşmesi için, elbirliğiyle herkesin, belediyenin, vatanımız Yunanistan’ın v.d. kurum ve kuruluşların işbirliği ve ortaklık içerisinde çalışması ivedilikle önem arz etmektedir. ”

DEB Partisi G. Başkanı Mustafa Ali Çavuş, 15 Temmuz’da Anavatan’da yaşanan hain girişimi şiddetle kınadıklarını, şehitlerimize Allah’tan rahmet ve gazilerimize de geçmiş olsun, dediklerini belirtti.

Ali Çavuş konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bizleri sevindiren en önemli şey bölgenin tarihine sahip çıkmasıdır. Bir toplum ancak kültürüne, tarihine sahip çıkarsa bu topraklarda var olabilir. Biz, tabii ki bu topraklarda var olmak istiyoruz.

İktidardan iki milletvekili burada iken şunları söylemek istiyorum: Biz, bu toprakları terketmek istemiyoruz. Ama görüyoruz ki bizlere karşı ikinci sınıf muamelesi hala devam ediyor. Nüfusumuz bölgede Rodop’ta , İskeçe’de, Meriç’te yeterli orandadır. Eğitimli gençlerimiz mevcut, hem de bu ülkenin okullarında okuyup mezun oluyorlar, bölgeye dönüyorlar, hayalleri var, umutları var, ama isimleri Ayşe, Fatme olduğundan bu ülkede memur olamıyorlar, bu ülkede eğitimli de olsanız, Türk olduğunuz için Müslüman olduğunuz için memur olamıyorsunuz. Bu toprakları terk etmek zorunda kalıyorsunuz. Yeter! Bu çile artık bitmeli! Kriz var, ama ben iddia ediyorum ki Yunanlı kesimde kriz yok! Azınlıkta kriz var! Bunun bir an önce giderilmesini istiyoruz iktidardan.

Biz, uysalız. Birlikte yaşamayı destekliyoruz. Biz, bu ülkeye hizmet etmek istiyoruz. Bakın başka yerlerde bu tür panayırlar olsa yolu, suyu, elektriği olmaz mıydı? Şimdi birbirimizi aldatmayalım. Gerçekleri konuşmaya devam etmek lazım. İyi niyetliyiz. Elbet bir gün DEB mecliste olacak! Biz, o zaman ayırım yapmayacağız. Hiçbir kimseyi

Din ve ırk olarak ayırmayacağız. İnsana insan gözüyle bakacağız. Şimdi azınlık sorunlarını söylediğimiz için “işte ırkçı parti” diyecekler. Hayır, biz, ırkçı parti değiliz. İnsanı seviyoruz ve sevmeye de devam edeceğiz.”

Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne Belediye Başkanı Sayın Recep Gürkan’ın sevgilerini, saygılarını ve selamlarını getirdiğini söyleyen Tanrıkulu konuşmasını şöyle tamamladı: “Biz, biliyorsunuz Edirne belediyesi olarak 655 yıldır Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivalini yapıyoruz ve çok uzun ki Olimpiyatlardan sonra çok uzun zamandan beri devam eden bir spor karşılaştırmasını gerçekleştiriyoruz.

Seçek Yağlı Güreşleri Festivali de bizden daha eski ve Türk geleneğine, Türk yağlı güreş geleneğine göre devam eden bir spor festivalidir.

Belediye başkanımızın adına şunu söyleyebilirim: Eğer bu yöreden yağlı güreşle ilgili eğitim almak isteyen pehlivanlarımız olursa, Edirne Belediye Başkanlığı olarak biz onların eğitimini ve tüm donanımlarını sağlamaya hazırız. Bu bölgeden çıkan pehlivanların eğitilmesi konusunda da Edirne belediyesi olarak gereken bütün desteği vereceğiz. Bunu buradan Belediye Başkanımız Recep Gürkan adına müjdeliyorum. ”

T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, 15 Temmuz tarihinde Türkiye’de vuku bulan darbe girişimiyle ilgili görüşlerini ifade etmek istediğini söyledi ve şunları söyledi: “Dünyanın hiçbir yerinde sandıkla, seçimle gelen hükümetin darbeyle, silah zoruyla gitmesi düşünülemez. Türk toplumu da büyük bir kahramanlık destanı yazarak iradesini kimsenin esir almasına izin vermedi. Televizyon ekranlarında gördüğümüz gibi, günlük hayatta alelade insanlar diyebileceğiz, normal hayat süren insanlar bir kahramanlık destanı yazdı. Bununla gurur duyuyoruz. Devlet adamlarımızın, kurumlarımızın gösterdiği dirayet ve basiretle gurur duyuyoruz ve geçen yirmi gün içerisinde devletimizin ve toplumumuzun gösterdiği hızlı toparlanma; ekonominin ve kurumların işleyişinin çabucak normal şartlara dönmesi bizi son derece mutlu etmiştir. Türkiye’nin ve demokratik kurumların bu süreçten daha güçlü çıkacağından hiçbir şüphemiz yoktur.

Bugün burada 650-700 yıllık bir adeti yaşatmak üzere bir araya geldik. Bu son derece önemli. Altı yedi asırlık bir adeta sahip olmak herkse nasip olmuyor. Burada nice hatıralar var, kahramanlıklar var, pehlivanlıklar var ki ucu Orta Asya’ya kadar uzanan Ahmet Yesevi’lere, Seyyid Ali Sultanlar’a kadar uzanan hoşgörünün yanı sıra fütüvvet dediğimiz; kahramanlığın, cömertliğin, insanlığın, muhabbetin hepsinin bir arada toplandığı bir kültürün uzantısı. Bunları yaşatıyor olmanız son derece önemlidir. Umarım aynı coşkuyla ebediyyen devam eder. ”

Konuşmalardan sonra yağlı güreş finallerine geçildi. Finalde Ahmet Yavuz’u yenen Faruk Akkoyun 2016 Seçek Başpehlivanı oldu. Batı Trakya’nın Yardımlı – Ergani köyünden Niyazi İbiş yaptığı güreşlerden sonra Baş kategorisinde güreşmeye hak kazandı ve gösterdiği üstün performanstan sonra üçüncü oldu. Güreşlere Yunanistan, Türkiye ve Bulgaristan’dan katılım oldu.

Etkinliğin sonunda güreşçilere ve Mehmet Hilmi Kır Koşusu’nda dereceye girenlere madalyaları takdim edildi.

2016 Seçek Başpehlivanı Faruk Akkoyun yaptığı kısa konuşmada, ilk sırayı almaktan çok mutlu olduğunu, Türkiye’de yaşanan darbe girişimini kınadığını belirtti ve “İnşallah seneye üçüncü defa Seçek Başpehlivanlığı’nı kazanıp altın kemeri şehitlerimize adayacağım” dedi.

 http://www.burasibatitrakya.com

Read More →